16 Temmuz 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

16 Temmuz 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tlah UÇT HABER — Akşam postasr Dış Siyasa: Japonya cesaret edebilecek mi ? Yazan : Şekip Gündüz Japon kuüvvetlerinin Pekisi mubasara ettikleri haber veri Bu Kâber, Çindeki soh hâdisenin, öyle Japonya tarşfadan işam edildiği gibi, “manevra yapmakta olan Japon kıta Tarına Çinliler tarafından yolışlıkla ateş açılmasından,, doğmuş olmadığımı, bilâkis Japon kumandanlığının plânir bir hareketle şimali Çindeki üç vilâyeti zaptetmeğe kalkışmiş bu. Tunduğunu Lbat etmektoedir. Japcayanın gimali Çindeki bu üç vilâyete kurgı olan hırsı öledenberi malümdur. Mançu. ri'yi Çin vatanından Kkoparıp gu gerip imparatorluğu kurdu kural: Japonya — mütemadiyen şimali Çin vüğyetlerinde karanlık — işler gürmekte ve sulhü seven insanları - iğrendirecek türlü türlü tahrikât yapmaktadır. Tokyodski umuml erkânıbarbiye dalresinin bedbaht Çine musullat Japon Lâvrensi general Dolhara bu vilâyetlerde yalnız m: maktadır. Acaba Japonya bu Bu süsle cevap vermek (. ettiği o meşhur faedet Gokumak için dolaşıp üç Çin vilâyeklas kargı neden bu kadar haasaatır? n haritayı #D almak lâzımdır. Bu haritu bir zamanlar. Man gu hanodanını, di yamlı. — harğı tam yedi kistna. ayrılmış bul Bu kısımlardan (İk Ikisi ceki Mc Mongotlatan eyaletinin bir kıamı — isti Idare etmekte olduğu büyük Çin imparatorluğunun soa otuz yıl İçi 1981 Çin , Japon muharebesinde uğradığı felğketiü uğunu gösterir. n ve Yüz1 n eyaletinin parçalanmasından — doğmuştur. lli Dân gtmiş ve merkezi Ulan Batur olan Mön, ye Kalan kısmın bir parçası Mamçuko impa. iç Mongolistan adımı alan diğer Kui ise güya Çin hükümetine golistan halk cumhuriyeti adını almıştır. Tatorluğuna katılmış v tabi kalmıştır. Üçüncü parça, Çin . Japon harbi sonunda büdiğimiz gekilde Japon nüfuzu altına aoku. Jan Mançuryadır. İngiliz nüfum ultındaki büyük — Ucaret merkezi Kantonla civarr, dördüncü kasım, mll. H Çin hükümetinin idaresi altındaki müstakil Çin vatanı,. Beşinci kasım ve komllalst Çin. Hlerin kurmuş bulundukları devlet ise altıncı kızım addedilelilir. Yedinci kızım ise gimalen Üibet ve Kızdl Çin, garken Mill! Çin. cenuben Kantori ve Biyam ve garben — gene Tibetle büdutlanan büyük bir kıtadır xi burada hiç kimaenin fermanını dinlemiyen bir takım ge. peraller biribirlerile dalaşmaktadırlar. Bunların da bir lusmı Bovyet nüfuzu altındadır. Miltt! Çin hükümeti zayıftır. Japonların çevirdikleri entrikalar yüzünden Avrupa silâh Fabrikaları kendisine son sistem silâhlar satmamaktadırlar. Bu yüzden gerek Kızd Çin Nle ve gerek yedinci parçadaki Savyet tarzaftarı generallerle bir türlü başa çıkamamak. tadır. O halde, günün birinde Kızıl Çin denize ulaşmak, bir muhreç temin etmek işter de bu üç vilâyete saldırırsa buna kim mani olaçak? Japonyanın Komlnlstleri Poçili körfezi. pe indirmemek için çalıştığını ua — Japon barbindenberi büyük Tir kukançiıkia — elinde battuğu Portartırın yanı başında büyle tehlikeli bir komşunun belirmemesi — için gayret gösterdiğini iddia edenler de vardır. Çin çok uzaktır. Haberler bizb o kadar değişik kaynaklardan çıkarak, o kadar biribi. Ve zrt #üzgeçlerden geçerek geliyor ki hâdiselerin künhüne tamamile vası! olmak mümkün olamıyor, Fakat ha öyle olmuş ha böyle; bir harp dalma dünya için bir tehlikedir ve sul. hü sevenler harbin bir vasıta gibi kullanılmasını istememektedirler. Acata Avrupanın en büyük kuvretleri kargısında Japonya bir defa daha harbi horta latmak cesaretini gösterebilecek mi? —. Şekip GÜNDÜZ Sporda eski telâkkiye veda günleri yaklaşırken ... Yazan : Kara Davut Bir memleketin sporu stadyom adı verdiğimiz çıngar meydanlarında oy. nanan futbole inhisar ettiği gün o memlekette spor denen geyin izi belir. sizleştiğine, kalmadığına, bilinmediği. ne inanmak lüzmdir. Spor, tabanı çivili bir çift kundurs, Ve iyi pompalafimış bir deri topla ne hulâsa edilebilir, ne de hulâsa edilme- sine müsaade ve İmkân vardır. | Futbol lüzım midır? Elbette lâzım- dır. Sporcu bir memleket futbolü, fut. bol teşekküllerini ihmal edemez, Nete. 'kim bugüne kadar halkın ve devletin Türk fuobtleülüğüne ve futbolcülerine gösterdiği müspet alâika meydandadır. Lâkin her maçta sahalarım program harici bir ekstra maça sahne olmasına da artık hiç kimsenin tahammülü kal. mamıştır, Memleketin iç politikasına, kültürüne ve umum? nizamına dikkat etmekle vazifedar bulunan yüksek ma, kamlarla yaptığımız temaslar hiç de bugünkü futbolcülüğümüzün lehine bir netice Vermemiştir. Futbol bizde pek başıbozuk bir hal =şm. ılegırdınbu'l l'gışmyınln bir sapı olduğu mev. ud çıkmaza girmiş olmasile s'ıhı'hlmr. -îlımdl ne olacak? Bu halde mi kala- , Her zaman -olduğu gibi, bu yıl da şehri allakbullak ederek maçlar bitmiş buli rahat rahat Eğer,rengârenk gömlekli timlerle gatranç oynamanım keyif verici zehi- rini tatmış olanlar bu keşmekeşin de. vam edip gideceğini sanıyorlarsı ken. dilerine acınır. 'Türk sporunun memleket içinde ve | memleket dışımda bu memlekete lâyık | ve bu rejime uygun bir çehre göster. kılııııı:ııgımhl n;ı edil "Bkâr ğıni, l aha ileci d | sanmak hataların en büyüğüdür. 'Türk rejimi sporcu bir rejimdir. Bu rejim spor denince Polo'yu, hokeyi, pa. kriketi futbolle bi Bugüne kadar gösterdiği mü- samaha bu İşi murakabe etmesini bil. memesine hamlodilmemelidir. Devlet, çok daha milhim işlerle uğraştığı için tam plânlı, kat'i ve azimli bir tarzda enerjisini bu sahaya tevcih etmezden önce; — Acaba bu adamlar bu işte daha nerelere kadar gidecekler? Diye kemali sabır ve tahammülle vaziyoti seyretmiş sönra kararmı ver. miş ve işte nihayet spor Bizansına paydos borusunu çalmıya hazırlan. mıştır. 'Türk devletinin dünyayı hayranm ede, rek ulaştığı hedef güdür: *“Bir, biribirinden ayrılmaz, parça- lanmaz, tam ve disiplinli millet.,, Eh..: Böyle bir milletin teşekkülü anında birtakım tayfaların kendilerin. de imtiyazlı birer mana vehmetmekte devam edebilmeleri büyük bir cüret olur, 'Türk milleti siniri ve onuru olan mil, lettir. Biz atılgan insanlarız Ama a. tılganlık hasletimizi başıbozukluktan kurtarmak kararını da çoktan vermiş bulunuyoruz. Sinirimizi ka; ğiz. Onurlu kalmaktaki 1srarımız bü. yüktür. Lâkin bu sinir, bu onur ve bu atılganlığı memleket içinde zümre zümre, tayfa tayfa biribirimize karşı değil, birden, el ele vererek tek cephe halinde bizimle boy - ölçüşmek cüretini hlasettirenlere karşı kullana- Spordan ız mana bu has- Küçilk küldük çaylar halinden kürterı çük çaylar len kurtarıp küçük küçük çaylardan büyük bir ne. hir halkedecek bir mecraya aktarması, dır. " Kara DAVUT (Devamı 7 incide) Drabsaçıam Çayır Otluk bir çayırda 4Ö tane inek kendilerini 20 günlük besliyecek ot buldular. Orağa 30 inek komuy olsalardı. — bunları 30 gün beslenebilecek kadar ot bulurdu. Fakat ayni çayırda 20 inek acaba kaç gün beslenebdilirdi. Unutmayın ki çayırda bir ta raftan da ot yetişmektedir. Bu bilmecemizin eevabı yarınki nilabamız dadir. , evereerene ea ra e keseey r—wî;;âı;t Mektupları İ Sivastan intibalar yerserarereerramEnEr erAmeereN n rmceRERrEA ei ereRerRRE nnn Burada eskiden 140 mektep ve 1000 dükkân varmış; zamanla şehir bu hale gelmiş. Fakat belli ki şimendiferin taşıdığı nur ile göz- leri aydınlanan Sivas belli ki pek yakında eski zamanlardaki ehemmi- ı yet ve güzelliğini yeniden kazanacak. Hatkevlerinin köylerde evlenme işleriylede uğraşmaları faydalı olacaktır Yazan : Hüseyin Rifat Sıvas Hatkevi köycülük şubesinin kadın üyeleri Töylü kadınlarla beraber evim gençliğimde memleketin asil sahibi olan “Türk,, meselâ banka gibi yerlerde yalnız kavaslık ederdi; banka. da müdüründen tut, en küçük kâtibine kadar hepsi ya Avrupalı, yahut levam- tenlerdi; şimendifer iarelerinde de işi. miz yine kavaslık, yol ameleliği, makas çılık olurdu. Bugün öyle mi? On beş sene bile ol madan bir uctan öteki uca atladık. Ban. kada kapı kavası iken hem sermaye sa- hibi, hem de müdür olduk; şimendifere gelince yalnız müdür olup cle geçirdi. ğimizi işletmedik; dağları taşları del- dik; ovalarısektik; dereleri atladık ; işte eskiden sürgünler merkezi olan Sivas gibi yerlere alnrmızın teri, elimizin eme ğile raylar dözedik , Düa Ankarada ilim; bugün erken. den Sivastayım, Çok geçmeden bir gün sonra Erzuruma ve daha ilerilere hay- di, haydi gideceğiz; karar bu karar., y 6 CB 1360 metre yüksekliğinde bir yayla Üzerine uzanmış olan Sivas: hiç şüphe siz büyük atalarımız ve medeniyetlerin de anas: bulunan “Eti,, ler kurdular; fakat o zaman aldı “Kabra,, imiş; Ro. malılar eline geçince (Sebast — Öğüst) olmuş; belli ki (Sebast) kelimesi evri- le çevrile “Sivas,, olmuş. Zamanla elden ele Bizanslılar, Selçuklara geçmiş; İl. hanilerin, Rum eyaletinin, Kadı Burha- nettin devletinin idare, Osmanlıların da eyalet ve vilâyet merkezi olmuş. Bugün “Yenj Türkliye cumbhuriyeti,, nin ana rahmi! Bu sebeple Sivasa çıkar çıkmaz eşyamı beraktım ve doğruca Atatürkün 4 eylâl 919 da kongreyi topladığı Tise binasını . haçeder gibi - ziyaret ettim. Bugünün genci, yarının her şeyi olan talebe “evvelâ vatanı korumak lâzım,, der gibi asker talimi ile meşgul; biraz sonra kampa çıkacaklarmış. Fakat altı yüzü bulan lise talebesi arasında elti kaldar bayan bulunduğu Balde talim edenler içinde onlardan bir tancsi bile yok! Mektepten otele döndüğüm zaman “acaba Evliya Çelebi Sivas için ne di- yor? diye merak ettim ve Sivas mebu. su Ziya beyin şehir halkına açtığı ken« di kütüphanesine giderek öğrendim ki © vakitler Sivasın 140 ilk mektebi ve bin dükkânı varmış, Fakat şimenldiferin taşıdığı nur ile görü aydınlanan Sivas belli ki pek yakmda eski zamanlardaki ehemmiyet ve güzelliğini yeniden kaza- nacak. Atılan adımların görünüşü bun- | dan sonra atılacakların daha büyük da, ha esasir olacağını gösteriyor. Memleketi ikiye ayıran ve yarıya ka- dar yapılmış çlan bulvarın, öteki yarışt da kazılryor, iki tarafındaki eski, toprak dükkânlar yıkılıyor; elektrik direkleri dikiliyor; vali bay Nazmi Tokeri ziya. retimde “çalışkan bir belediye reisimiz var, hep © yapiıyor,, dediği halde, başka bir yerkle belediye reisile görüştüm; o da “bay Valinin çok büyük himmetleri- | Hayata dair — Hammallık kalkarken ARINDAN, yani 17 l’f 1937 tarihinden itil y tanbul'dan sırt ve sırık hımmly kalkmağa başlıyor, Bu kararı P niyetle kargılamalıyız, çünkü we oğluna daima hürmet edilmesiti e yen; onun , bügünkü medeniyet ,»* Jarına göre . ancak hayvanlara, # neyo yakışlcak işleri görmesit” olmıyan bir düşünceden doğm“gy Asıl hürriyot, ferdin değil, ıgı insan cinsinin kurtulmaşındadi!" v lik yalnız köleyi küçültmez, Köl0 | lananı da - bilhassa onu , KÜĞ Bir insantm, ağır bir yük s—l":::; büklüm, burnu ucundan ter M ıstırabla yürümesini görünce ö* bir utanma çökmesi lâzımdır. * zim gibi bir adamdır; onun çe İ tırap bütün cinsi, yani ayrı « n, mizi ezer. Biz o ıatırabı kendi ef yt duymayıp da ancak hı_vılimid” # rıyorsak bu, ancak trvwlü](ıl';î:' tiğimiz bazt imitiyazların ne' .j biz de, başka şartlar içinde dol © bir hammal olur, o ıstırabı. fil6 kerdik. Mesele sizin, benim İçin sırtımızda taş, ağır yük JJ“ yi mecburiyetinden kurtulmamızda yer yüzünde hiç bir kimsenin © buriyete dügmemesîndedw Geçenlerde Fransız ’. söyle bir haber vardı: — Fransif Ü piyankosunun baş ikramiyesl olal , milyon frankı kazanan adam « | sinde bir büyüklük tevehhüm ©düüy meçhul askerin mezarına ' A rüp hürmetle eğilmiş. Yani talifi # olarak piyankodan üç milyon * kazanmanın kendisine bir şöhreti , tâ resmi bir sıfat tevcih y? olup emsali gibi harekete lüzü müş. O adama gülüyoruz; faktb dileri için ağır, tahammül edilâ dıkları bir işi başkaları için müf' p bulanlar . yani aşağı yukarı hep' ğ oadamdan dahâ az gülünç © -| Kuvvetimiz, servetimiz, zeklimiz, Swas Halkevi - Köycülük Şzıh'sı'nin geçen gün başgöz cttiği Köylü gelin güvey ledir ki bunlar meydana — gelebiliyor,, dedi; anladım ki iki temir hüsnüniyet elele vermiş. Sivaslıların büyük ve haklı bir arzu. ları var: Kongre dolayısile saat kulele- rinin bulunduğu ve şehrin her yerin. den görünen tepeye o şerefli ada lâyik bir “Atatürk heykeli,, dikmek, Evvelce kararlaştırılmış olan projeyi bırakmış- lar ve Alman heykeltraş “Torak,, a bir başka proje hazırlatıyorlar; hakları da var: O günkü kongre bugünkü cumhu. riyetin anası! Sanatlar mektebi Sivasın yüzünü gül- dürecek, göğsünü kabartacak kadar ilerlemiş, Mektebe gittim; müdürü olan zat şehre inmiş; fakat gördüğüm şeyler. den anladım ki kiymet biçilemez dene- cek derecede yüksek enerji görüş ve bi. liş sahibi. İdare memurlarının delâletile ziyaret edebildiğim eşya anbarında o kadar çok ve mütenevyi demir eşya ve alât ve edevat gördüm ki.. Hayret; sanayide kullanılan - kaba saba değil ha . ne Kadar ince âletler varsa hepsi o Türk yavrularının yuyasında yapılmış, Halıcılık kısmında ise daha büyük hayretlere düştüm; en büyük ve desen itibarile en incelerine kadar bütün tez. gâh önlerinde çalışanlar hep 10.15 ya- şında mini mini yavrucuklardı, Arala- rında mektepleri kapalı olduğu için ça. hışarak ana ve babalarına yardım edenle re de var. İşlenen halıların dokunmuş- kısımları görülüyordu; —mini miniler mütemadiyen ellerinlideki yünleri, tez- gâltaki gerili iplere bağlayıp kesiyor. lardı; hem de ne süratle! Ankara, İzmir sergilerinde birincili- ği elden hiç düşürmiyen, dünyaca da şöhreti olan bu halrlar- işte bu yavru. cuklar tarafından yapılıyormuş! Bilmem nasıl oldu da “bu kaçadır?,, Giyecek oldum, hemen “o satıldı efen- dim,, cevabını aldım.. Acaba gösteriş mi yapıyorlar diye başka bir halıyı sordum; gördüm ki imalâthanecde işlenmekte ölan , sayma- Huyumhüz Ve seciyemiz, bize" "' 4 sadüfün; hayat denen oST ş yankonun -bahşettiği imtiyâ* $ | Bunların başkalarında bulunm&? tabil görmek, herkesin onlara € gi ni istememek bize ancak nah' ”, verdiği bir histir, O hia birtaktii gp ler tevlid eder: ananepmdm"" f | tokrasi, müsavat aleyhtarltifim. pi kirler, nahvetimizden doğan her gibi, insanı alçaltır. ı/ Sırt ve sıriık hammallığının Bını, insanın ağır işlerden ki ’ tarihinde yeni bir hâtve ©! 4 sevinçle karşılamalıyız. Hl)"'ılı makine o işleri insandan çok l görür, y Nürullah ATAF dım ama - elliye yakın nefiş vE ’? na halıların hepsi sipariş üzerifit “gr İryor; daba beş misli sipariş vâl Ş hâa garibini söyliyeyim? Bazı ’Wı kendi siparişlerinin daha evvt! n/ masce için hatırı kmlımıyıcık , iltimaslarına bile baş vuruyorlar” - ... Bura Halkeyi köyellük ı":ğfy’: tüiyeleri de her vakit uzak, yakift a de cevelânlar yapıyorlar. Son € z/’ larınida evvelce tasarladıkları qu M me işini de başatmışlar, yani iKİ kl’ başgöz etmişler,. Kuruyasıca T? Jef fena âdetlerimiz var ki ppet $ök gi mek istiyenleri yıllarca birbi 4 rum brrakır, ;5# Çünkü masrafa mülcvlk;i:wg lük kollarının bu yoldaki di d kere bu gibi zavalkıların kuWMA şirse Hakevlerimizin “nikâh Ş inden fatla kalmayacak! yenint # Halkevlerimizin bu gibi ew' lerine ehemmiyet vermeleri bifS kımdan faydalı olur; malüm YA G Terimiz davullu, zurnalı ve ç“ düğün yapmayr pek severler V€ için de ekseriya bağını, tarfa! çıkaranlar, birçok borca gi 4 Eğer Halkevleri bu yoldaki pr0P i rırı genişletirse yalnız fıh'ill'.d g, zengincelerin de İsrafsız evler U delâlet ederlerse, — tasarrul, Yüçgr | noktaj nazarından çok hayırlı b —— müş olurlar, y a Hüseyin B” vit ğ DS

Bu sayıdan diğer sayfalar: