16 Temmuz 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

'tMGslekl "'Gflarım m’ııx. Myazdıgım sırada bir se- P ettim kararmı vermiştim. F k. areketime on — saat > k ve gündelik ola- Ylnîz. Yazmak mecburiyetim 4 Dn Vasati birer sütündan ol- ğ dl' Sütunu, Serlevhalar um G leğil! Pek de yorulmuş- İr do istemiyordum. M.” Cıuzıumıa lâtife ettim: ."Re çi te sahiplerinin bir mu- nl'!'oıu,n Kt "'"l verdiklerini şimdi —Dı : üm . Şayet bunları hnzıı olarak biri getirse SInI verip almağa razı- *Bı .'“îrı K Muharrirle bir milyonerin Di ark nedir?,, sualine şöy- Si Vermişti; "ıdl' bir kâğıdın altına im- ı_q.ı alır. Lâkin şu farkla ki, N bir mynı;ı az alır, ikincisi Irorl Yekü yazarak, külliyet- Teehi, Nu ele geçirir.. Bunu bir Yten bir v:ı ttığrm zaman, nükteyi Tn T o"!yıe en pnıı eımıyen be- S E'hg "' Eış. Hnî_u Eıbıgfuru"nhı falan l.ı t! T gün hesap ettim. :)ı.—:::“; gönde öyle çok imza lş::"bı unların bir tanesi yir- k— * gelmiyor .Halbuki mu ,":: Yazısı asgari iki, azami on ra edıyorl * & Mb:)ır seyahat esnasındaydı. t:n:yo;e:um Biletimi al ünkü v tim. Uzak! lıır:cli’:;îı :ılâî lıır yedek stok Meydana icap ediyordu. Halbuki ga: üdümden tam en yedi vardı. (Tevekkeli degil! h& 1) ı;:ı:ılu ©n yediye uğursuz et gün, hn)numm enbü. Yeni avdet eh İşrert Yeğil y Miştim. Gördü- "'vı enkler * yeşili pek seve- ':*k mî'(mh keşayiş vermiş ola- h, © sütuniyle yirmi küsur 'd'hı nl“'““dâkı Mmahsulümü ÇA m.,_ * kötü olmuştur! . ::’hl,_ P" kadar da whıı e: © günkü yazılarım " €N İYİ eserim diye, bir 'hıı:::ı .Y.b'"' nümune ola- 'îlldun bahseder. diyecek. ifrata var- T Heıgh" "ı“"“"' da: Sazetesi kapanmıştı. gim gazetenin kında - tereddüt ' Müddet zarfında istemedim. Kitapçı- m"“'"eyl ziyarete hâlâ (yirmi beş ü Toman) serisi altıda sa- A " llnr ısmarladı. e derıı. " lıl!ım ' mli kitabı sabaha €i günü tâbie göl du.h""B.Y Ulvi Tet Kol_y - diye hayretle sordu. w?“'ler (')) 'or. Fiyat kıraltm!,, l_*_'i ağ dir « '_’."' mi çekindim XZ. yalanlarımdan tek hazı, çnerdı qı'duı. bir kitabım v ardı, îuunun bile ka. olduğunu tahmin **I'Ğ. bi yi B“B“.:'" İlişa ığ"“c sırrım.. — Fa- » E'!H.-hy"m deiıldıı'. bilirim... “"tik Kaj ezdim. Lâkin, ace- Beri e Timin ucuna kadar '€medim. b (Vâ - Nü ) yüzünden !8 ev boıılr karııb ulmıı.ş!ıı. Dıı,cr ım—u/ n  daki bayan Refanın ot lstanbul kon uşuyor ! Sinemköyünde yangın tehlikesini :wır yaşıyan Tn:cu _ıohı n Dasılart.. 30 gün evvel haber vermiştik Kaymakam ve Nahiye Müdürü felâketten bır gün evvel buraları gezip tetkik etmişlerdi Yazan : Haberci 'Tam 30 gün evvel, 14 haziran — çarşamba Bünt (İstanbul konuşuyor) sülununda Bineni köyü yazmağa başlammıştırı. Bu çok dertli mahallenin ilk verdiğim serlevha şuydu: (BİR KIVILCIM SUSUZLUKTAN KAVRULAN BU MAHALLEYİ ÇIRA GİBİ YAKACĞAKTIR) İşte bu yazımda çıkan parçalardan aynen birkaç satır. Kurtahuşla, Yenişehir arasmda — sikışmmış olan Sinemküöy Jağımlara boğulmuş, wısuz. luktan yansrak aklın almıyacağı kadar be. zak sokaklarında karanlığa gömülmüş bir semttir. Sinemköy için yazacaklarıma — başlarken, dertlerin, sefaletin neresinden başlayacağımı şaşırıyorum, desem, mübalâğa etmemiş olu- ram. . Bir gün pire gibi yanacağız ! Sinemköyün ilk gezdiğim yeri tuzcu soka Bi oldu. Bu sokakta konuştuğum kadımlar dert yandılar. — Bir değüi, beş değil, un değil Ki derdi miz, anlatmakla bitmez. Başlien dertlerimiz açıktan akan lâğımlarla, yollarımızın karan t ve susuzluğudur. .. Genç bayanlardan biri anlatmağa başla &: — Buzuzluk da canımıza tak dedi doğru Bu. Terkos semtimize bile uğramıyor. Geçen sene mahüllede bir yangın — çıktı. Susuzluk yüzünden büyüdükçe büyüdü. Az kaldı topumuz birden pire gibl — yanacaktık. Yangın binbir müşkülâtin. — ancak 19.20 ev yardıktan sonra söcdürüldü de, biz de yuka yı kurtarabildik. Allah esirgesin, ufacık bir — kıvılcımdan bütün mahalle bir çıra gibi yanacaktır. Evlerimize su verilmesinden — vazgeçtik. Hiç olmazsa mahalleye bir yangın mustuğu yapsımlar!.. yazısında göyle ... Bayan Refa isminde genç bir kadın: — Ben, Gedi, 13 senedir bu mahallede otu. rurum. O zamanlar bu koca gemtte — ancak 3 Türk allesi oturuyordu. Biz — muhacirdik Bu evi verdiler geldik taşındık. Size bir şey söylemem inanır mısınız — bü. mem? Ben geldiğim geleli, Belediyenin hir kere olsun bu mahalleye uğrayıp bir kazma vur. duğunu görmedim. e Ben belediyecileri 13 genedir gürmedim a. ma, ocolar kimbilir kaç 13 senede buraların semtine uğramamışlardır. Biz hlssemize düşen — bütün — vergilerini, yol parasını, tanzifiyeyi, tenviriyevi vermi. yör muyuz? Tabil veriyoruz. Peki — bütün bunları yaptıktan sonra her vatandaşın ma. iik olmazr lazım gelen baklara — niçin sahip olmayalım. Niçin, ufak Bir yangında yanmamır, lâgım Kokusundan bunalmamız, borzuk - sokaklarda birkaç köre düşmeden yürümemiz, önlenme. sin. İşte bütün bunları İstanbul Belediyesin. den sormak lâzım değil mi? 'Tam 29 gün sonra Bu aatırları yazdığımın tam 20 uncu günü yani dün, Sinemköyün yanmakta olduğunu duyar duymaz, içim sızladı.. — Zavallılur diye, düşündü: rını evvelden biliyorlardı. Banı “— Bu susmuzluk yüzünden bir gün — pire Bgibi yanacağız,, diye avaz avaz bağırmışlar. d . Yanacakla. .. . Hic vakit kavbetmeden hemen otomobile Yangın meydanında, yangın resimlerine bakmak paylaşam Yangın yerinden bir görünüş ve yan. gından az bir sararla kurtulan talili bir ev ALİRYIP yangın yerine koştum. eslvesine bakın ki, yangın, burüları gezdiğim zaman bana bühassa yanmaktan, tan en fazla Lahneden aakaktan çıkmıştı. Geçen sene kül olan 18 ev — harabe: biraz yukarısı yanryordu.. Öğle Üzeri yangı. nn havadisini 6 günkü gazeteye reslm beraber alelâcele yetii Üçe döğru, tekrar talisiz mahallenin yolusu tuttum, Yangının seyircileri Bu sefer yangını 6 evi mahvederek hemen hemen tamamen sönmüş buldum. Felâketli sokakların civarı — binbir çeşit halkla doluydu. Evintn külleri önünde şaşkın yaşkın bakan İnzanlar, ağlayanlar, feryat edenler, « karıştırıp hâlâ bir şeyler bulmağı üm denler ve bedava vakit geçirmek © SİR güçsüzlerle, 2 saat evvelki y vadisin! resimlerini yetiştiren HA Et mecağma vaka yerinde satan çocuklara ka, Gar burada herkes vardı. Vaka yerinde ilk konuştuğum insanlar. 10 Tallin garip metra vanlinrına kadar için yeni çıkım Haberi yorlardı taliin yardimiyle kurtulmuş evlerden birisi. nin penceresine dizilmiş & Kehç Kız oldu. Şaşkın şaşkın gülüşüyorlar, mütemadiyen Allah kurtardı. hizi, Allah kurtardı bi. zi, döyorlandı. Evin öalada eakiden tanıdığım — oralı bir "bayana rastladım. Daha”goçmiş olsun., deme mo vakit kalmından: Sular idaresi gelsinde görsün Busuzluktan, çayır çayır — yanıyordük pumuz birden, evlerimize su vermek için 240 1 sün dimizi.. yadını baslırdı. Bu sıruda HABER satan çocuklardan birisi önümÜüzden geçti bu genç kizın satın İaldığı min baştna sokaktaki grupün hemen üşüştüler, Haberin — yangın yerinde t evvel aklığı tesme bakmağa, Önle. rindoxi facianım tafeflâtını okumağa başladı. lar, Kaymakama giden kadınlar Beon,Tuzcu sokağımın ortası lâğımlı yolunda biraz daha aşağılara yürüyeceklim Fakat, gene © metre yakına kadar sokulan felâket. ten kendisini dar kurtaran evlerden birizinin Kapıaı açıddı. Siyalılar giymiş, — uzun boylu, ve yüzünde sert çizgiler görünen bir bayan: — Gazeteci bay, gazoteci bay, diye beni durdurdu. Ve dimdik bir tavırla karşıma — geçerek: — Benim ismim Ayşe, — söyliyeceklerimi yazmanızı mahulleli namımn TİC& ederim, dadi. Bakınız, 18 ay evvelki facla, — evimin 20 metre ilerisine kadar, sokülmüştü. Şimdi de yoen! felüketten yakamızt dar küurtardık, Mahallenin kadınları hep bir olduk, ge lerde kaymakama gidip yalvardık. Susuzlu. Kümuzu, Jâğımjarımızın tahammülsüz ha. Hni anlattık. Yananlar yandı hiç olmazsa kalanları kurtarın n netice hiç oldu. Fakat bundan bık. an. Şimdi tekrar — toplanacağız. 15220 kadin hir — olabağız ve kaymakama bir daha gideceğiz. Yananlar yandı, hiç olmazsa kalanları kurlarm,, diye. ceğiz... Ayyenin görüşme tarzı buna bura. yı ::uıhw eskiden konuşmuş olduğum haş. ka bir bayani hatırlattı. İsmi aklmıda kal dığına yüre'Refa olan bu bayanın evi. eski yangın yerinin hemen bitişiğinde 144 Kapıyı çaltnama Jüzum kalmadı. Genç kadın zaten kanının önüne eekmuş, 50 metre ötetindeki fe Plâjlar konuşsşuyor ! Yazın ortasındayız. Mahallelerde insan kalmıyor. Herkes ma; delikanlılar, taze kadınlar, dullar ve hattâ yaşını başını almış ba, olâjlara dağılıyorlar, Bunun için İstanbul susmrya başlamış ve plâj şirmişlerdir. Haberci üç gündenberı plâjların dillerine kulak v arında plâjlar dile gelecek ve plâjlar konuşacaktır. Bunu sayfi Maamafih ara yerde İst Yarından gl konuşturm. sunu kapıp plâjlara larla baylar hep sayfiyelere, mesirelere ve jlar, mesireler, sayfiyeler konuşabilecek hale elerin ve mesi koşuyor. Genç kızlar, ronra “İstanbul konuşuyor” sütun- nası takip edecektir. KURUN'da Apartıman yapıp satmak ticareti 'Taksimde Talimhane meydanında yerden mantar biter gibi yükselen a- partımanların çoğu meğer satılıkmış. Birtakım iş adamları apartıman yapıp satmayı bir nevi sanat haline gelir- miş, Elinde külliyetli parası olduğu hilde iş yapamıyan, yahut bankalar. dan fâiz alamıyan bazı kimseler de bu türlü apartımanları satımalıp bir tarafında oturarak gerisini kiraya ver mekte hem malmı elinde bulundur. mak, hem de az çok sermayesinden bir gelir almak menfaatini buluyormuş. Elinde parası olan bir adam niçın istediği gibi kendisine apartıman yap. tırmıyor da yapılmış bir binayı satı. nalryor? Bunun cevabı malüm: Müte. ahhitler elli bin liraya çıkar dedikle- Ti bir binaya başladıktan sonra keşif- ler çok defa altüst olur; elli bin yerine yüz bin lira gider. Vakıâ hükümet bir iki yıl evvel bir kanun çıkardı. Müte. ahhitleri muayyen bir para mukabi. linde taahhüt edilen binaları zararla. rına da olsga ikmal etmiye mecbur tut. tu. Bununla beraber bu kanun müte. ahhit korkusunu zihinlerden henüz si- lemedi. Yeni apartıman yaptırıp satmak ti- caretini kendilerine iş edinenlere ge. lince: Bunların mehareti binayı yapar ken malzemeyi ucuzundan kullanıp üstünü şatafatlı bir sıva ile örtmekte apartımanın methalini beyaz mermer. ler ile süsliyerek şahane bir manzara vermekte, banyo yerinin cilâlı fayans. ları ile müşsterinin gözünü kamaştır. maktaymış, Bol bol kârları da bura- | dan geliyormuş. Hem alıcı, hem satıcı memnun ol, | duktan sonra böyle kârir bir ticarete *“hayırlı olsun" demekten bagka kimin ne söz etmiye hakkı olur? (Hasan Kumçayı) CUMHURİYET"te: Tifo ile mücadelede devam edelim Kanalizasyon yapıladursun, hastalı. ğın intişar ve sirayeti ihtimallerini taşıyan birtakım işler üzerinde ehem. miyetle parmak koyarak almabilecek tedbirlerin kâffesi alınmalıdır. İstan. bulda bazı evlerin müzahrafatının bil- hassa bazı sathı maillerde fena inti- Şarlar yaptığından ötedenberi şikâyet olunur. Bunların önüne geçmek ve ev sahiblerini bazı tedbirler almağa mec. bur etmek mümkündür. Böylelikle ba. zı bostanlara taallük eden şüpheler or. tadan kalkmış olur. İstanbulda su meselesinin halli aca. ba muhal bir iş midir? Terkos suyu temiz bir sudur. Onu çoğaltmak ve hattâ daha fazla tersih havuzlarile bü- tün bir emniyetle ve umumiyetle içi- lir su haline getirmek belki en kestir. me yol olur. Bununla beraber güzel İstanbulumuzun güzel menba suları üzerindeki takayyüdleri azami haddi. ne götürmek neden mümkün olmıya. cakmış? Hattâ vaktile bütün İstanbu. lun su ihtiyacını bertaraf eden Bend suları bugün dahi en kat'i bir emni- yetle İstanbulun her tarafında yeniden garıl şarıl akıtmak niçin kabil olmı- yacakmış? Bilâkis bu, biz yeni Türki. ye insanları için en medeni bir vazife değil midir? Görülüyor ki altnacak tedbirlerin kâffesi hep mümkün şeylerdir, ve bun. ların ehemmiyeti sırasile hepsine bir- den el atılmakla bir iki yıl içinde İs. tanbulu tifo belâsından kurtarmış olu. ruz, Yeni Türkiye bu muvaffakıyeti elde etmekle mükellef ve onu temin et. meğe muktedirdir. (Yunus Nadi) Tâketi hazin hazin seyrediyordu. — Beni gö Tünce hafifçe güldü. h — Ne o, dedi gene bir şeyler soracakaının galiba, Soznra benim cevabımı beklemeden anlat, mağa başladı.: IHfaiyenin su diye dört tarafa saldırdığını görünce çılgına döndüm — Bize bir gün pire gibi — yanacağız diye söylemiştim ya.. işte bugün az daha söyledi. gim oluyordu. İtfatyenin öyle gedip Ge biraz su bulmak için dört başa saldırdığını gör. HABERCİ (Devamı 6 wmoda)