5 Kasım 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

5 Kasım 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T kiye Yahudileri BDep Pastarat 1 incide cik, Esas itibarile, d.ıııyınuı hemeni her tarafında çoğalmağa başlayan yahudi aleyhtarı cereyandan mütevellit muha ceretlere yahudilere çok müsait davra- nan Türkiyede kapıların kapanmasını istiyen bu kanun teklifine, memleke- timizde yaşayan yahudiler için de bazı kayıtlar konmuştur. Yüzlerte senedenberi memleketimiz- de bulunan ve Türk vatandaşı olmak şerefini elde etmiş bulunan yahudiler için bu teklifte şöyle denilmektedir: “Altı yüz seneye yakın bir zamandan beri yahudilere ırki lisanları olmayan Ispanyolcayı unutturamadık. Halbuki Alians İzrailit mektepleri, elli altmış senede yahudilere beş yüz küsur sene- dir konuştukları Türkçeyi bıraktırmış, Ispanyolcadan başka diğer bir ecnebi lisanla da konuşmağı öğretmiş, bunu müthiş bir itiyat haline getirmiştir. Alians İzrailit mektepleri yahudile- ri Türklükten çıkarmış Aliana İzrailit ilhak etmiş, memlekete gayri muvafık bir unsur yapmıştır.,, *“Türkçe konuşmayan — ve lüzumsuz ecnebi lisanı konuşan bu vatandaşların bu tahkirâmiz hallerine Türkler de, bittabi bir gün tahammül edemiyecek- lerdir. Gayet tabii, gayet haklı, gayet milli, gayet vicdani olarak yahudileri bu fena, Türklüğü tahkir edici itiyatla- rından, suiahlâklarından vazgeçirmeğe, mene çalışacaklardır.,, “O vakit yahudiler bir talam uygun- suz hareketler vücuda getireceklerdir.,, “Bu suretle memleketin ahenk - ve huzuru bozulacaktır.,, Türkiyede ve bilhassa yahudilerin en kesif olarak bulundukları İstanbulda bu teklifin büyük bir merak ve alâka uyandırdığı muhakkaktır. Şehrimizdeki tanmmış yahudilerle görüşmek üzere bir arkadaşımızı haham haneye gönderdik. Kendisi gördüklerini ve konu;tukhnm şo !e anlatıyor: 'Tünel civarındaki Haham başılık binasından içeri girinee gözüme çar- pan ilk şey sol taraftaki odanın kapıtın da asılr bir kâğıt oldu. Bunda şu cünm- leler yazılı idi: *Hahamhanede Türkçeden başka li- sanla görüşülmez.., Bundan sonra gördüğüm bütün kapt- ların kenarma aynı ibareler yazılı kâ- ıtlar yapıştırılmıştı. Odadaki seslere şöyle bir kulak kabarttm. Ne konuşul- duğunu anlayamadım. Tekrar bütün Gikkatimi kulaklarıma toplayarak dinle dim. Konuşulan dil Türkçe değildi. Bu sırada rastgeldiğim bir zata ha- bamhanenin en salâhiyetli zatile konuş mak istediğimi söyledim, Kendisi yok- muş. Umumi kâtip orada imiş, Fakat umumi kâtip nedense benimle konuş- mak istemedi. Yüzünü göremediğim bu zatın emrile yazılan bir adresi elime aldım: (Galaşa Voyvoda caddesi Bah- tfiyar han en yüksek katmımda) diyı bir adres. '30 ONY e. Hahamhanein en salâhiyet sahibi za- tmür gösterilen adreste buldum. Beni nazik bir tavırla kabul etti, Kendisine , ziyaretimin sebebini anlattım, evvelâ, cevap vermek için birkaç gün beklemek istedi. Kim bilir, belki de bu suretle kanun teklifinin nasıl karşılanacağını tetkik etmek ve ona göre cevap vermek istiyordu. Biraz ısrardan sonra konuşmağa baş ladı. Fakat ilk şartr şu oldu: — İsmimden katiyen bahsetmiyecek siniz vt bu hadiseyi bir mesele yapa- rak ortaya atmayacaksınız. — O halde söyler misiniz, Türkiye- deki yahudiler neden ayrı bir çemaat balinde kalmışlar ve Türklerle birleşmek yoluna girmemişlerdir, bu hususta mec lise verilen lâyiha hakkında ne düşünü- yorsunuz? — Evvelâ bu lâyiha bugünkü rejime uygun değildir. Ayrılık meselesine ge- lince: Butun gebeplerini Türkiyeye ilk muhaceret Aanlarında aramak lâ- zımdır. Osmanlı imparatorluğu yahudi leri memleketine kabul ederken bir ta- kım şartlar koşmuştur. O zaman dev Tet sistemi dini esaslara dayanıyordu. Bunun için yahudilerin Şlüm, doğum, evlenme ve mektep işleri de kendi dint müesseseleri tarafından idare olunacak tı. Maamafih o devirde ihtimal ki başka türlü hareket etmenin de imkânı yok- tü. Bu şekil Türkiyede cumburiyet ilâ- ryna kadar devam etti. Yüzlerse sene kendi kabuğuna ;anım bir mlv!. adet ve ananelerden koparıp almak el- bette ki kolay değildir. Bu yüzden 'Türk yahudileri henliz istenilen şekil- de, Türk camiasına karışamamışlardır ve bundaki kabahat - eğer varsa -ne yahudilerin ve ne de bir başkasınındır. Yahudilerin ayrı bir unsur olarak ya- şamalarının sebeplerinden bir diğeri de şudur: Türkiyede seksen bin yahudi vardır. Burlun elli bini İstanbulda yaşı- yor, İstanbulun neredesinde? Beyoğlun da; yani en az Türkçe konuşulan ve 'Türkçelerle en az temasta bulunulan bir muhitte.. Öyle bir muhit ki Türkçe ile hitap ettiğiniz bir Türk bile size Frantızca cevap veriyor. Bu vaziyet karşısında yahudilerin ayrı bir camia halinde ya- şamaları tabif bir neticeden başka bir şey değildir. Muhatabım meselâ Sirkeci, Kuz- guncuk ve Hasköy semtlerindeki yahu- dileri nedense unutmuş görünüyordu. — Allans İzrailit teşekkülünün de bu ayrılıkta âmil olduğu söyleniyor, ne dersiniz? — Bu teşekkül imparatorluk — zama- nında mektepler açmış ve yahudi cema- atine hulül etmiştir. Bu o zamanın tabil icaplarındandır. Bugün, gene zamanın tabil icaplarıdan solarak bu teşekkül kendi kendine memleketimizden uzak- laşmış bulunmaktadır. Yahudi mektep- leri artık onların idaresi altında değil- dir. — Hariçten Türkiyeye gelecek yahu- diler hakkında ne düşünüyorsunuz? — Esasen kanunlarımızda bu gibi mu hateretler hakkında katf hükümler var- dır, onun için bu hüsusta bir şey söy- lemeği zalt buluyorum. — Türkiyede yaşayan yahudilerin Türkküğü benimsemeleri ve bugünkü vaziyetten ayrılabilemeleri ne ile kabil- dir? Muhatabım biran düşündükten son- ra şu cevabı verdi: — Böyle bir vaziyetin yaratılması için, zamanla düzelir nazariyesi tama- men boştur. Eğer hükümetin bir müda- halesi olmazsa bu hal şimdiye kadar o- duğu gibi şimdiden sonra da aynı şekil de sürüp gidecektir. Bugün Türk mektepleri Türk çocuk larına kâfi gelmiyor. Bizim üç bini aşan talebemiz, mekteplerimizi kaparsak ne- reye gidecekler? Hükümetin mektepleri bütün talebeyi istiap edecek vaziyete geldikleri gün bizimkiler kendiliğinden * kapanmış olacaklardır. Hulâsa olarak şunu söyliyebilirim ki, variyetin düzeltilmesi devletin müdaha- Tesine bağlıdır. AHMET NECDET Habeş İmparatorunun tahvilleri Fransız mahkemesi ademi salâhiyet kararı verdi Habeş imparatoru birinci Haile Se- lasiye Habeşistan demiryolları - kum- panyası tahvilâtından mühim bir kısmı ile bir Fransız - İtalyan kumpanyası tarafından idare edilen Habeş tuz şir- keti tahvilâtından mühim bir kısmına sahip bulunuyordu. Şizketler bu tahvil lerin faizlerini tediye etmedikleri için Haile Selasiye bir Fransız mahkemesi- ne müracaat etmiş ve şirketleri faiz te- diyesine mecbur edecek bir karar ara- mıştı. Yapılan tahkikat ve müdafaalardan sonra Fransız mahkemesi şu kararla Negüsün talebini reddetmiştir. *“Mahkememiz, bu tahvillerin mülki- yeti keyfiyetinin her geyden evvel bey- nelmilel âmme hukuküu ile husust hak- Jar prensiplerini yakından alâkadar et- mekte olduğunu ve bu esaslar dairesin de evvelce alınmış bir hüküm mevcut olmadan bu mevzu üzerinde bir karar vermek salâhiyetini kedinde bulamadığı nr beyan eder.,. Gene yandı Negüs! O ALLELE L ÜELSA L L Ü LİLLAİ akşam VA VA a MA L 2 ünün meselesi ee M — SA M MK B A S Program - Nutuk Baştarafı 2 incide rasyonel çalışmadır. Burada cumhuriye. tin tüocar hakkındaki telâkkisini gös. teren fıkra şüphesiz hiç kimsenin dik. katinden kaçmamgştır: “Tüccar mille. tin emeğini ve üretimini kiymetlendir. mek için, eKne ve sekdama emniyet O. Tunan ve bu emniyete Tiyakat göster. mesi gereken adamdır.,, Yani onun kazanç hakkı kadar, vazife ve mes'uli. yetleri de vardır. Endüstri davamızım düsturu açık. ftır: çalışması ve yaşaması için eko. namik elemanları — memleketimizde mevcut olan büyük küçük her çeşit sanayil kurmak ve işletmek! Burada nutlkcun, devlet işletmelerine aid idarelerin yeniden tanzimi esasla. rını gösteren mühim kısmına gelmiş bulunuyoruz. Reisimiz devlete nit ti. caret ve sanayi kurumlarınım bugün. kü usullerle çalışabilmelerine ve inki. gaf etmelerine imkân görmiyor ve ilk tedbir olarak günu istiyor: “... Mal Kontrol şeklini, bu kurumların bünye. Terine ve kendilerinden istediğimiz ve istiyeceğimiz tioari usul ve simiyetle çalışma icablarına süratle tevfik ot. mekl,, Şu sözler her Türk vatandaşm zil. nine ve gönlüne hâkolmak lâzımdır: “Ekonomik kalkanma; Türkiyenin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin, bel kemiğidir. Türkiye bu kalkınma. Ga, iki büyük Tuvvet serisine dayan. maktadır: Toprağının iklimleri, senginlikleri Ve başlıbaşına bir servet olan coğrafi vazsiyeti, ve bir de, Türk mületinin, silâk kadar, makina da tutmtya yara. şan kudretli eli ve milli olduğuna inan. dığı işlerde ve zamanlarda, Tarihin akışını doğiştirir celâdetle tecelli e . den, yüksek sosiyal benlik duygusu., Relisimiz nafia işlerimiz ve onun muvaf fak eserleri üzerinde bilhassa durduktan ve maliyede değişmez olan açıksız büt. çe ve para İstikrarı meselesi ile, ver. giler hakkmda esaslı tavsiyelerde bu. lunduktan sonra nutkun tarihi Kala. cak olan fıkrası geliyor- “Cumhuriyet rejimünde, nefği hasi. na demek; kanunun hasino lehine tes. bit etliği hakla, kanunum mükellefi karşılaştırdığı vasifeyi gayet denk bir halde elde tutmak demek olduğunu bir an hatırdan uzak tutmamak - önemli prensipimizdir. Bu yalnız ozmanlı - islâm Gdeğil, Bütün şark âleml telâkkisinin aksine, bir hak ve adalet düsturudur. Şarkta Gevletle ferd arasmdaki münasebetler ya bir tarafım zulmü, veya iki tarafın biribirine karşı daimf emniyetsizliği Üzerine kurulmuştur. Hazine menfaati ni Ker türlü ferdf haklara Üstün gören zihniyet Karşısında, devleti çalmağı hak sayan bir ahlâk tecsstis etmiştir. Her ikisini de tasfiye etmek lâzımge. En medeni ve en müreffeti millet o. Tarak varlığımızı yükseltecek olan kül. tür davamız için, nutkun yenlliği, etimizi şimdilik üç büyük kültür bölgesine ayırarak, garb böl. Besl için İstanbul üniversitesinde baş. Tanmış olan ıslahat pregrammı aha Tadikal bir tarada tatbik ederek cum. huriyete cldden modern bir tüniversi. ta ak, Mmerkez bölgesi için Ankara tniversitesini kurmak, ve do. Bu bölgesi için Van gölü sahillerinin €n güzel bir yerinde modern bir kül tür gehri yaratmak,, Kususundaki tav. Siye ve işarettir. Kurucumu ve ilerleti. Cisi bizzat Kendisi olan 'dil ve tarih ça. İşmalarımızm muvaffak neticelerini gözden geçirdikten sonra, Atatürk or. du behsine geliyor. Sözü Hemen Baş. buğa bırakalım: STT “Ordu, Türk Ordusu!.. İşte bütün Milletin göğsünü itimat, gurur duygu. larile kabartan şanlı aâ! Onu, bu w içinde, Tısa fasılalarla iki defa, büyük küteller halinde, yakından gördüm. kaw ve Ege büyük manevraların. » Disiplinini, enerjisini, subayla. """' vukuflu gayretini, büyük komu. tan ve generallerimizin yüksek scvk 've idare kabiliyetlerini gördüm; derin ftihar duydum, takdir ettim. Ordumuz, Türk birliğinin, Türk Kudret ve kabiliyetinin, Türk vatan. - F | severliğinin gelikleşmiş bir ifadesidir.,, (Yeşilay) rozetlerinden ton " ' para İle Meyhane kapıları | bozacı oturtulacak Tevyeşllay,,; €©ı Fahrettin Kerlit” Osman Camale beyanatt bulundu Bayramda dağıtılmış olan Yeşilay rozetleri için muharrirlerden Nurul . lah Ataç ile Çapanoğlu Münir birta. kım itirazlarda bulundular, Yeşilaycıların böyle günlerde rozet Cağıtarak para toplamalarını hoş gör. medilar, Ayni meseleye garada burada ağızla itiraz edenlere de raslandı. Bu iş hakkında bir de kendilerinin fikrini alalım; bakalım, onlar buna ne diyecekler? diye ben de tuttum, Dok. tor Fahreddin Kerime koştüum. Saym dostum, önce buna dair hiçbir. şey söylememek istedi, Fakat fazla 1sra . rım karşısında dayanamayıp bana şunları söyledi- — Eğer bazı muharrir arkadaşların söyledikleri gibi bizim herkesin yaka. sına rozet taktırmamız hoş kaçmryor. sa, böyle zamanlarda bizim rozetlerden yakalarınt kurtarmak istiyenler evle. rinden sokağa çıkarlarken yakalarına birer küçük rakı kadehi asar ve bizim rozetçiler de böylelerini bu alâmet . Terden tanıyarak onları rozetlerimizle iz'aç etmezler, Burada doktora sordum: — Bu muharrir arkadaşlardan biri. $i rozetlerden toplanan paraları cemi. yetin nasıl hayırir işlere harecryacağı. nr soruyordu. Eski ve aziz dostum gülerek: — Biz, dodi, yılbaşıdan itibaren bu paraların bir kısmiyle akşamları İs. tanbuldak! bütün meyhanelerin, bü « tün içkili yerlerin kapılarına birer ayrancı, bozacı oturtacağız. Ve bun. Jarı boyuna: — Hani ya, yok mu İçen, sebilül. Jah sebil! Diye bağırtacağız. — Bunun ne faydası olaca£ sanki? — İçkili yerlere girmek istiyenler Buraların kapılarmda sebilüllah tara. fından böyle bedava ve bol bol ayran. Ja bozayı görünce tabif, bunlardan bar dak bardak içecekler, böylelikle de mi. Gelerinde rakrya, garaba yer kalmı . yacaktır. — Paranm Kalan krsmıyla ne yapa. caksmız? — Kalan Kısmıyla yılda bir gün, o da bizim Yeşilayın gezme günü bele. diyeden izin alarak İstanbuldaki bütün Tabif barış ve dostluk münasebetle. rimizi izah eden dış politika bahsinde başlıca ebemmiyetli nokta, Türk mil. letinin o kadar hasaaslık ve titizlikle takip edegeldiği Hatay meselesidir. Roisimiz dost Fransızlarm, elde etti. gimiz anlaşmayı “İyi niyetle ve amaç. ladığımız gayeyi temin edebilecek şe. klilde tatbika başlryacaklarma,, şüpke etmemektedir. 'Büyük reisin nutku Kakkmdaki Hiç bir tahlil onun son #ikralarmı istin. sah etmeden bitemez: e Fakat, bu pronsipleri, gökten in. diği sanılan Ritapların doğmalarile asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamları. mızı, gökten Ve gayipten değil, doğ. rudan doğruya hayattan almış bulu. nuyoruz. Bizim yolumuzu Çizen; içinde yaşa, dığımız yurd, bag'ruıhıı çıktığımız Türk mındı ve btr de milletler tari. hinin bin bir facia ve tstırap kayde. den yapraklarından — çıkardığımız ne. tivelerdir. Elimizdeki programın ruhu, bisi yal. yuz bir Tasım vatandaşla alâkalı Hal. maktan meneder. Biz, bütün Türk milletinin hâdimiyiz. Geçen yıl içinde, Parti ile Hükümet teşkilâtmı Dirleş. tirmekle vatandaşlar arasında ayrılık tanımadığımızı fiilen göstermiş olduk. Bu hâdisenin bizim, devlet idaresinde Rabul ettiğimiz, “Tuvvet birdir, ve o mületindir”, hakikatine uygun olduğu meydandadır, Kuvvetin yegâne kayna. Öt olan, Türk milletinin güzide Vekil. lerini, büyük bahtiyarlıkla - eğilerek selâmlarım.., (Ulus'tan) Falih Rıfkı 'Atay » içkili yerleri lnpdw ”' Beyazıt havuzunu — boşaltirri? &ı' üzüm hoşafı doldurtacağız M ki bütün içki içenleri o ;ün rımız vasıtasiyle bu havuzul sevkettirip kendilerini içki ’ul’ saf içmeye alıştıracağız. — Daha başka neler — Bir niyetimiz de. gibi, Elif Naci gibi a ve içkinin zararları aleyhi yaptırtıp sokaklara M;W — Daha, daha? — Daha, daha, perımıi bilmem ki!.. Daha nda' gin, sen söyle! Ben cevab vermeden oray$ ni musyene ettirmeyo ıelmb’” ltca bir zat gü cevabı wnlî — Hiç olmazsa yılda bu sun rahmetli Bekri Mustafanlü na bir mevlüt okutsanız! Doktor afalladı- — Amma yaptın ha! Adamcafız: — Amma yaptını var mı? şamcıların dirilerine bol bol ,,.ı y ea '& YA G4 bozalar, hoşaflar sebil W leri için de tabitf mevlndw O. Cemal KA Hamiş: Evrelki günkü gazetelerden *"/ arkadaş kuşlara dair bir takım yazmış, bu arada şunu da söylemilt y #Çaylak tayyareyi görünce: — Bi .I Gen ama niçin selâm vermeden mıı_tyıııubuıeıuıwn*'l dan ön yıl önce gene böyle bir takifi ıınni" *l li di İi İ a Danzigin ilh& kına doğru Serbest şehrin bay ğına Nazi işaret! meclisi reisi Forater'in —Iİ nah gazetelerinde şiddetli n kümetleri arasımda <| kondu — / Vargovar 4 (ACA.) ;;.W hafta sonra Danzigin Alman KA nı,, bildiren nutku W yol açmıştır, Hükümet ıune"M"' şüphesiz balihazırda Leh ve kalliyotleriz v olacakları muamele hakkında £ ı,ğ bir beyanname neştri için ü lan müzakereler sebebile bulunmaktan istinkâf Danzing bayrağı — /» Betlint 4 (A-A ) — Nâzi işare” »4 man bayrağının Dınzîg ıâh# için Yabul ı&lueğho odi leri tavzih eklen Almazi a) rakta, Danlzig armasınım da b ğınt bildirmektedir. En kıdemli deni? subayı öldü d eei Türk Ği raman cenazesi, bugün Şişlide ÇankayA tımanı yanındaki Küçükbihçe Ka, Muhiddinbey apartrmanmndsfi. Ti merasimle kaldırılacaktır. * Deniz kumandanlığı ,merasim ” 4 proğram hazırlamıştır. Değerli Ö ç nin ailesine taziyetlerimizi bild

Bu sayıdan diğer sayfalar: