1 Şubat 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

1 Şubat 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ZAVALLI Tazminatı milyonere ödeyebileck mi? Amerikalı şımarık milyonerler arasında! Nevyorktan yazılıyor: ileri meşbür şair, diplo- mat, kâşif ve sergüzeştçisi Sir Walter Raleigh Kraliçe Elizabete *a sıkıntılı zamanında yardım et- İ için kellesi kesilmişti. Nevyorkun fevkalâde pahalı “een şik “Central Park,, gazino Münür vestiyer memuru Bernard Nodroski ise zengin Gould ailesin yeni evlenmiş madam Elsa Yor Gould Stevens'in imdadına uğu için suratma müthiş yum- faklar, yemiş, gözlerinden birini Kabetmek tehlikesini geçirmiş . Zavallı adam soluğu mahke- Mede alarak karı koca Stevensler- 15.000 lira zarar ve ziyan is- iştir. Davayı kazanırsa bu pa- "ayi kolaycacık tahsil edebilecek- He; çünkü hasımları çok zengin- ir, Ancak Bay Sitçvens' de muka. bir dava açarak, 28.000 lira Üazminat istemiştir. Fakat bu baş #ndürecek kadar mühim parayı İr-bir garsondan nasıl tah- til edebileceği belli değildir. ... Gardirop memuru başından ge-; | ve, avukatına şöyle anlatmıştır. | 25 birincikânun 1935 sa . | bala saat üç buçuğa doğru gazi- işim bitti, Bilmem neden he-| uykum gelmemiş olduğu için MZ caddede şöyle bir gezinti Yapayım dedim, Bir kadeh bira| için tanıdığım bir birahane. — dümen kırdım. 57 inci! *okağı baştan başa geçtim. | bir mezar sessizliği Tam Lepington caddesine dinmez! üzere iken kapılardan bi- bi inin önünde tek başma duran) «çi, Kadın gördüm. Gecenin bu! manda sokaklarda kadılar gö. Üsbilir; fakat bu yüksek #osye - eden bir kadındı. Onları ben ta bini tanıdım, çünkü her gece lira kiymetinde manto ve lerce Mpkalarını ba; rkartıp geydi- Türler, na ç p gey ; Herhalde kadının yardıma olduğunu anlamak için; ni zekâya lüzum yoktu. Gece tapa bu vaktında bir kapı önünde| tib; PA Oturmuş kazazede bir gemi ka * tek başına bulunmanın baş- ii mânâsı olabilirdi? un için önünde derin| da Teverans yaparak bir yardım -| meg uhup bulunamıyacağımı | »j um. Bir taksi çağırıp kendisi Bir, evine kadar götürmemi Sadi yay kat cebimdeki para mev! züğürt olduğundan 59 | va *okaktaki tümele kadar ta-| çetik. ta, elin a çıkınca, an| li sokak ötedeki apartı. biz, eke götüre:| du. Bi param yetiyor - Nin 5 e muhteşem apartıma- münde otomobilimiz durdu, | yard Kipling, doğumlarından yetmiş yl i kelli felli bir kapıcı otomobilin kapısını açınca kendimi bir mil- yoner sandım. Apartımanda kadını asansöre | kadar götürdüm. Kendisile birlik-| te yukarıya çıkmamı söyledi. Lü. tüfkârlık bu kadar olurdu doğru- Glenler, doğanlar 2 men Tamer mamanın ölen ölene... İngil tere kralının öl mesine meydan bırakmadan dünyanın en tanınmış roman ve hikâye muharrir. İerinden ve şair Radyarâ Kipling de tam yetmiş yaşında öldü. Ardından İn-! giliz kral... Son yıllarm genç nesilleri, bir çok kimselerin öldüğünü, bir çok tarihi si- maların göçüp tarihe girdiğini görüyor Bu, bir evvelki neslin gayesini bul- muş, kemale ermiş olduğunu (gösterir. Fakat son kaybolanlardan İngiltere kral beşinci Torj ve İngiliz şairi Rad- sonra öldüler, Ayni günde kimbilir o daha kimler doğmuş ve bu'yeni doğanlar, yetmiş yı. İa varmadan kimbilir ne yaman şahsiyet ler olacaklardır! * yahya Kemalin ) spor merakı a ve ri e m GEZE “Kültür,, adlr mecmuanın çıkmasile meşhur sanatkâr Yahya Kemalin taze yazılarına, sevenler gene kavuştu. Yahya Kemali biz şahsen görmeden | önce, pek toy bir zihniyetl# (kendisini süzgün, soluk ve düşünceli bir rat ola-| rak tanırdık. — Akşam postası GARSON 28.©O00 LIiRA Amerikalı ÖP İLİN Nodroski diyor ki: “Yukarıya e mine davet edildim. Beni pijamalariyle gelmiş olan kucast na takdim etti. Birdenbire gözü- me bir yumruk yapıştı.,, su! Dairesinin kapısı açılıp da biz koridora adım atınca odalar. dan birinden bir adam çıktı. Sır- tında pijaması vardı, Kadın bu a- damı kocam diye takdim ederken sol gözümün üstüne müthiş bir yumruk indi. Ben sırtüstü yere yu- YAZANLAR: Hikmet Münir VE Murad Sertoğlu Yahya Kemalin eserlerinde derinlik le beraber parlak neşe de olsa, ihtimal sanatkâr dalma kara sevdalı bir tip ha- linde görmek alışkanlığından geliyordu bu... Halbuki sayın şairimiz sıhhat sa- çan, yüzü dalma gülen ve dili her vakit zeki bir süngü ile yarasız kendini du- yuran kelimelerin potası. — güzel, küv- vetli surette zarif, seçme bir insandır. .p. Bu münasebetle kendisinden bahse- dildiği srrada biri, | Yahya Kemal ile “Cumhuriyet, başmuharriri Yunus Na- dinin son günlerde haftada bir iki defa Golf oynadıklarını söyledi, Üstat Yahya Kemal Golfa Madrid y bulunduğu si- Bugün mutat a- Bırlığından 26 kilo yukarıya çıktığı için zayilamak Üzere yeniden o oynamağa başladığı anl Mes'eğe göre biçim biçim Geçen gün'düşündük. Bir çok mes- İŞüçneyinlen ceza) masının sebeplerini araştırmakta. Zavallı gardirop memurunu evine götürüp de döv dürten Madam E- leanor Gould » Stevens varlandım, bir iki kaburga kemi- ğim zedelendi. Ayağa kalkınca ben de elim - den geldiği kadar kavga ettim.' Fakat daima ilk yumruk kazanır, Ne dersiniz kadın da sille, tokat, tekme indirmeğe başlamaz mı? Ben ona vurmağa kalkışmıyacak| kadar centilmen davrandım ve buradan sulh ve selâmetle ayrıl .| lek sahiplerinin muhtelif şekil sıflarda olması lâzım... Zayıf, avurtları çökmüş bir biletçiye rastgelmek insana tuhaf gelis yor, Gözlüksüz bir doktor, baston taşı-| yan bir atlet gördülğünliz zaman da şa- şarsınız, FAKAT, ÖYLE ZANNEDİYORUZ! Kİ SİZİ EN FAZLA HAYRETE DÜ- ŞÜRECEK ŞEY SARIŞIN BİR Kö.| MÜRCÜ GÖRMEKTİR. * ve vas) kasaba, şişman. iri yarı bir Tramvayların arkasına kli cambaz) gibi asılan çocukları gördü de bir iri) kadaşımız: | | — Ah, bunlar işin bir hapishane! olmalı, dedi, Böyle ei işledikleri görülünce, yakalayıp en aşağı bir ay için orada hapsetmeli! Bir diğer arkadaş bu fikri tamamla- dı: — Hem o hapishaneyi genişçe ya - pip içerisine, daima bir deire etrafında dönen bir tramvay koymalı. Bu çocuk- ları da o tramvayların etrafına asmalı..! Tramvay saatlerce dönsün dursun ; akıl- | ları başlarına gelsin tereslerin! mağa uğraştım. Fakat dışarıya kadar centilmen davrandım ve ikram ile otomobilden çıkarmış olan kapıcı bu sefer de yakama yapıştığı gibi sokağa öyle bir fır- lattı ki!.., »”.. Bütün bu iddialara karşılık olarak da Mister Ludlov cevap vererek Gardirobun 25 birincikânun sa - bahı karısile birlikte apartımana gelmiş olduğunu, fakat lüzümun- dan fazla terbiyesizleştiğinden kapı dişarı edildiğini söylemekte, dayak atmadığını iddia etmekte dir. İşte bu terbiyesizliği ve karı- sına karşı takındığı hakaretâmiz ve mülearriz vaziyeti dolayısiyle İ 28.000 lira tazminat dava etmek» tedir. Kadın da verdiği ifadede: “— Kocam meskenimizin se. refini ve bilhassa beni müdafaa etmek için terbiyesiz herifi kapı dışarı atmak mecburiyetinde kak dı!,, Demektedir. Kendisin'n sa- baha karşı sokakta yalnız başına ne yaptığı sualine ise henüz bir karşılık verilmemiştir. Ve bu ta- vada böyle bir sorguya lüzum yok. tur, İşte Nevyorkun en zengin çev- renlerini bitmez tükenmez dedi. koduya sürükleyen en son mevzu budur. Bakalım mahkeme zavallı şövalye ruhlu Gardiroba ne diye- cek?... ». Mahkeme şimdi kadının ısrar ederek Gardirobu yukarıya kendi apartrmanına kadar çıkarmış ol- dır. Öyle ya, daha kapının önün- de ikön ayrılmak isteyen adamı ne diye yukarıya çikarıp dayak yemesine sebep olmuştur. Gardi- robun da gerçekten terbiyesini bozup bozmamış olduğunu iskat edecek hiç bir delil yoktur. Apar- trmanın kapıcısı hiç bir seyin far- kında olmadığını, yalnız zengin kiracıların bir adam; dışarıya at. tıklarını görünce kendisinin bu'a- damı sokağa çıkardıktan sorrn büyük kapıyı kapadığını söy'e- mektedir, we !

Bu sayıdan diğer sayfalar: