13 Ekim 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

13 Ekim 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

öyle bir haydutla nasıl ahbap o olduğuna hayret ettim, 24 — Bir adam sizi mutlaka görmek istiyor. — Pekâlâ! Girsin! — Onu çok soğuk buluyordum. Fakat sosyetemize devâm 16 — Bu işe para koymak deliliktir. Size bunu söylemek için geldim. Morgan cevap verdi: — Bir defa karar verdim. Sözleriniz beyhu - dedir. ettiği için kur yapmasına müsaade mec burivetinde kaldım. 202 PARDAY — Mâthiş, pek müthiş bir şey!.. Ya- pamam! Katerin şiddetle zile vurdu. Paola içeriye girdi, kraliçe: — Mösyö dö Nanseyi çağırınız! em- rini verdi, — Dışarıda Haşmetpenah! — Buraya getir ! Yere kapanan Alis; Merhamet, merhamet!.diye ba-| gırdı. Katerinin muhafız kumandanı iba-| det odasına girdi, Katerin: — Mösyö dö Nansey.. derken Alis ayağa kalkarak kısa bir mırıltı için - de: | — Naat ediyorum! dedi. Katerin gülümseyip: — Mösyö nö Nansey, matmazel dö Tükse iyi bakınız! dedi. — Bakıyorum Haşmetpenah!... — Bir gün size ve maiyetinize muh- taç olacaktır. Kendisine itaat edeceği- nizi, sizi nereye götürse beraber gide - ceğinizi, ona yardımda bulunacağını- 21, şöstereceği kimseyi tevkif edeceği- ni aklımızdan çıkarmayınız. Gidiniz, sü *diklerimi unutmayınız! Kumandan böğle bir çok (seyler gözmüş ve duymuş olduğu — için hiç| şaşmadan ve şüpheye diişmeden kra- liçeyi selâmlıyarak dışarıya çıktı. O çıktıktan sonra Katerin o Alise dönerek sert bir sesle: — Artık iyice karar verdin o değil mi? diye sordu. Zavallı kız: — Evet Haşmetpenah!, diye kekele. di. — Kont dö Mariyyakla münasebet. te bulunacaksın ya? ANLAR — Evet. — Ya eğer bana ihanet edecek o - ursan?... Alis düşüncesinin anlaşılmasından dolayı titredi, — Eğer bana ihanet etmezsen mek- tubu hâkimlere teslim etmiyeceğim.. Seni yaşatmak gibi bir lütufta bulu - nacağım. Alis Kendisini bu manevi işkence İ- çinde kıvrandıran kadma baktı, — Evet, bir başkasına. Bir başka adama, hem de ona bütün ihanetleri - ni, bütün fenalık ve < cinayetlerini de anlatacağım. — Kime?,. Kime?. — Kime mi7. Kont dö Mariyyaka! İbadet odasında bir çığlık koptu ve Alis dö Lüks de kraliçenin ayakları - nın dibinde arka üstü düşerek bayılıp kaldı. dg BİR TESADÜF Bundan evvelki kısmın başında an- lattığımız gibi bu vaka Pardayanın müdür Kitalanı kandırarak Bastilden çıktığı sabah vukua gelmişti. Sövalyenin bundan sonra yalnız kendi işleriyle uğraşmağa karar ver- miş olduğunu ve Jan dö miyenin Fran suvayâ yazmış olduğu mektubu ala - rak okuduktan sonra bü mektubu sa- hibine götürmemeğe azmettiğini gör - müştük- Liz tarafından sevilmediğine ve nefrete uğradığına emin olduğu gibi her ne kadar bu düşüncesi bir vehim- den ibaret olsa da yani Luiz tarafın- dan sevilse de onunla evlenemiyecek- ti Çünkü bu kız büyük, hemde çok büyük bir senyörün kızı idi, 15 — Jeoloji profesörü ve akademi azası pro fesör Tomas Brana! Yr'yorluretek YE SİZ İTE EaetekiinizY Hünü 1s “Merak etmeyiniz Jorj. Beni kararımdan Söylemek suretiyle insaniyete olan vazifemi yap - tım. Jorj'un plânı tam bir deli işidir. kimse vazgeçiremez. — Teşekkür ederim Morgan! PARDAYANLAR 03» Pardayan kendi kendine : Artık bu kadar şeyleri öğrendikten sonra bana ait olmıyan bu işlerle uğ - raşmak kadar aptallık olamaz.. Sanki! bu mektubu neden götürecekmişim? Benim o şeytan alası Monmoransilerle ne alıp vereceğim var? Böyle bir karar vermişken gene Şö:| valye mektubu koynuna sokarak De - viniyerden dışarıya çıktı. Birçok dolaşarak, bir çok meyha - nelere girip çıkarak nihayet Monmo - ransinin konağma doğru gitti ve her nekadar oraya girmemeğe niyet ettiy- se de gene kapının tokmağını çaldı. Kapıyı hiddetle çalıp bir kaç daki- ka küfrederek bekledi. Fakat kapıyı çabuk acmadıkları i- cin komşuları korku ve telâşa düşüre- cek derecede gürültü etmeğe başladı. Nihayet açıldı, sokak kapısı değil; başka bir küçücük kapt açılarak e - Hinde bir sopa bulunan dev cüsseli bir İsviçreli çıktı. Sopayı harada hiddet - le sallıyarak: -— Hey? Ne istiyorsun? diye ho- murdandr, Sövalye dö Pardayan hem Monmo- ronsilere ve hem de kendisine - karşı son derece hiddetli olduğu için-İsviç- relinin mağrur sesi, işlemeli. elbisesi ve bilhassa elindeki sopa onu kudurt- tu, Ayni saniyede, yüzünde bir sik - künet, tavırlarında kendisine mah» sus bir soğuk kanlılık husule.geldi. Yalnız dimdik olan bıyıklarının al tmda tuhaf bir gülümeeyin, kendisin! tamyanlara bu ana cok korknlacak bir halde bulunduğunu anlatırdı, Bu cüsseli uşak sert bir sesle; — Ne istiyorsunuz?'diye . tekrar - ladı, Şövalye, . karşısındakini . kalın ve kocaman syaklarında başındaki tüylü külâhına kadar aşağıdan yukarıya kadar süzdü. Yalnız külâhını görebilmek için ba- ! sını kaldırmağa mecbur olmuştu. Nihayet, bir devi seyreden bir ci « ce vaziyetinde olduğu halde tatlı ve nazik bir sesle: — Çocuğum, Marşal ile görüşmek isterim.. dedi. Soğuk bakışlı, elleri: kalçalarına dayalı, beli kılıçlı, kabadayı tavırlı bu çapkınm ağzından «çıkan “çocu- ğum,, lâkırdısını duyan İsviçrelinin ! kapıldığı hayreti düşününüz.) — Ne dediniz? — Çocuğum, Marşal ile görüşmek istediğimi söyledim. gi İsviçreli bu sözün keridisine söyle » > nip söylenmediğinden emin olmak | * çin etrafma bakındı. — Benimle mi kokuşuyorsunuz? . — Evet çocuğum seninle! Bunun üzerine öyle. dehşetli bir kahkaha kopardı ki Konağin. camları yaldızlı kurşun çerçeveleri içinde sar- sıldılar. Fakat gürültülü bir sesle söze baş « ıyacağı sırada kahkahasına en kuv * vetli kulakları çınlatacak kadar kes - kin, kuvvetli, tiz bir kahkaha ile kar - şılık verildiğini duydu, 4 Birdenbire durdu. Kendihince bir çapkından başka bir şey olmıyan maf- dayana bakmak için eğildiği zaman İ gülenin Şörniye olduğunu arladı. İsviçreli kahkahalarını , daha İN salıvermek için karunın üzerime çap *

Bu sayıdan diğer sayfalar: