29 Haziran 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

29 Haziran 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

290 HAZİRAN — 1937 HABER — 'AkŞğm postası Tonton amca Yazan 3 Nıyazı Anmet 1223 sene evvel bug n Pertev paşanm zevcesi Rana hanım | kabilken bu zevkten kendilerini niçin Halife Süleyman Bizansı efendiyle Rüstem paşanın zevcesti Fe. | ride hantmefendi, Boğaziçinde konşu idiler. Fakat, ömürlerinde biribirleriy. le asla görüşmemişlerdi. Ben, bu iki î aileyi de tanırdım. Kocası öldükten on sene kadar son..! raydı. Bir gün Rana hanımefendi de. di ki: — Orf... Canım sıkiliyor. Görüşecek hiçbir ahbabım da yok. — Aman efendim, niçin komşunuz Feride hanımefendiyle görüşmezsiniz? — Bilmem vallahi... Onun için pe- rilere karışmış, münzevi derler. Hiç bir yere çıkmazmış. Bütün ömrünü, o- | daamda ibadetle, tesbihle geçirirmiş... | Adetâ büyücü gibi bir şeymiş... — Mübalâğa etmişler, hanımefendi! « dedim, , Pek de söyledikleri gibi de. ğildir. Rana hanımefendi, zamanmın en güzel kadınıydı. Çok şirindi. Vakıâ sonradan bazı tevehhümlere kapıldı. Münzevi oldu. Fakat o da, son zaman. larda canının sıkıldığından - bahsedi. yordu. Eğer muvafık görürseniz siz- leri görüştüreyim... İki taraf da razı oldular. Bir gün | Feride hanımefendi süslendi, püslen- dL Buruşukluğuna rağmen zarafı muhafaza eden parmaklarına yüzükle | rini, kulaklarma küpelerini taktı. Ben de onun hazırlığının tamam ol. | duğunu görünce kom! na hanımefendiyi alarak ona götür. düm. İki kadın, derhal kaynaştılar. Ah. | bap oldular, Bu yalılara gel m geldik- leri gündenberi tanışıp gö Hüseyin Rifat Türkçe manzum Mevlâna rübaileri çıktı — İkbal Kütüphanesi Istanbul SAT RRETİR İ —— HABER AKSAM BO.YISI ADARI! Evi Istanbul , Ankara Caddesi dusu'i? İstanbul 214 çT p:,:'_..:._;_ İstanbul HABER Yazı işleri telofonu nın v idare ve ilân MA ABONE ŞARTLARI Türküye — Eepabi | GRS ĞN n 720) Ö0 » aytık — 180 « Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) matbaası mahrum ettiklerine şaştılar. Fakat dikkat ediyordum: | Rana hantmefendinin gözü, mütema iyen, komşusunun mücevherlerinde idi. Nihayet, dayanamadı: — Ne güzel şeyler! - dedi. Feride hanımefendi gülümsedi: — Galiba, beni söyletmek istiyor. sunuz? Rana kızardı, fakat cevab vermedi. | Rüstem paşanın zevcesi: — Söyliyeyim, söyliyeyim. Zarar | yok. , diye dovam etti, . Pek çok kim. in bildiği bir hakikati sizden niçin iyeyim. Bunlar, bana © perinin | sidir. - lerının mi? — Öyle ya... İşitmediniz mi? Bana perilere karışmıştır derler.. Buna ben de kanlim ya zaten, Çünkü onlar beni ziyaret ediyorlardı. Dadımın sağlığın. da... Herhalde ası! pcrilcre karışmış | olan dadımdı. Çünkü o öldü kten son- ra, âyakları kesildi.. İşte, bu onlar. | dan bir tanesinin yadış:ılndır iuınde eder misiniz? Görebilir R | Rın:ı hznımr!envh mücevherleri e. linde evirdi, cevirdi. Dudakalrımın u. | cunda bir söz dolaşıyordu. Fakat ağ. zımdan çıkaramadı. Sadece: — Ne mükemmel periymi, mücevherler getirmiş Sife€... - demekle | iktifa etti., Yalhısma döndüğümüz zaman, Rana | hanımefendinin fevkalâde asabi oldu. ğunu gördüm. Birçok sualler sordum. Cevab vermedi. Daha - fazla sıktştır. mam üzerine, beni, bir konsolun yanı. a götürdü. İçinden bir çekmece çı. kırdı Açtı. Bir gerdanlık gösterdi: — Tıpkısı, değil ml... O küpe ile o yüzüğün tıpkısı... Bu takımm yarısı bende, yarısı komşumda olmasına ne dersin?.. — Hayret... Yoksa, peri size de mi geliyordu. — Hayır. Sadece mücevherlerim ko. camım kasasında saklı dururdu. Bir gün onların kaybolduklarını gördük Hayret etmiştik. Bu Sırrı anlamalı, Mutlaka anlamalıyım. Feride hanımefendinin ziyareti Ia. de etmesi lâzımgeldi. O gün salona gir diğim vakit, her yerde, Pertev paşa, | Bin resimlerini gördüm. Hem de genç. lik resimleri,.. Buna benim hay meme vakit kalmadan, Feride mefendi bir ığlık kopardı. Parmağını uzatarak: — İşte o. o.. ©. » diye haykırdı. Pe. ri! Fakat ne arıyor burada ?, Baygınlıklar, çığlıklar, bu buluşma YI gekteye uğrattı. Fakat ben macera, nn ne olduğuna merak — ettiği tetkikatta bulundum. Meğer, kadın meraklısı olan Pertev dadıyı elde etmiş. Dadı da, çok kit olan Feride hantmefendiyi, ancak bu peri efsansiyle kandırabilmiş. Ve kârlı işin yolunu bulunca, diğer peri, leri de konağa dadandırmış... fethe karar verdi Başkumandan Leon kendisini imparator yapacaklarını öğrenince Aarap ordusundan kaçtı ve imparator olduktan sonıa.., 714 yılı 29 haziran günü 1223 sene evvel bugün Bizana orduları kumandanı Lecon Emevi - halifesi Süleymana güldü ve şunları söyledi Bi n fethini istemez misi niz!... Bizans dünyanın en - zengin | bir diyarıdır. — Fakat uzak bir - diyardan hsediyorsunuz. Orayı * fethetmek kolay olmasa gerek... spanya gibi bir diyarı fethettirdini; Zi hiçtir. Eğer benim yardımıma güvenirseniz ora- | yı da İspanyaya ilâve edebilirsiniz. Süleyman bir villddet” düşündü sonra: — Müvaffak olamazsak seni öl- dürtürüm — Kabul ediyorum. Halife Süleyman bu vaad üzeri- ne derhal orduyu - hazırlamıştı. ve Bizans fethine gönderdi. kumandasındaki ordu doğru İstan- bula gelerek şehri muhahsara etti. Lean da garp ordusu ile beraberdi. Rumlarbir aralık son derece müşkül vaziyette kaldılar. Arap kuvvetleri mütemadiyen hâkim va- ziyeti muhafaza ediyorlardı. İmparator Teodosyos: — Anlaşmaktan başka çare yok tür. harp ederek yapacağımız masra. fi orllara verirsek biz daha çok' ka- zanmış oluruz... dedi. Fakat bu teklif halkı şüphelendi- | riyordu. Maamafih başka çare olma- dığına göre — imparatorun dedik. yapmak İâzımdı. me bu teklifle karşılaşın- | ca tereddüt etti. Leon: — Ne münasehet, dedi. Buraya nek için ne kadar eziyet çekti- Ordu bin bir müşkülâtla karşı- laştı. Hâkim vaziyette iken paraya tama ederek sulh yapmak hiç doğru değildir. Nasıl olsa şehir zaptedile- cek o vakit bütün servetleri bizim o- lacak, Müslime, imparatora ted cevabı verdi ve — Hayır, dedi. Ben anlaşamam.. Buraya — Bizansı fethetmeğe gel dim, ... İmparator hiç bir tedbir alamaz haldeydi. Ordu bozguna uğramak üzereydi. Kumandanlar biribirleriy- le işin içinden sıyrılmak için çare arıyorlardı. İhtiyar bir yahip ku- mandanları buldu ve onlara şöyle dedi: — Ey Bizansın asil çocukları... Biliyorsunuz bu felâket başımıza ne- reden geliyor. Hep kumandan Leon. J. un düşmanımızla beraber bulun. masından. Eğer o bizimle beraber olsaydı düsşman — karşımızda — dura: mazdı. — Başımızda bulunan hü- kümdar bizi sağmak istedi centilmen ei Piki mürğağeke » — Yapacak bir tek iş var. Ondan başkası faydasızdır. — O nedir? — Leon'u getirmek... — İmkânsız, Leon bir daha gel- mez... 5 Cok kplayigelir. . — Nasıl? — Onu bulup kendişini Bizane imparatoru yapmak istediğimizi söylemek..... Kumandanlar düşündüler. Çok doğru bir sözdü. — Fakat, dediler. Bunu kim ya pacak.... — Ben.... — ©O halde hiç durma, git.... Birkaç gün sonra ihtiyar tebdili kiyafetle Arap ordusunun içine gir meğe muvaffak olmuştu. Leonu a- rayıp buldu ve Bizans kumandanla: rının selâmını söyledikten sonra: — Arap ordusuna herhalde iste- miyerek yardımda bulunuyorsunuz. Bunun sebepleri olabilir. Fakat bu gün bu sebeplerin hiç biri yok.. Sizi dört gözle bekliyorlar. Bizans - tahtı emrinize amadedir.... Leon inanamıyordu. İhtiyarı u. zun uzadıya isticvap ettikten sonra kanaat getirdi ve: g; L FK e haftayd kadar örüleynk 'Sön git Leon bir gün Arap ordusun: dan kaçmağa fırsat bulup doğru İs: tanbula gitti ve kıyafetini tebdil etmişti. Vaziyeti anlatacaktı. Hayret herkes kendisinden bah sediyordu: — Tahta Leon geçecekmiş.. O gelir gelmez bizi kurtarır.. Leon fazla durmadı. Doğru sa- raya gitti ve kendisini Bizans impa- Tatoru ilân etti. Yeni imparator Arap ordusu- nun bütün içyüzünü, biliyordu. Bi.. rinci hücumu ile tebeasının yü- zünü güldürmeğe muvaffak oldu Müslime ordusu bir müddet daha mukavemet etti. Fakat muvaf- fak olmak ümidi tamamiyle “kay- bolmuştu. Asker arasında hastalık, açlık başlayınca fazla durmanın ma- nası kalmdı. İşte bu suretle Emevi halifesinin mMüuazzam plânı tamamiyle yok ol- muştu. Almanca dersleri HABER'in lisan derslernii teri 2 eden heyetten bir muallim bususi al, manca ersleri vermektedir. Bilhaada Ikmal imtihanlarına pek kısa zaman. | da yetiştirir. Şerait ehvendir. Havrr e “Almanca hocası” rümuzuna mek- | tupla müracaat. ti 65 — Oraya girmek için koca bir plân arken, Kara gölge de | Yavaş y yorguntuk hepsinin üzerina | — Birdenbire levhanın uğultusu & beyecanlı bir ses'e hazırlamıştı. Karanlık basınca, evin yanma | çevik bir kareketla, Yazt odasının penceresi | Çökaci harekete geçebilecekti ra, gürültü ke Bak salonu geçti. Çin vaznları Ja gölgede saklanarak, sokulmuş va ora, kenarına siçramıştı. Pencerenin ait tarafını g bire 1 Bitlei öve yaklaşıyor ö TBünl tonun bütün hareketlerini Lakip elmi iklerini ve ev vitrinin önünde durdu.. Uzak | aşıyor.. Öbür tarala doğru yürüdü. Kapt terek masanm altına giriver | lelikle hırsız, nereye gireceğini şaşırır. Kara g diye mırıldandı acıyor. Şimdi yemek olasmdadır. Gümüş ta tena halde aevindirdi Bütün gözl niş ve Şarliton kapıyı açarken, © Ga Bütün ışıkları söndüzürsem? dedi böy | — Şaritan şakların birer bir v " nin gen bir dofa, bütün kapı ve — peni muayeneden geçirdiğini görimüştü. 06 — Gena ayni çalılığın — arkasından, Baal biri çakdı. Birisi — esnemede & Karanlık antu müşkül vaziyete Bok | kes, aırayla yanıp sünen ışdıl: ğ T Benyrimadl verşler > Özeeoi bazı ralsafirlerin geldiklerini görmüştü. Bun ( başladı. Karâ gölge de zaten bunu bekliyor | mıyacak bilâkis işini oklaylaştıracaktı. hirsızın yürüyüşünü takibe koyule ve ealüeüi vbaya doğru dündü ve her | - Sımlarımın bulunduğu camlı dolabın önünde k için, dolabı zorlayacak.

Bu sayıdan diğer sayfalar: