16 Temmuz 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

16 Temmuz 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarihi macera ve aşk r>r>-ı razanı (Vâ - Nü) Osman gizlendiği yerden çıkarak kendini beli etli: “Ikinizi de deminden beri gö- zetliyordum. Neler yaptığınızı biliyorum!,, diyerek bizi hayrete düşürdü Ayda, böylece bin dereden bin su ge. tirdi, âllem etti, kallem etti, zenciyi kandırdı, Deminki köpüklü ağzın mütekallis dudakları, şimdi, memnun, T tebessümle yaymayaym a: Bi — Demek benim için, öyle mi, Ay. . Demek benim için? Demek bun- Llax; sonra, bütün mevcudiyetini bana hasredeceksin. Ah, ben Allahın ne mes'ut kuluymuşum, Sevinmeliyim. - diyordu, Şimdi, kurnaz kadın, Sudanlıyı kol. ları arasına almıştı, Zenci, arada sıra. da, başını kaldırıryor, şüpheli gözlerle ona baktyordu. | — Sen misin?.. — Benim elbette. — Sahi mi söylüyarsun ? bu derecesi kabil mi? — Elbette kabil. Benim gibi bembe. yaz, sapsarışın kadınların senin gibi kuzgunilere ne derece düğün olduk. larını bilmez mişin?, Eski hanrmın da 1. Seni nekadar severdi. Onun seni başpapasa zorla aldırt. mıştım, unuttun mu? Demek ki seni geviyorum... — Ah, Ayda, Ayda. Yalan da.olsa söyle! Hoşuma gidiyor. evişmelerinin en canlı, en caşkun yerine gelmişlerdi. Bilhassa bu kandı- rıcı sözlerden sonru, zenci kendini büs- | Sandetin | diye kendi kendimi yiyordum, . Bu- nunla Osmanım ittifak etmesi pekâlü, Eğer onun vahşi tıynetini daimi suret- te lehimizde kullanacak- olursak. Fa. kat o, Osmanı adamakıllı gözüne kes. tir8i Bu muhteris çocuğun başka bir kadınla sevişmesine asla müsamahla ) etmiyecek, İşlte 0 zaman ne yapaca. ğw?...O zaman, bunun pençesizden nası) kurtulacağız?. Sen imdad eyle yarabbi. Bu kadın bizi çıtır çıtır yiye. cek Ayda, mücadele ettikçe açılıyordu. n sofadaki mütereddid, azab çe- halinden eşer kalmamıştı. Azimli adımlarla dışarıya çıktı. Ta. bil, ben derhal gizlendim. Odalardan beşincisini açtı. Burada, sarışm, sülün gibi bir oğlan durüyordu. Ellerini arkasına kavuş. turmuştu: — Andrey! — Efendim? — Niçin öyle mahzun mahzun bakt- Yorsun 7.. — Ah, Ayda,, Birdenbire, delikanlının arkasında tuttuğu ele gözüm çarptı. Bunda bir insinin biri:,... Bak, ne kadar da mahzun rol oynuyor. Şimdi kadını, yaklaşır yaklağmakz vuracak!” bütün kapıp koyuvermişti. Başı, heye. candan yastığa düştü, Gözleri kaydı. | İşte o zaman, Aydanın ne kadın oöl, | duğunu gördüm, Daha doğrusu ne ca. 'ar, eliyle, Arabın vücudunu büyük ! fkatle, tatlı bir muhabbetle, ha. | bir meclap maşuka gibi okgârken, | eli, yuvasından çıkan zehirli bir yı lan gibi, sinsi hareketlerle ilerledi, ta | kemerine kadar gitti, Oradan deminki | kanlı bıçağını çekti, çıkardı, Yine sev- me hareketleri yaparak, bu bıçağı zen- | cin'n elbisesine sildi. Sonra yine usul | usul yaklaştı. Birdenbire; Hkhkhhkk!.., Zenci bir sey söylemek imkânmı bu, lamadı. Boğazından bir kan oluğu fış. kırdı, Ayda, buna kargı da tedbirini al. mıştı, Üzerine kırmızılık sıçramaması için, zencinin elbisesini kendine &iper tuttu. Yalnız elleri kanlandı. Ve yerinden fırladı: — Of, musallat herif, Kandırmcaya | kadar akla karayt seçtim. Ramarama, kesildiği sırada, sahibinin elinden fır. lıyan boynu yarı kopuk bir tavuk gi. | bi, can havlile sağa sola sıçtryordu. Kendini kapıdan pencereye, pencereden kapıya vuruyordu. Fakat o kadar çok kan zayi ediyor. du ki, bu hali çok sürmedi, Yere yığıl- dı. Bir jki kere. de orada tepreşti; Ay- da, bu müddet zarfında, kamaranın si. per bir yerine gindi, 'Kendini korudu. Nihayet, can çekişmeler sonuna erin. ce: Çok şükür!,., . diye ortaya çıktı. diye düşündüm, Fakat tahminimde yanılmışım! — Ah, Ayda... Her şeyi biliyorum. | Her geyi, Deminki sesleri, konuşmala. | rıhep duydum, Elveda! . dedi, Havada bir parıltı.. Sanki bir şim. gek çaktı. Delikanlı, elindeki bıçağı, pekâlâ karşısındakine saplıyabilirken, kendine sapladı. — Beni de gimdi tesolli edeceksin, kandıracaksın. Yegâne sevdiğinin ben | olduğumu söyliyeceksin, Ve sonra iha. netine uğrıyacağım, Kararını verd.ği, | ni anlıyorum. Onun için, ben bükmü. mü kendim vereyim, Sana zahmet ol- masın ve sen daima benim hakkımda iyi bir hatıra besle. “Bütün arzuları. mı harfi harf'ne ifa etmiş! diye dü- Şün, O da yere yuvarlandı: — Elveda, Ayda,.. Elveda!, Kadın, onu teselli için bası ucuna çöktü. Başını dizine yatırdı Andreyin, Şakaklarma bir öpücük kondurarak: — Benli affet, ne yı ıpnkmıı bl!miw — Bu sözler bana kâfi, töşekkür e. derim, İlk defa olarak, Aydanın gözlerinin nemlendiğini gördüm: — Size nasıl kıydım ben... Nasıl ktydım, Siz heptniz benim bulunmaz arkadaşlarımdınız. Bilhassu sen, An. dreyi, Kirpiklerinden damlıyan bir damla yaş, oğlanın alnını ıslattı. Andrey, son söz olarak: Ellerini ve bıçağını iyice yıkadı. Ben: “— Yarabbi, bu kadin, bu kadın . 145 — “Kimsiniz? — Ne istiyorsunuz?.. Kara gölge bağırdı: “Şimdi boş Iâflarla va. kit geçirmek zamanı değil, Yangın var! Ca zz Ve Ailenizi kurtarınız',, Mayer bir çılgın gibi odaya atdarak karı. sını haberdar etti. O da ümitsiz bir çığlık kopardı ve: “Yayrularım!,, — Bu mükâfat bana yetişir! , dedi, (Devamı var) | | T Fransada pahalılık K !!.Aî."",Rl — AL tası Bu dişlerin degerı nedır ? Bir Imdımn ön dişlerinin değe- ri ne olabilir? Geçen hafta Londrada hukuk mahkemesi böyle bir mesele hakkın- da karar vermek mecburiyeti karşı- sında kalmıştır. Mayfair şehrin: den madam Mari Stüart Evans bir neticesinde Leon To- otomobil müsademesi zarar gördüğü iddia: maşepokki aleyhinde bir zarar ve zi- yan davası açmıştır.. Müsademede kadının ön dişleri kırılmış ve husu- si diş tedavisi için 619 İngiliz lirası (bizim paramızla 4.000 lira) harca- dığını iddia etmiştir. Bu iddia karşısında Tomaşepok- ki: — Yapıldığı iddia edilen masraf çok fahiştir, deyince, hâkim güzel bir kadının gayet cazip olan ön diş- lerini kurtarmak için ne kadar para | harcaması İlâzım gelir, bunu an- lamak istediğini ileriye sürmüştür. Suçlu ayağa kalkarak: — Bir erkeğin dişlerini tedavi | ettirmek için beher diş başma —| şi- ling 6 penes kâfdir. (bizim paramız- la 45 kuruş) * demiştir. Fakat hâ- kim mösyö Tomaşepokki'yi kazadan | mesul tutarak tedavi ücreti - olarak | 350 İngiliz lirası (2205 Türk lirası) ve ayrıca tazminat olarak 1000 İn- giliz (bizim paramızla 6350 lira) li- rasına mahküm etmiştir. yle Fransada kabul edilen yeni büt- çe bazı eşyaların fiyatlarını yüzde 20 nisbetinde arttırmaktadır. Kanu- nun tatbikatına — geçilmeden Paris halkı tütincü dükkânlarma hücum ederek ne kadar cigara, — tütün ve püro varsa satın almışlardır. Dük. kânlar şimdi bomboş kalmıştır. Nafıa vekâletinin neşrettiği bir tebliğ 20 temmuzdan itibaren demir yolu ücretlerinde de beher kilometre başma üçüncü sınıfta 5 santim, ikin. cilere 6 santim ve birincilere 7 san- tim arttırmıştır, HABER AKSAM _'O.TAÜI IDARE EvVi Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu * İstanbul 214 Telgra' âdrenı . İ9tanbul HABER Yazi işleri telofomu | 21079 idare ve vân ABONE ŞARTLARI Fürküye ayuk Suhibi ve Nepriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı ver (VAKIT) matbaası Kibar hırsız — Siyah 140 — Kara gölge süratle şalonu geçe, yek bir kapıya atıldı ve giddetle açtı. Deh. getlerinden sapsarı kesilmiy olan iki yavru. guk biribirlerine sarıarak bir köşeye sığın. mıştardı. Onları bir tüy hafifllğile kaldırdı ve babalarına teslim etti sonra merdivenlere atılarak bağırdı; “Gidip uşaklara haber ve. | 147 — Hizmelçilerle beraber tekrar ge. riye döndüğü zaman, Mayerin allesini rela, leri etrafına toplanmış buldu. Alevler büyük bir şiddetle her taraftar — fışkırıyordu. Dü. man herkesi — boğarcasına — öksürtüyordu. Mayer ona debşet dolu bir nazar atfederek | na karışan şehvi bisle birlikte bu hare. Yazan: Moris Löblan 16 TEMMUZ — 1937 Nıu:dı::_'/ Yapılan bntün tah ki knta rağmen cıpW dansözlerin kim oldukları ve asıl isimleri anlaşılamamıştı — Evet, Pakat sizi seyretmeğe ge. | len, bunun için para veren var. — Para vorsinler, vermesinler, bu bizi alâkadar etmez; Bize hayran olu . yorlar, danslarımıza hayranlık göste . riy T. Bu bize kâfi — Niçin barlarda, dansetmiyorsunuz?, — Asla... Bu fuhuştari başka bir şey değildir. Asla bunu yapmayız.. Kadın heyecanlanmıştı. Söyledikleri . ni derin bir şekilde hissettiği, sözlerin . de samimi olduğu belliydi, Patris onu- haytet ve hayranlıkla seyrediyordu. Yüzünde, hakikatep bayağılığa, adi bir şehvete dair ömare yoktu. Her halinde ince bir zevk, bir hassa. siyet, zarafet, hattâ asalet vardı. Ve bu vücudu, narin, sinirli belki de en derin noktalarına kadar bildiği vücudu ilek. 1 Birdenbire Patris bu kadını kollarına alsa, dudaklarını arasa ve ona malik olmak için belini sarsa, o gece kolların. da tüttuğu kadının İzabella mı yoksa bir başkası mr olduğunu anlayabilece . Bini düşündü. Ve neredeyse, bu arrusu balolarda — filân keti yapacaktı. Lâkin ,kendine sahip olabildi ve müş terisinin karşısında hareket eden avu. kat halini takınarak eğildi: — Her zaman için emirlerinize â . madeyim, mada: ve size iyi talihler temenni ederim « İzabella hiç bir şeyden şüphelenme « den kalktı, gitti. İki saat sonra İzabella gidip polise teslim oluyor, ve Patrise yaptığı itiraf. ları, aynen, komiser Delboya tekrarlı . yordu. BOĞAZA SARILAN ELLER La Piyeröz'ün katli havadisi efkârı umumiyeyi fazla alâkadar etmemişti. Bu, bir belâlisı tarafıdan &lelüde bir fa- hişenin katli idi. Bu gibi cinayetler he. men daima olurdu. İzabellanın polise teslim olarak yap . mış olduğu ifşaat Fansinin onun itira « fatını teyit edişi efkârıumumiyede şid. detli bir alâka uyandırmış, “Çyır ve . zaleti,, ismi altında — gazeteler büyük neşriyata başlazırşlardı. Halk ta bu mexele ile meşgul idi, Ga- zeteler kapış kapış oluyordu. Halkın merakını en çok celbeden nokta, seye, kibar zevatın karışmış olması Halk, şık giyinmiş üç yet güzel bir kadının, kendi seyiyele - rimden çok aşağı bir fahişe ile bir şo för ve iki dansözün aralarına karışma « larma, sarhoş bir vaziyette rezalet yap. mağa razı oluşlarına merak ediyordu. Böylece, bu eğlenti, bir cinayete mün - cer olmuştu.. Herkes bir şey söylüyordu. Her ka « | fadan bir seş çıkıyordu. Kimdi bu adam Jar? Nasıl olup ta oraya - gelmişlerdi? Gazeteler, sütun vütun bu hâdiseden bahsediyorlardı. Yeşil Çayır meyhane . sinin; sahibi Dorlodunun, İki çıplak dansözün resimleri birinci — sayfalarda görünüyordu. Her gün yeni eyanat, ye ni resimlerle,'bu hâdise, dünyanın en mühim siyasi hâdiselerini ikinci plâna centilmen karkünç bifir- Mahvo'dly — Steg etrafımızı sardı!, 1 — Ka" Cölge timin bir sesle bağırdı. “Hayır, Benliz. mahvolmadık! Beni takip edin., çocukların #a Küçüğünü Kkucağına aldı ve, tamamile alevler içinde bulunan parmak dıklardan mümkün olduğu kadar uzak bulu | #*gokmuştu. İki dansözün hayııwî;;“ ir müphem neşriyat da vardı. daha saftı; daha çok kadındı: ll"î: gaha yaşlı, daha azimli, daha İ # İkisi de biribirine pek bağlıydılar: Yü tıkları işe rağmen gayet ylllıifx kaya mensup kadınlar — gibi vakar yüksek bir nezaket ve terbiye ile ket edişleri herkesi şaşırtıyordu: yapılan bütün tahkikata rağmdi lşlmlerinin'ne alduğunuz kimestft T mamıştı. Bu da, hâdiseye bir ikinci dıdd“ yet veriyordu. Kimdi bu kadınlat? reden geliyorlardı? Ne için isl saklryorlardı. Patris Martilin, tahminleri hwğ, hâdise gittikçe büyüyor, inani » şekilde alâka uyandırıyordu. Bunufi sebebi İzabellanın itirafları idi. “'îf, ki Patris bu itirafatı bizzat ti İ mişti, tavsiye etmişti.. Patrik müthiş saatler - geçiriyö d pe ııı* Her dakika, facianın patlak - vei şöhretini, haysiyetini mazisinl gi edip yakacak olan yıldırımın ni bekliyordu. Yüksek ve mw ahlâk kaideleri içinde ıı'.iyuıuııı“! Patris, bir anın çılgınlığını attedefii” te, bizzat kendisi böyle bir işe '“':, müştu. O an, gizli bir yara gibi NÜ için yiyor, bitiryordu. Ş Bu yara meydana çıkarsa, m':":. muş demekti. Antuanm takside ". ğu şampanya şişesinin henüz me çıkmaması âdeta bir mucize İdis nin şoförü şişeyi bulmuş mu idi? sa bulmuş ta ehemmiyet mi ve! *! Tn t ti? Ve yahut bir şantaj mr hım'î ve umulmaz bir © hakikati meydana çıkarabilirdi. (;ı/ man, karısı, herkes tarafından Hi gören karısı rezil olacak, kendisi # bir fahişeyi, bir şehvet teheyyücü de boğmakla itham edilecek... o” man, he yapacaktı? Patris kararıfl! Pa mişti. Böyle bir şey olursa, intihâf Bu kadar şiddetli ve ağır dü!w altında Patris, manevi kuvvet kendini terkettiğini hissediyotdu. ) ylülkü tek başına taşıyamazdı. M” temadiyen istırap içinde yaşâyâ' v Kime dert yanmalı? Kimden imdâ' malı?.. Kimden teselli bulmalı? Arkadaşları Antuan ile Rışl'dwl görmüyordu. nların huzuru kmwf hatsız ediyor, hacil bir mevkie 'J yordu. Onlar da bu işin şzlnd.ı * ortağı değil miydiler? Bundan tWi sini de müthiş bir, kıskançlıkla uj ediyordu. Evet kimden medet h2. Yardıma i tek kimse aradığı Karısı.... Dominik., Bu düşünce kafasına ycrlqn“yf ra, yavaş yavaş tesiri altında H4 pef başladı, ve bir akşam, adliyede” zamanki vakitten evvel döndüs j mecali ve takati kalmamıştı. ) (Devami E’/ cekti. narak, mendivemterden İnmeğe 149 — Madam Müayer bayılı d Kocaat onu omuzlarına almak '"';ıı'j de kaldı. En küç iş, aml )“55 matkti. Evvelâ Kara Gölge ) atıldı ve dumanlar içinde kayboldi”

Bu sayıdan diğer sayfalar: