9 Eylül 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

9 Eylül 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

be Sermayesi tamamen Türk, en güvenilen sigorta şirketidir. Türkiyenin Betonarme köprü inşaatı eksiltme ilânı Nafıa Vekâleti ' Şose ve Köprüler Reisliğinden Sivas vilâyeti dahilinde ve Sivas — Koyulhisar yolu ile Koyul- P — Reşadiye yolu üzerinde 63,500 lira keşif bedelli yukarı ka- VS aşağı kale köprüleri inşaatının kapalı zarf usuliyle eksiltmesi İk, © 9 — 936 pazartesi günü saat 16'da Nafia Vekâleti Sose ve Köp- > reisliği eksiltme komisyonu odasında yapılacaktır. siltme şartnamesi ve buna müteferri diğer evrak 317,5 kuruş kabilinde Şose ve Köprüler reisliğinden almabileceği gibi istiyen- .»ü şartnameleri Sivas Nafia müdürlüğüne müracaat ederek gö Muvakkat teminat 4425 liradır. Eksiltmeye girmek istiyenlerin Nİ gazetenin 3297 sayılı nüshasında çıkan talimatnameye tevfi- 2 müteahhitlik ehliyet vesikasını haiz olmaları. Müteahhit bizzat mühendis olmadığı veya bir mühendisle be- pe bu işe girmediği takdirde asgari 10 metre açıklığında betonar- bir köprü yapmış olduğuna dair vesika ibraz etmesi lâzımdır. Teklif mektuplarının 14 — 9 — 936 pazartesi günü saat 15 e ka- SENOL — O iç Sümer Bank Emi z Bankasının kuru GÜVE Sigorta Sosyetesi en büyük sigortaları (GÜVEN) dedir. Sigortalarınızı en müsait şartlarla ve tediye kolaylıklarile yapar. Galata, Voyvoda caddesi Sümer Bank binasındaki dairesine müracaat ediniz. Tel, 44966 KIZ KISMI: Bebek, Tel,38...3 mütehassıs mualilmier tarafından öğretiilr. Ömer Abdürrahmani! Cildiye mütehassisı Muayenebanesi ı Kadıköy; Süreyya sineması karşısında ? önü sokağı numara8 her gün ilcaret dersleri gösterilir. Mühendis Kısmı Ameli ven KAYIT GÜNLERİ: 1 Ağustosa kadar Çarşamba günleri saat 9:00 dan 12:00 ye kadar. I Ağustostan Sonra Çarşamba ve cumartesi günleri saat 9:00 dan 12:00 kadar. 7 Eylülden sonra her gün. iektrik, mak endisi Fazla malümat için mektuPla veya bizzat müracaat edilebilir. © ISTANBUL AMERİKAN KOLEJİ Amerikan Kız Koleji Robertkolej Arnavutköy, Tel. 38.169 :'ERKEK KISMI Mektap, İngilizceyi en iyi öğreten b r müessesed.r. Almanca veya Fransızca ihtiyar! olarak Mim terbiye ve kültüre son derece ehemmiyet verilir, Alle hayatı yaşatnir. Kütüphaneleri mükemmeidir. Kiz ve erkek beden terbiyesi ve sporlar talebenin bedeni tekemmülünü temin eder. Lise kısmı derslerine munzam olarak ştirir. İ zam tayini verilecektir. Istanbul Komutanlığından : Erzurum As. hastahanesi için (40) lira ücretli, 1 — 30 lira şehri ücretli 3 ki ceman 4 hastabakıcı hemşire almacak İ ter. Bu hemşireler orada bulunduğu müddet zarfında da bir nefer * Ankarada Şose ve Köprüler reisliğine verilmesi lâzımdır . beşten dokuza kadar. . (891) (689) arman maraz Tali 216 MAĞLÜP FAUSTA yince buna tamamen emin oldu. Adamın söylediği sözler, Faus- ianın sabahki mağlübiyetinden ionra içine girmiş olan müthiş sr kıntıdan kurtulmasına sebep oldu. Fakat odasına girip de kimsenin kendisini işitmiyeceğinden emin! olduktan sonra yüzü değişti, bir| sürü küfürler savurmağa başladı;| gözleri ateş içindeydi. Bildiği ne kadar küfür ve tahkir gibi şeyler varsa hepsini söyledi. Soyunma- dan yatağma girerek başını yas. tıklar arasma soktu, Dantelâları dişleriyle, tırnaklariyle yolarak yavaş yavaş kendisini kaplamakta olan ümitsizlik buhranı gider- meğe uğraşıyordu. Tıbkı bir ger- gedanın tuzağa tutulduğu zaman- ki haykırışı gibi bağırıyor, tepini- yordu. Sikst, Roreni, Farnez, Parda- yan, Viyoletta isimleri manasız haykırışları arasına karışıyordu. Şimdi, nasıl yüksek bir mevki- de iken, nasıl ta aşağıya kadar yu- varlanmıştı. Düşünülmesi müm- kün olmıyan muazzam plânlar ha zırlıyarak, kilise peneslerinin yara sını para ile, güzelliği ile ve sözle kandırıp kuvvetlendikten ve ken- disini dünyaya hâkim kılacak o- lan üç katlı papalık tacmı başına koyup asıl maksadına ereceği za-| man bir sürü papasın alçaklığı yüz! sünden bir hiç olmek... Borjiya| sülâlesinin milyonlarını bu uğur” da harcettikten, ceddi Lükres Bor jiyanın bütün hilelerini kullardık- tan ve en yüksek bir yere çıktık- tan sonra bir tuzağa düşmek ve şerefsiz bir mücadeleden sonra düşmek ve hattâ öldürülmeğe bile lüzum görülmeden Papa Sikst Kent tarafından tahkir olunmak... Bunlar onun aklını kaçıracak şey- lerdi... Kendi parasiyle zengin olup da- ha sabahleyin karşısında tirtir tit- riyen asilzadeler Sikst Kent ge- lince onun tarafına dönsünler, kendi eliyle vermiş olduğu kılıç- ları gene kendi üzerine çevirsin- ler!.. Daha bugüne kadar dizleri dibinde sürünen alçak kardinaller nasıl da bütün gayretleriyle papa- lık duasını söylüyorlardı. Şiindi yapyalnız... Tek başına... Birkaç kadın hizmetçi ve birkaç uşakla papalara lâyık şu sarayda kalmıştı... Fausta bunları düşünerek saat- lerce ağladı, haykırdı; âsabi bir buhran içinde kıvrandı. Nihayet vücudu yorgun düşerek yatağın ü- zerine yıkıldı. Tıbkı büyük bir fırtınadan son- ra hava nasıl açarsa onun dimağı yavaş yavaş işlemeğe başladı. Ni- hayet son ihanet vakasının ne yüz- den olabileceğini düşündü; ehem- miyet vermediği ufak tefek mese. leler aklıma geldi; son aylar zar- fında Rovenide gördüğü vaziyet- MAĞLOP ASX, 3 Pardayan suyun yüzüne çıkmamış- tı. Artık herkes onun boğulmuş olduğuna ve eğer çamurlara sap- lanmadı ise, ölüsünün, cereyanın tesiriyle uzaklara kadar gittiğine karar verdi. Maamafih akşama kadar nehirin altı üstüne getirildi ise de bir şey ele geçmedi. XX “FAUSTA BİR TACA RAZI OLUYOR Pardayan lokantanın pencere- sinden atlayınca nehire düşeceği: ni biliyordu. Suya daldığinı anlar anlamaz nehirin yukarısına doğru yüzerek Sen Lui adasına çıkabileceğini he- sapladı. Kulakları uğuldamağa ve nefesi kesilmeğe başladığı za man nehirin yüzüne çıkarsa der- bal öldürüleceğini düşünerek mus- tarip oldu. Bu yüzden hareket intizamını kaybetti, yalnız akıntı- ya karşı koymak için çırpınıyor- du. Artık havasızlıktan boğulacak- tı, ölmek üzere olan bir adamm son gayretiyle ellerini salladı, par- makları suyun içinde sert bir şeye çarptı... Bu bir kazıktı... Son bir ümitle buraya yapıştı ve hemen yukarı doğru çıktı. Bir an sonra suyun yüzüne çıkmış ol- duğunu hissetti... İlk işi, suya atıl- dığı pencereyi aramak ve son bir müdafaada bulunmak oldu. Fakat başının üstünde tahta bir döşeme- den başka bir şey görememişli... Etrafma baktı, bir takım direk- ler üstündeki döşemeyi tutuyor- du. ! Pardayan sevinçle haykırdı. Cereyana karşı gelmek için çırpı- nırken Faustanım sarayı altına a- tılmış olduğunu anladı. Bulundu- ğu yerin üstündeki delikten Faus- ta kendisini aşağı attırmıştı... Gö- züne demir ağ ilişti, bir zaman- lar burada öleceğini hatrıladı. Direğe tırmanarak üstüne otur. du... Artık kurtulmuştu... Veyahut ona yakın bir şeydi. Dışarı. dan kimse kendisini göre mezdi, Etraftan kendisini arayan- karısına doğru çıkmak, tabiatiyle kimsenin aklına gelmiyordu. Ses- ler bir müddet sonra yavaş yavaş uzaklaştı. Pardayan usulca güle rek mırıldandı; — Buradan kurtulup Mösyö dö Giz ile Madam Faustayı tekrar gö- rebileceğim... Perdayan, Fatustanın ismini söylerken birden aklına bir şey geldi. Şimdiki halde nehrin sahili Gizin askerleri tarafından muha- faza edildiğinden buradan çıkma. sma imkân yoktu. Belki de, ken- disini ariyanların burasını da yok: < Şeraiti haiz olanların kabul edildiği tarihte Erzuruma kadar yol parası IX. kordan temin edilzcektir. p olanlarm şahadetnameleriyle evvelce bulunduğu bonser- İ visleriyle K. lık 2. $. ye müracaatları ilân olunur. (904) * “

Bu sayıdan diğer sayfalar: