27 Mart 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

27 Mart 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1k AR KAPANIR dei) | İn KASTA öeirine Bopim | si Kimsin e a ) , i z a n ç i * : 4 ez e : ki K ser PERS BÜĞÜNÜMÜZ VAR”, ge LL mr TE İ ves | ER RAD anımda SAM Te Çocuk hikâye i: — İm a Ea aş Hindistanın muhtelif yerlerinde mabutların hoşuna gitmek ve onlardan yağmur istemek için, yerlilere böyle cdi yerli Yukarıdaki resim Amerikadaki hapishanelerden bi- Ysini göstermektedir. Hapishanenin etrafındaki suların içine, mahpusların kaçmaması için; : köpek balıkları atılmıştır. Şimdiye kadar yakalan: mış olan Gotil maymunlar nin en küyüğünün boyu 2 röetre 6Ğ, ağırlığı ise 235 ki- lodur. m — — HABER ÇOCUK SAYFASI Bilmece kuponu 21 Xx Tahta ayakkabı giyen Çinli kadınlar Çinli kadın İar, asırlarca, geri bir zihni » yet neticesi ola. rak; küçük tah” ta ayakkabılar © giymek suretiy le, ayakları nm şeklini de - iştirmek mec buriyetinde br rakılmışlardı. Bu geriâdet, şimdi, aşa- ğı yukarı terkedilmiş gibidir. Yukarıda tahta ayakkabı ile bir ayağım ne hale getirilmiş olduğunu görüyorsunuz. Paraşütle bir teayyareden atlama tecr < Cahil bir şehirli, ilk bir köye gidiyor ve ömründe ilk defa gördüğü yeldeğirmeni- ni köylüye göstererek sotu- yor: ZAR 'Ba neyç yarar? — Bu bir vantilâtördür. Sıcak günlerde inekleri se- rinletmeğe yarar. ko — Garson hesabı ver, — Baş üstüne bayım. Kahvemi içtiniz çay mı? — Ne içtiğimi ben de bil- miyorum. Çünkü içtiğim şey katran kokuyordu. — Ha!.. Şu halde kahve içtiniz. Çünkü çayımız kat ran değil de boya kokar, Wiki — Sabahtanberi beş dub- le bira içtin, halbuki doktor bir tek duble içmeni söyledi. — Öyle ama ben beş dok- torun fikrini aldım. Hepsi de birer tane içmemi söylediler, ** * — Aman döktor kocam bütün gece konuşuyor acaba ne yapmalı? — Onun gündüzleri ko- nuşmasma meydan Verirse" niz gece konuşmaz! Kik k — Fena halde canım sr kılıyor. Karımı sekiz gün ev- vel yağ almağa gönderdim. O zamandanberi hâlâ dön- medi, — Ne diye canm sikile yor? Git, yağı kendin al. ei vo — Merhaba bay Ahmet nasılsınız? Sizi görmiyeli epey değişmişsiniz. — Affedersiniz o bayım. Fakat benim ismim Ahmet değil! — Yok canım!.. Şu halde isminizi de değiştirdiniz. ş > » — Azizim alay olsun diye postahaneye gülünç bir mek tup attım, Zarfın üzerine de “Türkiyenin en büyük eşe- ğine, diye yazdım. Acaba nereye gidecek. — Nereye olacak, senin adresine iade edecekler. KOR Durmüş babanın büyük bir arsası vardı. Burada pek güzel cinsten yonca yetişir di. Durmuş babada bu yoncalarla övünüp dururdu. Ne yazık ki köyün ço- cukları, bu tarlayı hiç boş bırakmazlar, oynamak için hep buraya koşarlardı. İn- san boyu kadar uzanan ot” ların arasında saklambaç, kör ebe oynamak, ne de iyi OMG Fakat çocukların bu eğ: İenörleri Durmuş babaya Bit çok zararlar veriyor; Onun acı acı şikâyet etmesine s&- bep oluyordu. Çocuklar bu arsayı oyun yeri yapmaktan vaz geçme- dikleri için, Durmuş baba meseleyi kır körücusuna an" İattı. Korucu birgün davulu- nu boynuna astığı gibi kö ye geldi ve Durmuş babanır. arsasmda kimseyi yakalarsa, cezaya çarptıracağını, bağıra bağıra herkese bildirdi. Çocuklar bunun' üzerine biraz durakladılar. Durmuş bebehis meşbur arkadinn ge: ne gidecekler miydi? İçle * rinde en yaramaz olan İdris adlı çocuk: ti Blytli Bö kimliği Kir bekçisine korütmak : istiyen Durmuş babadan korkacak değiliz'ya! Hem bunlar hep kuru lâf! Hiç bir vakit ger: çekleştirilmiyen © boş tehdit. İer!... Haydi Durmuş babarım arsasına: Orada'kör ebe oy- nıyalım!.. Dedi. İdrisin sözlerinden içle” rine güven gelen çocuklar arsaya gittiler. Onları bura- ya kendisi getirmiş olduğun. dan ilk evvelâ İdris mendili. ni cebinden çıkararak kendi gözlerini bağladı ve kaçış - mağa başlıyan arkadaşlarını EBE kovalamağa koyuldu Kır korucusu ise, * ço: lardan pek şüphelendiği için, köyden uzaklaşmamıştı. Ya- vaş yavaş Durmuş babanın evine doğru yürüdü. “Onu daha: uzaktan gören çocük- lar çil yavruları gibi dört bir yana dağılıp bir. dakiksda görünmez oldular. Gözleri bağlı olduğu için İdris hiçbir şey göremedi. Oyununa de vamediyordu. Fakat çevresin de köğuşü vE çığlık gürüler leri duymadığı için, tuhaf bir önse'gi canmı sıktı. Kır bekçisi de gittikçe yaklâstı ve çocuğu alaylı gözlerle süzdü. İdris bir ayak sesi işidince tereddüdünden vaz geçti he- men kır bekçisine doğru koş- tu, elleriyle onun gövdesini yokladıktan sonra arkadaşin. rından biri sanarak adamı yakaladı. Gözünden bağı çekip çr karınca şaşkınlık ve korku - ön Ve kala ödü patliya caktı. O Hükümet gücünü temsil eden adamla karşı kar gıya bulunuyordu ve kendi- si yasaya karşı gelmişti. Kır bekçisi hiç de merha- metli davranmadı. Çocuğun yalvarıp yakarmalarına ku - lak bile asmıyarak hakkında bir zabıt varakası yazdı. Kr bekçisinin zabıt yazması, pa- ra cezası vermek demekti Kendisinin hiç bir kazancı olmadığı için 'bu' parağı hiç çüphekz “böbalii Yörecekti, Zavallı babası, durmadan ça* lışarak bin bir güçlükle ka - zandıği paraları, yemeyip iç meyerek çocuğun lığı için ceza diye versin hal buna çok kızacağı pek belli idi, Nitekim evlerine para ce- zası kâğıdı geldiği zaman, İdris kaçacak yer butmmadı. Babasından öyle mükemmel bir dayak yedi ki bunu has yatının sonuna kadar unutas mıyacaklır. Elâlemin malt nı zarâra uğratmak ne de * mektir; Bunu İdris pek iyi anladı. Bir daha değil Durs muş babanın; arsasında diği namak, oraya yan gözle bile bakmağa kıyışamadı. Ahmet Ekrem Uvesi yl ga $0Y” mesini bir arka dayı pe Avucunuzu çok hafif bil ç çukurlaştırırsanız pa” mesine imkin yoktur tabii, arkadaşınızın, dre? süyürü yi girit vurmaması Sadece sürmesi Jâzım. bir vörin adıyın. © karfim sevdiğimi den biridir.” ci harflerim bize b ye hayvanın adıdi pek kalım 'ben meresiYi.. gi” vü cevap verenle! şi # > LİE EÇŞESFİŞEFİR SI iz Ş $ Si ,“» ” ciye kristal bir esen 0 i N ciye bir Bere, üçe fak iki gişe esans VE gib okuyucumuza we diyeler verilecektir i

Bu sayıdan diğer sayfalar: