SALI 29 HAZIRAN 1937 İstanbu) TELEFON * $'K TANEVİ Ankara saddesi 24318, 24519, 24310 TELGRAF : TAN, İSTANBUL UÇUNCU YIL — No. 789 URUŞ BAŞMUHARRIRI: AHMET EMİN YALMAN Yeni Çocuk Ansiklopedisi (28 30 kupona Gilt uponu mukabil bir | cit (300) kuruştur. Kel iZA) li kupona mukabil bir et kurustur. Sergerde Seyit Rıza Yaralandı Harekât Sahasında Yeniden Yakalanan 34 Şakinin İsticvapları Devam Ediyor Mr Çapulcuların i Son döküntüleri ; Teslim oluyor Elâziz, 28 (TAN muhabirinden) — Tun- rr KAR AR celi vilâyetimizde tabii vaziyet artık teessüs etmiştir. Asayiş müfrezelerimi timizdeki hareket ve faaliyetleri iki cepheli olarak devam ediyor. Müfrezelerimizden bir kısmı, son çapulcu döküntülerini takibe de- vam ederken diğer müfrezelerimiz de yollar açıyorlar, köprüler kuruyorlar ve bu suretle 5 bu vilâyetimizi medeniyete kavuşturuyorlar. $ Son alınan haberlere göre, bugün yeniden * bir kısım şakiler daha teslim olmuşlar ve bunlar hemen adliyeye verilerek isticvap â Ç edilmiye başlanmışlardır. ; Şakilerin elebaşısı yaralı Seyit Rıza çok ? N ömütsiz bir haldedir. Yanında sinden başka kimse yoktur. İmam mm İİ izin bu vilâye- Hozat, üzeredir. j birkaç avene- * & lışıyorlar. Benlik © ve Vazife "Ahmet Emin YALMAN ir, iki gün evvel Muhittin Üstündağ ile Hüseyin Cahit Yalçın arasındaki muha- kemenin bir safhası hepimizi he- yecanlandırdı. Hüseyin Cahit kudretli kale- minin en canlı eserlerinden biri şeklinde bir müdafaaname yaz- dı. Kanaatimize uygun olsun, ol- masin bu yazıyı hepimiz lezzetle okuduk. Yalnız hoşumuza gitmiyen bir nokta vardı: Ortada bir sen ve ben kavgası görü Sen ve 'den kavgaları, herkeste ko. layca alâka uyandırır. Şu veya bü taraf bizim tarafımız olur, Karşı ta- raftakilere çatarız. Bu sayede de ke- #if şekilde heyecanlar duyarız. Fakat bütün kuvvetini ve alâka- &ini müsbet kıymetler yaratmıya hâsretmesi lâzrmgelen bir memleket için sen ve ben kavgaları en zehirli bir şeydir. Cahidin müdafaanamesi- ni lezzetle okuduktan sonra güzel bir enerjinin akim bir maksada sar- fedilmesinin elemini ve iztırabını duyduk. Ertesi günü gördük ki, Hüseyin Cahit Yalçına da ayni duygu gelmiş. Davasından vaz geçtiğini ilân etti. Bu sen ve ben kavgası da kapandı. Yalniz bu müdafaaname, kırk se- bedenberi hepimizin malr olan bir Yazıcı hayatınm acı bir feryadını bir Saniye için kulağımıza getirdi. Bu- Bun acısını duymamak elde değildir. | Cahidin, kırk senelik ikballi, idbar. lı bir yazı hayatmdan sonra ilk Daş- ladığı şekilde hayatını yazılarile ket- te katre kazanırken, bir akşam gö tetesindeki başlıca geçinme kapım- Bın yüzüne karşı kapanması üzerine duyduğu ve ifade ettiği acı duygu" Yar içimizi sizlattı ırk sene evvel edebi yazılarını zevkle okuduğumuz Hüseyin Ünhidi, Meşrutiyetten sonra Tani. hin basında görmüştük. Cahidin ya- Bu Çocuğu Babası mı Oidürdü? Dün yaşlı bir adam, sdiiye dok- torlarının önünde, üzeri beyaz bezle örtülü bir çocuk cesedi tutuyordu. Bu adam, suçlu bir baba idi: Makbule is- minde dört Yaşındaki çocuğunu dö- verek öldürmekten süçlu bulunuyor» du. Tabibladil Sulih Haşim, cesedi İmusyene etti ve morga kaldırılması. İna lüzum gösterdi. Suçlu baba, kü - çük cesedi öpe öpe morga götürdü. Şimdi bu hâdise etrafındaki iddis- yı da anistalım: Unkapanında oturan B. Veysi, &€- genlerde çocuğunu dövmüş, çocuk hes İtaneye götürülmüş, biraz sonra çıkâ- rilmiş ve bugün de ölmüştür. Veysinin refikası polise: « — Kızımı babası dövdü de öldür- dü.,, demiştir. Morg raporu almadıktan sonra müddelumumilik kararını verecektir. ALMAN HARBİYE BAKANI MACARİSTANA GİTTİ Budtpeşte, 28 (A A.) — Mareşsi Von Blomberg kızı ile birlikte tayya re ile Berlinden buraya gelmiş ve tay yare meydanmda harbiye nazırı gö neral Rosdor, İtalyan ve Alman #efir leri ve diğer bazı zevat tarafından karşılanmıştır, Öğle zamanı Mareşal, general Ro- edor tarafından şerefine verilen ziy& fette hazır bulunmuştur. —— — zılarmdaki fikirlere taraftar olalım, olmıyalım, kaleminin kudretini he- pimiz teslim ettik. Hele eskiye karşı cüretli mukavemetleri o zamanki gençliğe ferah verdi. Sonra Cahit uzun müddet yaz: ha- yatından uzak kaldı, Politika hayatı- İnm başka sahalarma karıştı. Maltada; eski ideallerine dönmüş, sade ve samimi bir Cahitle karşılaş (Arkası beşineide) Her tarafta Arastırmalar Yapılıyor 28/29 (TAN'm hususi muhabirin. den) — Tuncelinin sarp kayalıkları arasında çapulculuk yapan haydutların elebaşısı olan Seyit Rıza, asayiş müfrezelerimizin Sıkı takip- leri neticesinde yakasını kurtaramıyacağını an- lamış, sığındığı inden kaçmak isterken yaralan- mıştır. Seyit Rıza yaralı olarak ele geçmek Hozat, 28/29 (TAN'ın hususi muhabirin den) — Dün yakalanan otuz dört şakinin istic- vapları devam ediyor. Asayiş müfrezelerimize dehalet edenler, imar müfrezelerimiz taratın- dan açılmakta olan yollarda sevine sevine ça- "Artık Kurtulduk,, Hozat yolunda Sin nahiyesisden Hasan Dede bana şunları söyledi: “.— Seyit Rıza benim dayımı öL dürttü. Bu herifin sinsi haydutluğu yüzünden biç rahat yüzü göremiyor- duk. Kazandığımızı elimizden alıyor, bize rahat yüzü göstermiyordu. Şim- di, hükümetimizin bizi koruması ve bakması sayesinde hem kazanıyor, hem de rahat ve huzur içinde yaşıyo. j ruz. (Muhabirimizin o notu: Şimdi, şakilerin sıkıştırılmış olduğu Kuluderesine gidi- yorum.) Elâziz, 28 (TAN Muhabirinden) — Bugün alâkadar makamlardan aldi. ğim mâlümeta göre, Tuncelinde vazi- yet çok normal ve durgundur, Çapul- Culuk mıntakasmda sağa, sola, şima- le ve cenuba doğru ilerlemekte olan asayiş müfrezelerimiz her tarafta a. raştırmalar yapıyorlar, bülün mağa. râları ve taş kovukları arıyorlar. Ça- Pulcuların pek Çoğu teslim olduğu İçin artık sayıları pek az kalmıştır. bazı mağaralara sığınmışlardır. Cep- büneleri tükenmiş, erzakları bitmiş ve çok bitkin vaziyette kalmışlardır. Askerlerimiz bir taraftân araştır malar yaparken, diğer taraftan da 'Tüncelinde imar faaliyetine devam ediyorlar, YENİ TEFRİKALAR, YENİ RÖPORTAJLAR 1- Hâmidin 2-Meraklılar Serisi © “TAN, yarmdan itibaren okuyucularma yeni tefrikalar ve yeni röportajlar takdim edecektir. Geçende aramızdan ebediyyen ayrılan, fakat Türk Edebiyat tarihinde ebedi bir şöhret yaratan Şairlâzam Abdülhak Hâmidin ilk gençliğinden itibaren dostlarıma gönderdiği mektupların mühim bir kısmı elimizde bulunuyor. Bu “TAN,, okuyucuları da okumak fırsatını balasaklardır. o Muharrir arkadaşımız Salâhattin Güngör, bütün meraklılarla görüşmüş, hakikaten çok meraklı bir röportaj serisi hazırlamıştır. Kuş, antika, çiçek, balık meraklılarının cidden çok cazip olan ha- | yatlarının, kolleksiyonlarınm zenginliğini bu yeni röportaj serisinde İİ yarından itibaren okuyacak ve muhakkak siz de meraklanacaksımız. Bunlar da sarp kayalar arasındaki! Tuncelindeki asayiş müfrezelerimiz Munzur köprüsünden geçerken.. " İstanbulda bir ayda 274 Tifo Vakası Tesbit Edildi SIHHAT MÜDÜRÜ, BİR GÜNDE DOKUZ TİFONUN ÇOK OLMADIĞINI SÖYLÜYOR İstanbulda tifo; günün meselesi oldu. Her yerde, bundan bah- sediliyor. Halk arasında, birtakım mübalâğalı rivayetler dolaşı- yor. Filân falan mahallelerde, hastalığın hergün kırkar, ellişer kurban verdiğini şöyliyenlere rastlanıyor. Vakıâ, tifo vakalarnm bu ara, ço. ğaldığı muhakkak. Fakat hastalığın tahribat derecesi nedir? Günde, ti olarak tifoya tutulanlar kaç kiş dir? Hastalık, en ziyade hangi mun. takalarda Tifoya karşı alman ve almması düşünülen tedbir- ler nelerden ibarettir? Şimdiye kadar kati olarak cevabı niyen bu noktaları aydınlatmak için, en salâ. hiyettar makam tanıdığımız İstanbul Sıhhat Direktörlüğüne müracaat et- tik. Bazı mıntakalarda salgın halinia. lan tifo vakaları hakkmda, Sıhhat Direktörü Bay Ali Tuza bize şu iza. hatı verdi: — Ti rüldüğü den itibaren, m göz önünde tutarak, hastalığı mek için şu tedbirleri aldırdık: 1 — Bulundukları yerde teerit- leri mümkün olmıyan yüksek ha. raretli hastaları hastanelere kal dırttık. Ve bunların kültür munye- nelerini hastanelerde yaptırttık. 2 — Hastalık çıkan mahalleler- de kullanılan Halkalı ve Kırkçesme sularını bakteriyolojik muayene- den geçirttik. Fakat muayene neticesi; menfi çıktı. Yani bu suların hiç birinde tifo âmili bulamad'k. Binaenaleyh, hastalığın Halkalı ve Kırkçeşme sularını kullanmak. tan ileri gelmediği tesbit edilmiş oldu. (Arkası 8 incide) simi önle- Sıhhat Müdürü B. Ali Rıza Mektupları Hüseyin Cahitten Son- ra Vali Üstündağ da Davasından Vazgeçti | izmit, 28 (TAN Muhabirinden) — mektupları yarından İtibaren İ Muharrir Hüseyin Cahidin Istanbul İ Valisi aleyhine açtığı davadan vazgeç mesi üzerine İstanbul Vali ve Beledi- ye Reisinin de mukabli davasmdan İvamgegtiği anlaşılmıştır. fo vakaları, şehrimizde ilk gö-| İranile Irak arasındaği Anlaşma! Bağdad, 28 (A.A.) — Türkiye ile Irak arasında yapılan müza. kerelerden sonra Irak hükümeti, büyük bir diplomasi faaliyetine İ girişmiştir. Irak ile İran arasm- daki münasebetlerin heyeti mec- müuasını tarif ve tayin edecek bir itilâflar ve mukaveleler projesi akdetmek üzere Tahrana gide- İcek bir heyet tayin olunmuştur. Bu heyetin İrandaki ikametinden İ bilistifade Şark misakının akdins den evvel, İran ile Irak arasmda bir itilâfname imzalanması muh- temeldir. Diğer taraftan İrak hükümeti, büs yük iska işleri yaptırmak için Mistrlt mütehassıslara müracaat etmiştir ve İirak ile Mısır arasındaki dostluk mü. hasebetlerinin Nahas paşanın önüs müzdeki ilkteşrin aymda yapacağı bir ziyaret ile takviye edilmesi ihti. mal dahilindedir. | RÜŞTÜ ARAS | TAHRANA VARDI Tahran, 28 (A.A.) — Tevfik Rüştü | Aras ve maiyeti bu sabah Tahrana Jİ geldiler, şehrin dışmda Hariciye VW ziri ve Hariciye Erkânı ile diğer zevat tarafından karşılandılar. Tevfik Rüştü Aras ve maiyeti Şim., randa Sahibülkerami sarayına misüs fir edildiler, Saray kapısında bir a8, keri kıta selâm resmini ifa etti, Misafirler Şehrimızden ,Ayrılduar Şehrimizde bulunan Suriye Başves ük kili Cemil Merdam ile Fransanm Süs ug riye fevkalâde komiseri Kont de Maps tel, dün sabah Toros ekspresile Sus riyeye gitmişlerdir. es ii ; i Istasyonda vali muavini ve dahgi al bir çok zevat tarafından uğurlanmışağii lardır. i“