28 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

28 Ağustos 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B v—-m:"l_"ba mnları T; Tütel'den tercüme ediyo. & ş A'a,“':“ dihlenmek üzere gittiğim itaç Ve 'Plicalarında gayet sevimli, h Büzel * l aramızda bir kadına — Bir ah a baplıktan başa bir şey olma edeyim — rastlar « bx ha kaydı Yan : —l“’"l zeki, çok hoşsohbetti ve 1 f"iiu'; Meyanında şu meziyetlere S ölle di TOĞİE dükika briç oynamaziı HeRe| ye (OÜ yapmazdı. SH türüm, Stesna kadin bu sene o- B Meğer sebebi varmış! '€en döktora sordum. Şu - Mkağaş İN Bayan * X" öldü mü? O fı“:u. "İtizeei DE adar sıhhatli görünü- höyu Götermee, ©ttiği,, otuz beş yaşımı . Kaza mı? ani bir ra- Nimil ) E Ğ Oı::r'. İntihar etti. %!ta, #4 değil. o, hayatta pek ai :L“"Hnu istedi.. Haber aldığır "i ftanın içinde sekiz dokuz #imiş KX Uğurda da hayatını 'ı,.'f"m y TViyeti zayıflamışı Kalp ğ Pamamış... Ve İşte, netice n Bk v çe Tastlanan — vakalardan bi- l% a İlâk t Teybarı Atağllnler, lara aç der N";îll_ladım' » Az müddet "—*q,:"l birer iskelet oldular. t S *sİriyle egoistçe bir cevap WT ı "'ş" Bayan #x* fatilim ac, | ;L'Ey.. Ve etti: Zayıflamak istiyen ne pek neşeliydi. t geçecek.. * 'ııg,mg!ğk idealiniz nedir? Ser kadınlar gu cevabi ve Vey *li ha M ak. t Ş li “öüy DH inceliğinden mahrum ©- Yüş öm, Tde e g ü 4.—,*.%.& tmek içi her fedakâr- is, Derpi, Mzırdırlar. Bazıları bü- t biriyorlar. Diğerleri k — bir takım ilâçlar a- K Sözde bunlar tehlikesiz- &e %."ıı,. bu iddia tahakkuk et Zuluyor ve Eşyail ya- y 3 E!ımı cat çat vuruyor. P Yüyy bi YA y li Ü DÇi takım zayıflama ilâçları T tamamiyle kontrolsüz MAD Nİ a) u'%ır_. Şarlatan bir kim- &n .:'hüdiğığm ve rastgelene ko W»: &hrip i bu Hâçlar kokainden ""“e &, biy edici değidir. Bütün "w.':hi,,de;:b*llçe ve kolayca satı Ç Kurhaç lUr. Zira, bu — yüzden yu_.;k Bidiyor, EEİİ oe gçe 1 x'“nm% Yırları, tecrüme edişimin h n #İşmanlamış bayanları | kih' Tei yahut evlâtlarının va | "tı...“*nı,f”_:'fvfıım gayreti cinnet & ahait baba ve kocalara Baştlama, ge€ Etmek değildir. | :vq::! hp_:ıhnnm bizlra mem- Ka çi gi eli kulağında bir *q.,_:..ı,."k_hhıy- vekâletine, bu İstaiğim "? Pek haklı telâşını (Vâ - Nü) ) — Grev esna- ei Baire atmak ve Tak birkaç - kişinin alanmasına sebeb ol - *İt 120 köylü tevkif e. C* taş ve W,Şu"llı; 'e * a < d"d'v"mz Suavinin & B aç tn vakitsiz. ölümü Cena, aö üü 3€ Merasiminde bülün- KK Bötteren — dostlarımızla & z f" tu.,,:';: kederlerimize işti- h ST — teşekkürlerimi- Te “.;::H?niı vasrtasiyle ib- Ailesi Namına kardeşi Ülvi YENAL x D eti Yenikapıda çırılçıplak çocuklar tam bir tifo yatağı olan abdesthaneleri Istanbul konuşuyor ! Bu ne biçim elektrik ? Yenikapıda geceleri ceryan kuvveti yarı yarıya düşüyor. Yüz MUMluk ampullerden 25 mumluk ziya alınamıyor, radyolar çelısmıxcor. Bu semtte tifonun nasıl yayıldığını n önünde böyle denise giriyorlardı... (Yenikapı - 3) gözle görmek kabildir ! B'r okuyucum, geçen gün neşret « tiğim gektubunda diyordu ki: Aylardanberi İstanbulu kasıp kavu- ran tifonun nasıl bulaştığını görmek isterseniz, gelin de Yenikapı sahillerini şöyle bir dolaşın. Burada denize giren yüzlerce çocuk her gün tifoya aşılanı- yorlar. Nasıl aşılanmasınlar ki, bu men hus hastalığın en Tfazla salgın olduğu DU LİVAT Lafkineimı; — hastalığı — dttatıp artık yataktan kalkıp gezm'ye başlı « yan fakat hâlâ müthiş bir tifo mikrobu (portör) U olan mikrop saçan yüzlerce insan, vakit geçirmek üzere Yenikapı gazinolarına gelmekte ve bunlardan br çoğu da, pisliği, çozuk ların deniz banyosu yaptıkları yere a- kan aptesanelerde, aptest ederek etra- | fa milyonlarca, hattâ milyarlarca mik- rop saçmaktadırlar. | Geliniz, görünüz, bu - feci çare bulunmasını yazınırz.,, Bindiğim'z sandal, sekiz on kürekte, mektupta mevzuu bahsedilen gazino aptesanesinin tam önüne >elmişti. San dıkburnu gazinoları bu noktada b'ti - yor, sonra, tren yolunu takiben bir sa- bil başlıyordu Son gazinonun dip tarafında. ise bir ayakyolu vardı. Ayakyoluna bitiş k sahilde ekserisi çırılçıplak soyunmuş 1l—İ4 yaşlarında sekiz on çocuk, de- nize giriyorlar ve sanki bilhassa yapı- yorlarmış gibi. ayakyolunun önüne doğru yürüyorlardı. * — Bu göre göre cinayet d'ye söy * lendim. O zaman yanımdaki genç mü- dahale etti: — Daha bir şey değil, dedi. Burala- ra akan, şehrin ana lâğımları vardır ki, çocuklardan buralarda bile demize gi- renler çoktur. Hem acınacak, hem de iğrenecek #nanrarayı, fotoğrafla da tesbit ettikten sonra, sandalımızla sahile doğru biraz | açıldık, Parlak güneşin altında, bir i çok yerleri prrıldayan, Sandıkburnu ga | yani hale bir | Yenikapıdabi Sandıkburnu zinolarının hakikaten güzel bir manza- rası vardı. Güneşin kızgın ışığı kaynamağa başladığından, tandalda da ha fazla kalmadan tekrar sahile çıktık. ve İlk evvel uğradığım gazinoya dön- idük. Burada biraz evvel biç görmediğim bir kaç garsonla karşılaştım. Hepsi ö- nüme dizilmiş bir şeyler söylemek isti- yorlar, Fakat belli ki çekiniyorlardı. — Nedir, derdiniz, söyleyin bakalım. çekinmeyin, diye cesaret verince, niha- yet anlattılar: — Burada bazı patronlar garsonla- tın hakkını yiyorlar. Müşteriden yüxde 10 garson hakkı alınan bir çok yerlerde bu paranın yüz de yedisi tamamen garsonlara kalır, yüzde üçü de kırık dökük hesabına pat ttonda kalır, Fakat Sandıkburnundaki bir çok patronlar garson hakkını indire indire yüzde üçe kadar indirmiş bulunuyor - tepelerimizde lar ki, bu yüzden biz, zavallı garson - | lardlan mühim bir kısmımız âdeta be- dava çalışmak mecburyietinde bulunu yoruz. > Yazan : I Nafia Vekâletin'n bu noktaya nazarı Haberci gazinolarından bir görünüş Fakat bazı insaflı patronlar da, gâr sonlara yüzde (10) Un hepsini ver - mekte, hattâ âdet olan yüzde diç kırık dökük parasını da kesmemetedir ki, maalesef bunları tanıyan Azdır. Bizce, bazı patronların garsonları bu kadar istismar etmesinin önü alınmalıdır. Bu şikâyeti de dinled'kten sonra ar- tık işim bitti sanıyordum. Dişarıya çık mak üzere ayağa kalktım. O zaman, bu semtin en mühim derdini anlattılar., — Bizim semtte elektrik vardır, amma, hepimiz âdeta karanlıkta oturu ruz, diyorlardı. — BSon zamanlarda semtim'zde istih lâkin fevkalâde fazlalaşmasına Tağmen hatlarda hiç bir değişiklik yapılmamış olmasından gece. oldu mu 110 volt - luk cereyanımızın küvveti 32 vol- t. Ve lâmbalarımız, tam mâ - nasiyle bir ölü kandili yanmağa başlar, 100 mumluk bir ampul, 25 mumluk, ışık, 500 mumluk bir ampul 100 mum- | Bu yetmiyormuş | 3 tane | gibi huk işik veremezler. değildir. Bakmız şu gâzinoya. memiz de kabil gibi, radyolarımızı yüz mumluk ampulle gündüz gibi ay- dın'anması icap eder, bu yerde 20—25 adet 560 mumluük lâmba göreceksiniz. Fakat bunlar bile az gel'yor. Şirkete kaç kereler şikâyet, kaç kere rica et - tik. Maaâlesef aldırış eden bile olmadı. Bu yüzden zaten pek seyrek olan sokak lâmbalarımız da büsbütün — işe yaramaz bir hale gelmiş bulunmakta - dır. Bu semtin bozuk yolları, baktmsız sokakları hep birer dert alabil'r. Fa - kat, bizi kasıp kavuran dertlerin en büyüğü bu elektrik işidir. dikkatini celbetmenizi rica ederiz.,, Anlatılan son mesele etrafırida söy- lene"e” sözler de bu kadardı. Öğrene « 2 Sabalh gaelekri ne lüyorlar ? KURUN'da Ist.klâl harbi İslikiâl harvinin oe voşinci yuzm — idrâk #dğilana bu günler içinde, bü büyük toutu, delenin rahunu dir de ahlâki bakınsıdanı tan Nudri Brtem diyor ki: İstiklâ! Harbini bir harp hatırası diye da. Kü, yaşanımış bir ahlâk formülü diye kabul ediyoruz. Binaenaleyh yaşanmış ahlâk - form 15 inti yıldönümünü yaşarken gay list bir gözle dünyayı seyrediyo: yoruz ki, dünyada hAlA emperyalizin mmtakalarda milletleri darağacına sürükle. mektedir. İstiklâl harplerini zaferle kazanan bizler, çocuklarımıza dünya manzarasmı; Bakmız çocuklar, kurtlar kuzula: ci yiyorlar. Öh Aflyet olmun,, diye güslerir Böyle bir görüş ve gösteriş, ber geyden Önc İstiklâl Harkinin ruburnn, zihniyetine hiy net olur, Ve milletlerin münsaviliği bizlm için tahakkuk ettirilmesi istenen te atiklâl harbi yadıgürıdır. CUMHURİYET'te: Merhum Ali Ekremin son günleri Namık Komalin oğlu Ali Ekremin vefatı dolayıslle Peyami Safa kendi hatıralarını ya sayor ve şalrla bir tahlilini yapıyor: Ali Ekremi ben yakından tanırdı severdim. İnsan ve muharrir oları birçoklarımıza meçbül kalmış, biraz caki ve zamana pek uymıyan tipinin örttüğü hususl kaymetleri vardı. Yangın halinde lisan ve «. debiyat aşkını ben onda gördüm. Zevki aa. la modern olmamakla beraber, klâsik sağ. Jamlıkta, mükemmel bir edebi kültürü var. dı Fransızca ve eeki osmanlıca edeti me. tinleri, ke'lmesi kelimesine anlamakta FiZASNA çıkabilecek kaç kişi © anyahl. leceğimizi kestiremiyorum. Türkçenit bü ). yerini pek çok llasmolarımızdan biliyardu. aha iyi Ben ilk toerübe romanlarrmı rederken,onun her tefrika için ayrı ayrı bazın gönderdiği tenkid mektuplarında, İwna nit dikkatinin nekadar derine gittiğini om boş sene evvel anlamıştım. Aramizda, nesll far. kından doğma, geniş tir Bevk ve an! eafeşi olmakla beraber, onun gençb toker ve günü gününe uğraşan, — yorulmas bilmez hocalık tarafına büyük bir saygım ve tağldığım vardı. Edebiyat mevzularında cidden yorulmak bilmezdi. “Anka,, isminde, bugüne neşredilmemiş manzum eserini —haz: için, yahut talebesinin vazifelerini ckumax ve teker teker, ince ince taahih etmek içim, yahut edebiyata dair sadece konuşmak ( biç ara vermeden, yedi Seğiz Anatini Li hârcardı. Edebiyattan bahsederkan bilyüyen güzlerini ve yükselen sesini dolduran alev, onun sanatkâr mizacındaki hararet v> sami. miyeti belirtmeğe derhal kâfi geliyordu. Ömrünün son yıllarma bakılınca, Ali Ek. rem, talizizliğin modeli halinde görünlür: Oğ lu Cezmi intihar etti; kızr BMisırda hir otn. mobil kazasıba kurban gitti; kendisi Darüt, fünundan çıkarıldı; yazıları alâka uyandır. maz oldu; babası Namık Kemale — söğüldül. Jissnda ve edebiyatta eskidenberi tapındığı kıymetlerin süratli bir tektimüt kürbanı o. larak yıkıldıklarınt gördü; maddi Iht'yaç Ve zarüret içinde kaldı. Sevdiği, bayı! aziz ve mukaddes tanıdığı maddi ve mazevi her yarlık, her kıymet tarafından terkedilerek, hüsranların en karası ve en dibsizi — içinda gözlerini kapadı. Cezmizi için yazdığı bir şilrin mızrar şim, di içimi kaplıyor: Böyle, Cezmi, bahar gelmedi mi Balıkesirde tifo Balıkesir 28 (hususi) — Balıkesirde dört Şüpheli Ufo vakası görülmüştü. Yapılan mu ayene neticesinde bu hastaların tifolu olduk darı anlaşılmıştır. Bunlardan biri olan 16 ya. gında bir kız dün ölmüştür. Şehirde mec. burt aşı tatbikine başlanacaktır. Beyoğlu Halkevinde Namık İsmail ihtifali Merhum Namık İsmallin hatırasını taziz için 31 ağustos salı günü saat 18,30 da Bey. oğlu halkevinde bir ihtifni yapılacaktır. Prog ram şüdür: 1 — Ihtifal ev başkanı Ekrem Turun kısa bir hitabesiyle başlıyacaktır. 2 — Profesör Nazmi Ziya, merkumun #a. at kudreti hakkında söz söyliyecektir. 3— Muharrir Küf Naci, merhüm bakkın. daki Ihtizaalarını srlatacaktır. 4 — İsmali Safa Günay, merhumun hayat ve İdareciliği bakkımdaki söz söyllyecektir. İhtifni saat 20 de son bulacaktır. damak n karken, bir aralık arkamdan şöyle nuşulduğunu duydum: — Gazeteci yazar da iş bir kere Na fia Vekilin'n kulağına giderse, şu elek- trik meselesinden de kurtulduk demek- ceğimi öğrenm 'ştim. Yanımdakileri selâmlayıp dışarı çı - tir, artık.. HABERCİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: