28 Şubat 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

28 Şubat 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 ŞUBAT — 1936 ei b TES TİR Muhömmen bedeli 29287 lira olan muhtelif kriko ve verenler 7/4/936 Salı günü saat 15,30 da kapalı zarf usulile Ankarada İdare | binasında satın alımacaktır. Bu işe girmek isteyenlerin 2196,52 liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları ve Aynı gün saat 14,30 a kadar komisyon Reisliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler 145 kuruş mukabilinde Ankara ve Haydarzaşa vezne lerinde satılmaktadır. “841,, Muhammen bedelleriyle miktar ve vasıfları aşağıda yazılı (2) grup malzeme her biri ayrı ayrı ihale edilmek üzere (O hizalarında yazılı gün ve saatlerde Haydarpaşada gar binası dahilinde 1 inci işlet- me komisyonu tarafından açık eksiltme ile salın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin hizalarında yazılı muvakkat teminat ve kanunun tayin ettiği vesikalarla o eks'İtme günü saatine kadar komis- Yona müracaatları lâzımdır. Bu işe ait şartnameler komisyondan pa- Tasız olarak dağıtılmaktadır. 1 — 13500 kilo Babi T, U, müsavi ve gayri müsavi köşe, 3500 Kg. Yuvarlak, 5900 kilo lama, 2600 kilo 4 köşe adi ve İsveç ve 11500 kilo muhtelif eb'atta cıvata demiri muhammen bedeli 33991/2 lira ve muvakkat teminatı 255 lira olup açık eksiltme 17 — 3 — 936 salı günü saat 10 da. â 2 — Muhtelif eb'atta 40008 kilo demir levha muhammen bede- li 4000 lira 80 kuruş ve muvakkat teminatı 300 1/2 lira olup açık ek- siltme 17 —3 — 936 salı günü saat 10 da, (1134) lm AM Bayramlıklarınızı Bizden Tedarik Edin J SÜMER BANK YERLİ MALLAR PAZARLARI Am tekliflerini | o HABER — Akşam poğtair 60 YAŞINDA olduğum halide Buruşukluklardan nasil kurtul dum. Ve 20 yaş daha genç görünmeğe muvaffak oldum. | “Den 60) yaşımı (o bitirmiştim. Bu yaşta olan bir kadın artık kendini <azibeli göstermeğe — uğraşamaz. Far kat, ben merak saikasile tebeddülâtı havaiyeden solmuş ve o buruşmuş yü zilmde cildin unsuru olan Tokalon kreminin tesirini tecrübe etmek iste dimi Bir aylık tedaviden o sonra “siz gençleştiniz,, dediklerinde hissettiğim hayreti tasavvur ediniz. Bu müjdeden cesaret alarak tedavime devam ettim ve beş ay sonra harika (o tamamlan mıştı. Beni görenler, ancak 40,15 yaşla”! İ rında olduğumu söylüyorlardı. Tenim açık ve cazibeli ve hafifce opembeleş' miş yüzümde hiç bir buruşuk kalma mıştı, Bu şayanı hayret tesiri nazarı İti bara alarak, her kadın cildin ounsuru| ölan yalnız Tokalon kremini kullansa artık ihtiyarlamış büyük anneler bu İ lunmıyacaktır.,, Hamiş — İsminin neşredilmesini Istemiyen şu yukarıki mektubun aslı mahfuzdur. Cildin unsuru olan Toka lon kreminin terkibinde son derece besleyici unsurlar bulunduğuna .... | liraya karşı teminatlıdır. Cildinizin açık, taze ve yumuşak ve buruşuksuz kalması için elzem © lan hayati unsurlarla istihzar olum | muştur. Akşamları yatmazdan evvel İ pembe rengindeki ye sabahları beyaz | rengindeki gün lemeremizi oknllane ; nız Bir gece z4rfında husule gelen — sirden hayrette kalacaksınız. OE Sizde onun gibi yapınız Başka kadınları beyaz ve parlak dişlerini kendi lekeli, çürük dişleri'e mukayese edip ye'se kapılmaktansa RADYOLIN Kullanmayı tercih etti ve kisa bir zaman içinde onlardan çok daha beyaz, çok dahaparlak dişlere sahip oldu. RADYOLİN , kir tabakasından daha sert , fakat mine tabaka, sından daha yumuşak olduğu için o dişleri çizmeden temizliyen ve parlatan yegâne diş macunudur. BAYRAMDA YALNIZ mamasmmmuaı KIZILAY Gazetesi ÇIKACAKTIR Mündericatı çok zengin olan bu gazeteyi okumakla ve ilân- larınızı vermekle hem kendinize ve hem de KIZILAY'a yar- dım etmiş olacaksınız. Fiatı son sahifede santimi 30 kuruştur. Müracaat yerleri: İstanbulda: Postane karşısında KIZILAY Satış Bürosu. Telef “tan Güldür” “si ke LR Şirketi, Telefon: 20094 - 95, EE YT LET 316 PARDAYANIN ÖLÜMÜ —ş2 maa Sent Anj şatosundan O toplur atıldı. Son dereceye varan bir sevinç güste | rildi. İ Kardinal dö Loren o sevincinden) kendisine amiralin başını getiren Mo rövere bin altın ekü verdi. Morüver bir kaç gün (kalacağını umduğu Romada tam bir sene oturdu. Acaba bu bir sene İçinde ne yap mıştı? Şüphesiz servetini hazırlamış tı, Belki de bir çok kişilerle arkadaş olup elbirliği etti. 1573 Senesi eylülünün birinci gü nü Parise dönmek üzere yola çıktığı zaman. gözlerinde bir sevinç izi be Niriyordu, Şövalyenin yaraladığı yüzü nü okşıyarak: — Ey Pardayan, şimdi biz bize kaldık! diye mırıldandı. Hügetle usta Greguvar akrabala rından birisinin evindeki omahzende gizlenmişlerdi. Paris kapıları tekrar| açılarak öldürülecek Hügno ve şüpheli | kimseler kalmayınca Hüget tekrar o tele dönülmesini istedi. hâkin korkak Lândri, Parisin hâ in hattâ Şarlin bile akl lkrnden asılı olan amirali seyretmeğe gittik lerini, din değiştirmedikleri için Brik moya ile Kovan grev meydanında * sıldıklarını, halkın bu manzaradan pek hoşlandığını, kendisi çok şükür gayet dindar bir katolik olmakla be raber kâfirler tükendiği için: — Sen bir gün Pardayanların kaç masına vasıta oldun! diye asılmak ih timali bulunduğunu, bu (oyüzden de Müget kederinden öleceği için pek ya" zık olacağını ileri o sürerek bunu ka bul etmedi, Hüget, bu sözlerin son kısmına o kadar aldırış etmiyerek çaresiz koca” sının Sözlerine itaat etmeğe (mecbur oldu. Ve deviniyerden kaçan Parda yanlar meselesi unutuluncaya kadar Paristen uzak bir yerde yaşamağa ra* zı oldu. İşte bu suretle Hügetin o doğduğu yer olan Provense gidilerek orada üç sene kalımdr. Bu müddet sona erince usta Greguvar ârtık geçmişin unutul- duğuna ve tehlike kalmadığına kanaat getirdi. Bunun üzerine Greguvar tekrar Parise döndü, 1575 senesi 18 haziranında vaktile Raböle tarafından bu isim verilen De: viniyer Jokantası tekrar açılarak kısa bir zaman içinde eskisi gibi işlemeğe haşladı, Korkudan zayıflayan usta Lândri gene şişmanladı. Hügete gelince, her zaman güzel, şen ve neşeli olarak Deviniyerin süsüy“ dü. Fakat güzel yüzünde bir acı ese ri görünüyordu. Bazan otelin merdi- veninde durarak Sendenis osokağma hazin hazin baktığı görülür ve hiç gel miyen bir yolcuyu beklediği sanılırdı. Papaz Tibo, Sen Barlelmi opaza' rından üç hafta sonra tuhaf bir şekil de öldü, O pazar, Küçük Jan Kleman İn san mezarlığına gitmek istedi. Akdi” ken ağacı mucizesinin doğrusunu or* taya koymasından korkulduğu için her sözü dinlenen çocuğun (elinden 'Tibo tutarak onu mezarlığa götürdü. Hava pek sıcaktı. Küçük Jak Kle man, Akdiken dallarını bulamadığı için cok müteessir oldu. Tiboya sordu. Papaz bunların annesinin işlemiş ol ailesi PARDA — Oğlum. Marşal,. Burada mı? Monmoransi yaklaştı: — Buradayım mösyö! Luiz yaralının üzerine oeğilerek:! — Ben de buradayım baba! dedi.; Yaralı söze haşladı: — Marşal. Çocuklarımızı biribiri | ne vereceksiniz değel mi? Bana söz ve| riniz.. Öbür dünyaya içim rahat ola” rak gitmek İsterim.. Zaten yaşamama lüzum kalmamış tı, Fakat söyleyiniz Marşal, siz Kont dö Marjansiden bahsetmiştiniz.. — Evet, kızıma ondan iyi bir koca bulamadığımı da söylemiştim. — Sonra? Monmoransi rek: — İşte kendisi! Marjansi benim malımdır. Bunu, şövalye dö Pardaya na veriyorum. Bu Luizin çeyizidir. İhtiyar asker gülümsedi ve: — Wlini ver şövalye! dedi. Şövaıye, zorla diz çökerek babasr nın elini tuttu ve öptükten sonra göz yaşlarımı artık tutamadı. şövalyeyi o göstere Artık tamamen kızaran günü şıkları altında bu mert yüzden süzü' len damlalar barutla tozla siyahlaşan | yanaklarında beyaz ve kıvrıntılı yok| lar çiziyordu. Pardayan ağlıyordu. Babası o nun ikinci kere olarak ağladığını gö rüyordu, Birincisi Tampl zindanmda işkenceye mahküm ve hiç bir kurtuluş ümidi olmadan bulundukları sırada idi. Ikincisi ise kendisi ölürken... İlk| gördüğü gözyaşları yeisten ve hınçtan| dı. Buysa ümitsilik ve acıdan doğu| yordu. — Ağlıyor musun, çocuk! . Bak, NIN İ dın bin türlü güçlükleri ve ÖLOMU 313 artık Kont dö Marjansi de oldun.. Se ni tebrik ederim!.. Gİt.. Oğlum. Mes'ut olacaksın. Çünkü saadete (o lâyıksın, Sen de kızım. Ikinizi de yanımda göre rek ölüyorum, Ömrümde böyle güzel bir ri aklıma bile getirmemiştim. ralye hıçkırıklarla boğularak: — Baba, sen ölmiyeceksin! Baba, Oh babacığım.. Bizi bırakıp gitme! — ye bağırdı. — Şövalye, benim son durağım, « bedi dinleme yerim burası olacaktır. Halbuki sen beni bu dinlenmeden mah rum etmek istiyorsun. Çok hodbinsin şövalye., Ben ki bütün ömrümde raha tm, saadetin ne olduğunu tatmadım. Onu tatacağım anda beni gene haya acılarıma çağırıyorsun! Fakat, hayır., Artık ye” ter. Elveda Marşal. Elveda Luiz, sevgili kızım. Elveda şövalye, İhtiyar Pardayanmı elleri buz gibi soğumustu. Ölüm yaklaşıyordu. Mös“ yö Pardayan birin kadar gözlerini yumdu. Sonra tekrar açarak etrafına övalye, ben burada dinlenmek istiyorum.. Burası çok güzel bir yer. Bu pmar, bu gürgen ağacı çok güzel, Bütün ömrümce handan hana atılan ben için burası son han olacak, Ölüm çok misafirperverdir. Beni kovmıya cak. Haydi şövalye, kapıyı cal; Ale ret hanının kapısını çal. A. İşte kapr yı açıyorlar. dedi, Müthiş bir hıçkırık şövalyenin der dakları arasından fırladı, Babası bunu duydu. Beyaz dudak» larında tuhaf bir gülümseme belirdi. Güler gibi bir hal alarak: — Ha, aklıma geldi,. Şövalye, Hü-

Bu sayıdan diğer sayfalar: