24 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

24 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Akşam postası Deniz Silâhlanması İngiliz donanmasının yarınki dehhaş manzarası... Ingilterenin yeni yaptırdığı gemiler başlı başına bütün Fransız donanmasına muadil TT salan ve Arsizene mebran EEE yi İngiliz donanmasının İngiliz hegeme nyasını korumıya mecbur olduğu saha | i i iye atılmış bulu. deniz lordluğü emrinde 322 gemi vardı; | TY 3tMS Altımcı Jorjun şerefine yapılan bü. yük deniz nilmayişi dünyanm gözünü yine İngiliz silâhlanması Üzerine çe- virdi. Genç kralı selâmlamak üzere Şpithead'da toplanan donanma tam 891,000 ton hacminde idi, Bunun ne demek olduğunu iyice anlamak için şu izahata bir göz gezdirmek kâfidir. Altıncı Jorjun bayrağını taşıyan İn. giliz krallık yatı (Viktorya and Al bert) 142 si İngiliz ve 18 i yabancı olmak üzere şu harb gemileri önün- den geçmiştir: 19 zırhlı (12 İngiliz, 7 yabancı). 4 uçak gemisi (dördü de İngiliz). 20 kruvazör (16 İrgiliz, 4 yabancı). 64 torpito muhrih! (60 İngiliz, 4 ya. bancı). 23 denizaltı gemisi (22 İngiliz, bir yabancı). 18 torpito (16 İngiliz, 2 yabancı). 12 mayn gemisi, ganbot ve saire (hepsi İngiliz). “Yoni topyektin 160 harb gemisi. Bundan başka ayni noktada 74 bi- yük yolcu gemisi topalnmiış bulunu. “du. Bunların çoğu Akitanya bü- transatlantiklerdi, bir kısmı da zenginlerin, lordların hususi yatlariydi. Eğer kralın yatı bu gemi, lerin önünden geçeceği yerde bu ge. miler Pruva nizamında bir geçit res- ml yapmıya kalkışmış olsalardı, ilk geminin başı İle son geminin kıçı a. | rasmdaki mesafe tam #7 kilometre tutacaktı, (*) Bu 160 harp gemisinin tonilâto mec- muu 891,000 ton olduğunu yukarda söylemiştik. İlâve edelim ki makineleri. nin tahrik kudreti mecmuu da 4,823,000 beygir kuvvetindeydi. Ve şu topçu kuv vetinin dehşetini göze vürüyordu.: 127 parça 30,5 — 40,6 Irk 52 parça | 20,3 — 28 lik, 730 tane 10,2.— 19 luk Kral Jorjun yatı teftişe bu-gemilerin her biri tarafından 21 top Ta selâmlanmıştır. 160 geminin beherin den 21 top atılması demek (21X160) atım yapılması yani omuhtelif çapta (3221) pare top patlaması demektir ki bununla Spithit'de nasıl bir kıyamet kop tuğu kolaylıkla anlaşılabilir. Gİ Deniz harb mütehassısları bu vesi- leden istifade ederek İngilterenin ye. ni silâhlanma programı ve İngiliz harb donanmasının umumi harb 80- nundan 1936 ya kadar olan vaziyeti etrafında gu malümatı veriyorlar: “Amerika Birleşik devletleri, Ja. ponya ve İlalya deniz kuvvetlerini arttırırlarken “silâhları birakma, fik- rine saplanan İngiltere deniz harp va. sıtalarını yüzde 48 nispetinde azalt- mıştı. 1914 yılında 69 hattı harp ge. misine sahip bulunan İngiliz impara- torluğu 1936 da ancak 15 zırhlıya sa. hipti. Kruvazörlerin miktarı da 105 den 50 ye inmişti. 1914 de muhrib, tor pito mayn gemisi ve ganbot olarak (08) Bu uzunluk yalnız 160 harp ge- misinin tulları mecmuu değildir. Bu 47 kilometreye yürüyüş nizamında büyük ve küçük gemiler için ayrılması mutat manevra payı da dahildir. e Yani safı kruvazörler 350 şer metre diğer gemiler 250 şe metre aralıkla seyrederler. başlayınca | 1936 da bunların sayısı 118 e inmişti. Gene 1918 de İngiliz donanmasının 74 denizaltı gemisi varken 1936 da 48 de nizaltı gemisi kalmıştı Bütçede donan- maya ayrılan para yüzde İZ eksilmişti. 1935 de siyasi hava bulutlanınca İn- giliz devlet adamlarının bir çoğu donan manın kuvvetini azaltmakla ne büyük hataya düşülmüş olduğunu © anladılar, Habeş — İtalyan harbinden doğan e han gerginliğinde İngiliz hegemonyası nın hiçbir tesirde bulunamaması ise İn- giltereyi son süratle deniz silâhlanma- sına şeketti, İngiliz deniz lortluğu silâhlanma prog ramını tamamile tatbik (edildiği anda 500.000 tonluk yepyeni bir kuvvet ka- zanmış olacaktır ki, bu miktar aşağı yu karı Fransız donanmasına muadildir. Maamâfih bu Habeş - İtalyan hâdi. göleri esnasında İngiliz donanmasının âciz bir halda bulünduğuna delâlet etmez, Altıncı Jorja biat eden donan, me ilyon-ton-- İ luk “yepyeni ve son sistem vantalara,, yani şu kuvvetlere malikti: 11 Hattı harp gemisi (337,500 ton). 3 harb kruvazörü. (106,000 ton). 7 uçak gemisi (120,150 ton). 18 büyük kruvazör (173,400 ton). 22 hafif kruvazör (127,950 ton). 8 lider gemi (büyük muhrib 11,640 ton). 51 torpite (68,539 ton). 37 denizaltı gemisi (45,624 ton). 1 mayn stan bir kruvazör (6,750 ton.) 4.monitör ve ağ gemisi (23660 ton) 39 topçeker (43285 ton.) 24 mayn tarayıcı gemi (17,005) Ve birçok küçüklü büyüklü. yar. dımcı gemler ki ceman yekün 245 par. ça. Bu yeküna 233,436 ton hacmindeki İ yaşmı doldurmuş veya “doldurmak & zere bulunan 143 parça gemiyi de ka, tarsanız Habeş - İtalyan harbi esna, sında İngilterenin tam 1,326,676 ton. luk ne muazzam bir deniz kuvvetine sahip bulunduğu anlaşılır. Bununla bir İngiltere, donanması. nm amudu fıkarisini teşkil eden ve de. niz muahedeleriyle yapmak hakkına malik olduğu hattı harp gemilerin. den ancak 12 sini yaptırmış bulunu. yordu, Kruvazörleri ve torpitoları çok kuvvetliydi. Fakat bu kuvvet İngiliz donanmasının müdafaa etmeye mes. bur olduğu geniş sahaya nispet tdilir- se toplanmış ve her şeyi göze almış bir risk donanmasma karşi hiç de kâ- fi değildi. Ayni tarhite deniz lordlu. Şunun tezgühlardaki siparişi de an- cak 115,450 ton hacminde 40 gemiden ibaretti ki bunların iltihakı da donan, mayı yine İstenilen kuvvete vükselte, miyecekti. N.N. (Devamı var) Italya Hükümdarları Romaya döndüler Roma, 24 (A.A.) — Kral ve kraliçe ile prenses Marie, Ciano ve maiyetleri Budapeşteden evdet ve saat 19 da buraya muvasalat etmiş- lerdir. Kendilerini nazırlarla büyük bir halk kütlesi istikbal etmiştir. i | bu fırkanın başın. | cereyan İ Anlatmıya değer: 313 Osmalı- Yuann seferinden seferi 15 gün evvel ve daha parlak bir zaferle bitebilirdi, Takat ... —14— Merkezden gelen altıncr fırka İse zaten yolunu şaşır- dığndan bir çok vakit kayvetmiş . tir. Bereket versin — da yürüyen livanın kumandanı Hasan paşz icesik bir ara zl arasında Saklı olarak süretle ile, nur ğa üçüncü fır. kanır düşman & mağlüp olmuş olan pişdarına zamanın, da bir imdat kuv veti yetişmiş olur, düşman püskürtü. Yür, Bu hâdise çok garip bir etmiğ Üçüncü fırkaya mensup bir yüzba. İl gı, kaputunu €mir neferine (vermiş. Nefer Arna vu Yürüyüş esnasmâa silâhı, kasaturası, çnatası, matrası za ten kendisini yo- ruyor, birde kaput taşınır mı? Ne yapsın, kaputu sırtına geçirir. Pile mağlüp olup ricate başlayınca bu ne- feri görenler genç bir erkâniharp 20. biti sanarak kendisinden emir ister. ler, Nefer türkçe bilmediği için yal- niz: — İleri! İleri! Diyebilir, kendisi de ileriye doğru koşmıya başlar, Bunu gören borizan. lar bir erkânıharp #abiti emir verdi sanarak bemen ileri işâretini açlarlar. Ricat eden asker geriye dönüp süngü- ye davranır, Bu sırada Hasan paşa li- vası da diğer cihetten düşmanın yan. larma düşmüş bulunur. İki atöş ara. sında kalan Yunan piştar: dikiş tuttu. ramaz, ricate başlar ve arka taraftan gelen Yunan kuvvetleri Üzerine düşe- rek onlarda da bir panik yapar. İşte Çatalca harbinin birinci devre. si böyle bitti. Düşmanın vaziyeti, fikir ve niyeti malüm olmaymea enürler yalnız Har. bin birinci devresi için verilir. Bun için biz de verdiğimiz emirleri yalnız birinci devre için vermiştik. Fakat bu dil bilmiyen Arnavut neferin yü- “Bir pazar gezintisi sonunda yedi kişinin kavgası Beşiktaşta oturan arabacı İbra- him çift beygirli arabasma konu komşularını bindirmiş, gezmiye gö- türmüştür. Gidilen yerde rakı içilmiş, ye mekler yenilmiş, saat dokuza doğru da yola cıkılıştır. Arabacı İbrahim hepsinden fazla sarhoş olmuştur. Araba Galipdede caddesinden çe- gerken İbrahim sızmış, beygirler başıboş kalınca arabayı sürüklemiş- ler ve 114 numaralı helvacı Alinin dükkünma çarparak camını kırmış” lardır. Kazadan sonra beygirler dur- muşlar, içinde bulunanlar arabadan inmişlerdir. Helvacı Ali bunlardan bir kısmmın yakasına çapışip cam parasını isteyince arabadan inenler- den Hüseyin, Hayriye, Şefika, Şeri- fe, Murtaza, İbrahim ve Halil ara- sında kavga çıkmış, biribirlerini döğ müşlerdir. Kavgacıların hepsi a lanarak mahkemeye verilmişlerdir. Tsalya harbi kahramanlarından kaym akam Ahmed Yazan: Sadık Duman (Einekii Kurmay Binbaşı, Zülnden pek çabuk nâil olduğumuz ütdefahıvalisin talifağe “ein harbe ve takibe'devam etmek istedik. Ördü kumandanliği Hamdi paşa ve Memduh paşa fırkalarını muharsbe- ye soktu. O esnada ikinci Neşet paşa fırkası bir livasi ile İdris köyünü, bir livası ile de köyün şarkındaki tepeyi İ İşgal etmişti. Bu fırkayı ileri hare. kete kandırmak Için çok Zahmet çek- tim, Birinci fırkaysa Hacıobasına u. laşmıştı, lâkin livanım birini Göçeride ihtiyatta bırakmıştı. Yani elinde bir kuvveti kalmamıştı. Bunun Üzerine bittabi Dömeke ile Çatalca &rasma girip düşmanın hattı riçatını kesmesi. ne dair verilen emri askersizlik Yüzün den başaramadı. Eğer plânımız tamamiyle tatbik e, dilseydi; eğer fırkalar böyle bir bare. keti başarabilecek kumandanlar elin: de bulunsaydı düşman bir gün sonra yapılacak harpte tamamiyle mahvo. lacak ve Dömekede yapılan büyük fe- dakârlıklara ve dökülen kânlara lü. zum kalmaksızın Tsalya seferi on beş gün evvel ve askerlik bakımından da“ ha parlak bir zaferle neticelenecekti. (Bitti) bulunmaz. Bu Tavşanlar Bir adam tanesi 35 . kuruştan 11 tavşan satın almıştı, Fakat aldığı | tavşanlardan | bir kaman kaybetti Bunun İzerine elinde | Kalan tavşanları da sulmağa karar verdi. « Zararını çıkarmak için şöyle bir çare dü- gündü » Kaybettiği her tavşan için yeni satacağı malların hepsine (S)kuruşzammetli, Ve bu şekilde yaptığı satışın acnunda zararmı Çi” kandı ama kâr da etmedi, Bu adamı acaba kaç tavşan kaybetmişti? Bunun cevabını yarınki nüshamızda bula» am 24 MATS — 1937 emmi emmkmie ai . .. Tek gözlüler e) NİVERSİTELİ gençlerle konu. şuyordum ; onlara, benim gibi mekteb medreş# pek görmsmiş, kendi kendilerine yetişmiş insanların istıra. bından bahsediyordum. — Biz de, dedim, birtaktın kitablar okuyup bilgiler edindik; birçok şeyle- ride kulak dolgunluğu ile öğretidik. Sonra buner yılm tecrübeleri, düşün. celeri var. Bütün bunlar şüphesiz ki bir hiç değildir... Fakat muntazam tahsil görmediğimiz için ancak boşu. muza giden, doğrudan doğruya alâka- mızı celbeden şeylerle uğraştık, öteki sahalara bir kerecik olsun göz gezdi- remedik. Onlara aid kitabları merak edip açsak da bir şey salamıyoruz, çünkü onları anlamak için lâzım ge. len ilk malümattan mahrumuz. O gençlerden biri: — Sanki tek gözlü imişsiniz gibi... dedi, Bittabi böyle söylemedi; nezâket icabı bu sözü kalp kırmıyacak. bir şekle bürüdü. Fakat bizleri tek gözlü İnsanlara benzetti ve bu teşbih çok ho, Şuma gitti. Bilirsiniz ki bizim, gördü- Zümüz şeylerin yerini, mesafeleri far, ketmemiz, dünyayı düpdüz, her şeyi bir “plân” da görmememiz gözümüzün iki olması sayesindedir. Bitini kaybe. der veya kaparsak yine her şey! göre- biliriz fakat onun etrafındakilere nis- betle yerini tayin edemeyiz. Bizler de, gözümüzü diker gibi, ka. fam:zr bir tek noktaya dikmişiz, yal. NIZ onu görüyor, ötekileri farkedemi- Yör, bütün insani bilgiler arasındaki münasebetleri kavrıyamıyoruz. Bizi #lâkıdar eden şey gözümüzde büyü. yor, büyüyor, dünyanın en esaslı, ye. güne esaslı bilgisi oluyor. Doğrusu onu da iyice öğrenemiyoruz, çünkü heraangi bir şeyi hakkile kavramak için zaruri olan külli görüşten mah- ji tumuz, Fakat bu devrin “tek gözlüleri,, yal- nız biz, bütün tahsil dervcelerinden geçmemiş olanlar değiliz Mektebi, medreseyi bitirmiş olanlarda, inti. hab ettikleri mesleğin hududlarını aş. ilik Meüealıiy olksi ç Yucuu wer ege birtakım kısımlara bölmüşler, bir ta- nesiain daracik çerçevesi içine kapa. nıyor, onun dışındaki âleini görmek için bir penterecik olsun açmıyorlar. Orta zaman gibi ilmin tek olduğu ds- virleri hasretle, imrenerek andığımız oluyor. Gerçi bugün ilmin her şubesi .çok genişlemiş olduğu İçin meselâ bir Erasmus gibi, zamâtinm bütün bilgi- sine aşina ve hâkim insanlar bülun. masına imkân kalmamıştır; fakat bu zaruret bir iyilik diye kabül olunuyor, mütehassıslar asrı külli tecessüsü ade. ta bir ayıp sayıyor. Belki bunun için- dir Ki bazı şübelerin ilerlemesine rağ. men ötekiler daha yavaş yürüyor, bi- ribirinden istifade edemiyor. Daha fenası var: bütün bu terakkilerden in. san Oğlunun ruhunu, gönlünü yüksel- dan temizliyen,. hayvanlar arasında bir hayvan olmaktan kurtarıp insan. lik “denline biraz daha yaklaştıran bir kuvvet doğmuyor. Bir noktaya dikilmiş tek güz. Alimleri, filosofları, edibleri böyle tek Bözlü olan bir devrin insanları Basil sendelemez?... Nurulleh ATAC Yorgun başın vereceği iş az olur. AYnİ şeylerle ayırmak, kendileri Alemlerde oyalamak endilerini başka “ istiyoruz. İşinizde Aşağıdaki swallerin cevaplarını bulmaya câbşınaz, A yenin ten sonra tamamile değiştiğinizi hissedareksiniz. KAfutları dn vereceğiz. Böylelikle hedi eğlenmiş, ben uğraşmak Kadar imanı yoran bir şey ağır düşüncelerinden biran olsan Ki «iz bu o meşguliyet bir kısmına o para wö eriikâfatlanımış olacakımız. Iki müdür Yeni bir banka açtlmış ve buraya iki mf dür tayin edilmişti. Bunlardan birtelnsi senede 10 000 lira vade Aş alacak ve kendisine her bene 200 lira da zam yapncakis, İkineini ise, gere senede 10.000 lira maaş alacak fakat Kendisine allı ayda bir 50 Nr zam yapılacaktı, Birincinin ber #ene, ikincinin de altı ayds bir zam gördüklerini nazarı dikkate alarak bunlardan hangisinin daha fazla para kazar makta olduğunu hesap ediniz. Bunun cevabını da 26 tarihli nüskamızde bulacaksınız. İmer

Bu sayıdan diğer sayfalar: