22 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

22 Ağustos 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m HABER — Akşam Postası ip e WEE Olimpiyat kahramanları Yaşar, Mersinli Ahmet ve arkadaşları dün nasıl karşılandılar, neler anlattılar ? Berlin oli#piyatlarından dönen gü“ reş, bisiklet #e eskrim takımlarımızdan mürekkep ilk kafileyi karşılamağa ha- zırlanan binlerce kişi, dün (daha saat birden itibaren Galata yolcu salonuna gelmeğk başlamış.lardı. Saat iki buçu- ğa doğru rıhtımın Üstü, salonun kapısı hattâ gümrüğün arkasında caddede he- men hemen dolmuştu. Rıhtım üstünde ayrılmış oyerde, şes| hir bandosu, kenarda da federasyonlar| erkânı, bütün klüplerin murahhasları ve birçok da saylavlar bulunuyordu. Türk Spor kurumu biri Yaşara, biri Mersinli Ahmede, biri de güreş takımı- na olmak üzere (iç, Güneş klübü biri Yaşara, biri de takıma olmak üzere iki, Galatasaray 1, Fenerbahçe 1, Alemdar Gençler birliği 1, Lokantacı Bay Cemal 1, gelenk göndermişlerdir... Bay Cema- lin çelengi o kadar Obüyük ki en fazla © göze çarpıyor. İki tane de koç getiril- miş bunların birini Yaşarın (omahallesi Yaşar için, diğerini de İstanbuldaki Mer sinliler Ahmet için kesecekler. Saat iki buçuk.. Herkes sabırsızlıkla vapuru bekliyor, o esnada bir havadis çıktı: Vapur bir buçuk saat geç gele- cekmiş! Yaşarın babası gözüme ilişti. Yanın- da akrabasından olduğunu tahmin et- tiğim bir gençle beraber mütemadiyen rıhtımda dolaşıyor bir (dakika bile bir yerde duramıyor. Kendisine yaklaştım. Konuşmaktan çekinir gibi görünen Bay Ali yalnız: Yaşardan iki gün evvel o mektup aldım, bugün geleceğini (o yazıyordu. Annesini buraya getiremedim, heye - candan bir şey olur diye korktum, yak nız halası geldi. Eğer Yaşarım: bana bı- takırlarsa Hemen eve götüreceğim. Ma- hallede arkadaşları hazmrirk (o yaptılar bu akkam hep (beraber eğleneceğiz! diyebiliyor. Saat üç buçuğa doğru sabırsızlık son haddini bulmuş, herkesin başı Ortaköy Burnunundan gözükecek olan vapuru pörebilmek için o tarafa doğru çevril- miş... Serbest güreş seçmeleri için Yarın Dinarlı ile Kara Ali karşılaşıyorlar Cim Londosun 28 Ağustosta ol mazan 6 Eylülde güreş yapması muh- temeldir. Yarım Kara Ali ile Dinarlı Mehmet güreşecektir Dinarlı Mehmet bu sabah bir arkadaşımıza demiştir kiz “Kara Ali ile yarın nihayet güre- şiyoruz. Ben kendisine son defa şöyle bir teklifte bulunmuştum: Sen Tür- kiye baş pehlivanı olarak kal. Cim Londosla ben güreşeyim, dedim. Ka- bul etmedi. Ben de Dinarlı kadar tek- nik güreşçiyim ve daha kuvvetliyim, hakkımı zorla almak istedim, dedi. Yarmki güreş kimin galip çıkacağını gösterecektir. Kara Aliyi yenece- ğim., Diğer taraftan geçen hafta gel- mediği için mağlüp addedilen Tekir- dağlı Hüseyin de diyor ki: “ew Ben, gerek Kara Aliyi, gerek Mülâyimi müteaddit defalar yendim Diğer taraftan Dinarlı da Cim Lon- dosla danışıklı dövüş yapacaktır. Bi- naenaleyh Yunanlı pehlivana benden daha iyi vaziyette çıkarılacak pehli- van yoktur. Bıraksınlar, Cim Londos- Ja ben kozumu paylaşayım.,, Yarm Mülâyim ile — eğer gelir- se — Tekirdağlı Hüseyin iddialı bir hususi güreş yapacaklardır. Cim Londos !'stanbu- la ne vakıt gelecek Yunanistanda bulunan Cim Londos dün Belediyeye bir telgraf göndererek seçme müsabakalarının ne halde oldu- | ğunu ve kendisinin ne zaman İstanbul- da bulunması lâzım geldiğini sormuş- tur, Belediye de buna cevap yazarak 30ç melerin yarım biteceğini öblir hafta da seçmenin galibi ile karşılaşması lâzım geleceğini kendisine bildirmiştir. Nihayet 3,45 de vapurun © uzaktar| görünmesile rıhtım üstünde bir kayna lıyor. Ve tam dörtte bayra larla süslenmiş Prcusipesya Mariya va puru rıhtıma yanaşıyor. Üst güvertede bütün güreşçiler ellerindeki küçük olim piyat bayrağını sallayarak karşılamağa gelenleri selâmlıyorlar. İçlerinde yal- nız Yaşarla büyük Mustafa görünmü- yor. Halk “Yaşar!,, diye bağırıyor. Arka- daşlarının arasından Yaşar, elinde tut-| tuğu kutu içindeki mes: fidanile gözü- küyor ve binlerce kişinin yaşa diye ba- fırmasına pözleri yaşlı olarak reverans Ja mukabele ediyor. Rıhtımdaki Yaşa- rın babası da omuzlara © çıkarılmış iki elile oğlunu selâmlıyor ve ağlıyor. Gazeteciler vapura girebiliyoruz. Ya- şar kendisine verilen buketler arasında etrafını alan gazetecilere: “Aman, di- yor, çok heyecanlıyım, rica ederim şim- di bana hiçbir şey sormayınız. (Sonra görüşürüz!,, Yaşardan sonra Mersinli Ahmedi bu- luyorüm. O, çok sakin ve çok sevinçli bir halde... Zanten Odudaklarından hiç eksik olmayan tebessümile: — Azizim en müthiş rakiplerle günde onar dakika (fastla ile beş müsabaka yaptığım oldu. Şimdilik (fazla bir şey söyliyemiyeceğim. Yarın bol bol görü- şebiliriz!,, diyor. Güreşçilerimiz kadar güreş federas- yonu erkân; da heyecanlı.. Bay Ahmet Fetkeri neticeden çok memnun! O da diyor kis — Çocukların çok çalıştıklarmı size söylemeği bir vazife bilirim. Uğradığı mız büyük haksızlıklara rağmen büyük bir muvaffakiyet elde ederek dönüyo- ruz. Ahmedin maruz kaldığı talisizlik, Sadığa karşı yapılan aleyhtarlık bu iki güreşçinin “buz gibi dünya şampiyon- luk,, haklarının yenmesine sebep oldu. Bu muvaffakiyetli yolda bugünkünden daha büyük bir ciddiyet ve imanla yürü yeceğiz! Büyük Mustafa çok müteessir olduğu için hiç kimse ile konuşmadı. o Çoban Mehmede dokunsalar ağlayacak gibi! — Dünya dördüncüsü oldun! Fena mı? dedim. — Ben buradan birinci olmak için git miştim! cevabını verdi. Saat beşte vapurdan çıkmağa başla- dılar. İlk önce Mersinli Ahmet alkışlar a- rasında rıhtıma ayak attı ve derhal ©- muza alınarak uzaklaştırılırken Yaşar yapurun iskelesinde görüldü. Arkasmda Mülâyim pehlivan olduğu halde rıhtıma çıktı ve derhal Mülâyim Yaşar: kucakladı. e Omuzuna oturttu. (Yaşa!) sesleri ve alkışlar (arasında, oda, salonun kapısına doğru götürüldü. Güreş federasyonu (o reisi Bay Ahmet Fetkeri o esnada Yaşarın babasını gör- dü ve hemen elini öperek (“böyle bir aslan yetistirdiği İçin. tebrik etti, Futbolcular bu sabah geldiler Berlin olimpiyadında dünya üçüncü- sü (Norveç) e 4-0 mağlüp olan milli futbol ekibimiz, Böten de yaptığı mü- sabakayı da 2-2 beraberlikle bitirdik- ten sonra bu sabah saat sekizde eks- presle Sirkeci garına gelmişlerdir. Oyuncular Norveç takımına mağlü- biyetin tamamen tabii olduğunu söyle- mektedirler. Kendilerile görüştüğümüz Lütfi, Avni, İbrahim hepsi de aynı fi- kirdedirler, “Norveç milli takımı büyük bir şans- sızlığa uğrayarak dünya üçüncüsü ol- du. Halbuki en kuvvetli futbol takımı! idi. Dünya birincisi olması lâzımdı, demektedirler. Netekim olimpiyat müsabakaları bit- tikten sonra şampiyon İtalyan takımı Alman (Hes) takimlle yaptığı hususi maçı 2-1 mağlübiyetle bitirmiştir, Mı- sir milli takımı da Dresten de yaptığı maçta 2-2 berabere kalmıştır. Bizimkilerin Bötendeki müsabakası çok güzel olmuştur. Bütün Alman ga- zeteleri Türk futbolcuları lehinde neş- riyat yapmışlardır. Bizim takım: Cihat — Hüsnü, At fi — Fikret, Hakkı, Reşat — Rebii Şe- Yüzme birincilikleri Yaşarla Mersnli Ahmet © ötomebile konularak Güneş kulübüne götürüldü- Yaşarın evinde Yazarın ailesile karşılaşması, mahalle Geki şenlikleri görmek (o için Akbıyık» Gâki xaşarm evıne gittik. aabii Yaşar henüz gelmemiş, annesi ve kardeşi bizi karşılıyorlar. hepsi heyecandan, sevinç ten ürkek bir halde... Annesi (ookadar heyecanlı ki bizimle konuşamıyor bile.. On dakika kadar (bekledikten sonra Yaşar eve giriyor. Annesinin elini öp- tükten sonra bizim yanımıza geliyor ve güreşler hakkında konuşmağa başlıyo- ruz, — “Bizim takıma (karşı pek büyük haksızlıklar yapıldı! diyor. & Çoban ve Mustafa muhakkak ki dünya üçüncüsü | olabilirlerdi. Fakat öyle gadre uğradı- Jar ki... Ben gerek halk gerekse hakemler Us- tünde çok iyi bir tesir yaptım. Almanla güreşe çıktığım zaman Almandan daha ziyade ben alkışlandım. Buna da sebep temiz güreşmekliğim ve hakemlere iti- raz etmemekliğimdir. “Kazandığım madalyeyi saklıyaca - ğım. Meşe iidanını ya Atatürke veya- hut da Istanbul belediyesine hediye e- deceğim. Evimde bahçem falan olmadı- ğt için benim büyütmeme Oimkün yok. bu meşe fidanlarını Almanlar ii sene- dir saksı içinde yetiştirmekte o İmişler, Bu fidanların ömru yüz sene sürüyor - muş. “Güreştiğim pehlivanlardan en Zor - Juları Itâlyan, Alman ve Japondu. Ja - ponu'tuşla yenince fena (mailde kızdı. “— Dört sene sonra Tokyoda intika- mumu arım! dedi, Yaşara; — Peki diğerlerini? diye soruyoruz. Yaşar hemen cevap veriyor; — O - ları ga hamdolsun yendim... — Serbest güreşteki mağlübiyetinin sebebi nedir? — “Serbest güreşi iyi bilmiyordum. Zaten giderken de umidim yoktu. Hem yalnız venim için değil, bütün arkadaş- İar için de mühim (sebep alışmadığı- mız muntazam bir yerde, görmediğimiz kadar kalabalık önünde büyük bir heye- canla müsabakalara başlamamızdır. “Binaenaleyh Türk güreşçilerinden daha büyük muvaffakiyetler isteniyorsa şu iki şeyin yapılması elzemdir: “Birincisi salon ( ikincisi de sık sık harici temaşlar.,, Yaşar bunları anlatırken mahalle ar- kadaşlarile en çok seviştikleri anlaşılan Bay Cemal odayâ girdi. Bütün mahalle rkadaşları © biribirlerine iştüler. Hep beraber Yaşarın evinden çıktık, kalabalıktan rıhtımda kesilemiyen kur- ban önde olduğu halde Küçükayasofya- ya gidildi, Orada (toplanan yüzlerce İnsan Yaşarı tebrik ediyor, (küçükler onun o da büyüklerin elini öpüyor vel- hasıl bir bayram günü yaşanıyor! Bir ref, Gündüz, Fuat, Niyazi kuruluşile sahaya çıkmıştır. İkinci devrede (Hüsnti) nlin yerine Faruk geçirilmiştir. Birinci haftaym 1-0 galibiyetimizle nihayetlenmiş ikinci devrenin başla- rında Almanlar beraberliği temin et- mişler biraz sonra Şeref bizim takımı yine galip vaziyete çıkarmıştır, Böyle- ce oyun biterken Almanların sağdan yaptığı bir hücumda Fikret ıska geç- miş, yıldırım gibi inen Alman sağaçı- ğı da yakaladığı bu fırsatı kaçırmıya- rak ikinel golünü atmıştır. Bu oyunda Cihat, Hüsnü, Niyazi, Şeref, Gündüz ve bilhassa Lütfi fevka- âde muvaffak olmuşlardır. Sporcularımız Rusyaya gidiyorlar Eskrim, futbol, güreş ve bisiklet ta- kımları on gün sonra Rusyaya hareket | edeceklerdir. İstanbul yüzme birinellikleri yarm Moda deniz hamamları havuzunda ya- pılacaktır. | Üstte babası t taraftan da kurban kesiliyor. Yaşarın bir arkadası: — Yaşar diyor gittiğin (ogündenberi seni özlüyorduk fakat şampiyon oldul ğun gündenberi seni görmek arzusu biz de daha ziyade kuvvetlendi. Yaşar bu kalabalıktan bunalıyor. Bu- İSTANBUL HARİCİ ASKERİ 1d My TEV VELİ Karamandaki kıt'atın ihtiyacı olan 154000 kilo un kayalı zarf u- suliyle eksiltmeye kunulmuştur. 154000 kilo unun muhemmen tu- tarı 15708 lira olup ilk teminatı 1179 liradır. Şartnamesi Konya. da Kolordu İstanbul ve Ankarada levazım âmirlikleri Karamanda A- lay satın alma komisyonlarında» dır. İstekliler şartnameyi komis- yonda görebilirler. Eksiltmesi 8 Eylül 36 salı günü saat onda Kon- yada kolordu satın alma komisyo- nunda yapılacaktır. İstekliler mek- tuplarını 8 Eylül 936 seat dokuza kadar Konyada kolordu satın al ma komisyon başkanlığına gön- dermiş olacaklardır. Nr. 270088 Nr. 270093 Va arafından örülen Yaşar ortada şampiyon annesinir eli ken, altta vapurdan çıkıldıklan sonra Yaşar omuzda götürülü, ODEON Yeni doldurulan pia Bayan VEDA RIZA Hicazkâr şarkı — NEREDESİN NEREDE ACA | Nr. 270087 yüzen şarkı — SEN İSTEDİN DE TU BAYAN HAMİYET Nihavend şarkı — SABAH YILLARD Hicaz şarkı — ODEON Hususi saz heyeti tarafından Hicaz peşrevi — BİRİNCİ KISIM Hicaz peşrevi — İKİNCİ KISIM Satışa çıkmıştır. Fazla izahat için 12 ve 13 numaralı ilâve kataloglarımız! bayilerden isteyiniz. na rağmen bize ikram için tuğdöğl ann daha erlkmaz istemiyoruz rüşmeğe de imkân yok, On b piyadın 61 kilo O şampiyonunü lük arkadaşları arasında bera İyoruz. oi Akşehirdeki kıt'at ihti lan 165000 kilo un kapal! suliyle eksiltmeye konul 165000 kilo unun muhamm*” rı 16830 Jira olup ilk temi liradır. Şartnamesi K yağ lordu İstanbul ve Anknra8” zım âmirlikleri, Akşehird€ satın alma komisyonlarındi” tekliler şartnameyi bu ko” # larda görebilirler. Eksilt g lül 936 salı günü saat 1) yada kolordu satın alma #* nunda yapılacaktır. İateklil€” tuplarını 8 Eylül 936 488' komisyonda kolordu komisyonu başkanlığı; miş olmalıdırlar, (214; G HANİ AYRILMAM

Bu sayıdan diğer sayfalar: