28 Şubat 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

28 Şubat 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kara haydut - X9un harikulâde maceraları ”İ BENDE HEMEN Günbünei © EE MN ii AS ASTONUNU ALDI zil İ NE YAPACAĞINI $TUMUZ GİDİYOR BiLiyo RMUsuN ? TAYYARE REEL VE 5:9 | vam epEcErmiy KARA ( YayıR. RA HAYDU İİ Bi Gremse İİ ENTERESAN. çor KİMSELERLE DUR- MADAN “TEMAS EDİYOR. WR BAKALIM... MN TAN , SENEDE KALKIYOR İl E Vİ YORUMU» ERER Şİ İpe de Şa maya yea vaya ikili SAİME e Meryem GE ER SİLA İLA şe rl EM AF EDERSİNİZ .BEN INCİ GERDAN Lif MERAKLISI YAMA. YONYUM vi $U TAKSİNİN PEŞİNİ BıRanMA ilk FIRSATTA YANINA YAKLA- DE KOLEK$İ. j İstanbul Posta T. T. Başmüdürlüğünden : İstanbul Paket Postahanesinin üst katında yaptırılacak tadilât a- © Şık eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme 9/3/936 Pazartesi günü saat Sater Gordon Dok ismindeki © 1S de Galatasarayda İstanbul Posta T. T. Başmüdürlüğü Alım Satım | ve 832 markalı av köpeğimi bulur haber verenler memnun bırakıla | caktır. | | ZAYI KÖPEK Kiralık büyük mer'a Yeşilköy civarında eski Aya Mama Alem Berdos yeni adı Mecidiye çiftliğinin mer'ası yeni sahibi tarafından 1 Mart 936 zar günü saat 14 de Beyoğlunda Suriye çarşısında 4 üncü katta 15 numaralı avukat Mustafa Tunalı yazıhanesinde 1 Ey- lül 936 tarihine kadar kiraya verilecektir. Fazla malümat al- mak istiyenler her gün yazıhaneye bizzat veya 49192 ye tele- fonla müracaat edebilirler. teminat 56 liradır. İsteklilerin şartname ve keşifnamesini görmek ve muvakat temi - © zımatlarını yatırmak üzere eksiltme gününden evvel Başmüdürlük Ya. © za İşleri Kalemine müracaatları ve eksiltmeye iştirak edeceklerin ek- — siltme gününden en az sekizgün evvel İstanbul Nafia Müdürlüğüne Devlet Basımevi Gereç işyarı| HAYRİ bi müracaatla ehliyet vesikası alma'arı lâzımdır. (886) 314 PARDAYANIN OTUMU ————— --- — amma gete olan borcumuzu unutma! dedi. ty valye etrafıma bakınınca meşale Sonra bakışlarını göğe dikti. Artık! ler ve kazma küreklerle bir kaç köylü" yıldızlar birer birer, donuk donuk pa) nün gelmiş olduğunu gördü. Şüphesiz rıldıyorlardı. bunları Marşal çağırtmıştı. İhtiyar Pardayanın elleri oğluyla Dudaklarını babasının alnmayı Laizin elini sikti, pıştırarak son bir vedada bulundu. Büzüşen dudaklarının arasından Sonra ayağa kalkt. . Köylüler bü- son bir mirıltı daha duyuldu. Gözleri" yük gürgen ağacınm altındaki pına” ni lâcivert göğü; .İ rin kenarına bir mezar kazıyorlardı. yan bir yıldıza mal parla) Sövalye kazmayı yakalayıp gözlerin — Oh! Uzun yollar. At sırtinda den yaşlar akarak babasının mezarmı kazmağa başladı. geçen günler.. Yağmur. Rüzgâr. Gü ven iri ” > © | Köylülerden birisi, me. - meş. Güzel yıldızlar. Sakin gökyüzü. ali lele Hafifçe bi nin ışığıyla aydınlatıyor, öbürleri de - tçe bir sarsıldı . gözlerini yıl) şapkaları ellerinde olduğu halde ses dızlarla bezenmiş göğe dikerek dudak! sizce bekliyorlardı. larında tatlı bir gülümseme belirdiği halde hareketsiz kaldı, Bu yürekler acısı manzaranın üze Mösyö dö Pardayan Yüyük rinde yıldızlı gök parlıyor. Altında i e yük Eran) se, sırtın eteklerinde, tarlaların öte ta sız tarihçisi Hanri Martenin kahra'| yafında Paris, büyük bir fırm gibi man Pardayan ismini verdiği ihtiyar) kıpkırmızı bir halde ( görünüyor ve asker ölmüştü. bütün kiliseler kahraman © Pardaya* nin cenaze çanımı çalıyorlardı. Şövalye dö Pardayan. geceyarısı | Sabahın saat ikisine doğru mezar ma doğru kendisini Marşal dö Monmo | oldukça derinleşti. Şövalye artık ağ ransinin kucağında buldu. Luiz nişam-| lamıyordu. Fakat yüzünü müthiş bir lisınm başını tutarak ağlıyordu. P| sarılık kaplamıştı, Babasını kucağına po da ayakların ucunda hafif hafif| alarak mezârın içine yatırdı. Yanına uluyordu. da sağlığında yanmdan hiç ayırmadr Marşal; ğı kıemi koydu. — Oğlum. Kendini biraz (topla. Sonra, mezarı kapamağa başlıya: Monmoransiye varmadıkça nişanlının| rak eliyle yavaş yavaş — toprak atıp tehlikede bulunduğunu düşün. Onu| doldurdu. Yarım saat içinde bu da bit vuran mel'ünu aklından çıkarma, dedi.| ti. Şövalye boğuk bir sesle: Marşal ile köylüler mezara yaklar — Moröver! diye mırıldandı. şıp hürmetle eğildiler, Luizle şövalye — Evet, yanına adam alarak tek | diz çökerek ellerini birleştirdiler. yar gelebilir. Luiz: Şövalye babasının cesedinin yanr — Babacığım, senin son (derece ma diz çöktü, Başını ellerinin arasına) sevdiğin oğlunu dalma seveceğime alarak ağlamağa başladı. Bir saat geç yemin ederim diye mırıldandı. »#& Sonra ikisi de ayağa kalktılar. Lu iz, bir köylünün kopardığı iki daldan haç yaparak toprağa dikti. O vakit doğru arabaya girdi. Mar şal atına bindi. Şövalye de hayvanına atladr.. Monmoransi yolunu tuttular. Güneş doğarken, eski (o derebeylik şatosuna girdiler. Şövalyenin kazdığı mezara gelin ce Luizin diktiği haç, sonradan köylü” ler tarafımdan daha iyi oyapılan bü yük bir haç ile değiştirildi. Daha son ra küçük köyde, bu yerde neden bir haç bulunduğu unutuldu. Nihayet büyük ak gürgen ağacı kayboldu. Pi nar kurudu. Fakat bu haç nesilden nesile geçti, Eskidikçe yenilendi. En sonra, bu haç, büyük ve mü kemmel bir haçla değiştirildi. Ve bura ya Kalver, yani üzerine haç (dikilen tepe İsmi verildi. Bu şeylerin hatırası zamarımıza kadar gelmiştir. Bugün bile, ihtiyar Pardayanın öldüğü yerde küçük bir meydan vardır ki oraya oMonmarter| Kalveri denilir. — ui KRAL ÖLDÜ YAŞASIN KRAL Romanımız burada bitiyor. Maksa dımız, on altıncı asırdaki sosyal yasa” yişin bir kısmın göstermek, böyle ka rışık bir devirde bir delikanlmın nasıl olüp da silâhı ve aşkı sayesinde yük” gek bir mevkle çıktığımı anlatmaktı.Bu delikanlı hayat, sandet ve zenginlik icin zamanımızda şliphesizki başka şe kilde hareket ederdi. Herhalde kalbi nin temizliği, düşüncesinin sağlamlığı, doğruluğu onun icin her devirde kul Yanılabilecek bir silâhtı, Bu kanlı ve karanlık devirde düm PARDAYANIN OLUMU 315 yayı dolaşan bu serserilerin yaşayış larına dair de bir fikir verdik sanırız, Kısaca dört yüz sene evvel insan ların dini ve siyasi bir tesire kapılarak işlemiş oldukları büyük bir canavarir ğı anlatarak vazifemizi yapmış old ğumuza inaniyoruz, Ne yazık ki bu fena — düşünceler her devirde az çok bulunur. Yalnız hafif bir medeniyet örtüsü bunu ör“ tüyor. Bu da tıpkı şimal ıklimlerinde denizi örten ince buz (tabakalarına benzer, Bir fırtına hasıl olunca buz ta" bakası hemen kırılır. dağılır, ve de niz eski vahşiliği gene ele alır. Insanlar biribirlerini boğazlamak- tan ne vakit vazgeçecekler? Bu öyle bir sorgu ki cevabmı belki — ebedi hayata malik olduğu halde—Tarih bi" le bekliyemeden sona erecektir. ... Romanımız sona ermekle beraber şahısların ne olduklarını okuyucuları mızın merak ettiğini düşünerek bu hu” susta biraz tafsilât vermeği (faydalı bulduk. Bilhassa, Jan dö Piyen, Luiz, SÖ valye dö Pardayan ve Fransuva dö Monmoransinin bu romanın ilk başlan gıçlarının geçmiş olduğu şatoya var” dıktan sonra ne olduklarını söyliyece" giz. Fakat ondan evvel bu . facianın kahramanlarından bahsedelim, Moröver, odinsizlerin tamamen mahvedildiği haberini Romaya götür dü, Fransadan geçtiği sırada her yer” de kan döküldüğünü gördü. Romada Moröverin getirdiği müt” hiş müjde üzerine bütün kiliselerde tedeom dusları okundu çanlar çalındı. i

Bu sayıdan diğer sayfalar: