24 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

24 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 MAJS m 1937 Türk şehirlerinin dereceler! İstanbuldan çıkmıyanlar, me kette seyahat etmiyenler, eski pay tahtı, Türkiyenin hâlâ birinci şehri sanır ve aldanırlar. Bir istatistik görmüştüm: Dün ilyondan ziyade nüfusu © lerini tasnif ediyordu. Bu bürriyetten sonra yenileri | ilâve olmuş. Fakat yalnız iki şehir, milyonluk olmaktan çıkmış. Biri Le grad (eski Peterburg) biri de İstanbul Fakat unutmamalı ki, le İstanbul, | ayni zamanda, işgal ettiği mesaha dan dünyada en büyük şe- İşte u nüfus azlığı, arazi üğü onda, bir faaliyet fal krüd- demi hasıl ediyor. İstanbul, hayat temposü az olan bir şehirdir. Tabir caizse, tansiyon- Nabzı yavaş atıyor. Fakat vrupa şehirleriy. s edilince böyledir. Eskiden belki evet, Fakat şimdi hayır.. "Hek- tar başma medeniyet kesafeti,, diye bir ölçü olsa, eminim ki, bircok şe- hirlerimizin İstanbu sayede tahakkuk « şöyle bir tasnife tâbi tutuyorum: Zonguldak, faaliyette Nabzr en hızlı atan şehrimiz.. Orada, insanlar çabuk yürüyor, çabuk ko- nuşuyor... Canlılık derhal göze çar- birinci. pıyor... bina, güzellik, ış nokt beyni. Ankara, Samsun ve Gireson, devlet değil de ferdi teşebbüs yo” yla inkişaf etmiş ve hayat tempo- su İstanbulu geçmiş şehirlerdir. Hatta, diyebilirim ki has san 1 1 İstanbulu g « Demek ki, medeniyet O kesafeti nde İstanbul hayli geri kalmış r Türk şehri halini almıştır Eskiden derdik ki: — Ah, bir ecnebi şirket etse, birdenbire milyarı dökse şu | tanbul ancak bu sayede adam olur. Ben de aşağı yukari böyle düşü- nen ümütsizlerdendim. Fakat, Tür- kiyenin diğer taraflarındaki ilerleyiş leri hayretle ve takdirle a sonra şu kanaate geldir Türkiyenin kalkınma pragramı ra: sında nöbeti geride bulunan bir şe- hirdir. Fakat, diğer taraflarda od rece mühim hamleler var ki, bunl; rın er geç İstanbula tesir edeceği ve bircok yerlerde görünen “bir iki se. nede tanınmaz hale gelme,, nin İs. in de er keç mukadder la cağı şüphesizdir. Hayır, ergeç değil Er... Pek çabuk (VA -Nü) Ölü inek ticareti Apadoluhisarında bir adam yakalandı inadolu o Hisarında bostanda oturan İsmailin ineği ev- velki gün dereden geçerken boğul ismail yirmi beş lira vererek ğinin bu ani ölümüne pek zülmüş, verdiği paranın bir kısmını olsun çıkartmıya karar vermiştir. İsmail ineğin ölüsünü dereden kenara çıkarttıktan sonra evine gö” | üş, güzelce yüzmüş, derisini atmıştır | ineğin etlerini p kilosunu yirm a teşebbüs etmiştir parça kuruştan lin komşuları ölü inek eti- zuhur | Sandıklı | ısını zabıtaya haber verin: nsızın basılmış, in i müsadere olunmuştur. Yaknlanan | İsmail suçunu itiraf etmiştir. Bu babi çocuğun bitap haline ba kınız. Bu'zavallı yavru açık pencerelerden giren zehirli koku ile her gün biraz daha solmaktadır. Istanbul konuşuyor ! Kasımpaşadan alınan elediye vergileri yalnız oraya hasredilmelidir Kasımpaşa için çalışmağa ayrılmış olan idare ve belediye memurlarnın tıpkı bir kumandan gibi mücadele cephesinde çadır kurmaları, Aynalıçeşmeden Kasımpaşanın göbeğine inmeleri ve “Halkı çirkeften kurtaracakları güne kadar, halkla birlikte ayni pis kokular ve gayri sılıhi şartlar içinde yaşamayı kabul etmeleri lâzımdır ? Yazan: Haberci Pişmaniyeden dönlince yanımdakile- re sordum ? -— Bu hastası bol semtte kaç eczane var? pi — İki tane, - dediler » biri iskeleye yakın, diğeri mahalle içinde pazar kuru lan meydan yok mu? Demin geçtiğiniz yer... Tabakhane. — Evet, evet. — Ondan beş adım beride mikrop karargâhile Pişmaniye arası hıhlhan huzadaki arsi: kane -görseriş, mütevazi bir eczaneye dalmış bulunu- yordum, Güler yüzlü, karayağız, ark» İk bir zatla karşılaştım. Arkadaşlar onu bana şöyle takdim ettiler: — Eczacı Bay Vasıf, Pişmaniyedeki gerizin ve fonun en büyük düşmanı. Ona dikkatle baktım: Dükkânı ne kadar gösterişsiz ve cılız idiyse ceracı Vasıf da inadına o derce azimli, sinirli ve sesinin erkek ahengile emniyet VE itimat telkin eden bir adam lar, © skemlelere oturur oturmaz — eczane sahibinin ilk işi acı bir gülümseyişle e bakmak ve kolunu © hav yüz > i : rmızı balıklara doğru uzatmak yüren uu: Se Şunları görüyor musunuz? Bunlar dan artakalanlardır. Hani bu gidiş le, neredeys* her yağmur mevsimi Ka- Kapaşada bir “Sefinci Nuh,, yapmak, > ğmurlar dininceye kadar, seller kuru- FE kadar hayvanların her cinsin- yen irer çift alıp içine girmek, sığın” den birer $* . lâzım gelecek. Bu yıl seller bahçe tufan mak - duvarını aşarak yıkarak le et, pi aldılar ve camekânı kırıp sokağa taş dılar. , ; —— Sizce Kasımpaşanın en büyük der di nedir? i — Derdin büyüğü, küçüğü ol “Dert, derttir. Lâkin bu dertlerin en başında Kasımpaşa jile uğraşılmaması, casınıpaşanın hâyatına yeni bir istika- a burada met verilmemesidir. Eskiden Bahriye nezareti vardı ve Kasımpaşa Bahriye nezareti sayesinde şöyle böyle Şimdi Kasımpaşa başsız kal- rt muntazam dahilinde bu m ki Kasım- olmaz. yaşıyordu. Kasımp mış bir ceset gibidir. Eğe ve bir metot, bir sistem mıntaka ile uğraşılsa sanır , asın paşayı adam etmek güç bir iş değildir. Belki size biraz hayali ve & ben Kasımpaşa deresinin ka- | ım. Bu Oderenin| olduğu gibi cek amâ, patılmaması taraftarıy: üstü açılsaydı ve eskiden Pevaleye kadar uzanabilseydi, temizler seydi, bu Kasımpaşanın lehine olurdu. Biliyorsunuz ki Acemler eşeklerle gelir Bayan Hatice, Hanif, buraya geldi- ( ier ve dereden kum çikarıp havuzdaki balıkları kapıp dükkâna ; O kum papros mek mümkün yilird Burada yanımızdakilerder amelöcilik yapan Bay Rüştü s tt: ve Hadiye üle an satarlar. | temizle mu- karış- iri, — Bayım... Burada derdimizi dirlete cek adam bulamıyoruz. şey söyliyeyim. M yunlar eskiden yalnız Zinda dan geçerlerdi. E nereden İsti sürüyorlar. Siz bin) sokaktan siniz? eçmesi fel köku yayarlar k gerisi. Sonra toz vanhane cadde her sabah saat beş buçukta dı iti başlam, Har kadar g r Nerede bu emir? Kim tat nu? akınız aba- Di derdi de irültü mat sek (Kasımpaşa 3) e — rr wo Pişmaniye mahallesini bize dert ylar - Sizin de sellerden şikâ dikleri unu d bulu ması İçi makamlığa müraraat eitim. “Bu bizim işimiz d ler İzgara yaplıra diyorlar. Bu umumi HABERCİ (Devamı 6 ıncıda) | Sala geli ve diyorlar? | mraemamrmmananann mananın sramasan KURUN'd Altın meselesi Asim Us gün dünya buhranını MmCuzuunu guphes yasi hâ- diseler , ., Hisclerin arkasında sırıtdh “2408 Şey, dir. Güzide ark diör'ki Altınların ç vrupadaki siyasi emniyetsizlikten Amerikay ikin rak gitmekt | l | ve mal altının Ame ndirmek d ikadak isilncesi bu. ları vardır. Cenubf Iya arz Üze Karada, bundan en 3i- paratorluğu “zarar E ktir. Onun için İngliz'de yonları Britânyanın böyel'bir büyü kendilerine tentmat fenalıklarım milis n gelm ce tetkik edilecek olursa sor meselesi bulunduğu gör nde çSaslı bir sulh stenili, yor hü ve ulhü de temin eğilme. lidir. Görülüyor ki bu mülâhazalar İrgil teronin sterlini altın esasından ayrtl, di rm günü sonra elde dıktan ve « de tatbike geç! eler ile taban iyor. Onun için d gibi al e çapraşık bir m a karar tikten tah; CUMHURIYET"te: Londra dönüşünde dost memleketlerden geçerken ünde Yu. ira dönü ist kilin Lom ziyaret « ı temaslardan Nadi bugün! şu ken kehdi toprak ıstlarımızla buluş - na nekudar bahti- u Belgrad re bütün bir samimi- istasyo. hükümeti relsiniu yüksek n mimiyet h inönü bil akli) ame'el bile di menin bütün mi > alabildiğine a olan paklı tek nok s5 dostlarile muvaffak bir siya» aset dost, sterilen âyıktır » dostla eden meselele sında ntant a- ara himsenen bir mah doğru te Yumhuriy Löndradaki ıslarından “sonra tte Antantinin diğ, na yet imül eyle. ik telâk B verile Antant devlet a, ölek way evi miz) Kara Davud nınta Parig » tem r erki mali nlâcaktı i zâhirde kendi me

Bu sayıdan diğer sayfalar: