17 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

17 Ağustos 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Üt K %'"le Uutar K Uvaşua gi e | ;'; n Verdim, He. şeyi bildi | Ut Zaman ona karşt olan | VÜ ber ga Kıskançlık et n z :"“horum İkimiz | '“_" Baha itimat etme- KD Vaktiyle söyleme- Hakikat, Öğrenir öğren- Sevireceğinizi sanıyot- SA b ğ HH&' tecrübe etmeliydin, Ça zâ"“hh. Leydi Lil- İ ki tten o kadar sarkoş k W“' hiç bir şeyi ha- | ol U, kadar ';ıl ::'Miyetehim. ğ te diğime pek b .'hı.'.:' hı,l_a,“,m_ Kıs- xü—u y“"" he söylediğini xk *yn? Ben Veym, * ** Köylediğimi bilmi- n kalp parçılıyarla- "'ı:':""'“' demek.. Demek v.;:""’munxı? ğ—ı:*ı 'lbk:u“ alçak dediğim NH%"VÜÜHİ sanıyor- | X Tak beni iğfal etti- ermll Golayı pek müte- Te HĞi pek — severim. N'ıın'ğ:_'"k istediğimi an- Mefe ı A Merhametsizce ,.A:“ Unutup — affet. 9 önce bana nasıl t u*“.*:?le bak, Veyn sevgi- ıı.m::'hlı gördüğün ha lerimi değiştire- 2 V AF Z, ileye k. !y? İN kabul etmed'm. var p — olmadığın 5—& —”.:“Hdiıı. Veyn | bn & çok Tağmen seni es K taya Seviyorum. Runv | kadar BAD Drattlr adamlar ç— l.mî“ Mürüyvet ve Sevmiy, dir Veyn beni | Nhı,_ S VÜN Ben'de' t z Slarş ge İ Sürette hürmet BO Senin ,',';";kîn Keyt'i de SÖ, Seny rraz "1._';,,;,_ Sonra Yüğtin y $ F & r ŞF £ £F 'e Benç kızın güzel BV aei Kapanmış b Sarkın, d_"'üvle kıza neler x'ily..u' değildi, yar d, d yarıya gör- N h,“ihı * Veynin annesini Siftçinin eli ) ü Nin elini, Keyt' | î:"":::.kknm öptü. onlara: Ben giltbti tü Z yrr- &n KSa birtarmer e - | 'ırlq,"" ıı:.,'ü" Leydi Lüyesle be- | ada Müvaz d Odli kendisin. b ı::“ 't Cevabını verdi. ı'“'" .n'"""yomı.; | ),.;ş”. Üzer, "ı': bir çiftçi oğ- V A*ı:uhh“hn. onu gevi- Ğ'.";x.,_ ':ı"' Sök küvvetli.. lyes evlendi &| N"l"ınd::ı iler. Sir İ a A - LAŞ S T Yazan : Şarlol Prim L Wııı.cüııı kalb ve his romanı a Veyn dersini öğrenmişti. Bundan sonra sahte bir vaziyette bulunmak iz- temiyordu. Vibert adını bırakarak, aile adını kullandı Leydi Lilyesin bir çiftçi oğluyla ev- lendiğine hayret edenler Veyn'i tanı- dıktan ve onun yaratılışta asil bir dahi olduğunu — anladıktan sonra hayretleri bir sabun köpüğü gibi sönüyordu. Dük Repsforf'un da evlenmesi i- lân edildiği zaman — gazeteler sadece “Stifen Fteyzer'in biricik kızı Mis Keyt le evlendiğini,, yazdılar. Birdenbire İn- gilterenin en kibar iki ünvanma karışan Freyzer ailesindeki tılsım her kesin ga- ribine gitti, Düşes Repsfort kibar âleminin en maruf ve güzel simalarından biri oldu. | Hal ve tavrımı tamamiyle — değiştiren Dük, ömrünün en mesut ve mükim sa- adetinin tesadüfen çiftçi evine girdiği saat olduğunu söylerdi. , Leydi Lilyes kocasiyle lâtife etmek istediği zaman: — Sen — belki de peke müşkül, pek | büyük köprüler yaptın. Fakat ben öyle bir sevgi köprüsü kurdum ki biribirin- den uzak iki âlemi birleştirdi. - derdi. —SON— Bu resim. Kaliforniyada bir mayo müsa. Satıgsında birincitliği kazanmış olan hir mA- yöyü göstermektedir. Bu orfjinal mayo, Ü. yük takvim yapraklarından yapılmıştır. Canbaz kadın — Amam sevgilim kaç, —.HABER | tsiümiyenin zamanı Ahir olmuştur.., 'Aksam bostası _Ispa nya Arapları Bir gece baskını ile Ispanyolları doğradılar Fakat intikam, bülün bir gün Kan akıtılarak alındı Garnata büyük bir kargaşklık içindeydi. Araplar ve lspanyollar hiçbir larsatı kaçır. madan birihirlerini ezmek için çalışıyorlardı. 884 yılı 18 ağustos günü, 1068 sena evval bugün Araplar İspanyolların zayıl vaziyet. te olduklarını habör zinrak bir gece beakını yapmağa karar verdiler, Kıştale üzerine ya pılan bu başkın büyük bir muvaffakiyetle peticelendi, lapanyolların hemen hepsi kılıç. tan geçirilerek kale zaptedildi. Muzaffer taraf büyük bir bayram yapı. yardu. Her tarafta eğleniyorlar, yiyip içiyor lardı. Fakat Arap moeşahirinden İmumünna. Bir bu hareketleri beğenmiyordü. Bir meclis te şöyle demişti: — Bu küçük muvafrakiyetten dolayı se. vinmekten ziyade buna teessüf etmek icap eder, Çünkü yakında Zührenin enkazı bizim başımıza yağacak. Conabıhak — lütfetan de ben zannederim, ki İspanyada bunca müd. dettenberi izZhar: gevket ve gan edem devlet Araplar bu âlim adama kızıyorlardı. İz. panya öyle bir yerdir, kt mağlüp öleceğini bilse vakit geçirmeden Intikam için harekete gelir, Burada dâ böyle oldu. Üç hin — mivari dötr bin piyade bir gece Araplar kale için. de hâlâ zaferin Bayramımı tesit ederterken #trafı sardılar ve merdivenlerle diş kaleden tırmanmağa başladılar. Araplar, düşman kaleye — Urmandıktan Hattâ kumandanlarından Dan Sanşo ile Den Martenin yaralanarak ölmeleri bile anlara yels vermedi. Dış kaleyi, sonra iç kaleyi ge çerek gehre gindiler. Yalın kılıçları Go Arap ları doğramağa başladılar. Sabahtan akşama kadar devam eden kap. Ht harp, mağrur ve muzaffer Arapları akia gelmez derecede feci bir halde mahvetli. Ta, pariyollar bu muvaffakiyetler konra kalela. rin yıkılanı yerlerini tamire başlayarak ken dilerini kuvvetlendirmeğe, silâhları — yenlle. meğe başladılar. Araplar da bu aetyr az zamanda unutma. Ka azmetmişlerdi. Yeniden inşikam —ve za. fer için bazırlıklara başladılar. Fakat şimdi iş değişmişti. Ölen Arap Emi Ti Ebülhaşanın karısı Fatma Zehra Yle Ay. ge büyük bir rekabete girişmişler, halk da ikiye ayrılmıştı. Fatma Zehrâ harpte öldü. rülen kumandan Sanşonun kızıydı. Eszir &. dilmiş ve Müstümüun dinini kabul etmemi ile “ATAp emiri tarafından alınmıştı. Ayge ile a. Talarında rekabetin sebeti kendi istediklerini iktidar mevkline gelirmek isteyişleri 1di, Yeni kumandan Molla Ali, İspanyollarden intikam almadan önce bu pürüzü — ortadan kaldırmanm lâzım karar — verdi. Fakat hangi tarcih edecekti. Molla Ali, bu kararmı kolayca verdi. Fatma en genci ve güzeliydi. Bu — tarafı Utizam etmek elbetle daha yerinde 1di. Mol. 18 Ali de kararını Fatmayı Tercih — etmekte verdi. Ayşe ile oğlu Ebu Abdullahi saltana. ta olan hırslarını öldürmek kasdile — kaleyo hapsottirdi. İspanya topraklarında yaşay'an erkek yi. bi kadınların da kanları kaynadı. Ayge ka, lede ' duramadı. Bütün şallarmı — biribirine | hağlayarak oğtu Ebu Abdullahı oradan sar. Kıttı, Oğluna gşunları söylemişti : — İspanya tahtı senindir. Öna göre hare, ket et.. Seni ve beni mevenler pek — Coktur. gece gündüz uyumadan buruda — bekliyece, #im, Bbu Abdullah kafeden bu Süretle — kürtm. — Tonton amca Ve tahlisiye madalyesi T — Derhal taraftarlarının başınt — geç ve düş ( L Ftarlarının başına gitti ve manlarını mağlüp ederek tahtı ele al. Sesi | gerhal padişahlığını ilân etl. telâkkisi Dünkü kısmın hülâsası: Tüşrada tamıdığım genç bir — dostüm | olan Al Salmi, İstanbüllü ahbablarımı, | dan Hikmetle kurıa Müzeyyene tanıştır dim, Şimdi Davuttan Müzeyyenle Hilkma tin ayrıldığını hayretle öğreniyorum, Da. vut anlatıyor: BSarhoştu. Hayret. Çünkü onu hiçbir zi man kendini kaybedacek derecede içmezd Üstü başı perişandı. Güğsünde sigara külle. Fi vardı. Buşka bir arkadaşımız olan Davut EHik. mete hitaben: Haydi artık kalk, gidelim.. Socra bana dönerek: — Yapacak başka işin yoksa, gel — bizde akşam yemeğini yiyelim... . dedi. - Peki' , diye memuniyetle kabul vttim. Ban gideli herbalde hayatında bazı — deği. giklikler olmuştu Merak ediyordum. Davut. tan havadisi alnbilirdim. Çıkarken, usullacık, arkadaşım: — Sana hâber vereyim. Hikmet bizde a. turuyor. Müzeyyen ondan ayrıldı. — Ne diyorsun ? — Bvet. Zavalir pek betbaht! — Karım Jale Hikmetin haline acıdı. O. nu bize mizafir etti.. Gece gündüz — içiyoru On beş gündür uyku uyumadı. Hayret içinde sordum: — Müzeyyen büsbütün mü ayrıldı? Öyle ya.. Ali Salm işminde birine üşık olmuş. — Oda lüm? © fin için, Merzifonhı arkadaşımı tamami. le unutmuştum. — Nezail bilmessin? Gen prazante atınliş. | » dedi. giz, İyi marifet doğrusu! Haydi gidelim! — | Aklım, Bavsalam bu işi almıyordu. İ — Dur, dinle! — demek istodim. Davut lâfımı kesti: — Karım sann izahat verir. O, bütün ma- cerayı biliyor. Müzeyyea benim sinirime da- kunuyor. Bu işi akirm almadı doğrusu! Eve gittik, Genç kadın beni — karşıladı. Sofraya oturduk, yemek yedik. Jale, cidden sevimli, sarışın, güzel bir kadındı. Konuşma « da pek tatiıydı, Belli ki karı koca, Hik. meti eğlendirmeğle çalışıyorlardı. O da sıkın tasın: belli etmemeğe gayret ediyordu, Dört kişilik küçük bir poktr'çevlidik. Gi- deceğim sırada Hikmet biraz benimle çıka. cağını söyledi. Jale: — Canım, geç oldu! Haydi, yatağa yat! — Hava alırsam daha iyi uyurum. Belli Ki genç kadın endişe ediyordu. He- men kocasına dönerek: — Ben da birtikte çıksan a.. Daha iyi olur. Kadınlar bazan fazla işküzarlık — göster. raek isterler; ve bu yüzden münâsebetsiz va. ziyetlere düşerler. Davut, Hikmetin beninile yalaız kalmak istediğini anlayarak: — Olmaz , dedi. . Ben yorgünum, Dinle. neceğim! » Bokağa çıkınca, Hikmet hemen lAfa baş, iadiz — Oa beş gündür yunlarda — misafirim. Bana büyük dosthuk- gösteriyorlar. — Şayel yardımıma koşmasalardı - bilmem he ola. caktım, ' Ne diyeceğimi bilmiyordum. LAf1 açmağa cesaret edemiyordum. Biraz yürüdükten son ra bu mevzum dair fazla bir gey konuşma. dan ayrıldık. Eirtesi gabah erkenden telefo. nüm çalındı. Karşımda Jale söruyordu: — Dün akşamı no yaptınız? Hikmet çok geç döndü. — Bir şey konuşmadan çabuk öyrildik. — Yok canım. Jalenin asainden, uzun uzadıya — konuş. mak istediğini anlıyordum. Herhalde, yata. fına uzanmış, rahat rahat bana telelin «. diyordu. —z2<<<<<x—XXOO0 Şimdi Araplar ikiye ayrılmışlardı. İspan. yollar ve intikam çoktan ynutulmuştu. Bi. irtirlerine harp ilân etmişlerdi. İşte Aarp hâkimiyetinin İspanyada münka riz olmazının sebebi. Biribirlerinin — közını emmek istiyen Araplar — boğazlaşırken T panyollar gittikçe kuvvetleniyorlardı. Niha yet ani bir hücumla biribirlerinden atika v alamıyan Arapları ortadan kaldırıp kendi. Jeri tahta geçtiler. l | l N iyazi Ahmel — Yıkanıyorum” . dedirm. Sesinde gıptayla: — Ya.. Hamam odanızda da telefon mu var? — Yok canım.. Islak ızlak çıktım. Yerleri berbat ediyorum. i Bu sefer, seninde uzun konuşamadığından dolayı öfke vardı: — Öyleyse sizi nerede görebilirim? gün öğleden sonra uğrasanız a?.. O suatte onlara gitmek pek işime etvermi yocsa da uzun uzadıya münakaşa etmamaz için: Pekit . dedim. Bu, Jaleyi pek severdim. — Fakat öteki ahbablarımın kederile işküzarlığa kalkması da garibime gidiyordu. Beni görür görmez telüğli telâşli anlatmağa başladı: — Müzeyyen — kocsamdan — ayrılacağını bana haber verdiği gün nasıl şaşırdım, bil. mezsin. Onlar kadar uyuşan bir çift az gü. rülmüştür. Hayret ettim. — Bütün buna da sebeb siksiniz? — Nedir? — Çünkü siz prazante etmişsiniz. — All Salmi hiç gördünüz mü? — Hayır. Yalnız Müseyyenin bana anlaş. masından biliyörüum. Fevkalâde sevimli bir tebeaslimü varmış. — İhtimal! — Müzeyyen için deli oluyormuş. — Onu da neteden biliyormun * — Mektuplarırı gördüm. — Müzeyyea mi göğterdi? — Kidette. Erkekler, dalma kadınların bu hisin mesa, Bu. | ielerde gösterdikleri 1âubaliliğe hayret eder. ler. Onlur hiç utanmadan en samimi yey. terini biribirlerine anlatırlar. Hicap, umumt kanaatin hilâfina olarak, erkeklere mahsus bir haslettir. Kadınların böyle olduğu ma. lümsa da erkekler onların her yeni boşbo. Bazlıklarile — karşılaştıkları zaman — daimâ irkilirler. Ali Baimı kendi mektuplarının — büyle el. den ele gezdiğini bilse acaba ne derdi? Benim gittiğimin ertesi günü onlar gene birleşmiş. ler, beraber gezmişler, Ali Balm Müzeyyene fşık olmağa başlamış, Müzeyyen kocasına — Zavallt çocuk, Tatanbuldâ — yülmi ba. zan osunla beraber dolaşıyorum, sinemaya falan gidiyorum! — demiş. Kocası da: — Pekâlâ! . diye cevap vermiş. Macoraları böylece devam etmiş; gezmiş ler, sürtmüşler; bir gün Müzeyyen Jaleye: — Oğlan benim için çıldırıyor! . demiş. — Öptü mü seni? — Elbette, Pek sevimli şey! Fakat aşkımı bir tür)ü elddiye alamıyorum. — Dikkat et.. Sakın sen de sevmeğe baş. Jama! — Oldu bile otacaklar... — Vay geldi başrmıza! — Khnemmiyeti yok. Yakında — Merzifona gidecek. — Biliyor musun Ki on yaş gençleştir. — Biliyorum. LAZ arasında Jaleye sordum: — Böyle samimiydiniz de sizi nasıl oldu da tanıtmadı. * —Ayni yaştayız da.. Tstememiştir.Olabilir a. Pakat bütün hayatlarını tahip etmiştim, bi. liyordum Müzeyyen hiçbir geyi gizlemiyor. du. Hlimden geldiği kadar onlara yardım ediyorum. Her şeği açıktan açığa bilmak istediğim | için sordum: — Yattılar mı? — Asta! Müzeyyen hiç Bir — zaman öyle gey yapmaz! Jarrı değildir.. — Ne biliyorsun? — Olsaydı söylerdi. Sordum çünkü. Fakat olmadığını yeminlerle temib atti. Müzeyyen elddi kadındır, canım. Ormuzlarımı silktim. Jale devam etti. — Ne olursa olmun Hikmeti — aldatmas. etmez hemen Hikiete işi anlatmış: — AÂşıkım! . demiş. — Kime? — Ali Salme! — Ne yapayım? Beni — paylama.. Bir 1Mi haftaya kadar gidiyor. Bu aödeler üzertne, kocası kahkahayı ata. _'—MW!P*WİF Ben onun annesi yerindesin, ayol! " Kadın, kıpkırmızı kesilerek: — © da beni seviyor!

Bu sayıdan diğer sayfalar: