17 Mart 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

17 Mart 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 $u hayat ne tuhaf şeydir! Bugün »İe beraher sakin sakin © gidiyorum, in &i alta #y evvel silâhla taarruz su İsn hapishanedeydim! Beterin beteri P iyatronun, piyesin ve aktör , Nadını söylemek tehlikeli, bir de bir piyes oynuyorlardı ve « aramızda temsil pek berbattı. i , Walrk aktörlerden biri, piyes- Ni türlü türlü felâketler ge- İş, iler bir aktörü teselliye ça- ii Üzülme! Hayatta insan da- rTkunç vaziyetlerle de karşı. bilir? Seyircilerden biri seslendi: « 7 Eyvah! Galiba şimdi de şar öyliyecek ! — Bu kadar süratli (o daktiloya hiç Sİ etmemiştim, saatte beş (kelime Ahrin dertleri hş 2 odasında konuşuluyordu, i, “ın: hernedense metetmeğe dn gören bir misafir arkadaş Salık; en, dedi, vaktile şiir de yaz- m. Şimdi de yazarım, yalnız n beş lira vermeniz gerek! yarm bir tane getireyim. | Azı müdürü müthiş telâşlan- > Aman, bizim gazetede ede- b sahifesi falan yok, ben şiiri *nin neresine korum? i, Zamana kadar muhavereye rirmamış olan Reşad Enis N : 2m “Şehrin dertleri,, sütunu ne| N e üklar Şafak söküyor, ötmesi Bldi,acaba uyandırsak kızar mı? & | Ee w : CA $ Mübalâğa İkisi de civa fabrikasında ça lışıyorlardı ve ikisi de fevkalâde mübalâgacı idiler. Başka bir arka- daşlarile konuşurlarken biri şöy. le dedi: — Fabrikada civa buharı te - neffüs ede ede o hale geldim ki dı şarı güneşe çıktığım zaman bo- yum beş santimetre uzuyor! Öbürü bu kuyruklu mübalâga- nın altımda kalmadı: — O'da bir şey mi sanki?Ben öy- le hale geldim ki, hohladığım cam derhal sır tutup ayna oluyor! me (7 bi /t rn 4 1 (j (NEDE Erkek — Demek benimle evlenmek istemiyorsunuz? Kadın — O başka mesele? Siz bana “ebediyyen benim olur musunuz?,, diye sormuştunuz da,. Bir ders Oğlunu, yüksek tahsil görsün | diye, İstanbula yollamıştı. Bir gün taahhütlü bir mektup acele 500 lira istiyordu. Sık sık para gönderdiği için mahdum beğin böyle 500 lira is. teyişini pek fazla buldu. Yalnız 50 lira gönderdi ve şu telgrafı çekti: “İstediğin 50 lirayı gönderiyo - ram. Fakat elli lira yalnız bir sı - fırla yazılır, iki sıfırla değil!,, aldı, oğlu Erkek — Paraşütleri ne yaptın? Kadın «— Çantanın içinde! j 7 Satıcı — Bakınız bayan, giydiğiniz zaman ne kadar güzel duracak! Bir gazete Matbaaya gelen Anadolu ga zetelerinden birinde gördüğümüz işbu ilânı ehemmiyetine binaen, imlâsını dahi değiştirmeden ay nen alıyoruz, “Bayram münasebetile Matbaa mızda kart vizit gibi fazla işler tab ittirildiğinden gazetemiz bu defa iki sayfa ve ilâniledoluç! karılmıştır. Okurlarımızdan özür dileriz., Gazete üç dört kartvizitten da- ha büyük değildi! — Heykelin kollarını Venüsün ya nma koydukları için mi kestiler acaba? Eskiler alayım! İzak mahalle arasında dolaşı- yordu: — Eskiler alayım! Bütün mahalleyi ayağa kal dıran çirkin sesi kâfi gelmiyormuş gibi bazan kapıları da çalıyor ve soruyordu: — Eskiler alaym! Satılacak eski bir şeyiniz var mı? Böyle kapısını çaldığı evlerin birinden bir erkek kafası uzandı; gelenin eskici olduğunu görünce rahatsız edildiğine kızı. Fakat İzak oralı değildi, sordu: — Eski elbise var mı? — Yok! Zaten hepsi eski! — Eski şapka? Eski bakır? — Yok beyahu! Satılacak bir sey olsa ben seni çağırırdım. Za. ten evde karım yok, ben bilmem! İzak gözünü manalı manal: kırparak: — O halde boş şiseler a'rrrm Mahçup kızl Delikanlı genç kıza aşıktı, fa- kat onu mahcup bildiği için his- sini açıkca söyliyemiyordu., Bi gün ikisi yalnızken aklma bir ça- re gelerek kıza teklif etti: — Çok güzel bir şarkı bilivn. rum, “seni seviyorum !,, diye... İs- terseniz size bunu söylüyeyim!. Mahcup bildiği genç kız ce. vap verdi: — Eğer doğru söylüyorsanı: rica ederim bunu sarkı ile söyle Erkek — Çift ayaklı bir merdiven almamız lâzım karıcığım! Baksana hiz İİ | metçi kızı, tavanı süpürebilsin diye kır Kadın — Ha aklıma gelmişken 80 rayım, şu meşhur doktor Voronof hâlâ sağ mı? Aman doktor! Doktor, artık iyileşmiş olan hastasma tebdil hava tavsiye et- tikten sonra gitmeğe davrandığı sırada sordu: — Siz tebdil havaya gitme den evvelbizim vizite hesabını si ze göndereyim değil mi? Hasta telâşlandı: — Aman doktor, biraz evvel sinirlenmememi söyleyen siz de- ğilmiydiniz! 5 wi lin — Bana niye öyle tuhaf tuhaf | bakıyorsun? Karnaval kostümümü be ğenmedin mi? Erkek — Çok güzel ! Yalnız ben se ni bu kostümle görebilmek için seninle evlenmeğe mecbur kaldığımı düşünüyoe rum da. Yazısız Hikâye: BIR KURNAZLIK ! du: cağıma almağa mecbur kaldım! imkânsız Muallim birinci smıfta küçük talebelerinden birine sordu: — Başkasına ait bir şeyi ha- ber vermeden alan kimseye ne derler? — Düşün; meselâ ben elimi se» nin cebine soksam ve oradan pa- ranı alsam ne olurum? — Allah! — Ne demek istiyorsun? — Cebimde hiç para yok Pa. ramı almak için evvelâ yaratma « nız lâzım! — Karısınm ikiz çocuk doğurduğu Du şimdi söylemiyelim, tabakları götür sün de... Kralın nüktesi Şimdiki İngiltere kralı Seki - İ zinci Edvardım büyük babası Ye- dinci Edvard bir gün kendini ta. nıtmadan bir ilk mektebi ziyaret etmişti, Çocuklardan birine sor — Yedinci Edvard kimdir? — İngiltere kralı, — Peki, bu kral saltanatı es- nasında fevkalâde olarak ne yap- mıştır.? Çocuk bu süal karşısmda afal ladı, cevap veremeyince kral gü: lerek: — Üzülme yavruim, dedi, bu suale bizzat kral bile cevap vere-

Bu sayıdan diğer sayfalar: