15 Şubat 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

15 Şubat 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| PARİS * i Paris ötedenbe i ri zevk ve yeteri i het şehri olarak: i tanınmıştır. Fa- İ hat her büyük şel | hir gibi Paris de ne facialar giz . ler bilir misiniz?” Madam Guro iki yıldır ortada yoktur, Bu kadın kocasile birlikte Fransanm dağlık bir muıntakası olan Auvergneden buraya gelmişti... ne tuhaf ve çok defn ne hazin vak'alarm geçtiği yerlerdir bilseniz! ' P ari$n Yeraltı meyhaneleri... Ne Karanlık, z HABER — Aksam posfasr Ea mn Batakhanelerinde Bir film mevzuu Guronun meyhanesinde her akşam saat on bire doğru görünür. Kollarında bir Arap cari. yesi gibi halkalar sıralıdır. Gözlerinin altma ye. şilimtrak mavi bir boya çekilidir. Ağzı kıplar. mızı ve yanakları o kadar yuvarlaktır ki, âde. ta bir kürdanla iskandil edebilirsiniz! Bir serçe parmak kalmlığından biraz eksik pudra biri. kintisi onun yüzünü bir yakı gibi kaplar. Par. maoklarınn ucu, kırmızı oje ile parıldar. Fakat bu tırnakların ucu, bir zencinin yüzünden daha karanlıktır. Çünkü madam Biju ancak senede bir yıka. nır. Ve tırnaklarını da yıkandığı vakıt te. mizler! p Paris Yeraltı meyhanelerinin hele Guro mey. hanösinin bu pek &$ki simasını tanımayan yok. tur. N Gece yarısına doğru Biju hafifce sallanma. ğa başlar, Gece yarısından sonra saat ikide bu kor. kunç hayâlet, yerinden kımıldanmağa bazırla. nır, Bazan bir lüks otomobil içinde, zengin ka. dın arkadaşlarile birlikte bir bara gider, Bazan gecenin ıslak havası içerisine, yaya olarak icendisini birakır. Güneş yüzü görmez. Çünkü gündüzün uyur. Madam Bijanun gözlerine bakarsanız onun vaktile güzel bir kadın olduğunu sezersiniz, Fakat kendisini harap etmiştir. Ayakta bir ce. set gibi yaşıyor. Şarap dolu kadehinin arasından doğru genç. liğini görmeğe çabalar... Otuz kırk sene evvel onların tabirile Bija bütün Parisin lüks nevin. den bir “Tavuk,,u imiş... Tekrar Guroye dönelim. Parisin Yeraltı meyhanelerinin en işleği olan bu yerde hayat Apaşlar, hoşa gidecek tipler değildir; ora. da yaşarlar. Yolunu şaşırmış, istikbalini karart. mış genç kızlara orada rastlanır... İçenler, iç. meyip de merak için gelmiş ve sonra onun bu. mun teşvikine kapılmış müşteriler orada sende. ler, dakika ve saatlerini kaybeder, sonra hiç güneş yüzü görmeden, göremeden oradan geçip giderler. i Yalnız genç kızlarmı ya... Yaşlı mâcera düş. künü kadınlara ne dersiniz? Onlara Parisin Yer. sit meyhanelerinde, hele “Guro,nun meyhane. sinde rastlamak işten bile değildir! Şu halde “Guro,, yu anlatalım: Pariste hayatın nizamlarma hiç uymadan yaşamak isteyenlerin bol bol görüldüğü Mon. *marter mevkiinde “Guro,, Yeraltı meyhanesine burgu gibi bir merdivenden indikten sonra, bir duman bulutu arkasından yorğun kadın yüzlerini, daha karanirk olan zenci saksfoncula. Gece sabahlara kadar çalışıyorlardı. Bu gün “Guro,, Yeraltı meyhanesinin kadın, er, kek, bütüm müşterileri esrarengiz surette kay, bolan madam Guroyu, kasası başında âdeta gö. rüyor gibi oluyorlar, “Guro,, meyhanâsinin kapıları kapanmak bilmiyor, fakat madam Guronun gözleri hiç ka. panmıyordu. Alış verişin tek santimini bile gö. zünden kaçırmadan, kasasının başmda biteni. ye garsonlara pusla kesiyor, para topluyor, her türlü müşteriye gülüyor, yor, kaşlarını çatıyor, icabında çıkışıyor, velha. sıl kendi anlayışına göre hekesi idare edip gidi. yordu. İşte bu madam Guro, günün birinde cılız, soluk ve hayatta hiçbir gayesi olmayan bir genç erkekle birlikte ,sırra kadem bastı. Beraberin , de bir milyon frank, bir çok mücevher götür. düğü söyleniyordu. Ve bir iüks otomobille ka. (© m, Parisin züppe, havai tiplerini, her mktan, © çip gitmişlerdi. ber cinsten insanı orada eslik, şamata ve dağı. Ağızlarının bir kenarında daima bir cigara mk bir musiki dalgası içinde âdeta yuvarlanm. O sarkık duran, avurdları çökük iki'yana bir çağa. ken görürsünüz. noz gibi yalpalıyarak dolaşan erkeklerin bu en ko Fakat “Guro,, nedir? Yahut kimdir? kozu, madam Guroyu nasıl çekmişti acaba!? “Guro,, Yeraltı meyhanesi, bu adını “Guro,, ismini taşıyan bir karı kocadan “almıştır. Bu gün Guro denen adam ortada bulunuyor. Ve meyhaneyi işletmekte ise de , karım madam Maro esrarengiz suröltö kaybolmuştur. Adeta, yarı «ehipsiz bir meyhane! Bu esrarengiz Yeraltı meyhanesinin yarı hissesine sahip bulunan madam Güro nereye gitmiştir acaba? Bunu kimse anlıyamadı. Bu vak'a meşhür Monmarter muhitinde hâlâ açılmamış bir kutu. dur, Kimse makul bir cevap veremiyor... * Madam Guro “Guro,, Yeraltı meybanesinin kapalı kutusu, esrarıdır. Fakat gelgelelim ma. dam Biju denen bir diğer köstebeğe,.. Pariş Yeraltı bucaklarının bu en gedikli müşterisi, lam 65 yaşmdadır, gülümsüyor, sırrtı. | umumiyetle gece yarısından başlıyor. Devamlı e amme Apron pannjaMMNMŞMMANMMMŞMNNMNAŞMNNNMMNNNMMNNNNNN Hele zavallı küçük Kızlar buraların en a- anacak simalarıdır. Genç, on sekiz yaşını he « nüz bitirmemiş kızlar... Çek tikleri sefil hayata rağmen, hâlâ çocukluğun süzgün ve nar.n tenasübü içinde olgunlaşmağa ça « balıyan ince, bitik ve zavallı kiz lar... müşteriler, gece yarısından az önce veya tara gece yarısmda geliyor. Gece yarısmdan sonra saat üçte “Kutu,, adını verdikleri küçük meyha. neciklerden buraya düşüyorlar. Sabahm erken saatlerinde Paris barlarında çalışın zenci, A. merikalı ve Fransız cazbandelar sökün » ediyor, derken birden bir Rumbadır başlıyor. » Hele “küçü masumlar,... buranın ona. cmacak simalarıdır. Ve çoğu da ne yazık ki, hiç de beğenilmiyecek maksatlar uğrunda buralar . da dolaşır. elbette bu, Yeraltı meyhane. sinin en facialı omanzarasıdır. Genç, he. nüz on sekiz yaşını bitirmemiş kızlar.. Hâlâ güzel,.. bütün çektikleri cefaya rağmen, hâlâ çocukluğun süzgün tenasübü içinde olgunlaş. mağa çabalayan ince, bitik ve vazallı kızlar... Pariste gençlik ve güzellik ender bir şey değildir. Fakat ekseriyetle güzellik ve gençlik. le birlikte, gözlerin feri de söndüğü görülüyor. Ama burada, bu Yeraltı meyhanesinde değil.. Çünkü buradaki kızların gözlerinin bebeği, şimdiden kirli bir beyaza dönmüş... Çünkü “Kokain,, denen katil” bir toz, hem güzellik hem gençliğe umulmadık oyunlar 07« namaktadırlar, Şimdi bu yeri, birpolis müfrezesinin bas masını istemez misiniz? Eğer isterseniz, bütün bu manzaradan çıkaracağınız film, cidden ibret verici bir şey olur. Zaten bu anlattıklarımızdi. bir Amerika gazetesinde, bir Amerika gazeteci sinin, Paris Yeraltı meyhaneleri hakkında bif fikir vermek için, ortaya attığı bir film mevzu udur. Mevzuu daha etraflı surette kaleme alan bir muharrir, elbette daha ibret verici bir esef ortaya koyar... İLK. zl Uğursuz Güzellik Kraliçesi! Viyananın eski romantik mahfilleri bu sene seçilmiş olan “Gül kraliçesi, Mari Un- dorfer'in başına gelenlerle heyecan içinde- dirler, Bu güzel kızla sıkı fıkı ahbap olan Maks Valhar adlı genç zabitin kendi köşkünün bahçesim- de vurulmuş olarak bulun ması kızcağızı çok müte- essir etmişti, Gül kraliçesinin ikinci bir sevgilisi daha vardir ki bu da baylar mektebi talebesinden Anton Şmit tir. Kız her ikisinin de İz divaç tekliflerini reddet mişti, İki delikanlı sevgi Hye (o kavaşamamalarına hep aradaki şiddetli röka beti sebep (bildiklerinden biribirine fena halde kız. maktaydılar. Ancak ailele rinin müdahalesi İle arala” rında bir düello olmamaktaydı. Günün birinde Subayın bahçede yaralı bulunması üzerine Viyana polisi yedi kişiyi tevkif etmiştir, Yaralanma hâdisesi başvekil o muavini Prens Von Ştahembergin bile alâkasın Mari Undorfer uyandırmış olduğundan gidip yaralıyı has tanede ziyaret etmiştir Diğer ziyaretçiler * rasında rakibi Şmit ile Mari de ayrı ayrı manlarda hasta adama gitmişler ve her ii si de sanki önceden & sözleşmişler gibi bire : demet kırmızı gül göl müşlerdir. d Sonra da Şmitle M*' buluşarak bir gazino?” gitmişler, barada bol P9 şampanya içtikten sonr! dışarıya çıkarken her zi si de kapırTh önünde Vi şimşek çarpmış gibi ca ai olarak kaskatr düşmüsi” dir. Yapılan otopside gör kızla genç bayların ed hâl bir zehirle öldü meydana çıkmıştır. v Şimitin kızı zehirleme ğe zere gazinoya götürd (e nü ve sarhoşluktar kına varmıyarak kendisinin de zehir içmis duğunu söylemektedir. Yaralı subay ise ve mektedir. Polis tahkikata devam eğiyO”” diye kadar zehirin cinsi anlaşı

Bu sayıdan diğer sayfalar: