September 9, 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

September 9, 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9 EYLÜL — 1936 T.en Vezirhandan kalkmıştı. Delikan Aliyenin moda ve sinema mecmuala- Tmt karıştırdığı kompartimanın önün < Üç dört defa dolaştı. o Uzun boylu, #imer, sportmen görünüşlü bir adamdı. Şüzel kokulu sigarayı tüttürmekte Mİ. Hislerin yen, o buna mukabil » Narcı olan delikanlı muvaffakiyetsizli- aden cesaretini kaybetmişe benzemi - Yordu. Aliye kompartimanda yalnızdı ve ken İ kendine eğleniyordu. Uzunca çehresi hin, mağrur ve muntazam yüzünün, ko- Yu siyah saçlarile koyu mavi gözleri a- fisındaki tezadın yaptığı tesirlerden bi- ber olmayan genç kadın, hiçbir hay- Ft hissi duymuyordu. o Her ne kadar © da delikanlıdan hoşlanıyorsa da, bunu İthac etmiyordu. Bu hareketi | daima Metil —italeli En derdi; Çünkü, bu bakışlardan azap duyu Yordu. Bir kaç ayr halasıam yanma ge alani Üzere gitmişti, ve şimdi dönüyor Bir müddet okumağa devam etti. Bir #z sonra, o da bir sigara yaktı ve kori- dorda olup hitenden habersizmiş gibi, mi pencereye dayadı, trenin ritmine Wyarak uzaklara bakmağa başladı. Birden, delikanlının ayak seslerinin #sildiğinin farkma vardı. Biraz müte- | “sir oldu, hattâ azap duydu. © Acaba kirşısmdakini çok mü yormuştu? diye “şündü. Ne olursa olsun, ikinci bir) âra yaktı. Bir iki nefes çektikten son f3: tablanın içine beraktı, kirpiklerini taz kırparak birkaç saniye düşündü. kutusunu açtı, rujunu © aldı, ve Makyajmı yapmağa başladı. Neden son) Mi. sigarasını içmeğe devam etti ve ko- Ora çıktı, Hayranını göremedi. Bu defa daha fazla canı sıkıldı. Bü- vagonu dolaştı, bütün kompartiman gözlerile arıştırdı, Fakat | boş. Si- ii vecek sirazayı o pencereden dışarı © diğer vagonlara da bakmağa karar lady Talisizdi. Çünkü, kompartimane dan bir ç. On kapıları kapalıydı. #tdeleri indirilmişti, Aliye son bir ümit Tak, en arka vagona baktı. Yabaner Bada da yoktu. ve akikaten delikanlıyı bir daha hiç gö tr di, koridorda epey zaman bekledi, t genc nafile. Uykusu © gelmişti, d, > İzmitte durunca © uyandı. Sesler kz yordu, Tren kalkınca yeniden uy- Ya daldı. Mile dlsini uyandıran kimdi? Bunu se- Kin vücudunu biraz üşütmüş olma- m m hamletti. Belki de, yanında birinin Mini Ve beklenmiyen tmişti. Kendisine gi gibi geliyordu. Yuşukluğuna rağmen ürperdi: Kom “manda bir adam... Hafif karanlıkta boyunu ve biraz da yüzü» ine şefkat ve sevgiy- uğ ik , daha mtisbet bir işle Ay yordu: Derin bir sükünet içinde *NİN eşyalarım karıştırmakta idi. gi cin gibi bir kadındı. Derhal işi hu, Maamafih, ne kızdı, me de kork» k ia yavaş yavaş içinde bir sıkm- © yordu. O, bu çocuğun, herkes mevcudiyetini Püre HABER — Akşam Postası Yazan Niyazi Ahmet gibi güzelliği karşısında bir hayranlık duyarak hareket ettiğini zannederken, şimdi onu, eşyalarımı ve mücevherleri- ni karışcırır görmekte idi, Eşyasından ve mücevherlerinin çalın» masmdan korkmuyordu. Çünkü her za- man onları iyice saklamak © itiyadında idi. Fakat, bir yanlış anlama izzeti nef- sini hırpalıyor ve intikam almak istiyor du. Süratle düşündü, derhal (o zardığımı bulmuş gibi sevinçle gülümsedi. O zaman, hırsız hatıfdan geliyormuş gibi bir ses işitti: — Ne yapıyorsun, sevgilim? Sıçradı, fakat hareketlerine hâkim ol- mağa alıştığı için, ne olacağını anlamak Üzere hareketsiz kaldı. Vereceği ceva- ba hazırlanmışken, bir ikinci defa: — Gel, sevgilim! Kucakla beni! Cümlelerini işitti, Döndü, sıkılmıştı. Fakat hoşuna da gidiyordu. Vaziyet çok tuhaftı. Kadının arzula- rma uymağı daha doğru buldu. Aliyenin ellerini avuçları içine aldı ve yavaşça: — Sus, dedi. Sabah oluyor. O İkimizi bir arada yakalarlarsa... Ve kaçtı. Aliye muvaffak olmuştu. Derhal, mü- cevherlerinin yerinde olup olmadıkları na baktı. Hiç birine el sürülmemişti, Uzun müddet bir şeyler düşündü, sonra tekrar uyudu. Nuh CEM Baba Ile oğul Iki kız kardeşle | evlendiler Niyü Jersey vilâyetinin Helmetta şeb rinde birisi altmış yaşında öteki yirmi Ton ton amca | dört yaşında bir baba ile oğul, yirmi iki ve on sekiz yaşında olan iki kız kardeşle erlenmişlerdir. Bütün aile babanm bu- radaki çiftliğinde yaşayacaklardır. Baba Mister Villiyam sevgilisi Mat- mazel Jülira Scottla bir sene evvel tanış mış ve oğlu ile birlikte yaşadığı çiftliği idare etmesi için onu aylıkla tutmuştu. Oğlu Ernest de evlerinin müdiresi olan Jülianm kız kardeşi Cellayr çiftliğe gi- dip geldikçe tatuyıp sevmişti. HABER AKSAM POSTASI (DARE Evi Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu; İstanbul 214 , Telgrat adresi; istanbul HABER Yazı işleri telotonu i 24478 idârevelön ,* “24370 ABONE ŞARTLARI Türkiye Senelik Saylık 3 ayik Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKİT) matbaası 14 Kahraman Türk ordusu 384 sene evvel K ğ Erlo kalesi muhasara edildi 12 bin güllenin tabrip edemediği 26 Ağustos 1922 de buşlıyun bü. yük taarruz, bütün dehşetiyle ve par. laklığiyle devam ediyordu. Düsmanın asıl kuvvetleri mağlüp edilmişti. Fakat, Eskişehir civarına | ve Afyon şimendifer boyunca Uşak'a sebzelerini sulayacak i İ örtüyor, gedikleri de JJ sene evvel doğru çekilen bazı düşman kuvvetleri vardı. Bunların da mağlüp edilmesi icap ediyor, düşmanın Anadoluya ye. niden takviye kıtaatı getirmesine, İ. tilâf devletleri tarafından her hahgi bir müdahaleye meydan verilmeme. si lâzım geliyordu. Bunun için de şiddetle ve süratle ilerlemek, Akde. nize varmak lâzımdı. Başkumandanın emrini almış o. lan ordu ilerliyordu. Sayısız esir alı. yorduk. Silâh, cephane ve malzeme| ilerlendikçe çoğalıyordu. İki Eyldl| günü, ordumuz Uşak'a girdi. Düşman ordusu başkumandanı General Tri. kopis ile diğer birçok kumandanlar esir edildi. 9 Eylül günü, 14 sene evvel bu. gün; kahraman Türk ordusu muhare. be ederek İzmire girdi. Bir gün sonra Büyük Başbuğ şe. hire geldiği vakit, çelik ordunun hâlâ düşmanla muharebe etmekte olduğu. nu gördü, Fakat artık güzel İzmir, Türk İzmiri olmuştu. Düşman kuv. vetleri altında inim inim inliyen İz. mirliler, candan bir sevgiyle Büyük Kurtarıcıyı kucakladılar, Erlo kaleleri Matro dağı önlerinde güzel bağ. larla örtülü Erlo şehri, kuvvetli bir ordunun tehdidi altındaydı. Bağlık. larm gölgeli ağaçları altında genç kız ların şarkıları dinmiş, insanları çe - kingen, korkak bir hale gelmişlerdi. Beklenen tehlike 1552 yılı 9 Eylül günü, 354 sene evvel bugün haşgüsler. di. O gün, Vezir Ahmet paşa, Erlo ku. mandanı Doroskaya şu haberi gön. derdi: — Emrim altında bulunan Tamiş var ve Solnok'u zapteden fırkalarla Ali paşanın kumandasında bulunan ve Veprim, Folek kalelerini almış o. lan fırka şehir ile önünde görünece. ğim. Askerlerimi görür görmez teslim olmalısınız. Eğer aksine hareket e. derseniz benden günah gider. | Dobs Doroska bu haberi getiren adamı yakalattı; — Senin paşana nasıl cevap veril. diğini ilk önce sana öğreteyim. dedi ve onu hemen hapse attırdı. Sonra mektuba cevap olmak üzere iki mız. rak arasına büyük bir tabut koydur. du ve: — Bu tabut ya gelen kuvvetleri, veya müdafaa eden bizleri içine ala. cak.. Ona göre hareket ediyoruz. de. di, Ali paşa, yirmi beş bin kişi ile, ilk önce şehir önline geldi. Sancak be. yi Aslan bey, şehrin dışında Meryem kilisesinin yakınlarında dört büyük top kurdurarak ateş etmeğe başladı. Birkaç gün sonra Vezir Sokullu Meh. met paşa da askeriyle harp yerine ye, tişti, Askerler yerlerini aldıktan sonra elli Hbrelik gülle atan üç top, muha. saranım başladığı işaretini verdi, Top ateşleri devam edrken, Ah. met paşa, şehrin mezarlığına kadar ilerledi ve burada en büyük üç topu ile diğer on üç küçüktopuna güzel bir yer kazırladı. Top ateşi büyük kiliseyi ve kale! duvarlarını yerinden oynatıyordâ. Düşman, kırmızı güllelerin tesirinden kurtulmak için buğday ve ot mahzen. lerinin üzerine deriler ve ıslak bezler kum ve çimen dolu fıcılarla kapıyorlardı. Büyük hücum hazırlanmıştı, Muh telif cepheden kale üzerine yürüne cekti ümidiyle yapılan s muvaffakiyet rış, sekiz bin Türk askerinin can vermesine mal ol. du. Yüzde doksan bugün izmire bugün / gap gn di kaleler Umulmıyan mağlübiyet, muhasa. ra ordusunu sarstı, Fakat zayiat, mevcuda nazaran hiç mesabesindeydi. Kalelerin fethedileceği muhakkaktı. Yeni kuvvetler tamamiyle toplandık. tan sonra kaleye son defa teslim tek. lifnamesi gönderdiler. Kâğıdı alan kumandan: — Biz cevabımızı vermiştik. Ma, demki israr ediyorsunuz, buyurun... Diyerek kâğıdın yarısını yırtıp yere attı, diğer yarısını da getiren a. dama uzattı: > — Yut bunu.. dedi. Eâğit parçası, zorla getiren ada. ma yutturuldu. Bu cevap, çok kanlı boğuşmaların başlangıcını gösteriyordu. Bir gece baş kilisenin yer altındaki kemerleri. nin içinde saklı barut tutuştu ve bina uçtu. Şehrin iki büyük değirmeni ha, rap oldu. Düşmanın yirmi dört kan. tar baruttön başka mühimmatı kal madı, Fakat bütün bunlar, mahsur. ların cesaretini kırmıyordu. Barut mahzeninin yanmasından altı gün sonra şehrin üç köşesinden şiddetli bir hücuma geçildi. Bu da fayda vermeyince, Ahmet paşa: — Son ve kat'i hücumu yapaca. ğız.. dedi, bunda muvaffak olamazsak, boşu boşuna cana kıymakta fayda yok.. Macarlar, kadın, erkek, çocuk, ihtiyar, hep seferber olmuşlardı. — Allah, Allahi. Diye ilerliyen yeniçerilere karşış — Meryem!., İsa! diye mukabe, le ediliyor ve genç kızların teşcikâr bağırışları kale askerlerini büsbütün harekete getiriyordu. Çarpışmanın kızgın bir zamanın, da bir ana ile kız ve damat yüksek bir burç üzerinden harbe iştirak ediyor. lardı. Erkek yaralandı. Düştü ve öl. dü. Ana, kızına bağırdı: — Kızım, dini vazifeni yerine ge, tir. Kız cevap verdi; — İntikamını almadan önce ol maz.. 4 Bunu söyliyen genç kız, genç ko. casının kalkanını kılıcını almış, düş, manı olan Türk askerleri üzerine atıl. muşta, N Bu gibi levhalar, Macarları kat kat üstün kuvetlerle harbe sürüklü. yordu. Ölümün unutmuş bir haldeydiler, ar Muhasara otuz beş gün sürmüş. tü, Bu müddet zarfında atılan 12 bin gülle kalelerin tahribi için kâfi gel, memişti. Soğuklar başladı. Yağmur, yolla, rı yürünmez bir hale getirdi. Yeniçeriler dönerlerken şöyle ba, gırıyorlardı: — Merdane müdafaa ettiniz. Hi. sarınızdan çekilip gideceğiz. Artık is. tirahat ediniz. Lâkin intikamımızı almak için gelecek sene daha ziyade kuvvetle geleceğiz. ».. Yeniçeriler intikamlarını aldılar, Fakat çok pahalıya mal olmuştu. İntikam almağa azmedenler can. larını dişlerine takarak muvaffak o. luyorlardı. Böyle kahramanca harp. leri, Türke düşman milletlerin ta. rihçileri kendi milletlerinin kan içici. liklerini unutarak lekelemeğe kalkı. yorlardı. i Türk, mağlüp olduğu vakit de mertliğini elden bırakm'yan bir mii, İettir. Mağlüp yeniçerilerin yukarıki sözleri, tarihin çok dikkate değer ki; vesikasıdır. t#.nasını

Bu sayıdan diğer sayfalar: