22 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

22 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Başvekil Londradan HABER — Parise gitti Yunanistana uğrayarak çarşam- ba günü şehrimize dönecek Başvekilimiz İsmet İnönü dün saat 14 de Londradan ayrılmış ve Parise git miştir. Başbakanımız istasyonda İngiliz hü- kümeti erkânile Londra büyük elçimiz Fethi Okyar ve büyük elçilik erkânı ve Türk kolonisi tarafından teşyi olunmuş tur. Başbakanımız Pariste tevakkuf et. miyerek yoluna devam edecek ve ayıp yirmi dördünde Atinaya muvasalat ede rek orada bir gün Yunan hükümetinin misafiri olacaktır. Bu bir gün zarfında Yunan hükümeti erkânile yapılmış ola- cak temas ve mükâlemeleri Oo müteakip Hükmet Reisimiz Pire limanından Gü- neysu vapurile dönerek doğruca Anka- raya gidecektir. Başbakan İsmet İnönü İngiliz kralı- nın taç giyme töreninde o hükümet ve memleketimizi en yüksek bir salâhiyet- Je temsil ettikten sonra Londrada gerek İngiliz hükümeti erkânile, gerek diğer zatlarla vaki temas ve mükâlemelerin- den de ayrıca bilyük bir memnuniyetle avdet eylemektedir. Londra görüşmelerinin ehemmiyeti Neue Frele Presse gazetesinin Lond- ra ovuhabiri 18 mayıs o tarihile şu tek gcal: çekmiştir ; “Bu akşam Hariciye nazırı Eden Tür kiye sefarethanesinde verilen ziyafette Türkiye başvekili İsmet İnönü ile gö- rüşmüştür. Daha evvel Türkiye Başve- kili İngiltere Başvekili Baldvin ve Ma- liye nazırı ve müstakbel başvekil Çem- berlâyn ile de görüşmüştü. Bu görüşme lere büyük (o ehemmiyet atfolunuyor. Çünkü İngilterenin ahiren yaptığı bey- nelmilel görüşmelerin en yenisi İsmet İnönü ile yapılan müzakereler olduğu söyleniyor. Gerek Akdenizde gerek orta Asyanın ogark gihetinde İngiliz ve Tütk menfaat leri mütevazi bulunmaktadır. Bu saha- larda sulhün ve statükonun muhafaza- sında her iki devletin son İderece büyük menfaati vardır. Şarki (o Akdenizin en büyük deniz kuvveti olan İngiliz donan ması modern Türk ordusile mütenasip bir küdrette bulunmaktadır. Türk ordu su umumi seferberlik (o zamanında bir buçuk milyon asker çıkarabilir. Bu or- du lüzumu halinde Filistinde ve Mısır. daki İngiliz kara kuvvetlerine de zahir olabilir, Diğer taraftan Türkiye ile İngiltere arasında bir münaferet ve ihtilâf zuhu- runda Türk ordusu Filistin - Mısır sa- hasında İngilterenin yanını tehdit ede- bilir. İngiliz donanması Marmara denizin- de Anadolu sahilinden gelecek tayyare hücumlarından masum olarak demirliye bilir ve manevra yapabilir. Balkan anlaşması azasından olan Tür kiye şimdi lâik olmakla beraber İslim âleminde son derece büyük nüfuz sahi- bi büyük bir İslâm memleketidir. Diğer devletlerin bu havalide genişlemek emel lerine karşı mükemmel surette mühale- fet edebilecek bir ittihadın başına Tür- kiyenin geçeceğini İngiltere nazarı iti- bara almaktalirı, İngiltere ile Türkiye arasında iyi bir anlaşma İngiltereye karşı bir İslâm ha reketi vukua getirilmesine mani olur. Böyle bir hareket, Filistindeki vaziyet dolayısile İngiltere içiin bilhassa tehlike li olabilir. Bu münasebetle İngiltere hariciye na zırı Edene İran heyeti reisi (General Hasan İsfendiyari tarafından (oObugün İran sefarethanesinde verilecek öğle zi- yafetinin de ehemmiyeti meydandadır... Başvekilimiz Pariste Paris 21 (A.A.) — Türkiye başveki- li İsmet İnönü Londradan buraya gel- miştir. Güneysu Pireye gidiyor Denizyolları idaresinin Güneysu va- purü, buğün öğleden sonra Başvekili- mizle maiyetini getirmek üzere Pireye hareket edecektir. İspanya isyanı (Baş tarajı 1 incide) ne Dük dö Cavadanga, gazetecilere şunları söylemiştir “Babamın hattı hareketi ne olursa olsun Bayan Martha Roeafort ile ev « leneceğim. o Mukadderatım, General Franco'nun elindedir. Bu sebeple iz - divacım hakkında ailemin düşünce - lerinin pek az ehemmiyeti vardır.,, Almanya ile İtalya ne cevap verecekler ? Londra, 22 (A.A.) — Havas Ajansı muhabirinden: (o İyi malmat alan bir membadan öğrenildiğine göre, Alman * ya ve İtalya hükümetleri (o İspanyada bir mütareke yapılması hakkında İngil tere tarafından ortaya atılan telkine yakında cevap vereceklerdir. Halya Vg Almanya hükmetleri, son zamanda ademi müdahale komitesinin tavsiye ettiği veçhile gönüllülerin kı- sım, kısım çekilmesini talep edecekler- dir. Fakat... harp devam ediyor! Madrid, 22 (A.A.) — Havas Ajan - sının muhabiri bildiriyor; Hükümet merkezi dün öğleden son- ra âsi topçusu tarafından bombardı - man edilmiştir. Ölenlerin miktarı henüz malüm de- gildir. Yalnız bir mahallede dört kişi ölmüş ve 30 kişi yaralanmıştır . Madritte bir casus şebekesi Madrid, 22 (A.A.) — Polis, Anto - nio Brinoes isminde birinin evinde mü- him bir silâh deposu ile bir verici telsiz telgraf istasyonu meydana çıkarmış - tır. Brionos İle nişanlısı ve ailesi efra- dından iki kişi tevkif edilmiştir. Alacala de Henares'de de bir faşist teşkilâtı meydana çıkarıldığı bildiril » mektedir » Acaba “ İYi haberler ,, den maksadı ne ? Londra, 21 (A.A.) — Cöbelüttarık- tan bildirildiğine göre, Salamanca hü- kümetinin maliye nazırı B. uan March, LA buraya gelmiştir. General Franco'nun en kuvvetli ve ileride taraftarlarından olan March, bazı müzakerelerde bu- lunmak Üzere İtalyaya gidecektir. Cebelüttarık, 21 (A-A.) — Juan March dün vapura binmeden oönce '— İyi haberlerle döneceğimi ümit e- diyorum!,, demiştir. Mütareke için teşebbüs başlıyor Londra. 22 (A.A) — “Daily Tele. graph.. gazetesinin diplomatik muha « birinin bildirdiğine göre ademi müda- hale komitesinde temsil edilen hükü. metlerin ekserisi İspanyadaki bütün gönüllülerin geri çekilmesine kadar İş- panya dahili harbinde bir mütareke yapılması hakkındaki teklifine muva - fakatlarını bildirmiştir. Bununla be - raber. plânın tatbiki şansları pek az- dır . Diğer taraftan Morning Post gaze- tesinin diplomatik muhabiri de bu ha- beri teyit etmekte ve Fransanın pren- sip itibariyle muvafakatini bildirdiğini ve İngiltere hükmetinin Burgos nez - dinde teşebbüsatta bulunmak üzere hâlen Sovyetler Birliği ile Almanya ve İtalyanın cevaplarma intizar etmekte olduğunu tasrih eylemektedir. Bu gazete de bu plâinm tatbikinin pek te kolay olmıyacağı fikrindedir. Alman tayyaretilerin muhakemesi Bilbao 21 (A.A.) — Halk mahkeme si, dün, “Valter Kinzle,, (o ve “Günter Schultze,, ismindeki iki (o tayyarecinin muhakemesini yapmak üzere ilk celsesini aktetmiştir. Suçlular, heyecanları bariz olmakla beraber, büyük bir soğuk kanlı- lık göstermişlerdir. Kinzle, mahkemenin suallerine verdi gi cevaplarda, İspanya için kolayca bir pasaport almış-olduğunu, Oo Vitoria'da daha başka Alman pilotları ile Alman mamulâtmdan tayyarelerin bulunduğu- nu ve emirlerin tanımadığı birisi tarafın Çocuk müsabakamız Ikinci kısım Yarın Gazetemizin tertip etmiş olduğu gü- zel ve gürbüz çocuk müsabakasının üç —on üç yaşındakiler arasında . seçimi evvelce yapılmıştı, 3 yaşından küçükler müsabakasının 23 mayıs pazar günü yapılması takarrür etmiş olduğundan müsabakamıza işti. rak etmiş olanların yarın, sabab saat on da Eminönü halkevi salonuna gelmeleri lâzımdır. Üç ve daha küçük yaştakilerin seçimi de büyüklerinki şeklinde yapıla- cak ve birinciliği, ikinciliği, üçüncülüğü kazanan yavrulara evvelce vaâdetmiş ol duğumuz ikramiyeler verilecektir. Hitlere ameliyat (Baş tarafı 1 incide) Vakit vakit söylendiğine göre, yoru- cu nutuklardan sonra Hitler, istirahate ihtiyaç gösterir. Fakat Alman resmi me murları, bundan iki sene evvel yapılan bir ameliyattan sonra Hitlerin o boğaz. dan tedâvi gördüğünü ısrarla tekzip e- derler. Dün dolaşan haberlere göre, Floran- salı profesör Torrigiani'ye Hitleri mu- ayene etmek üzere yeniden müracaat ©- dilmiştir. Profesör Tortigiani bunu tekzip et- miş ve fakat son zamanlarda, Hitlerin boğar mütehastısı Dr. Von Eicken ile Berlinde hususi surette - görüştüğünü söylemiştir. Italyan profesörü: “Bu konuşmamız konsültasyon mahiyetinde değildi, fakat Hitlere son defa yapılan ameliyat hak- kımda görüştüğümüz doğrudur, demiş- tir. Bir Bulgar takımı geliyor Pera ve Şişli kulupleriyle oyna- mak üzere Bulgaristanın kuvvetli takımlarından birisi şehrimize davet edilmiştir. “İlk maç 29 mayıs cu- martesi Pera ile, ikinci'maç da 30 mayısta Taktim stadında Şişli ile yapılacaktır. dan telefonla verildiğini bildirmiştir. Sehultze ise, filosunun tayyareleri- nin hangi memleket mamulâtından ol- duğunu bilmediğini söylemiştir. Şahitler arasında bulunan ve bir bal ta evvel esir edilmiş olan tayyareci Van del ise, suçluların ezcümle tayyarelerin hangi memleket mamulâtından bulun- duğu hakkındaki bazı ifadelerini cerbet miş ve kendisinin kullandığı o tayyarc- nin bir MEŞE olduğunu söylemiş- tir, İstiçvaptan sonra, (o müddejumumi, suçluların Alman pilotları ile (oOAjman mamulâtı tayyarelerden mürekkep filo lara mensup olduğunu #öylemiş ve it- hamnameşini “Bask memleketi bugün bir tecavüzün kurban: bulunmaktadır... diyerek bitirmiştir. Suçluların müdafaa avukatları, bunla rın askeri isyan suçunu işlemiş bulun- duklarmı kabul etmiş ve adaletin tam surette tatbikini istemiştir. Almanlar idama maliköm Bilbao, 21 (A.A.) — Halk mahkeme- #i, tayyareci Valter Kinzlele Günther Sehultzeyi idama mahküm etmiştir, Hitlere savrulan tehdit ! Bilbao, 22 A.A.) — Röyter ajansının muhabiri bildiriyor: Henüz resmen teeyyüt (o etmiyen bir Şayiaya göre Bask o hükümetinin reisi Aguirre, Hitlere bir 'mektup göndere“ rek Bask cephesindeki Alman tayyare- cileri geri çekildiği takdirde idama mab- küm edilen iki Alman o tayyarecisinin serbest bırakılacağını bildirmiştir. Franko da kızılları tehdit ediyor Salamanca, 22 A.A.) — Milli radyo istasyonu, bu gece aşağıdaki (o tebliği neşretmiştir: “Şurasını kaydetmek isteriz ki, düş- manın elinde bulunan Alman tsyyareci- leri idam edildiği takdirde nasyonalist (yani asi) mahkemeler tarafından takip edilmekte olan “kızıl,.Jarm istifade ede- bileceği her türlü af ihtimalleri uzaklaş tırılacaktır,, 7 22 MAYIS 1937 “Azılı katil Nazım | mahkemede Edirnekapıda o Salma Tomruk caddesinde 7unumaralı evde oturan kunduracı Nazım isminde bir sabı- kalı” “Şubatın birinci günü akşamı polis Hasan Basrinin evine hirsızlık maksadiyle - girmiş, içinde kırk lira bulunan para çanta: sını alıp kaçarken odaya giren po- lisle bir müddet boğuşmasından son ra elindeki kunduracı bıçağiyle po- lis Hasan Basriyi öldürmüş, oğlu Rıdvahı elinden biçaklamış, - soka: ğa çıktıktan sonra kararken kendisi ni tutmak istiyen polis Nevzat “ile bekçi Mustafa, Şükrü ve Hüsnüyü de yaralamıştı. Nazımı o akşam hır- sızlığa teşvik eden bahriyeli Salim de ertesi günü tutulmuştu. Bir polis öldüren ve beş kişiyi yaralıyan iki maznunun dün öğle den sonra ağır ceza mahkemesinde muhakemielerine başlanmıştır. Reis evvelâ istintak hâkiminin kararnamesini okutmuştur. Bunda, Nazımın idami isteniyordu. Bunun için de hırsızlıktan ve diğer polis ve bekçileri yarslamaktan o takibatın durdurulmasına lüzum görülüyor * du. Reis bundan sonra Nazıma sor- du: — Dinledin? Bu işi niçin yap- tın? Nazım kisaca cevap verdi: — Vekil tutacağım. Şimdi. bir şey bilmiyorum! Reis tekrar sordu: — Avukat senin söyliyeceğini söyliyemez. O seni sonra müdafaa eder. Anlat bakalım hadiseyi... Nazım bundan sonra cinayetini şöyle anlattı: — Ben üç gündenberi parasız ve açtım. Salimle beraber kısmet aramıya çıkmıştık. Salim Yerebatan da bir eve girdi. Çıktığı zaman an- cak 75 kuruş çalebildiğini söyledi. Bu para ikimizin günlük ihtiyacına kâfi değildi. Alemdardan - yürüyor ve soymak için münasip bir ev ari- yorduk. Salim bu ara bana alt katın- da lâmba yanan bir ev gösterdi: — Haydi Nazım, dedi. Buraya çık! Belki kısmetin hayırlıdır! Ben pencerelere tırmanarak üst katın penceresine çıktım. Elimdeki per gerle pencereyi açtım ve içeriye gir dim. Karanlıktı. Elektrik lâmbasını sıktım. Odanm bir tarafında karyo- la, karşısında da kanapeler vardı. Kanapenin üstündeki kadın çantası- nı açtım. İçinde kâğıt liralar ve ma- deni paralar vardı. Bunları alım ce- bime indirdim ve pencereye dön- düm. Hayli paraydı çünkü... Fakat, tam o sırada kapı hızla ve ardına kadar arıldı, içeriye giren biri üzerime atıldı. Onun arkasından da başka biri girdi ve beni kıskıvrak yakaladılar. İlk giren, polis Hasan Basri imiş; öteki de oğlu Rıdvan... Sonradan öğrendim. Aramızda bir mücadeledir sürüp gidiyordu. Ben, bir an evvel kaçıp canımı kurtarma- ğa bakarken, Hasan Basri oğluna “Yak şu elektriği çabuk!,, diye ba- gırdı ve düğme çevrilip de oda aY- dınlanmca, Hasan Basrinin karyo üzerindeki iki yastık arasından ta bancasımı çıkararak, namluyu bana çevirdiğini gördüm. Korkuya kapılarak ( silkindim, söye başımı iğerek el ve kol hareket- leriyle onların el ve kollarından s1Y- rılmağa çalıştım, Oda kapısına doğ- ru sürüklenmistim ki, silâh patladı ve ben de canhevliyle bıçağımı ç€- kerek rastgele etrafıma sallıyarak kurtuldum. Aşağıdan bir kadn sesi “Bırak gitsin: başımıza bu yüzden belâ gelmesin: hem yazıktır vur- mal,, diye aksetti. Ben. kapanda bir delik bulup da kaçan fare gibi a- cele dışarıya fırladım, sokakta so- luğu aldım! Salimin sözleri Nazımdan sonra bahriyeli Salim sorguya çekildi. Oda şöyle ifade verdi: — Bundan benim haberim yok- tur. Vakadan birkaç ay evvel bir derek kendisinin şüpheli oeşhastan olduğunu, takip etmeleri lâzım gel. diğini bildirdim. Nazım bu yüzden bana dargındır. Bunun için de bu de faki vakada benimle beraber olduğu nu söyliyerek bana iftira ediyor. Ben o vaka esnasında Unkapanında | baldızım İsmetin evinde bulunuyor» dum. * Sonra Nazımın ifadesi üzeri- ne beni polisler yakaladılar. Bu va- kada alâkadar olduğumu ileri sür- dükleri gibi faili meçhul yirmi altı hırsızlık vakasmı da benim üzerime yüklettiler. Hepsi yalandır. Benim alâkam yoktur...., Cinayet kurbanının - zevcesi anlatıyor Ölen polis Hasan Basrinin zev. cesi Nadire dinlendi. O da gördükle. rini şöyle anlattı: — Akşam saat 20,10 sıraların» da kocam Hasan Basri ve oğlum Rıdvanla evin alt katındaki yemek odasında otururken yukarıdan bir Patırdı duyduk: kocam derhal yuka rıya çıktı ve “Sen buraya nereden girdin?,, diye seslendi. Kocamın bu sesini duyunca oğlum Rıdvanla be- raber yukarıya koştuk. Oda kapısı» na geldiğimiz zaman kocam karyola nm üzerine yatmış, Nazım da onun ve çullanmış bir vaziyette idin ler. Oğlum Ridvan derhal | atılârak Nazımı yakaladı. O anda Nazım bir- denbire geriye dönerek Rıdvana bı- Sağını sapladı. Onlar boğuşurlarken kocam Hasan Basri de karyolanın Yastığı altındaki tabancasmı alarak ” Nazıma teslim olmasını söyledi. Na- zım teslim olur gibi yaparak kocam» la beraber oda kapısının önüne çık. tı. Oradan Hasan Basri imdat çağır- mak üzere havaya silâh atmağa baş- ladı. Bu sırada karşısıda duran Na- zım birdenbire sağ kolunu salladı ve ceketinin kolu içinde sakladığı bi çağını çıkarıp eline alarak bir adım ileriye atıldı, elindeki bıcakla kocamı yaraladı. Ondan sonra da bütün hı. ziyle koşa koşa merdivenlerden indi. Kapının önünde duran kızımı bir kenara iterek sokağa fırladı. Ben kapının önüne çıktığım zaman di. ger suçlu Salimin de orada dolaştı. ğını gördüm. Hırsız ve katil Nazım odada benim çantamda bulunan 42 liramı da almış..,, Şahit komiser hulüsi, Salimin metresi Mükerrem, Remzi dinlendi. Bazı şahitler gelmemişti. Mahkeme bu şahitlerin celbine ve bildiklerini saklıyan Salimin metresi Mükerrem hakkında kanuni takibat yapılması. na karar vererek muhakemeyi başka bir güne bıraktı. YY Paylaşılamıyan âlim! B ÜYÜK Paris sergisinin, Lehis” tana ait pavyonuna konulan meşhur astramoni âlimi Kopernik'in bir büstü, Almanya ile Lehistan ara sında bir ihtilâf mucip olmuştur. Almanlar, Kopernik'in, yo muş olmasına rağmen onun hali“ zırda Lehistana ait bir kasabada doğ süddem bir Alman olduğunu, bina” enaleyh Lehlilerin onu sergide ken di milletlerindenmiş gibi göstermeğe salâhiyetleri olmadığını iddin etmek tedirler, Lehlilere gelince, Alman matbu atmın bu neşriyatına hiç, aldırms” maktadırlar. Ve her şeye rağmen» gün Nazımı Fatih civarında para Kopernik'in büstü kemali ihtimam” bozdururken gördüm. Polise gi- la Leh pavyonuna konmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: