15 Nisan 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

15 Nisan 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM POBTABI Sahibi ve Weşrigat Müdürü Hasan ıim Ua İDARE EVİ: Ankara çaddesi keeebe DİK Yelaraf edereri miseke HABER işleri teletonu. 23872 * 264370 ai seaa, Ya Dış Siyasa Batkanlılar Yazan : Nizametlin Nazif Balkan matbuat konleransının — ka- panışı açılışından çok daha patetik ol- du. Güzel sözün insanlık âlemindek! büyük manasını asla kaybetmemiş ol- duğuna bugün bir daha inanıyorurz. Bosyoloğ - ekonomistin vekar ve temki ninden realist bir mana âlan dostluk, milletlef arasındaki güzel münasebet- lerin devamında elbette asıldır, temel. dir, Fakat milletlerin hak'ki manada dost ve kardeş olabilmeleri için, onları bir- birine rekâbetten çekinen tac'r, bir sofrada yemek yer arkadaş ve müşterek | düşmandan kotunmak için bir ağılda | yaşar koyun haline sokmak kâfi değil- dir. Onlara müşterek ufuklar açmık Lâzımlır. Milletlerin hadiseler arasın- daki seyrini yalnız “realizm,, in dar çerçevesinden görmeği itiyat edinmxg olanlar, belki clle tutulmadığı ve der- hal nakde veya menfaate tahv'l edile- moeliği için Su “ufuklar,; * bir. vehim addetmekte, havıf bir iddia addetmekte terar ederler. Fakat 'bilmelidir ki mik letlerin b'rbirine bağlanışında en mü- him rolü oynayan mutlaka bu “havaf taraf,, tır. Milletleri bugünkü cihanşmul düş- mânlık “Kaos,, u İçinden çekip çok Candan bir dostluğa kavuş uracak olan kudret amzak budur. Ve bu, artistin, bilhasdâ eh AAf eh süblüm artist olan hat'bin samimiyet ve vevgi kaynağın- dan fışkırabilir. İşte dün, matbuat kon- feransımızın kapanış celsesinde, —Bal- kanlı hat'be düşen bu maverâf rolü Yu- goslav baş delegesi Yuvanoviç başar- miş, bulunuyor. Bizce şu tek cümle, yalnız Balkan meztbust — konferansının değil, ayni zamanda Balkan ekonomik toplantısımın da bütün neticeleri üs- tünde, yüksek b! man?yı hâlzdir. “Bizler Bosforda doğmuş olan bir İsviçrenin dört Kantomuyuz 1,, Şimdi hatırlıyorum ki, bir buçuk yıl önce bu Hadeye paralal yapan bir xö- zü de, arkadaşlarımın müşterek tasvl bi ile Yunanistanın Falerona bakan bir köşesindeki toplantıda ben söylemiş- tim, Demiştim kiş , “Gelecek nesiller haritada bir başka Bostor görebilirler. Bugünkü Türk ve Yunan minevverlerinin samimi anlaş- maları ile doğabildcek olan bu müstak bel Bosforun bir kıyısı Anadelu fene- rinden Antalyaya ve bir kıyısı da Rum eli Fenerinden Mataban burnuna kadar mzayabilir; Eçe iİle Marmara tek deniz halini alabilir.,,, ... Günler: geçtikçe Atatürkün Balkan- hılar İçin 'ne büyük bir nimet olduğu kat kat tebarliz etmektedir. Kema- lizm, bütün tavazuumuza rağmen Bal- kanların miüşterek insanlık - ideolojisi halini almaktadır. Yuvanoviç dün sa- dece bir Yugoslav gibi ve sadece bir modern Balkanlı gibi değil, düpedüz bir Kemalist gibi konuşmuştur. Bir arkadaşımız, matbuat konferan- sındaki delegelerin memleketleri na- mına resmen - konusmak — salâhiyei-: mal'k-olmadıklarını -söylüyordu. Bu şŞüphesiz doğru bir görüştür. Bu dele- gelerin biçbiri bir hükümetin damga- tabiliriz ki, bunlar — efkârrumumiyeleri idaps eden büyük sihirbazlardır. Bu ma- Jistral sihirbazların birleşmeleri bizce | devletlerin birleşmelerinden daha yük- | sek bir manay” haizdir. Zira devletl-r sadece kuvvetlerini birleşt'rirler, fakat bunlar milletleri kaynaştırırlar. Nizamettin NAZİF &mı taşımamaktadır. Fakat nasıl unu- ÇÜ d Ydll Sovyet Rusyada İIdamdan kurtulan Londrada Hayatını yazan bir muharrir aleyh'ne Dava açtı Londra mah- kemelerinden bi rinde, Rusyada İn- giltere ve Alman- ya hesahıma ca- susluk — meselesi - nin karıştığı bir dava görülmekte - dir. Davacı — Stan Ha:ding isminde bir kadın gezeteci- dir, Dava ettiği triison isminde gene bir kadın mubarrirdir . Stan Harding, 1921 senesinde, Mos- kovada, casu$t diye tutulmuş ve idamâa mahküm edilmiştir. Fakat, buyü:. kur- tulmuş ve İngiltereye gelmiş bulunu- yor.. Margerit Harrison, "Istrrap için ya- rTatılm'ş,, isminde bir kitap yazmuıştır ve bunda, Ston Hardingin Rusyada hakikaten Almanya ve İngiltere lehine casusluk. yaptığını söylemiştir. Şimdi,, Stan Harding, bu kitabr ya- zan kadını davo ediyor ve hakkındaki isnatların doğru olmadığını, Sovyet hükümeti gibi, kendisinin de yanıl- dığını söylüyor ve muharrirden bizim pararmalır 6 bin fira kadar bir tazininâat || istiyon a * Hidiseyi kend'si şöyle izah ediyor : 1921 senesinde, bir İngiliz gecetesi- nin Moskova muhabiri imiş.. Sovyet hükümeti kendisinden şüphe etmiş ve tevkif ederek mahkemeye vermiş, ida- ma mahküm etmiştir. Bunun üÜxdrine, İngiliz hükümeti, Sovyet hükümetine müracaat ediyor ve kadının masum — olduğunu söyliye- rek, kurtarılması için teşebbüste bulu- nüuyor. Moskova bükümeti, kadının suçu ol- madığını kahul ederek ,serbest birakı- yor. Stan Harding, beş ay mahpus yat- tıktan sonra, Rusyayı terkediyor ve İnsiltereye geliyor.. Dava Londrada büyük bir heyecan vavn hrmııtrr — Bir keai Dört kişinin hayalını kurlardı | di. Evvelâ klâsik dansı öğrendim, sonrâ | ba'et oynadım.. kadın gazeteci Fransızları heyecana düşüren hâdise Pol Bonkur'un kızı dansöz oldu! Genç ve gü el dansözü alkışlayan Parisliler onun, sabık bir başvekil kızı olduğunu öğrenince şaşkına aöndli. er Eski İngiliz başvekili Çörçilin kızı gibi, « eski Fransız başvekili ve son — kabinede hariciye nazırı Pol — Bonkurun kızı da sahne hayatına atılmıştır. İngiliz devlet adamının kızı Sarah Çör- Çil artist olduğu zaman, bütün İngillere biribirine girmişti. Eski bir — başvekilin kızı “oyuncu,, olmuş! diye bilhassa mü- hafazakârlar feryat kopardılar, babasını tenkid ettiler. Fakat Sarah, İngilterede muyaffakiyet kazandıtan sonra Amerikâ. ya bile gitti. Pol Bonkurun kızının artist olması da T5 Fransada ayni derece büyük bir heyecan î uyandırmış, dedikoduya sebebiyet ver- miştir. ğ Fakat. iş ancak bugün, kız sahneye bir- | kaç kere çıktp şöhret kazandıktan sonra duyuluyor ve ancak şimdi Kâtrin Pol'ün Pol Bonkurun kızı olduğu anlaşılıyor. Hakikaten, Katrin Pol ismi ile dan- sözlüğe başlayan genç kız, babastının is- mini kullanmamakla, hüviyetini bir müd det gizli tutmağa muvaffak — olmuştur. Nihayet, geçen gün, büyük tiyatroda dan setmiş ve gayet parlak bir muvalfakiyet kazanarak İsmini ortava verm Hülk. 'bu genç ve güzel dansözün Poi *onkurün kızi olduğunu öğrenince, tabii daha büyük bir alâka ile dansözü seyret. miş, alkışlamış ve darisözün iszmi ağızdan ağıza dolaşmıştır. Gene ancak Katrin Polün “Pol Bon- kurun kızt loduğu anlaşıldıktan — sonra dansözle nazır arasında çehre benzerlik- leri teslim edilmiştir : Hakikaten. dansöz, bahasına o kadar benziyor ki, bilhassa gözleri ve dudakla- rı babasının gözleri ve dudaklarıdır Genç dansöz, etrafını saran gazcteci- lerin binbir sualine cevap vererek şun- ları söylemiştir: — Hayır, hayır.. Küçükken dansözlü. ğe istidadım yoktu. Yalnız, hatırlıyorum ki şok tenbeldim! Çocukluğuni bütün ço- cuklar gibi geçti, genç kızlığım da bütün genç kızlar gibi.. *“Lisede okuyordum, Bir gün, bundan dört sene evvel, dansöz Cemil Amik'in e- vine gittim. İşte, mesele de oradan- baş- ladı. Bu dansöz bana dan$ sevgişini ver- .ıuu.la temsil Verir- yük bir sahne, büs bir kalaba]ık bir seyirdi kütle- | Ğ"İa—:-—:ı”çî'—q FrletAri! v —e cen n İkinci karşılaşmam dans — hocası Kurt Cos ile oldu. Yazın Kurt Cos'nun İngil- teredeki mektebine devam — ettim. Çok büyük arzu ve heyecanla çalıştım., “Orada şimdi beraber oynadığım iki ar kadaşa rastçeldim. Beraber — çalışmağa karar verdik Sonra aramızda, üç kişi bir olup, bir balet temsil etmeyi düşündi Jan Reno türküsü,, ismindeki baleti ha. zırladık. “Oyunumuzun dekoru çok iptidaf idi Fakat herkes beğendi ve hepimiz takdir- lerle karşılaştık.., , Genç kız bir aralık dürüyör - içini çe kiyor. Belki artık elveda ettiği eski Kat: “in Bonkür'luğuna hastet Çekiyordur.. Fakat herhalde pişman değil. Kendisine: — Bir gün büyük bir tiyatroda oyna- mak niyetinde değil misiniz? diye sor- dukları zaman: — Oynryacağım, diyor. Meselâ beni a CK L ELE K T AM rak, canlarını kuttarıyorlar. Kedinin, yangından kendi canını kurtarmak için kaçmayıp ta, sahipleri. ni uyandırmaya çalışması bilhassa şa- gılacak şey, değil mi?. giltereliki bir yansında evin ke si sahiplerinin hayatını kurtarrmıştır. Gece yarısı yangın başladığı zaman evde kimse uyanmıyor, ya'nız kedi u- yanıyor. Tehlikeyi hissediyor. Evde- kilerin uy nmamış olduklarını da an. İryor ve başlıyor miyavlamağa.. O ka- dar avaravaza, o kadar atıklı miyavlı- yor ki, evdeki dört kişi ked'n'n sesine uyanıyorlae ve yahgının farkına vara- Öm üönde piyano görmemiş adam piya: no çalabilir mi? Çalıyor iştel Anadan doğma kör olan 18 yaşındaki bu âmâ çocuk, İngilterede yapılan bir müsabakada, 800 piyanist arasında birin ciliği almıştır. Sam Benni ismindeki genç. küçük yaşındanberi piyanoya çalışmıştır. Amâ olmasma rağmen, musikide büyük bir istidat göstermiştir. Hi lere Yeni bir u' van veritecek “Deyli Herald,, gazetesinin Berlin muhabiri bildiriyor: Avusturya ile Almanyanın - birleş- mesini kabul eden son reyiâmdan son- ra, Hitlerin yeni bir unvan alacağı zannediliyor. “Büyük Almanya,, um reisine verilecek isim dün geceki ka- bine toplantısmda müzakere edilmiş. tir. Bununla beraber, bu hususta resmi bir malümat yoktur. 15 NİSAN — 1938 CUMA Hicri; 1357 — Sefer: 15 Günerin dataşn üneşin ati 5,23 I& 47 Vakii — sanaa ü Ydi imena Akşan 3453, 12,15 15,58 1847 Il!i 335 salamana Tenafa Bülkelk SIw08. ğlnte yaaçın kulestı MN sadadı simü ” Uödüsemamlinı. H0 Emakı vet #adürlüğü: BEIKA. Şösktrik Hermakanı zezta. Heşellki GUTET . Mektaşı GÖY00 Cfkalir 20117 sesamastyat YÜUK Çekieinr » Kadıköyz SOYT Hiacacantı #taALEE GA Kadıınş . GrTÜN . Mesalin. 4GU2 rehe, Stemebin tsteman için Heyedim rfartli GAĞ aha cineti: Ki Kür riheti: GÖMT Seniz vyoltarı Na Peveten ı.ıı—oaı #vemtetlüi TETG0 Maraniy Ü Akdeniz postası: Yârın saat 18 de kel. kacak olan vapur dağruca İzmire gider, Karadeniz postası: Yarın saat 18 de ha. reket edecek olan vepur; Ereğli, Zongul. dak, Filyos, Bartın ve Amasraya uğradık. tan sonra Cldeye gidecektir. M üselre: Ayasafya, Hema - Bimmns, Yanan eserleri ve Çintü Kank, Askrri Müze ve sarsçlar, Ticaret ve Sanayi Müs denil hN masa: aar D Tüzeler ber Çün Haat 10 4an' 16 ya Hadar aa Yüru ve (Rerleri anarsi Pazarterilen — tarka ber üa ni 10 'Gin Va ye Kalar ve Cuma günleri 18 463 1? ye kadar açıttır Fonlağı Mikmesi Oner güs enat 13 Gen 16 ya kadağ seçiktır. Memiakatdışı deniz seferlerı Kemanıa vepuranı Üzmaresi günleri 13 de Küztamı aaye: ahi gün'eri 18 de Pire, Dorut dakenderiyeye YaDUrlaN | Camta günleri esat 30 a Bire, ee Yemiylas ekagresi her güs Dirkeciden aat 72 60 kale va” ve Avraşadan gelem anaf 1.38 be Birkeciye üwü vamalat eder Gnsvantiyene 90.30 Ga zamar, 1027 de çesr Bdwsa postas ner gün ezat G,00 de Barekti — wdete Azrara mule Yünrek eten Tlam Cürşamita ve ruma günlees d me suGüN ne oldu? S l.ıııvdıılı miz Yugoslavyadan dönerken Bulgar başvekilile görüşecek, * Evyelki gü Olbu çalr Ahetfilhak Hümle din cenazesi dün büyük merasimle asrl ııııriı.ı nııımııımı*ıuı..__ Rryyer Tervuy Türk: Habanero. Melek: Paniste bplüğüek hm. Saray: Sarışın casus. — İpek: — Silâl kuvveti. Sâmer: 100 erkek bir. — kız. Sa. karya: Yalnız senin için. Alkazar; Telör- gü ve bir gecede üç cinayet.Asri Ölüm şü. gı ve karısı ve daktilosu, İSTANBUL Ferah: ç film birden: Azak: Aşk kanatları ve Lüks hayat. Alemdar: Malakalı kadın ve Aşkın üyüe mışı. KADIKÖY: Hale: Bora PSKÖDAR: Hüle: l.ı.Bnhun Marta Egert vacı cra. TL'RAN TİYATROSU Sanatkâr Naşlt ve arkadaşları Hakkı Ruşen, Eyüâp Sabri birlikte Matinazel Miçe « Pençelf varyetesinin iştireklle KALBİN AYNASI komedi 3 perde (15 ni. sandaki müsamere 29 nisana tehir edilmiş tir.) ERTUĞRTT SADİ TEK TİYATROSU 'TİYATROSU EDİRNE CUNHURİYET Sinemasında HALK ÖPENETİ #azartesi akşamı © da Kadıköy Süreyya sinemasında « RAHMBET EFENDİ Vodvll öperet 3 perde yazan: Yusuf Surur! Salı akşamı 9 da AZAK — tiyatrosunda RAHMET EFENDİ Vefdciler İngiltere aleyhinde propaganda yapıyorlar Londra, 15 (Hususi) — Kahireden bildirildiğine göre, Vefd partisi İngi, Hz aleyhtarı hareketi. kuvvetlendir. mek için faaliyetine devam etmekte- dir. Neşredilen bir beyannamede son se- çimlerin hileli olduğu bildirilmekte ve halk hükümete ve İngiliz emperya. listliğine karg mücadeleye davet edil- mektedir. Beyannamede bu günkü hü. kümeti İngilterenin tuttuğu da bildi. rilmektedir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: