25 Eylül 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

25 Eylül 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İl i il i e Nebatların kuvvetini ölçtünüz mü? Nebatlar, büyüdükleri zaman kuvvetlidirler. Yonca ekili bir saksının iizerine bir cam ve onun da üzerine mecmuu beş yüz gramı geçmiyen gki ağırlık korsanız, bir kaç gün sonra, nebatların plâkayı ve üzerindeki ağırlıkları devi, ini görürsü- müz. Aşağıdaki resme bakınız. Bu hâdisenin rauhtelif safhaları ru sgöreceksiniz. Nebatların isyanı Yoncalar nihayet hapisten kurtuldular Jül Vern nereleri dolaşmıştı “ Seksen günde devri âlem seyyahati ” ve daha bir çok Şa- yanı hayret romanların müellifi Jül Vernin hiç bir zaman seyya hat etmemiş olduğunu iddia c- denler de var. Fakat bu katiyen doğtu değildir. Meşhur roman © “Sen Mişel” adındaki buhar b yatiyle, bir çok seyahatler yapmış, İngiltere, Hollanda, Da nimarka, İspanya, Fas, Cezayi- re gitmiştir. 1861 de İskandinav yayı baştan başa dolaşmış, 1867 de Şimali Amerikayı odolaşmış- vr. Hatta, uçuşun tesir ve heye- canını duyup yazabilmek için, 1873 de, baloncu Öjen Godarla oeraber balonla o havalenmıştır. Bu seyyahat 24 dakika sürmüş tür, Biliyor musunuz? | Tiyatroya tayyare ile gidiliyor! <a xa Zengin adamlar, eskiden ti- yatro veya operaya gidip gel mek için, lüks arabalar, sonra da otobomil kullanırlardı. Şim- di de tayyareyle bu'işi yapabilir ler. Hem de bir şehirden, diğer bir şehire gitmek suretiyle, Filhakika, Almanlar, sırf ti- yatro ve dönüşlerinde istifade etmek için tayyare seferleri ter tip etmeğe başlamışlardır. Me. selâ, Leipzig'de oturan bir a. dam 17,30da bu şehirden ayrıla rak, bir saat sonra, Berline gel mekte ve rahat rahat, yemeğini de 'yedikten sonra, operaya gi- dip, temaşadan sonra, yanı 23,15 de tekrar tayyareyle şeh rine dönerek, saat birden evvel yatağına girerek mükemmelen uyuyabilmektedir. Eskiden, böyle şeyler yapma ga tabii imkân yoktu. Çünkü, ayni mesafeye, yalnız (o gitmek için, bir günlük tren seyaheti yapmak lâzımdı. Yedinci Edvardın bir yardımı Yedinci Edvard, bugünkü İngiltere kralınm büyük babası, henüz kral olmadan evvel, Ka- nadaya yaptığı bir seyahat es- nâsında, bir gün; sabah erken. den hiç kimseye bir Kaber ver. medeh yalnız başina dışarıya Şıkmış ve bisikletle, civarda do laşmıya başlamıştır, Bu sırada, bir arabacı, kaza neticesi olarak, arabasını bir hen değe sokmuş, onu çıkarmıya uğ raşıyordu. Bunun üzerine Edğ- vard bisikletten inmiş ve araba- öya bu fena vaziyetinden kur- tulmiya yardım etmiştir. Arabacı meçhul yardımcısna teşekkür etmiş ve ismini sormüş- tur. Edvard da o zamanki ismi ni söylemiş ve şöyle demiştir; — Ben York dükasıyim) Arabacı, onün alay ettiğini ve yahutta deli olduğunu zannet- wiş ve kahkaha ile gülerek: — Ben de hala zadeniz Rus Çarıyım, Pirinç tanesi üzerinde dua! Bundan bir müddet evvel, bir hindii bir pirinç tanesi üze- tine dokuz kelime yazarak İn giltereye göndermişti, bu yâzı- lar pertavsızla mükemmtlen o- kunuyordu. Fakât bir kaç gün evvel, hindlinin bu şayanı hayret uşta Lığını gölgede birakacak O Yeni bir marifet meydana çıkmıştır, İngilterenin en tanmmış ai lelerinden olan Montfior sile- sinde ufacık gümüş bir kutu vardır. Bu kutünün içinde, ta- bil büyüklükte bir buğday taüe si bulunmaktadır, Eeski devir lerden kalmış olan bu buğday tanesi üzerinde, Küdüslü bir sanatkâr tarafmdan 386 harf- ten müteşekkil bir dua yazılmış tır. Bu dua mikroskopla, iyice okunabilmektedir. Büyük insanlar Fransanın mucize yaratan kadını Tanınmış âlim Madam Curie nasıl yetişti, neler yaptı, biliyor musunuz ? Transanm mucize yaratan kadı. Bi! Râdlumu keşfeden meşhur ma, dam © en ve kizendan bahset. mek istiyoruz. Anüs gibi Cen uğruna bütün haya tını feda öden bu Kadın Nobej mi. kâfatını kazanmış. dünya İşlerin. den elini eteğini çekerek bütün zekâ ye enerieini irannlığın eztira, beri dindirmek yoluna harcamıştır. İrens Gellet . Curie, Sorban üniver. sitesini bitirdikten sonra, kendi gi. bi hayatını fen uğruna vakfeden bir tülebe arkadaşin evlenmiş vs bundan sonra da bir laboratuvara kapanmıştır. Anası Marla Curle'de kız gibi bötün hayatı fen uğrunda yıprat. mıştı. Babası da Öyle. Beşeri iztr. rapları dindirmekten başka bir ga. ye takip etmiyen bir ailenin kızı olan mağım Curle şahsiyeti anla, yılmaz bir muammadır. Her husus. tn herkesten başka, istimal yara, dışta hir insandır. Kilçiiketiğiimde bile son derece dikk, kai olan bu İnsan daha 6 saman başka çocuklara benzememekle 15. tihar etmiştir. Kenâ'ene getirilen gekerlemeleri bile dolabında gir. lercs unutup Yemiyen matmazel Curle daha © zaman bütün komşu çocuklarımdan zekâca âyırt edilmek te idi. Pars biriktirmek İtiyadında olun genç kız mektebine her zaman tam” vaktinde gelir, bütün derslerinden tam numara alırdı. Dersini bilme. diği hiçbir gün olmazdı. Fakat ku. na rağmen #mıfta ondan daha par. Jak talebe yol değildi. Çünkü mat. masal Curie hiçbir zaman gösterişi gövmez, isteme de öbür talebe gibi yakrakirk edememe. Fakat Sorbon darllifünundaki im. Uihunlarını vermeğe giden bütün kızlar sınıfı geçip geçemiyecekleri hakkmda derin bir endişeye daldık. İarı zaman matmazel Oürle sanki hiçbir şey yokmuş gibi sakin ve beyocansız imtihanmt Verir ve me. teeden emin olarlara has soğuk kanlüekin. dolaşırdı. Madam Curie bugün dahi ayar haldedir, Ne uğura çalıştığını, sm, vaffak olup olamayacağını öyle inütsiş ve keskin bir zekâ fls keş. fe muvalfako İur ki insan hayrer. ten hayrete düşer. Sanki neticeyi biri ona evvelden haber vermiş gi, bi, güyeye ssbır ve metanetle yi. Tür, Madam Çurle kimya Nobel mülkü fatını 1085 de kazanmıştır. Hazer. ladığı eser İse bütün dillere teretime olunmuştur. Madam Curle şehir hayatmdan mafret eder, Sevmesiği insanlarla katiyen görüşmez. Parisin dışında. ki myfiyesinde münzevi bir hayat yaşar, Üst baş, tuvalet meselesi “onün için mevzuubahs değildir. Ne bu. Isrusa giyer, pe verirlerse yer. Ma, ek bususunda madam Cyrlenin soğuk kanldığı ve heyecanmı sak. Wyabilmesi meşhurdur, En feci bir manzara karşınnda bile slikünunu muhafaza eder, Ömründe hiçbit za, man yalan söylemiş değildir. Köcasile son dereca mesut olan bu kadmın fi çocuğu vardır. İşte müthiş kanserin tedavisinde en müessir ilâç olan Radlumu keşt. eden ve dünyanm en büyük kadını olan madam Curlenin kızınm busu, we vaya, Bir çırpıda resim Yukarda gördüğün üz T musunuz? Biraz dikkat ederseniz bunu görürsü - üz. Fakat haydi sizi fazla üzmeden biz söyliyelim: Bu re- resim nasıl yapılmıştır, sim, kâlemin kâğıdın üzerine yalnız bir defa temasiyle ya- pılmıştır. Yani bütün bu çizgiler, kalem kâğıt üzerinden hiç kaldırılmadan çizileiştir. Tecrübe ediniz, sizde buna benzer resimler çizebilecek misiniz? Başka memlekellerdeki #p.eri tanıyalım : İşte size iki Arap yavrusti ki birinin adı kinin de İbrahimdir. Abdullahın ne kâdar gözleri ve İbrahimin ne garip traşı var. İbrahimin mensup ol- duğu Berberiler asırlardan beri çocuklarının saçlarını resimde gördüğünüz şekilde kesmekte ve kafanm sol kenarından bir de uzun ve örülmüş perçim bırakmaktadırlar. Abdullah, öte“ kocaman Ookara Batan Argonot u&mdaki Fransız tahtel, bahiri limanı terkettiği zaman, yüz başı Piyer Jamer, rıhtımda duran ve tahterbahirden gözlerini ayırma. dan mütemadiyen elini sallayan bir cocuğu eliln solâmladı. 'Tahtalbahir açıldı. Denise yeni İndirfimişti ve tecrübeler iyi netice verdiğinden, Wk defa olarak dolaş. mağa çıkıyordu, Piyer Jamer ba yepyeni geminin süvarliğine tayin edildiği için, bü. yük bir iftihar duyuyordu. Fakat, her şeye rağmen, içinde, sebebin! bir türü izah edemediği bit endişs vardı. — çocukluk ediyorum. Yepyeni makineler. Hiç korkulur mu? Aşağıya indi ve gemi süvarisinin Yanına giderek bir müddet görüştü. Fakat, içine girmiş olak endişe, onu bir Girl terketmiyore. Makine dairesine doğru yürüdü ve birdenbire olduğu yerde kalarak dinledi, Makinenin muntazam sesi. Be alışık ölan kulakları bu seste gayri tabi bir şey duymuştu, Bu omnada tahtelbahir, suyun altına gi. Tiyordu. Biraz daha dinledi. Aletiç. re baktı ve yirmi metre derinliğine daldıklarinı arladı. Birdeniire tek. henin titremesi tamamlle araldr. Birkaç saniye sonra da, bir nefer içeriye koşarak makinelerden biri, sinin durduğunu söyledi. Bu, ina, nılmayacak bir şeydi, fakat haki, kattı, Tahtelbahie komutanı, süratle 4. mana dönmek emrini vermişti, İk'n ci motörtle harekete getirilen Afgö Not, on metre derinlikte, hafif bi Süratle ilerliyordu. Birdenbire eşek Jar söndü, Kısa bir heyecan an, kısa emirler veriliyor ve ihtiyat lambalar yakılıyor. Bu sanada, bir sarsıntı Berkesi tahtelbatirin demir döşemeleri üzerine atıyor. Kısa bir twakkuf, soota Argonot bir ma, ill ağam. keme eğalüirazma taktar ilerliyor, fakat seri bir ma, nevmmya rağmen, kayar gibi gidi. yor. Yeni bir sarsnt: daha ve, Geral oldüğu yerde kalıyor. Bu ha. rekatstzlik herkesi denduruyor, Ar, gonot, dibe çökmüş ve orada kal, miştir, Komutanın sakin sesi duyuldu: — İhtiyat kurşunları koyuverin? Bu manevra icra ediliyor. Hafif. Miyen tahtelbahir, ön tarafından ya. vâyça kalkıyor. O Kadar, X Jamer, adamlarma soğuk kanlı. göyle diyor: — Mabvoldük.. (o Kurtulmamıza pok &z ibtimti vari ... İki saatlik bummalı faniiyete rağ men, felâkete sebebiyet veren mo. törü işletmeğe imkân bülunamadi. İkinci motöre gelince, bunda bir bozukluk olmamakla beraber, per, vana dönmiyordu. Herhalde, stk yo. #unlar ve başka şeyler tarafından İyice kavranmıştı. Yapılacak hiçbir gey yok. Argonot, belki de, kendi. #ins mezar olecak yumuşak bir kumun Üzerinde ve on metre derin. ğinde, mükadderatına terkeğii , mmigti, ... İkinci günün sabahinda, gemin'a teknesi üzerinde, muntazam darbe. ler duyuldu ve herkes, kalbinde bü. yük bir ümitle yerinden fırladı, İm. dada gelmişlerdi. Darbeler metodla vuruluyor ve Mors işaretlerinin harflerini teşkil ediyordu. Herkes dinledi ve bünun manasını anladı. Kendilerini kurtarmağa gelmişler . di. Filhakika, üç saat milddetle, tek. ne Üzerinde zincirler gıcırdadı. Son. ra tekrar darbelerle gü işaret veril, di: “Gaz, Makinenin işletilmesi söyleniyardu.. Demek ki bir dalgıç, bareketaiz kalan motörün pervane. sini kurtarmıştı, Motör çalışmağa haşindı. İmdat çemberlerine takılan zincirler de yardım edince, Argönot süratle yukarıya kalktı ve bir ara. bk bütün ümidini kırarak korkunç bir ölüme hazırlanan mürettebat temiz havayı yutar gibi teneffüs etmeğe başindr. Komutanla Jamer, diğerlerini tahtelbahirin güverterin. Ge birakarak, tahlisiye gemisine çıktılar ve kendilerini kurtaranlara mraredi teşekkürlerde bulundular. O zaman, kendilerine, bir çocuk gösterdiler: — İşte, tabtarkahiri İsırlaran adam!, 4 i duy" v “ mi isleri â Si ğ s Jamer, kendilerini ve müddet seyrederek ©) e € cuğu tanıdı, : Bu on beş yaşlirmda e talbahirin suya girişini #E gi ve akşama kadar çi rünce, koşarak haber ol minin suyn daldığı yeri tesbit ettiği için, araş yet kolay olmuştu. DİĞER vi iyi bir dâlgıç olduğu ne” defa suya dalmış ve cirlerini gemiye taktığı gib A meyi de kurtarmıştı. Jamer fazla izabat ani " cuğun veda işsretlerini gi sür gibi oldu, Karamanlı“ g8 dr ve hiçbir gey söyleriöi” cakladı. Kızaran kuş”. ir mesi in kağ la im misal olarak hindiyi tedir, Filhakika hindi mm İİ tadır. Brezilyada i cins papağanlar dâ EYİ ak Alim ayni zamandi kadaki bazı tarla kuşla

Bu sayıdan diğer sayfalar: