5 Kasım 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

5 Kasım 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Proğ vasıfları İle, bir program nutuk'tur. Osmanlı saltanatı yarı bir ortaçağ devleti olarak, maddi manevi müesse, selerinin hazin kargaşası Içinde inkıraz bulup gitmiştir. Onun enkazı üstünde yirminci asrm en ileri yapılarından birini kurmak yeni rejime tezadsız bir a. ram - Nutuk ALK Atatürk'ün 1 İkinciteşrin tutuklarını sabırsızlıkla bekler olmuş. tur, Çünkü reisimiz bu nutukların her birinde, yalnız, cumhuriyet ida. resinin bir seneki faaliyet verimini kaydelmekle kalmaz; gelecek *Yıl için de yeni esas ve İstikametler tesbit eder. Haik, 1 ikinciteşrin nutuklarından haber Kadar, müjde almağa da alışkındır. Pazertesi günü derin bir ferah ve şevk ie dinlediğimiz nutuk ise, her iki bakımdan, bilhassa dolu ve zengin, ve bütün henk vermek için, uzun ve çetin bir tasf.ye mücadelesi lâzım olmuştur. Ke. malizm inkılâbının hedefi şekil ve usul değil, zihniyet ve ruh değiştirmektir; “Yalnız kurumlarında değil, düşüncelerinde temelli bir inkilâb yapmış olan.., nutuk. Fakat sadece bu mücadelede muvaffak olmak, yeni Türkiyenin İnşasıma kâfi gelmez. Yeni vazife ve hizmet şartlarına göre yepyeni cihazlar kurup iş. letmek zaruridir. Günlerce bize ilham kaynağı teşkil edecek olan sor nutuk, ber iki cihetten, pek ehemmiyetli noktalara (emas etmektedir, En başta, milli ekonomiye taal. lük eden muhtelif faaliyetleri ahenkleştirmek geliyor: “Ben ekonomik hayat deyince ziraat, Honret, sanayi faaliyetlerini ve bütün nafia işlerini biribirinden ayrı düşünülmesi doğru olmıyan bir kül sayarım.,, Reisimiz, mill ekonominin temeli addettiği ziraat için bazı esasları kat'i. leştirmektedir: topraksız köylü bırakmamak, çiftçiyi daha iyi vasılalandırmak (mümkün olan her yerde at, ve bir köy yahut yakın köyler için müşterek har. man makinesi), toprak üretimlerimizin miktarını arttırmak, kalitesini yükselt. mek, istihsal masraflarmı azaltmak! Dış ticaret muvazenemizin akti? ka.rakterini koruyacağız. İç ticarette gü. Geceğimiz başlıca esas, teşkilâtlandırma, muayyen tipler Üzerinde işleme ve Aa Devam 8 incide Atatürkün çözdüğü kör düğüm KURUN'da A“ US baglin, milli mücadele ylların. da başyaver sıfatile Atatürkün © gece gündüz yanında bulunan Bilecik mebusu Sa. lih Bozokun hatıralarını anlatıyor. Oumhuri.. yet bayramından bir gün evvel, Ankara , İs. tanbul treninde Kurun başmuharriri ie BI. Ielk mebusu, sabah kalvaltası — ediyorlar, Salih Bozok, milli mücadele | günlerine ait batıralarmı parça parça naklediyor? “Arkadaşım, bu türlü hatıraları oOparça parça anlatırken, bir aralık irenin scl tara. fma başını çerirdi: x — Bak, bak, yi tepeleri gördün mü? Bun. isr Düntepe denilen yerlerdir. İşte Büyük Sakarya muharebesini burada yaptık. Vak. tile Gordum ismindeki (yer burada imiş. dedi. Bu sözler benim (zihnimde elektrildi bir tesir yaptı. Bir taraftan eski Frikyalılar za... manmda:Gordlüm hurafesini, diğer taraftan bizim mit mücadele tarihimizdeki Büyük Sakarya zaferini düşündüm. Büyük İskender Anadoluyu © istilA ettiği zaman Frikyalıların merkezi olan Gordtuma girmiş, burada eski Prikya krallarından bi. risin bir araba okuna kızılcık ağacı kabu, Bundan yaptığı düğümü bir türlü çözeme. miş te nihayet bir kıç darbesi ile kesmiş imiş. Garip bir tarihi © tesadüf eseridir ki Türk milletinin başma muaalat olan büyük tebliike de burada, Büyük (İskenderin bir kördüğüm ile kargılaştığı bu yerlerde hakiki bir kördüğüm balini almıştı. Türk milletinin ölüm ve dirim meselesi şeklini alan bu kör. düğüm Atatürkün kurtarıcı eliyle çözüidü.,, “Doatum eliyie işaret ederek o Dustepeyi gösterdikten sonra trenin sağ tarafma bak. tr. Bu defx bu cihette dalgalanan £ tepeleri göstererek dedi ki: — Buradaki tepelere de Kartaltepe derler, Daha uzakta başka bir tepe daha vardır. Odaha çoksarp , çok sivri bir tepedir. Onun ağı da Karadağdır. Bütün te. peler o zaman düşman elindeydi. Polati da &ilzman ie bizim askerlerimizin arasındaydı. Kasaba tamamen boşaltılmıştı. içinde tir insan yoktu. Afatiirk burada düşmanm ta, arruzlarını durdurmak için bayatın: tehlike, ye koymaktan çekinmiyordu: Bir günata binerken kaburga kemiklerinin ezilmesi Üze, rine Ankaraya ( götürüldü. Orada operatör Mim Kemsl kemiklerini sari. (Doktorlar bırakmak İstemediler. Fakat O, dinlemedi, Gene karargiha döndü. O zaman karargâh Eilâsiz köyündeydi, Bu köy daha (ileridedir. Malrköy yanman bir yerdir. Sonra daha be. Cumhuriyet Türkiyesinde genç riye çekildik. Biraz sonra ileride bir yarma, ya gireceğiz. Bizim karargâh orada idi. Ata. türk bu yarmada bir tren içerisinde geceyi geçiriyordu. Yemeklerimizi orada yiyor, 0. rada yatıyorduk. Sabah olunca yarmanın bir. 83 ilerisinde bir tepeye çıkıyorduk. Bu tepe. den bütün harp sahası görünüyordu. Atatürk harbi bu tepeden idare #diyordu. Düşmanın taarrumu o kadar şiddetli idi ki bunun kar. şında on küçük & muvaffakiyetler bile bizim için ehemmiyeti vardı. Hiç unutmam, o günlerde şu civarda küçük bir köyü düş. mandan geri almıştık. Bu üç evli köyün a. Yrnması bile bizi sevindirmişti, “Nihayet Atatürk harpte katı o netleeyi almak için 57 nci fırkaya taarruz (emrini verdi. Bizim askerimizin bu taarruzda gön, terdiği cesaret ve fedakârlık hiç unutulmı. yacaktır. 57 inci fırka, Duatepeye, Kartslte.. peye, Karadağua doğru açıktan o yürüyordu. Açıktan, Polatir içerisinden bu dağlarda, #. lâhça ve adedçe Gatün olan düşmanm Üze. rine gitmek me demek olduğunu gu arazinin vaziyetine bakmca anlarımız. Askerlerimiz Polatimın şarkından geçen vadi üzerinden ve açıktan ölüme karşı gözlerini kırpmaksızn gidiyorlardı. Kalıraman askerler sanki ma. nevra meydanmda imiş gibi hareket ediyor. lardr. Tepelere tırmanıyorlardı. Sabahleyin taarruz başladı. Öğleden sonra saat bir ile Iki arasnda Düatepede bizim bayrağımıza sallandığını gördük. Bu tepe tamamen düş. mandan geri alınmıştı. Sonra fırka kuman- danrmdan haber geldi: Bir saat teahhürle te- peyi aldık; deniliyordu. Atatürk muznfferi- yetimizi, yanında olan İsmet İnânüne #öy- Wadi, Fethi de o gün ornds idi. o Duntepsde bulunan düşman kuvvetleri mağlüp olarak geri çekinen artik sol cenahımn O yerinde kalması mümkün olamazdı. Bu kuvvetler €- #ir olmamak için geri çekildi, Akşam olduğu zaman bu tepelerde düşmandan (en Küçük eser kalmamıştı. Bu suretle kat'i zafer ta. bakkuk etmiş oluyordu. Düşman O tamamile Sakaryanm öbür tarafma geçmiş bulunuyor du. Zaferden sonra bu tepeleri gezdik. Kars. dağın üstüne çıkıp baktığımız vakit bu tepe. nin en yüksek sivri noktasına kadar Herli, yerek tırnaklarile bir kaya parçasma YapıŞ. mış bir askerin o vaziyette ölümünü gördük; diğer bir askeri de Sivritepeyi aşımış, öbür tarafa geçtikten sonra aldığı bir kurşun ya, rasile oraya düşmüş bulduk. Ah. 9 e larda ne kara günler geçirdik! Fakat o ka. ra günler bugünkü mesut günleri hazşrladı; şimdi 5 günler sayeninde bugünlerde bayram yapıyoruz... nesiller GUMHURIYET' de UNUS NADİ, Atatürkün OBüyük sut. kunda, Cumhuriyet rejimince milletin sağlığına ve sağlamlığına verilen ehemmiye. tin tebarüz ettirildiğini söylüyor ve büyük yor ki: “Atatürk inkılâpları kadın Hayata lade etmekle birdenbire Türk nüfusunu keyfiyet olarak iki misilne çıkarmış oldu. Denebilir ki bu bakımdan Türk ordusu dahi en aşağı #ki misli kuvvet kazanmıştır. Ordu bir taraf tag muntazam bir kadro demekse diğer ta, raftan kadını ve erkeğile bütün millet de, raektir, Müsellâh milletin modern orüümun. da mili müdafaaya (yarıyacak her fert ve herşey milli ordudan bir cüzdür. Bu her fer, din ve herşeyi mutlaka silâbla cephede mey ki alması lâzım değildir. Cephe kadar cep. besin gerisi da ayni kuvvet ve ehemmiyeti haizdir. Bununla beraber Türk askerliğinin bu gümul ve eberamiyetini mütales ederken cephenin kendisi ve gerisi diye farklar yap. mağa neden Jüzum olsun ki geçit resmi gü, nü tayyare filolarımızın İva kumandaniı, ğını bir Türk kızı olan Sabiha Gökçen ifa etmekteydi. Ve diğer Türk kızları da Türk, kuşu filolarmda akıllara hayret ve gönüllere ferahlık veren manevraların! yapıyorlardı. Bin metre yükseklikten paraşütlerie atlıyan su dini Mene ka ike İşte yine bir Ramazan geldi. Bu, ömrümün kaçmor Ramazanı? Bu guf. ran, dun ve fazilet ayını çocukluğum. da ne büyük bir sevinçle karşılarârm. Ramazanm, büyüğümüzün, küçüğü. müzün nazarında başka başka mana. Jarı vardı. Başka başka sebeplerden severdik Ramazan... Ona, büyüklerimiz: — On bir aym sultanı! — Bereket ayı! ” Derler, Taamasmını > mini Rl Vİ s#&vgili bekler gibi, içlerinde hasret ve vuslat gelâleleri çağlıya çağlıya beklerler, bunu öyle özlerlerdi. On- lar, Ramazanı, kendilerini Allaha ve Peygambere yaklaştıran bir ay oldu. ğu için severler, tazim ederlerdi, Ve bunun için, bembeyaz baş örtüleri & çinde, oruçtan sararmış yüzleri bir nevi şefkatle ruhanilegen nineler, mahmur yüzünü sakalınm değirmi beyazı sarmış büyük babalar, ilk gü. nün orucunu zemzemsiz ve hurmasız bommazlardı. Küçük çocuklar, Ramazanı, oruç tutmak, cami cami dolaşmak için bek- lemezlerdi. Onlar için Ramazan, her zamankinden fazla serbesti, eğlence, Zevk ayı demekti. Bir kere Ramazan. da, her gece yatsı ezaniyle beraber yatağa girmek, her sabah horozlarla birlikte tatlı uykudan uyanmak gibi mecburiyetler yoktu. İşin en tatlısı, a, öğleden sonra azad oluşuy. hi, , Çocuklar; Ramazanı en çok şunlar için severlerdi davulu gümbür güm. bür çalan bekçi babanın arkasmdan sokak sokak dolaşmak, Karagöze git. mek, evde konukomşu çocuklariyle (Fincan), (Yazı mı tura mı) Oyna. » Bonra uykuya dayanabilirlerse sahur yemek! ei yemekle ofüç tutarlar mıy. Ne gezer! Fakat, arife günü: X İsr arasmda Türk kırları vardı.,, Yunus Nadi, yazısını şöyle bitiriyor: “Cumhuriyet bayrammmn geçit o resminde gözlerimizi nurlandıran gürbüz Atatürk ne. #illeri bize ayni zamanda bütün srkm (im ve usul dahilinde ve büyük Itinalarla yapılacak beden terbiyesi sayesinde ( düzeltilmesi ve Kuvvetlendirilmesi lâzımgediği - hakikatini de göstermiş oldular. Hele bu geçit resmin. den sonra Türkiyede beden terbiyesinin ade. t4-ibadet Hinlinde itim ve (htimama (lâyık bir itiyat haline geçmesini temerni etmemek mümidin değildir artık. Kültür Bakanlığı bu işin usul ve aşkâlini tayin etmelidir ve bü. tün milletçe ona dört elle surlmalıyız. Sağlam bir vücut üzerinde sağlâm bir ka. fa: İşte Atatürk genç nesillerinin temali e, decekleri ve erkekli dişili temeli etmeğe de başladıkları maksat ve geye budur. Ve bu bir hayali değildir. Şimdiden bi maksat ve güöyenin hakikatleri içinde yüzmeğe başla. diğumızı görmekle bahtiyarız.,, A EN “Hilâli Ramazanı bulutlar içinde gördüm !,, Vaktile, müslümanlar sahte bir borç davası ve softa bir kadının ilâmile Ramazana nasıl kavuşurlardı? Yazan: Hüseyin Rüştü Tupan Kulakları kirişte, dualar mırıldanarak, iftar topunu bekliyorlar d ata de * 4 “Tanburile İt AVULUN sesi uk lirmiş; tram; olmalı... Baksanıza! eski ÇA ılar, mekteblerinin ö0ünğ ff trampeta sesini duymsy©, ri, dershaneleri müdhiş e Zulmuş ilm # rı: “Trampetamız da daha doğrusu kendi “Tanburumuz da t tutturmuşlar. Onu kaldır? a simdi hemen her mektebâf bi — kendi kendine çalar Sİ için, mektebin eski 7 Tevfik Arat'a çatıyorlarııM g Eskiden mekteblerin pi peta vardı, bazılarında d8 A larlardr Niçin onların eski “y itiraz etmiyor da yanlız » giy i lılar: “Biz tanbur isteriz!" yi : rıyorlar? Saate merbul, dine çalan elektrik zilinin 8 leri bir gey olduğunu fark€” a1? Mekteblerinin ananesi BUY ane! Kadınların yüzlerini Deri vaylerın borazan çalması, çil A peklerine ekmek doğramak ler de bu memleketin anan€” yakmda onları da isterler$ö lm. Mekteblerinin “A yazılı bir levhanm altında e” ye itiraz etmezlerse hiç de 9” reket etmiş olmazlar. Anân8. girince ta sonuna kadar gitmeli kifi, izinsizi, âferini, hepsini Ben de o mektebde okudu” çocukluğunun geçtiği yeri&”* elbette şefkatli bir his duy?” bunun için çocuk kalmamız 18” 8 mez. Eski mekteb ark; i türlü mekteb çocuğu gibi düstü” # ten, her sene tabur olup pilâV ” gitmekten, daha bir çok çocukei lardan okurtulamadıklarını $ sinirleniyorum. Mekteplerirde yi ta isterlermiş!... Hayat ilerliyof j " ele istambul biçliği mekdep nil giymiyorsun, kendine iş edindi" çocuk sahibi oldun, surveiilar! 2. den veya müsyü'den (mub” 5 Türk de olsa, adları meileyik idi) " prive (tevkif, izinsiz) alm: muyorsun, Bırak mekteb de ? Sen fesi çıkarıp şapka giydiği” X da trampetayı atıp yerine €l*” zil koysun. yi Zili beğenmeyip ananedir di*” peta istiyenleri kağnıya bindifi? hir etmeli, Nurullali ATAĞ Opera okulu iel kız talebe alınıY* » Ankarada açılan opera okyju işi , talebe kayıt işine devam te Kız liselerinden bu işe girmek m talebeelrin kabul edilmesi için liselere bir tamim gönderilmişti” i dden talebeler kaydedilerek bir na tâbi tutulacaklardır. imani Ya okuluna müsait görülenler tır. ED İKİNCİTEŞBİN — 1087 Hicri: 1356 «- Ramazan: — Yarım Ramazan! Sen de oruç tu. tacak mısın? Diye soran annelerine: — Tatacağım anneciğim! O Cevabmı verdikleri için, sözlerini tutmıya çalışırlardı, Fakat çocukların orucu büyüklerinkine benzemezdi, Öğ. Jeye kadardı. Öyle ya!... Ufaklar ak. şama kadar dayanabilirler miydi hiç? Ramazanın yaklaştığı, daha bir hafta evvelinden evlerde başlıyan te- indik SELE Blank” “A MEŞİN Ev baştan başa badana eğilir, tahta. lar gıcır gıcır ovulur, şilteler atılır. dr. Temizlik faslı bitip de, sıra gırtlak İşine dayandı mı; kadın: — Tuz! Diye başlasa, efendinin yüreği: —Diız! v Der, maamafih yine: — Kilerde ne var? Torbalara bakı. ver, neler kalmış! Emrini verirdi, O zaman ya hanım kilere İner, nok sanları tesbit eder, yahut efendi biz. zat kilere gider, evvelâ küçük tahta bahar kutularından işe başlardı: kara biber, yeni bahar, tarçın az kalmış, almak lâzım. Kavanozlardaki reçellerden kaysı 1. dare eder. Vişne, çilek, “ayva, mür. düm eriği, kiraz, ahanas pek az, Ra. mazanı çıkarmaz. Şurup üc büyük şişe var, kâfi, Daha başka neler var: Dilâver e. fendinin İşkodradan yolladığı balık yumurtası, efendinin geçenlerde şldi. ğı makarnalık, damadın Çarludan yol. ladığı koskoca İki kangal sucuk, ya » rım tahta pastırma, yarim kelle ka. şar, çeyrek teneke beyaz Peynir, biraz kuru bamya, yarım çömlek Tirilye zeytini, yarım kazevi pirinç, armud kurusu, yarım teneke sağ yağ, üç kel. le şeker, bir sepet ceviz, biraz badem, | , bir torba nişasta, bir miktar irmik, 1. | “ oüneşin doğuşu nen ki torba un... 63 yi Bunlara münasip miktarda ilâveler | Vakit Sabah Öğle Ikindi #kyass za yapılırdı. Kilerleri, | tamtakırlığa BAZ, 11,56 1448 1702, yüz tutanlar, yağıyla, peyniriyle, re. İ'mal, yemişçi, kunduracı, sy çeliyle, Ramazan gerefine yeni baştan | ihtiyar kadınlarla genç dullar #'p# doldururlardı. zaniyeliklerini tedarik etmek Sp Faaliyet, Ramazan hazırlığı yalnız | zar pazar, dükkân dükkân evlers inhisar etmez, esnaf da hare. | o Tiostlar, ahbablar biribirleri? kete geçerdi: şekerci dükkânlarmıl jık verirlerdi: . .“ ları, ağızları bembeyaz tülbentli € a1!.. Başka yerlere ler, bakkal dükkânlarmda İnen sora a İsi yeşilli, morlu, sarılı, daire daire sal. |" ü lanan güllâçlar, kangal kangal su . cuklar, pastırmalar, peynirler mey » dana çıkar, hoşaflık Üzümler, kaysı « lar, uryani erikleri camekânlara yer. leştirilir “enzart iştihaya arz, olunur. du. Paşa, bey, efendi, memur, zabit, | gitme!,, irad sahibi, tacir, amele, kebapçı, ha.

Bu sayıdan diğer sayfalar: