29 Haziran 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

29 Haziran 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« 20 HAZİRAN — 1987 — — Akşam _hıl Tifo salgını Tıfo Hakkında tahaffuzi tedbirleri —aulat | Mak maksadile o kadar yazı yazılmış ve alâ | kadar makamlar tarafından o derece tedbir / Klmmış olmasına rağmen, bu korkuünç sari hastalığa dair — okuyucularımızdan kergün Belan moktupların ardı arası kesile Bu itibarla doktarlarımızdan Feridun Ne- #tlin malümat ve fikirlerinden de tatifade "':ı!ğ'l düşündük. Düa kerdisine günderdi Üimiz bir arkadaşımıza doktor Feridun füydalı malümat vermiştir . Bu yazıda yalnız Lifonun nve olduğunu, ko Tünmak Üzere ne gibi tedbirler almak Jâzrm Zelâiğini öğrenmekle kalmıyacaksınız. 80 senedenberi tatbik edilegelmekte n “ağızdan mlınan aşı. yı, yani bap yı Telile tifoya x t mualiyet elde Mahiyetini de öğreneceksiniz. Kıymetli doktörümüz Fori tir ki - Tifo hastalığının Amlli, Ebert tabib tarafından bulunmuş bir besil (çubuk Şeklinde n bart basili Mlak, nemli yerlerde daha çök ya; Yerlerde mukavemeti azdır. a mikrobu ber yerde bulur lara tehtike taşkil etmasi, temağ madı r Üzerinde bulunmasındandır. Yanl, gerek gıda, gerek kerhangi eşya, — velhami günlük teması olan her madde tifo mikrotur mu nakletmesi bakımımdan bizim için tehlike lidir. tmak aü tmenin am Neşet demi> deniten ikrop) dur. Kuru bidir. İnsan ettiğimiz 930 dan beri tezayüt 'Tifo meml, 0 danberi devamlı bir tezayüt gösteriyor. Son senelerin statta Hiklerine bakacak olursak, tifonun beldi de Bil, salgın halinde bulunduğuna hükmederiz. Yani, hastalık mevcuttur. — Korkulacak bir haştalıktır. Diter hastalıklara nisbetle yüzde Ytibarile ölüm nisbeti fazladır. Binazenaleyh, bizim gibi her sahada ilerlemiş, — hıfmasıhha kanunu çıkarılmış, sıhhat işleri — bir elden idare edilmekte alup Brhhiye vekâletine mer but esazir bir çerçeve dahiline — almmış bir memlekette buna seferberlik Nân etmek, bu hastalıkla mücadele etmek lAzımdır. Statislikler açıktır Bihhiye vekâletinin gönderdiği resmi sta tistiklere dayanarak yaplığım bir etüdde şu hakikatleri tesbit ettim: 1) 'Tifo bastalarının sayısı Bon yıllar içinde memleketimizde yükselmektedir. — 880 gene | minde bir sanalik tifo hastaşmnın Sayımı resmi #tatistiğo göre 1315 dir. 935 sanasinde bu sayı 3823 çe Rakamlar her sene muntazaman yükseliyor. Geçen seneki tifo zayısı 4601 küsurdur. Bu seneki daha çok artan bir yeküma — doğru yürüyor. 9) 'Tifo, yardumuzdaki sart bastalıklar a- rasında ikinci dereceyi almaktadır. Ondan evvel en çok görülen hastalık kızamık tır. Fakat kızamık hayat noktasından kor kutucu bir hastalık değildir. — Bionenaleyh rekor, gene tifoda kalıyor demektir, 3) Tifo, ölüm misbeti bakımından bizi ea çok düşündüren hastalıktır. 030 senesinden beri bu hastalığa tutularlarla muvazi olarak ölüm niabeti de artmaktadır. 080 senesinde tifodan ölenlerin — miktarı 148 iken 038 de bu aayı 482 ye — çıkmıştır. Geçen sene ise SAi dir, Yüzde ile hesap eder Bek 900 da yüzde 10,2 Ikom, 935 de yüzde 121 olmuştur., Vasati Hesap yapalım: Demek ki memleketimizde tifodan ölüm miktarı acne vt yüzde 10,33 gi bulmaktadır. En çok hangi aylarda olur ? Tifo bizde en çok &Sğustos ile Birincikânun ayları arasında görülüyor. — Birincikânuna gelince hastalık tedricen azalıyor. Fakat bu tabit haller içindir Bugün bir salgen mevcut aziyet değişmiştir. ti tifa en çıkmıştır. olduğuna göre, bu v Bir de dikkat edilmiştir. Ein çok tcuz yemiş yediğimiz Bemede olmuştur. Tifo hastalığının kayat pakalılığiyle münanebeti yardır. Mosolâ 985 senesi bugüne — kadarki muntazam xtal Jxder arasında en Çok Vrfo gösteren senelerden birldir, günkü e0 ncuz yi slan senedir. ":ı', T:ı:? tifo meden yükseliyor? Çünkü yemiş boldur. Ve tol yenir. Koza a bol içk Bir. İnekler çayırlara fazla çıkar, tifolu ot Hinde bulunurlar, Bo yemek imkâzları daki süt verirler. Tifo menbaları Tifo menbaları göyle hülâsa edilebiliyor. 1) Sular 2) Bütler, Dandurmalar. A Ea a Te yikânmünliş her/ tümü y renddeler. < N Parasızlık mazeret vdegll_dır Belediyenin Ufo mülcadelarin de mrı'.,._,_m düşen en büyük vazife para- azlığı x manı olabilaceği tir iş dekildir. uıım.u:': :_,_m ları başına topli Avrupada r-ıILıM L.,“î Arkların sirayetine mani olmak Sc_:'.“m;“î: | dığını tetkik edip, Bor p’lıîm-dı.r | Bir heyet teşkil edilmezi İ N m'.'" ğlkı Bu mamleketin attığI dev gtanbul — gelri en geri da, İtiraf edeyim Xi İ şehirleri çok Mi Dü « Anadolu XT DA SAa lar n ae eüilmemişti. Tanıtuki eyvülder kurulmuş alan T” ainat yi mek ve aihhit gerait 1 zokabilmek dalıa nekadar kolaydır. Burâda halk soküğa tikürebiliyor. çama | görinr sakağa asiyor, KİT Süyünü, meyvesinin Kaboğunu, çekirdeğini göpünü sokağa atah! liyor vesalre., Bunlar küçük şeyler olmasına rağmen aıhıht hayat İçerisinde büyük mazar ratlara yol açan yeylerdir. . Tifonun arazı nedir ? Tifozun arazı göylelir: Bizim — “tefrih, güÜ devremi dediğimiz bir devreki vardır ki, mik | robun vücuda girdikten, asıt hastalık kendi | Bini gösterecaği zamana kadar sürer ve bu devre vasati olarak iki hafta olarak kabul #ölimiştir. İstisnat Haller bittabi mevcuttur. Fakat biz tabil seyrini — düşünüyoruz. Bu içinde insana, bir ürperme, kırgınlık, çalışma kabiliyetinde düşüklük gelir. Daha piddetlice baş ağrıları arız olur. Umuml yor günlük müşahede edilir, Bu sırada doktora mürseaat öden tifolunun kârı gu olur. | Daktor toşhisl koyduktan sonra bü hasta hığın ieri lar yapmasına — mani ola bilecek bir merkide bulunur. Zaten — ölümü htilâttır. devra de yapan da Korunma tedbirleri Korunmu tedhirlerine gelelim. Bu iki türiü dür. Cemiyete tarettüb « vardır Ki bünü bifezissi ortaya n tedbirler vazih — sürette terettüp eden ha kanı koy vazife iso, uştur. Fertlere Mstu ile temastan uzakta Kale maklır. Bu arada hustalığın intişar ettiğini mahallelerin ve hasta miktarmın bildirilmesi yi Filhakika böyle yapılırsa, hasta mm takalarile halkım teması ve bu sureüle sira- t tehlikezi azalır. Tifoda en korkunç teklike, hasta ile tammaa tr. Bu teklitteki diğer faydalı mokta da, bu sari hastalığın mihrakının, ocağının anlayi YAKİMMI olmusı , n çok tifo merede OlUYOTAR, ünü e; bunun satebini aray tıririz, O yakınlarda Jâğrm Suyü mü VArĞIT? ganıfı nit çaktur ? vir bostan- tunle tedbirleri Hariçle temas edem amnele Hastalık yemişlerden veya M lardan mi geliyor, balk nt SUy! Tt öğrenmeğe artlı içiy Uşırız, tahatfuzi TFEZ VA halk b aştirak eder En temiz sular Şimdiki halda en temiz sa, terk0s BU Bu su, giddetli bir kontro aralarla sıkı bir mürakabaye, kiklere tabidir. Bu suda ne Munta baktri gibi altındadır. yolojik te ada bü mikroplar, mi darla mutlaka imha tlara tabi dir. Temizdir. Bi çemiz au menha sulu rıdır. Fakat r.ı:nb';.ıı.m y lıkır içmek de teminatli bir iş © şurtlara tabi tutulmamış berhângi vsuyunda da mikrop olmüm muhlömeldir Cemiyetin yapacağı iş, bütün suları tarkan, amidiye guları gibi yapmartır. Her su İç erşih havuzları vücüda getirmekt Ne yapmalı ? Fertlere düşen vazife i-e, şimdilik güpheli asuları kaynatmak oluyor. Kaynadıktan son T guları iyi kaplar içerisine koymalı ki yı dd mikrop bulaşmak Imkânı bulunamilam. Hastalarla temaslan kaçımdıkatn sonra ya- pilacak diğer gey grda maddelerini — kaynar #ayun içine sokup çıkarmaklır. Domater ve bıyar gibi şeylerin dahi kabuğunu soyup ye mek lâzımıdır. Yeşil malatâ ve — marul gibi geylerden gimdilik tamamen vazgeçilir, rilir. Terşih havumlarıı haniki ve kimye edilir. Hamidiy deyip tılcır amaz Sığn! menba en Çok el ve #dızdan — geçtiğine ellerimizi ve ağısımızı dalma yıkamalı yız, Çünkli, meselâ elini #iktığınız — adamın Bundan haşka, tifolular, tulduktan sonra da tamalnen kurtülmüş de. Bildirter. Bu adamlarin cihazı hazmında ti 20 Dü Daha bir sene — bazii ne; an © | nunla temay eder ve basillere bulaşıramnız 916 senesinde Berline gittiğim zaman, tifo dân yattım, Kalktim. Sonra mektcbe almadı lâr, Hleri meveuttü: 'ederler, Siz de hiç Daberini: Senin için tehlike Kalımiamış Vakat gi etabilir. di san cemiyet için — tehlikolisin dediler, Ve devamlt tetkike tabi tutarak vi cudümda basi adan silinin ceye kadar beni mektebe sokmadılar, Aşı Konunmak için başta Kelen en büyük ted bir aşıdır. Aşı, mikroba kargı w Tin bekayamı adele toe MİN eder. Aşı Grmek, kana mikrop gd, Zâman hemen Girafını çanber — altm Onu olduğu yörde öldüren aaker temin Mektir. Agının müddeti, Yapıldığı ÜÇ haftanın ta mamından sonra Üç âaydır. Öndan — sanraki Üç ay içintle musfiyet tedricen azdimağa baş lar, Yani ük Üç ay Kadar değildir. Aşı İşinde de dikkat Tâzın Kösterdiği ların çağaldığı mevalmler göze alnarak ve aşıların tesir devreleri düşünülerek — munta zam aşı yapılması Jâztindır. At toşkülkt rdiği alıp de r. Sulgm başi zamanlar değil, her Sene hastalık ati ni mahallelere varincaya kadar ço stina taraftarım. Bu şehir içinde en aşağı DA İhtiynç Vardır. Iki türlü aşı Aşılar 9Ri türl FOK aşılardır ki icat edildiğinden beri tatbik edil mektedir. Aşı dıktan sonra hastalık o! duğu vaki ise de haditdir. Aşmın kıy yükşektir. Kendininden arla x bir silâhtır. Bir de ağızdan nşı yardır. a0 senedenberi | tatbik edilmektedir. Bunu Bezretka adındaki | bir adam Öne sürmüş... Atman haplar, v0 iki şekildi. Evvelâ safra haplart almıyor. sanra tifo mikropları yutuluyordu.. Şimdikt | kaplarda bunların hepaf bir tane — içindedir. ulduktan aonra dağılar safra, bağırsakta | ullanına vücuda getirir, tiro — basili de D0 ağı istasyonu ür. Cüt * alınan | eti çÇOK vazgeçemiyeca Bit evvel Bir duvar Örer. Binaenaleyi tifo — mikrobu aldığınız zaman bu mikroplar bağırsaktarda rastgelecekleri, bir nevi beton duvar mahiye [ tindeki o cidara taandüf ettikleri Saman içeri ye giremiyeceklerdir. Ve mevaddı galta ile birtikte itrah olunscaklardır. den aşının yaptığı iş de, bu — duvarı içerden örmektir. Ağızdan yapılan bu aşı, Hir çök yerterde oldu sa ve İngilte #dilmektedir. Yaşa göre lesir derecesi Akdeniz havzasında tifo, bizden âe yada ve Yunanistanda en çok —— görrülüyor. Tifo, 20 ile 40 yaş araaında olanlarda şiddetil tesir yapar. Bu yaştan evvelkilerde — tifoyu ayakta geçirenler rde de 1 gibi Polanya, Fran ordularında en fazla — tatbik ra İtal Dlduğu gibi sonratz ölüm tehliki a Kac Tifonun teday * dikkat € Hastal miktopların warize ve tecride DU İhtilata mani inden Btakine geçerek detlenme: hastanın tesemmilmi şekilde ölmesine meydan verme mek en dikkat olunacak taraftır. Sıhtat Vekilinin heyanatı Ankara, 28 (A.A.) — Sıhhat ve İçti - mat Muavenet Vekili Doktor Refik Say dam İstanbuldaki tifo hastalığı hakkın- da bir muahrririmize aşağıdaki beya . natta bulunmuştur ; almak TAzımdir &i e ve “— Tstanbulda son zamanlarda tifo vak'alarının arttığını biliyorsunuz. fo hastalığı her sene yazın başlamak ü- zere sonbahara doğru artar ve kışın a. zalır. Bu âdetten erken başla - miş ve vak'aları geçen genelerde gö - Vekâleti . İstanbul tifosu ile genelerdenberi meşgul olmaktadır. Fakat maatteessüf n su ve lâğım tesisatı fenhi bir bir şekle getirilmedikçe bu hastalığa karşı halkı aşılamaktan başka yapacak bir tedbir yoktur ve bu tesisat bu hal- de kaldıkça İstanbulda her gene bazan az ve bazan çok tifo vak'alı sene rülmiyen miktara Çıkmıştı! mmi: nn çık - masın: da beklemek lâzımd Yalnız şurasını da ilâve etmek lâzımgelir ki, bir memlekette tilo hastalığının zuhu « ru hiçbir zaman 6 memlekette ayıp bir şey sayılmaz. Şimdi isimlerini emeğe Tüzum görmediğim ve şehirleri her türlü fenni vasıtalarla mücehhez birçok memleket- lerde her sene binlerce götülür. Bununla beraber Sı tifo yak'aları ahat Vekleti ge- lü — tedbirleri bul valiliği ve bele. ağu gibi bu vesile ile de şehir su ve lâğım tesisatını ik: ne mümkün olan her tür aldıktan haşka İstan y de het zaman ol sal için teşvikten gerikalmamaktadır. Matbuatımızın da bu vadide neşri - yatla halkı aşılamağa sevketmek sureti- le tenvir etmeleri her suretle temenni . ye şayandır. Bu sön salgın hakkırda gene İcap eden tetkikatta bulunmak Üzere sıhhat Vekâleti hrfzıssıhha dairesi reisiyle mer ker müdürü de İstanbula gitmek üzeredirler. Bu defa yapılacak tetkikatın da gene eski- gden elde edilmiş olan neticeleri teyit e- eceğine şüphe yoktur.,, Sıhhat müdürünün beyanatı Diğer taraftan İstanbul Sıhhat Müdü rü Ali Rıza da şu beyanatta bu hilzissıhha — müessesesi tur '— Tifo vukuatının şiddeti azalmış - tır. Günlük vukuat onu geçmemekte - dir. Şehirde aşı merkezleri arttırılmış, bu meyanda her kazada aşı merkezleri kurulmuştur. Halk, bilhassa münev - ver kısım, grup grup ağı merkezlerine müracaatla aşı olmaktadır.., Tifo nasıl “tifüs,, olur ? İstanbulda — tifo hastalığı malâmdur. Fakat olduğu olduğunu bil- miyorduk. Halbuki şehrimizde fransız- ca diliyle çıkan (Beyoğlu) ve (İstan . bul) gazetelerinde gördüğümüze göre ifls tifüs varmış. Filkakika bu iki gazete, bugün, birinci sayfalarında “şehrimiz - deki tilüs,, va'alarından bahsediyorlar, Derhal haber - verelim ki İstanğulda | böyle bi Sadece tifo yardır. Yalnız, fransız diliyle çıkan re- stalık yoktur. filerimiz, hemen bütün havadislerni türkçe gazetelerden tercüme yoliyle al. dıkları, mütercimleri de ekseriya türk- çeden gayri lisanlarda, - o da bir dere - ceye kadar zi oldukları çın (tifa) kelimesini (fievre typhoide) erine “typh hatasına düşmüşlerdir. Bu hata, alelâde bir hata olarak kalsa ne ise, Bu gazeteleri okuyan bir çok » olarak tercüme etmek Çanakkalede İspanya bandıralı Ma. gallanes vapurunun çarpması netice. Capo . Pino “bir suikast,, e maruz kaldığını İtalya idd'a etmektedir. Filhakika Roma radyosu dün akşam fransızca havadis verdiği sırada Çanakkale kazasını ilk d ve gu mealde bir sinde batan vapurunun ifade ile anlat. “Çanakkale boğazında İspanyol vapuru İtal dıralı Capo - Pino vapuruna süle Valâna ya İ isimli ve gemiyi batırmıştır. zalları beynelmilel meseleler çıkarmak gayretiyle hep böyle hareket etmekte - dirler. Netekim martın otuzunda gene böyle hâdise olmuş, bir İspanyol vapuru bir İtalyan vapuru. na. çarpmıştı.., İtalyan radyosunun bahsettiği hâ. dise Salıpazarı önünde suların tesiriy Boğaziçine le demirini tarıyan bir İspanyol vapu - runum bir İtalyan vapuruna çı sından İbarettir, Çanakkale kazaı ise herhalde bir kast gelmemek icab eder, Çünkü kaza es. pasında gemilerinde kılavuz mevcut olduğunu İspanyol e. mektedirler. Gelen yolcular Kazadan sonra sandallarla Çanak. kaleye çikan yolculardan bir - kısmı, dün Anafarta vapurile şehrimize gel. mişlerdir. Yolculardan hemen hepsi eşya ve para namına bir gey kurtara- mamışlardır. Deniz. Ticaret Müdürlü- ğBü kazazedelerin vaziyetlerile yakı dan alâkadar olmuş ve bunların bilet paralarının ödenmesi, ka ve mücevh aranmaz kaptanları söy ybolan eşya ratlarının da tazmin edil. mesi için İtalyan vapurunun acentası olan Lâster Zilberman müessesesi nez nde- teşebbüsatta bulunmuştur. A. centada kazazedelerin bilet ücretlerini nakden veya yeni bir biletle ödemeği kabul etmiş, kayıp eşya, para ve mü « cevheratın da tazı için merkezin- den talimat istemiştir. Her iki vapurun acentaları biribirle rini karşılıklı etmişlerdir. Capo Pino vapurunun sigortalı olduğu ni protesto gemiyi sigorta etmiş olan kumpanya İspanyol vapurundan 600,000 lira zarar an istemiştir. Magallanes vapuru da kaza. tarafın sebebiyot verdiğini ve den, yo. acenta: kendisini yaraladığını lundan alıkoyduğunu iddia ed. mü tekahilen zarar ve ziyan istemektedir. İki vapur arasında bu ihtilâfa Londra da. bu gibi deniz kazalarma bakmakta olan beynelmilel mahkeme bakacaktır. Yarı yarı batmış olan Capo Pino | apurunun vaziyeti Üzerinde yapılmış si kabil olabileceğini göstermiş nunla bera bedeli kadar masraf & ir. Bu | t geminin içi merke. | zinden telgrafla talimat istemiştir. laşıldığından acenta Cenova Magallanes vapuru Sel'miye önle . rinde yatmaktadır. j ten tahtalarla vı muvakka. çimento n gu almakta oldu. kapatıl miş olan yarasında ecnebiler de, şehirde hak tifüs var zanniyle aten ürkeceklerdir. Bununla tifonun daha az korkunç bir hastalık olduğunu söylemek istemiy nız, hatanın azametine işaret etmek is- tiyoruz. ruz, yal « Hoş bu “hatayı İstanbul Belediyesi Statistik ve Neşriyat Müdürlüğü de İş- lemiştir. “İstanbul Şehri Statistik Yıl - lığı., ismiyle neşredilen eserin 86 1ncı sayfasına bakacak olursanız, orada ti - fonun tifüs diye fransızcaya - tercüme edildiği niz. görerek hayretlere düşersi « elerin mübalâtsız- * lığı, bu batanın yarımda küçülemez. Zira, Lâkin fransızca gaze! ayni gazetelerden biri, daha geçen gün Namık Kemal zade Ali Ekremin hasta. lığından bahsederken "Namık Kemal hastadır,, diyordu ve zade Ali Ekrem,, i lüzumsuz bir ilâve isim te - lâkki ettiğini ve b “Np30J mayeyas Üru Tekrar edelim, şehirde tilüs yok. Ti- lece mütercimleri - MA tuup fo vardır. (İstanbul) ve (Beyoğlu) te - fiklerimizin yarınki sayılarında bu nok tayı tavzih etmelerini dileriz. kazası ğundan dün buna karşı tedbir alın. mıştir. Yo'cuların anlatlık'arı Kazaya uğrıyan Çapo - Pino yolcu larından müharr.r Fethi Varalın zev. cesi Gülnar Varal müsademeden son. raki vaziyeti şöyle anlatmaktadır: gok muvazenesi. Büvari gemin'n karaya nu, iki üç gün zarfında yüz- ve yolum ni bulduk tehilkenin g oturdu; tekrar €e yerek b sonradan yar esmi tahkikatta, makinistler va, zilcleri başından ayrıldıkları içi min'n, maalesef vaktinde karaya otu. ramadığı anlaşılmıştır. Kaptanın ve tayfanın verdiği temi. nata rağmen birçok kimseler kamara. vam edebileceğimizi teskin ettiler. Fakat, lan rına inerek bavullarını hazırlamağa aşladılar. Biz de kamaramızda eşya- mızı topladık; güverteye avdet ettiği, miz zaman aradan 20 dakika gecçmiş bulunuyordu. O esnada gemi adama, kıllı yana yatmağa başladı. Güverte. de telâşlı bir hazırlık başladı; filika. lar bin müşkülâtla denize indirildi Düşe kalka, güçlükle kamaramıza tek, rar indik. Fakat, eşyamız fazla ağır ve ısı da çok olduğu için, pek az bir miktarını kurtarmağa muvalfak olduk. 'Tabiatile, tayfalar yardımımıza gel modi ve yolcular tahlisiye sandalma iror girmez, onlar kendi eşyalarının derdine düştüler; hattâ bazısı ise değiştirmeğe bile vakit buldu ve ka. raya Çanakkale halkından rksız fötr çapkalı, sivil elbiseli kıyafetle çıklı. Yolcuları alıp hareket eden ilk filika ile bize çarpan vapurun gönder. diğini tahmin ettiğim ikinci filikanın hâareketi arasında tam on beş dâkika zaman geçmişti. Yani, vapur, taylası biraz fedakârlık etmiş olsaydı, zaten az olan yolcuların hepsinin eşyası kurtulmuş olacaktı, Fazla olarak, her kes eşyasını bizzat koridora kadar ta- şimış, getirmiş bulunuyordu. Bunları azami 10 metre ilerde bulunan tahli: gına atıvermek kâfiydi. Fakat gemiciler “evvelâ can, sanra canan,, düşüncesile, kendi başlarının çaresine bakmağı tercih etmişlerdi yan gemisinin tahlisiye kayığı. na gelince, yolcuları ve on -tayfayı hâmil olan bu kayık, her tarafından v ç nde biriken su ova ile başoltılıyordu. Dizlerimize ka dar su içindeydik. Kurtarabildiğimiz indeki eşya da ka. suyundan — mahvoldu. Karaya on metre yaklasmamış olsay- yıktaki deniz dık, kayığın su alması yüzünden bir i. kinci defa daha bâtacaktık! —V’iiı’!mıı'('ln arkadası Bir dansözün ÇoOCUğu Garip ve karışık bir davaya y0! açlı Viyana gazetelerinin yazdıklarına gö re garip bugünlerde is nde dinleaece r davanın halli için bir çabit be suretile İstanbul ad liye tir. Bu şayanı dikkat davanın kahramanı umumi harp esnasında İstanbula gelmiş olan ve Kordi Miloviç operetinin br d sözüdür. Bu dansöz burada ismi mzlüm olmayan bir adamdan gebe — kalmış ve duğu çocuğu o sırada bir paşanm ğında idare işlerine bakarı bir Ma- car kadınına evlâtlik olarak tır. Gel zaman git zaman paşa vaziyeti bozulan Macar kadını arayz raya çocuğun annesini bularalı çocuğ: sarfettiği tazminat verilmesini (: almasını ve ona beş senedir pazaya mu! temiştir. © vakitten sonra mevkiini düzeltmiş ve iki idefa evlenmiş olan eski dansö: gocuğu almış, fakat tazminat talebini reddetmiştir. O sırada dansözün şimdiki kocası, ismini taşıyan çocuğun babılı- Zinr kabul odinte Macar kadını her iki- sini de dava ederek tazminat istemiştir. Kadın İstanbulda mesclenin — içyüzünü bilen bir adami şâhit olarak gös ir. Söylendiğine göre bu adam ğun asıl babasıdır, ermiş- göcu-

Bu sayıdan diğer sayfalar: