17 Şubat 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

17 Şubat 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ij YE GAZEL bp OpayUyaOp ges'n per ner Ez v YURTON > pH opuşdozg 4ojou9y ŞUFA © PEI 414 YP sevap, TİZ Mİ EMİ 4ö5 Now Pp 005 Zİ yar uyar “ape up niş arda vf 389 (rr 209 Hour “yp YI 7 Kaşpa pr 2 Tor NE Mepgarasaaşruszzaygeyeşree © İ hapsi ei ikmeielik da 1 bim i itağfar 2eğ. şi işi Sİğ ; Ena? hireriidiğek; sie © K İeE BrEEsd Şi $ ıs iğ a. EhaçerıPt EEENE LA FEB r Rdirğ er ererlı le ilığ 5 b eek ke Paz gs sw z E B*; Ji deği kei ğ 3 Gi © K a Ro E B 5 7 & m : | 9.” z deve YAL; deği | diep E Ka iz z MER geek etek rip ŞİLİ E meb ipini Ee rik tanri Bea meri 2 Egil şii 3 ie ğini RE * Hack çeş E 3 Bis SEE # 12 8 ika ein hiğeta Ea E İp Fiz E İN iF e Li eğ z Es g9 VE eee at, “8 iL — ir ei 3 i K SR ES - p JE35 v 5 Eş & EB “Rİ z yi N E ye p 8 a ii : ğ ir? a iğ“ ğ “3 Öğ - a 2 — Mi <3 525 we Eş hapi go Böp CİEREŞ'İ 2 ag şirağiğ; : BRİ iişrişiğ 2 ili gas k PE 15 ; gök, eği lir | ahi laksnnlla & er ; > 5 Ğ ei İş e şeş İ 4 zi ii li ii : İL yili > : Li ilikli GMşldlıp <bEaii yüz gil » By ik a $ : hapi 1 28 x Sü ri” ISE fiildir. Vakat rövönir — tekrar “venir: vönir — koyacağız lâzım olacak” ““pevenir? koyacaksın koyacak gölürmek" fiili de sonu er ls iğimiz anporte Is mettront: iZ melron — koyacaklar 'ndi, gelmek” masdarı da kaideye uymaz bir tıpkı evvelce görmüş olduğumuz mek” fiili gibi tasrif edilir, Je mettrai: jö metre » koyacağım Tu mettras: tü metra Vous mettrez: vu mesire “ koyacaksmız 1 mettra: il metra Nous mettronâ; nu mfron Gene bu derste "lâzımdır, Bu derste “Emporter: biten ve kaideye uyan bir fiildir. Yemeği saat altı buçukta hazırlamak lâzrmgelecek, Car on se mettra â table â sept heures, (Kar, on s5 metra a tabla set ör). : için kaç kişiler koymak lâzım gelecek — Bien, madame, pour combien do personnes faudra, Lil mettre le couvert? Peki, madam, kaç kişilik yemek takımı koymak lâ zım? (Biyen, madam, pur konbiyen dö person fodratil metr “Zira, oturulacak ya - masa da « yedi saatler”, 6 kuver?) Zira, sofraya saat yedide oturulacak. Peki, madam. mi yemek takımı?” ve yarım”, manaşma e 9 öğreniyoruz: MN faut: iü fo » Tâzımdır TI favdra: il fodna > lâzım olacak, lâzm gelecek, Görüyoruz ki “ii” zamiri burada da, hiçbir şahsı gös. — Mettez.le pour cing personnes, metelJö pur sen person). “Koyun onu için beş kişiler”, ime süne Wdati i Neem birak insan, biz hepimiz ne yapıyoruz? * Yüzlerce, binlerce insan, kafaları alay tek insanın kafası önünde tehli okuyoruz!.. Kraldan bahsettiğimi “ylemeğe tabit hacet yoktur. Kim iddia Sdebilir ki, biz onunla âyni (o kuvvette. kar Kim iddia edebilir ki, o, bizden kat kuvvetli değildir? Mücadele bizim himize neticelenirse,kafalarımız mer #tsizce kesilecektir. Galip geldiği Sg takdirde, onun kafası yere inecek» inden daha tabij bir şey — olabilir İş Mücadeleye girişen herkes, ölümü üm göze almış demektir! Bunun Ny ri. olduğunu kim söylemeğe cesa. dan zer Eğer bunu söyliyân kafasın- orkuyorsa, çekilip gidebilir. pet ctSta bir defa daha onları ikna et- $ti. Kimse ses çıkarmadı ve Fausta AYNİ şiddetli sesle devam etti: ME aya biraz daha ileri giderek şu. a pe Eyeseğim; Filip, öbür günkü bo- ii hai esnasında, torununu alçak- hyor mezi için tertibat almıştır. Ar. dini sunuz? Şimdi size soruyorum! 26, Şef ve kral olarak seçtiğiniz inç o suretle, alçakça katledilme- B Samaha edecek misiniz? hiş hir güz iyen ilşaat üzerine müt- Mn aleyhine tü oldu. Her taraftan kra. vii Bu gürümü y, : Nihayet Parç zur miiddet devam etti. sayi elini uzatarak susmala- ka ve gürültü kesilince: Kin ağ yormunuz ki, dedi, ezilmemek *liyiz. Biz kendimizi müdafaa ket olar. ime daha doğru bir hare- lânet niğaları, tehditler yük Bu ş “şar Kastrana dükü © üzerinde tesir icra olacaktı. ki, Merecanla atık ve dayi 192 HORTLIYAN FAUSTA we Jar hakkı var! Vakit gelmiştir! Artık münakaşa zamanı geçmiştir. Faaliyete geçmek zamanı gelmiştir! Bu bulunmaz fırsatı kaçıracak mısmız? Herkes bağırdı: — Hayır! Hayır! Kahrolsun (o zalim kral! Yaşasın yeni İspanya! Evvelâ ye. ni krslımızı kurtaralım! Onun için ca- nımızı verelim! Emredin! Bütün bu sözler, hiddetli, heyecanlı, çığlıklara karışıyordu. Bu dela (artık hepsi harekete geçmeğe kazırdılar. Fa- usta bunu derhal anladı, bir tek işare. tile en büyük tehlikelere, bile, gözü ka- palr atılacaklardı. — Bu sözlerinizi nazarı dikkate alıyo rum, dedi. İki hâdise karşısında bulunu- yoruz.! Evvelâ, şefiniş tehlikededir. O. nun tahta çıkmasını istiyorsak, gayet tabit olarak hayatmı korumalı onu kur. tarmalıyız. Onü kurtaracağız, çünkü, kanunen, ancak o, Filipi istihlâf edebilir, Binaenaleyh son nefesimize kadar onu müdafaa edeceğiz.. Nasıl? Bunt biraz- dan konuşuruz. İkinci hâdise, Filipin ortadan kallema sıdır. Buntın ne suretle (yapılacağını ben evvelce bir plân şeklinde hazırla. dım. Bunu size icap ettiği zaman bildi. receğim. Bu plânla, yüzde yüz muvaf- fak olacığımıza eminim. Ve eğer siz, benim tahmin ettiğim gibi cesur ve fe, dakâr insanlarsanız içinizden on O kişi bu iş için kâfidir. Onu ele geçirdikten sonra, üst tarafını ben şahsan kallede- rim. Ortalık gene alkış tufanile O çmladı. Ve her taraftan,: — Yaşasm kraliçemiz. Sesleri yükseldi. Fausta tebessümle mukabelede bulundu ve devam etti: — Bu iş bittikten sonra, yeni kralın z i kraliçemizin yerden göğe! tahta cülüsu meselesile meşgul oluruz. HORTLIYAN FAUSTA 189 yük bir lâkâydiyle (| karşıladı ve hafif bir tebessiimle mukabele etti, Ve kütle- leri teshir etmekte herkesten daha ma. hir olan bu müthiş kadın, bu coşkun tezahüratı biranda dindirerek, karşısın- daki adamları birer kölesi haline getir- mek için bir hareket yepmak icap etti. ğini anladı. Ayağakalktı ve dükü teshir edici za- rif bir tavırla, yerden doğrultarak: « En sadık ve en iyi tebaalarımızdan birisinin, böyle, alnı toz içinde kalma- sına doğrusu ne Tanrı ve ne de biz rarı oluruz, dedi. Ve dükün, büyük bir hürmetle öptü. gü elini çekerek koltuğa (o kurulduktan sonra: — Dük, dedi, zevcimiz babalarının tahtına oturunca, bu dar ve fena teşri fat kaidelerinin değişmesini istiyoruz. Biz hükümdarız ve bunu unutmuyoruz. Fakat biz her şeyden evvel kadınız ve kadın kalmak istiyoruz ve tebealarımı- zm bize istedikleri kadar #okulmalarını ve bize kadın muamelesi yapmalarını ar zu ediyoruz. Ve geniş bir jestle ve büyük bir za. rafetle kendisini alkışlayan © adamları göstererek: — Bu muhterem senyörler,en O kıy- metli tebealarımız olduklarından, saray larımızın kapıları onlar için daima açık kalacaktır. Bu sözler üzerine coşkun tezahürat son raddesini buldu ve mağara dakika larca alkış tufanile çınladı. Bu sahneyi, en küçük teferrüatına kadar, bütün dikaktile takip eden Par.) dayan, bu müthiş kadını takdir etmekten! kendisini alamıyarak mırıldandı: i — Ne mükemmel bir (e sihirbaz! Ne “yaman kadın! Sonra, onu çılgınca alkışlayan adam- lara bakarak: — Zavallılar, dedi, kimbilir o sizi ne dehşetli sergüzeştiere sürükliyecek, Birdenbire Don Sezarı (o düşünmeğe başladı? — Doğrusu hiçbir şey anlamıyorum, Servantes Don Sezarın, Don Karlosun oğlu olduğunu bana temin etti Mösyö Espinoza da onu öldürmemi bana açık- ça teklif etti. Demek ki oOEspinozada onu Don Karlosun oğlu diye tanıyor. Benim bildiğim Don Sezar | Jiraldeya çilgınca âşıktır ve onunla © evlenmeğe karar vermiştir. Şu halde madam Faus. tanın onunla evlenmesine imkân yoktur, Yoksa, Fausta ona kim olduğun ifşa et. ti 'de, o da, artık çingene kızıyla evlen- meğe tenezzül etmiyor mu?.. Yoksa, Fa sta Don Karlosun ikinci bir (oğlunu mu keşletti.. Olabilir! Oo Doğrusu ben Don Sezarın bir şey yapacağına inanmı yorum. En iyisi dinlemektir. Madam Fa usta belki baklayı ağzından çıkarır. Ortalığı çınlatan alkış tufanı ve bağ» rışmalar, dinmişti. Don Kastarana mec. lise döndü ve: — Senyörler, dedi. Sevgili kraliçemiz sizi bu mesele hakkında tenvir oOetmek lütfunda bulunacaktır. Dük bunları söyledikten sonra Faus- tanın önünde eğilerek ve koltuğunun arkasına geçerek dimdik durdu. Mağaranın içini derin bir süküt kap- lamıştı. Herkes, yeni kraliçenin izaha. tını heyecanla bekliyordu. * Pausta, bir müddet, teshir edici ba- kışiyle onları süzdü ve sonra abenktar sesiyle söyleme başladı: . ei — Siz seçme bir sınıfı teşkil ediyor. sunuz. Yalnız asaletinizle değil, fakat ayni zamanda, zekânız, düşünceniz ve yüksek ruhunuzla.., Size güzel vatanmı

Bu sayıdan diğer sayfalar: