13 Mayıs 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

13 Mayıs 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cenevrede Habeş meselesi Cenevre, 13 (Hususi) — Milletler Cemiyeti konseyi dün toplanmıştır. Re- is eski Habeş imparatoru Haile Selâ. siyeyi konferans masasında yer almağa davet etmiştir. Müzakereyi açmış olan İngiliz Hari- ciye nazırı Lord Halifaks, Ingiltere hükümetinin Milletler Cemiyetine Haâ- beşistan ihtilâfı hakkında evvelce itti- haz edilmiş olan kararları değiştirme. sini teklif etmek tasavvurunda olmadı- ğanı beyan etmiştir. Hatip ilâveten demiştir ki: “— Bu mesele hakkındaki mütaleca- mızi açıkça beyan ettik. Artık bu nokta- da geri bir hacekette bulunmamızâ im. kân yoktur. Maamalih İngiltere hükü- meti, İtalyanın Habeşistandaki vaziye- tinin Milletler Cemiyeti azasından her birinin kendi vaziyetine ve taahhütleri- ne göre bir karara raptetmek hakkına malik olması lâzım gelen bir mesele ol. duğu yolundaki mütalcasına mezkür cemiyetin diğer azalarının iştirak ede- ceklerini ümit eder. Bu keyfiyet, Cemiyetin diğer azalerı. na İtalyan fütuhatını tanımak için ted- birler ittihaz etmeleri gibi bir mükel, lefiyet tahmil etmez ve İngiltere hükü« meti, bu meselede tercih ve İntihap ser. bestisini Ihlâl kastiyle ortaya atılmağı aslâ arzu etmemektedir. Milletler Cemiyeti konseyine ve ya- hut azadan herhangi birine, vaziyeti vücuda getiren ve Milletler Cemiyeti tarafından takbih edilmiş bulunan icra. atı atfetmmek teklifinde bulunmak İn - giltere bükümetinin hatırından bile ge- gemez. İngiltere hükümeti, İtalyan fütuhatı- mın filen veya kukukan tanımması ara, smda bir fark gözetilmesi meselesinde hukukf bir münakaşaya girişmeği arzu etmez. İtalyanın Habeşistandaki vari- yetine korşı koymak için bir tek çare vardır: O da müşterek bir askeri ha. rekettir. Yani harptir. Hafbuki böyle bir şeyin tasavvuru bile mümkün de- Bildir. Ve hiç bir memleketin hiç bir mes'ul adamı bu kabil bir teklifte bu- Tunamaz, Filhakika Milletler Cemiyet! asamb- Tesinin 4 tommuz 936 - tarihli kararı bu tedbiri tamamile bertaraf etmiştir. Her- kes gündelik tecrilbeleri sayesinde öğ. renmiştir ki ideal bakımdan doğru olan gey ile amefi bakımdan kabili tatbik olan şey arasında fark gözetmek son derece zaruridir. Bu sebepten delayı kemale ermemiş olan bu dünyada bey- nelmilel nizamın muhafarası için tan- gim edünsiş olan prensiplerin ilâ gayrin- nihaye muhafazasi neticesi, — sadece beynelmilel ihtilâf ve tefrikaları arttır. mak olamaz. Binaenaleyh İngiltere hü- kümeti Habeşistanda vukua gelmiş o- Tan tebeddül müvacehesinde ahval ve şersitin âmir olduğu hattı hareketi ka- bul etmek ihtiyacını hlssetmektedir . Miülletler Cemiyeti ne kadar yüksek olursa oldün, mevcudiyet ve bakasının esbabı, cemiyetin keridisinden yüksek Ve sulh ise bu esbaptan bir kat daha yüksektir. Şu halde dünyayı körkülan harp felâketine tekrar sürüklenmekten viknye etmek için, malik — olduğumuz bütün enerjiyi sarfetmemiz icap eder.,, Negüsün sözleri ve talehi Lord Hafifakstan sonra Necaşi, kon- seyden tevdi etmek arzusunda olduğu uzün muhtrayı ökumak külfetinden kendisini vareste tutmasını talep etmiş- tir. Bunun üzerine kâtibi, bu muhtırayı okumuştur. Bu muktırada büyük bir kısmı İtölyan kontrelü altından bulun- mıyan Habeşistandaki filli veciyet ileri sürülmektedir. Nihayet Necaşi, bu muhtirasında Habeşistan meselesinin konseyde müzakere edilemiyeceğini ve bunun İçin asambleye sevkedilmesini talep etmiştir. Fransa Ingiltereye müzaheret ediyor Fransıs Harlejiye nozıri Bone, ken- di fikrince Avrupada bir itimat ve beynelmilel teşriki mesal havası vücu- da getirmek zaruretinin muhik göster- mekte olduğu İfgiliz teklifine müzahe- Tet etmiştir. Bone, her şeye teşebbüs edilmiş ve mümkün olan her şeyin yapılmış oldu- | ğu mütaleasındadır.. Mumalleyh, Fran- sanın Milletler Cemiyeti idealine sadık olduğunu beyandan sonra demiştir ki; “— Milletre Cemiyeti misakında münderiç olan prensiblere riayetin dün- yada sulh için en iyi bir zıman olduğu» na ve bütün devletlerin, rejimleri, ne olursa olsun bü misak seyesinde hakikf emniyete kavuşacaklarına kanüz.,, Litvinof, Milletler Cemiyetinin ek- seriya bakik? bir taarruz müvacehesin- de, plâtonik kararlar ittihazı ile iktifa etmiş olmasına teessüf etmiştir. Mu . maileyh şu veya bu devleti tatmin için misak hilâfındaki hareketlere meşrul. yet rengi verilmemesi İâzım gelmekte olduğunu söylemiştir. Biç bir karar verilmedi Saat 16 da Milletler Cemiyeti konse- yinin yeniden içtimamda söz alan Pe- tu Ekuvatör ve İran delegeleri Millet- leri Cemiyeti konseyi azasının hareket serbestisi lehinde bulunmuşlardır.. Konsey relsi Letonya delegesi de bu fikre iştirak eylemiştir. Bolivya delege. si, herhâangi bir vaziyet almaktan istin. kâf etmiş, Çin ve Yeni Zelânda delege- leri işe kârar türeti metnine muhalif bulundukların: bildirmiştir. Nihayet müzakereleri hülâsa — eden konsey reisi, konseyin ne prensip iti- btriyle bir karar ittihaz eylemekte, ne de eski karar suretlerini geri almağa davet edilmemiş bulunduğunu bildirmiş fakat bugün mevzuu bahsolan mesele- nin İngiltere tarafından —ileri sürül len fikre konsey azasınım taraftar olup olmadığının bilinmesi teşkil eylediğini ilâve etmiştir. Reis, Milletler Cemiyeti asamblosi. nin karatı üzerinde bit tesir icra etmek arzusu bulunmadığını ve konseyin ken- di azasına hattı hareketlerini göster - mek te İstemediğini tebarlz — ettirmiş ve bu beyanatı müteskip, imüzakereye nihayet verilerek celse kaldırılmıştır. Romadan Fransa ve Ingilte- reye blrer, aferin! — . “Roma: 13 ÇA.A.) — PHavas afansının muhabiri bildiriyor: İtalyada milletler cemiyetine karşı gösterilen kayıdsızlığa rağmen İtalya- nn Habeşistan üzerindeki hakimiyeti huşusunda bütün devletlere tamamile serbest hareket etmek hakkının veril - mesine dalir ittihaz edilen karar romada memnuniyetle karşılanmıştır. İngiliz - İtalyan itilâfinm aktından « beri böyle bir netice beklenmekte idi. Habeşistan meselesinin halli ise İtalya- man milletler cemiyetine karşı ittihaz ettiği tarzı harekette bir değişiklik hur sule getirmemiş olmasına rağmen bey- nelmilel vaziyetin aydınlanmasına yar- dım etmiştir. Siyast İtalyan mahfelleri bu diken- H meselenin hallinde fransa ve İngilte- re tarafından gösterilen hüsnü niyetten memnuniyetle bahsetmektedirler. Yavuza sancak verme merasimi Yavuz hattı harb kruvazörümüze bugün Silivride merasimle sancak ve- Hamidiyenin seyahati Diğer taraftan Bulgar gazetelerinin yazdığına göre Hamidiye mektep ge- misi ayın 17 sinde Bulgaristanın Bur- gaz limanmda olacaktır. —Mektep gemimiz, Bulgar sularında Üç gün kaldıktan sonra ayın 20 sinda Kösten. töye hareket edecektir. 24 Mayısta Romanyanın Sulina limanına varacak, ZT Mayteta İstanbula hareket edecek- tir, t H.A B VÖNT N I'r atılan L A a LÜ HABER'e D « Hatayda seçim 8 BE- Baştarafı 1 E:Ids devam etmektedir. Suriyeden gelen tahrikâtçılar Reyhaniye seçim işleri - »e müdahale ederek Türkelri rey ver mekten mene çalıştıklarından Türk mümessilleri tescil bürosunu terket - mişlerdir. Bunun üzerine delege Garo ile bir kısım komisyon azaları Rey - haniyeye gittiler. Bu mımtakada bü - tün karışıklıklardan mesul olanların bertaraf edilmösi bekleniyor. Ba$ş- konsolosluk meseleyi ehemmiyetle takibetmektedir. Beynelmilel komisyon genel sek- reteri, Türklerin şimdiye kadar gös- termiş oldukları soğuk kanlılık, sü- kün ve vekar ve inzibatm hayranı olduğunu ve bundan, dolayı Türk- lJerin tebrike şayan bulunduklarını söylemiştir. Bir cinayet Antakya, 11 (A.A.) — BSarıseki mıntakasında kafası vücudundan ay- rılmış bir ceset bulüunmuştur. Mak- tulün hüviyeti henüz teşhis edileme. diğinden âd?! bir zabıta vakası mi, yoksa intihabatla alâkadar bir cina- yotin mi mevzüu bahsolduğu ânla- gılamamaktadır. Takenderun, 11 (A.A.) — Bügüne kadar yapılan kayıtta Türkler bü- tün gayri müsalt şartlara rağmen diğer cemaatlerin aldıkları reylerin yekünundan fazla rey kazanmışlar- dir. Fransız güzellik kraliçeleri ©88 senesi Fransız güzeli ile yine bu sene Paris güzeli olarak seçilen 19 ya- şındaki Liliyan Til, İzmir sergisi müna- sehetile memleketimize geleceklerdir. Bu iki Fransız güzeli, İzmire gitmedet evvel, İstanbulda da bir müddet kalacak lardır. Bu arada bir garkı konseri ver- meleri ve danş numaraları göstermeleri muhtemeldir. 988 Paris güzeli, Nevyork - sergisinde “Fransız elçisi,, unvanı ile memleketini temsil edecek; Fransa güzeli de bütün Franstız genç kızları namma arzı endam eyliyecektiri — İ Franmsız propaganda ve turizm komi- tesi, Fransız güzellerinin İzmir sergisini gezmeye geleceklerini İzmir belediye rei- &i Behçet Uza bildirmiştir. POLIİSTE Hırsızlık Beşiktaş Hamdi paga konağında o- turan Şaban, ayni binada mukim Rey- hanın odasma anahtar uydurarak girmiş ve bir el çantasıyla bir çift terlik, bİr yaâtak çarşafı çalmıştır. Gömlek hırsızı Ayvansaray, — Karabâş mahallesi Raspacr sokağında oturan İlya, evi - nim penceresine astığı çamaşırlardan bir beyaz gömleğin çalındığını haber vermiş, hirsiz İsak gömlekle beraber yakalanmiştır. Karısını döven adam Salmatomruk Kuyubahçe sokağın- da oturan Veli ile karısı Ayşe bir me- seleden dolayı kavga etmişler ve ne- ticode Veli karısını âğır surette döv - müş ve vücudunun muhtelif yerlerin- den yaralamıştır. Kadımcağız Haseki hastanesine yatırılmış, kocası da ya- kalanmıştır. Kadın kavrası Feriköy, Dere sokak 12 numarada oturan Mustafa kızı Perrin ile komşu- su Fenel ismindeki iki kadım polise müracaat ederek biribirleri tarafmdan döğüldüklerini ve hakarete maruz kaldıklarını bildirmişlerdir. Her iki kadım da mahkemeye verilmiştir. Bir erolnci Karagümrük Karabaş mahallesin - deki çıkmaz sokakta oturan İsmail, Deveoğlu yokuşundan inerken eroin kullandığı görülmüş ve zehirle bera- ber yakalanmıştır. öüeaele nn adeeddeme aai Mütekaitleri davet Barıyor Askerlik şubesinden: Tekaüt maaşr almakta bulunan ve Halen ya mütekalden veya ücretle İa- tihdamımdan dolayı veya her hangi bir sebeble tekalit maaşımı almak Uze- " F& müracaat etmiyen veya izinsiz - latak yurt dişma çıkan ve hükmen tekallit hakkından mahrum edildiğin- den dolayı tekaüt maaşı kesilen müto- kaitlerin Mayrsıt 31 inel günü akşa- mına kadar nüfüs kâğıdı ve resmi se- v netleri ile şubeye mürücaatları, | İ Başvekili Ber- Baştarafı 1 incide yarla Atas yemek vagonunda sabah kahvaltısını Bulgar hükümetinin misa- firi olatek yomişlerdir. Husus$ tren 9,5S de Sofya gârına varmıştır. Gar çok kalabalıktı. Trük, Bulgar bayraklariyle ve çiçeklerle donatılmıştı. Bir askert müfreze muzikası ve alay sancağı - ile hazır bulunuyordu. Bayar, trenden iner inmez, Bulgar Başvekili Köse İvanofla zevcesi tara . fından karşılarımış ve bir saray memu- ru kendisini kral namma selâmlamıştır. İstasyonda, bütün Bulgar hazırları, Sofya belediye reisi ve belediye #raları, Balkan devletleri sefirleri, Türk sefa- reti memurları, Bulgar Hariciyesine mensup bir çok yüksek riltbeli memur- ler ve Sofya Türk kolonisi erkânr ha- zır bulunuyordu. Köse İvanofun zevcesi, Bayan Baya. T& çok güzrel bir buket hediye etti. Mü. zika Türk, Bulgar milli marşlarını çak dı. Bayar, Köse İvanof ve Sofya gar- nizon kumandanı general Vukaç ile bir. Bikte askert kıt'ayı teftiş etti. Sonra istasyonda mutad takdim merasimi yapıldı. Bayar ve Aras oto- mobillerle Türk sefaretine gittiler. 10,30 da Bayarla Aras saraya gide- rek defteri imzaladılar, Bir müddet miz sonra da maiyetleri ayn! deltere imza larını koydular, Saat 11 de Bayarla Aras Köseiva nofu hariciye nezareti binasmda zi yaret ettiler, Bulgar Başvekili bu zi yareti yarım saat sonra Türk sefare tine giderek iade etti. Köselvanofa or ta elçi Sarakof, protokol direktöri Delinaf, hususi kalem müdürü Radel Tefakat ediyorlardı. Bu sırada Köğei- vanofun zevcesi bayan Bayarla diğer Türk misafirlere şehrin gezilmeye de ğer yerlerini dolaştırıyordu. 11,£0 da büyük ünifarmasını giymiş bir saray zabiti Türk sefaretine gel miş ve Bayarla Arası saraya götür. müştür. Majoste Kral Boris devlet adamları- mızi 11,46 de kabul etmiştir. Bu mü: lâkat bir saatten fazla devam etmiş- tir, sonra Bayarla Aras sarayın bir- gök askeri ve sivil erkânı ile birlikte Vramar sarayma giderek Kral tara- fından gereflerine verilen ziyafette bulundular, Ziyafet devam etmektedir. yetine dair haberler 4 üncü sayfamız- dadır.) Bir Yugoslav gemisi Balkanları dolaşacak Bizimde yeni gemilerimizden birini bu servise ayırarak Balkanlarda seyahat terlip etmemiz faydalı olacaktır Tlkbahar içindeyiz. Yaz gelmek Üzere- dir. Her memleket, tatil mevsiminin va- tandaşlar tarafından en faydalı tarzda geçirilebilmesi için birçok şeyler düşünür bulur ve tatbik eder, Bunların başında mutlaka kruvaziyerler gelir. Sıhhat, neşe, eğlence, dinlendirici ve öğretici olma bakımlarından kruvaziyer- Ter son yıllarda, birçok diğer eğlence ve İstirahat vasıtalarma - ve mevkilerine ter, cih edilmektedir. Sahili ve gemisi olan bir milletin, kru- vaziyet yapmak imkânlarını araştırma- ması, bundan kendi kendini mahrum et. mesi affodilir lâkaydilerden sayılamaz, Bu yıl Yugoslavlar da bu çok temiz ucuz ve kibar eğlenceye ehemmiyet ver miçler ve bir gemilerini Balkan yarını adasını tavaf etmeğe memur etmişlerdir. dir. Yugoslav gemisi Yunan, Türk ve Ro- men kıyılarını dolaşacak ve ayni yoldan avdet edecektir. Bu harekti, Balkan ans tantı milletleri arasındaki ekonomik iş birliğinin yeni bir eseri olarak da kabul emek mümkündür. Zira Yugoslavya bu selere “Balkan hattı,, adını vermiş bu- lunmaktadır. Bu selerler Yugoslavyanın büyük hir vapur şirketi olan Zetaâ kumpanyasının (Lovcen) vapuru ile yapılacaktır. (Lev: cen) 7 Mayısta Susak limanından hare. ket etmiştir. Tatifeye göre, (Levcen) vapuru 17 Mayıs günü saat 7 de İstan: bulda olacaktır. Vapur, ayni gün akşamı Köstence li- manına hareket edecek, — Köstendeden dönüşte 21 Mayıs günü saaxt 7 de İstan- bulda olacak ve ayni gün saat 15 de İz. mire hareket edecek, aradan Pire, Korfu, Valöna, Draç, Kotor, Dubrowvnik, Split, Venedik Himanlarına uğrayacak ve Su- saka dönecektir. Ondan sönrâki aylar için gu tarile tes- bit edilmiştir: — Vapur, İstanbula 14 Haziran, 12 Tem- muz, 16 Ağustos, 13 Eylül günleri gele- cektir. Köstenceden, dönüşte (Lovcen) Istan- buldan, 18 Haziran, 16 Tşemmuz, 20 Ağustos ve 17 Eylâl günleri hareket edecektir. Zeta şirketi yolcularına büyük bir ra- hatlık temin etmekle beraber rekabet Kkabul etmez bir. fiyat göstermektedir. Meselâ, İstanbuldan hareket eden bir yolcu Susaka kadar gidip İstanbula dö- nüş gibi 23 günlük bir seyahati birinci mevkide, kabinesine göre, 4250 - 4500 Yugosdlav dinarı ile yapacaktır. Buna bilet ve bütün yeyip içme dahildir. Türk parası ile bu para 142-155 lira tutmak- tadır, l Yugoslav vapur şirketinin bu hareketi Bâlkan devletleri arasındaki yakmlığı, memleketleri görüp tanımağa (msat ve- tecek, Kuvvetlendirmeğe yarayacaktır. . & . İstanbulda toplanmış olan son Balkan konferanslarının ruhuna temas eden bu hata olmaz. Türk, Yunan ve Rothen'yik mi işletme idarelerinin ve kumpanyaları nn da buna benzer teşebbüslerini bekle. yebiliriz. Bilhassa yeni gelecek — güzel gemilerimizden birini ara sıra böyle kruvaziyerlere tahsis etmemiz pek doğru olacaktır. Deniz işletmemize bunu yalnız vatandaşlara faydalı olmak, Balkan pak- tı psikolojisine uygun hareket etmek gi- bi bir manevf vazife halinde değil, ayni zamanda kârlı bir iş olarak da tavsiye etmekteyiz. Yalnız Yugoslav vapur şir- ketinin programı pek iyi tanzim edilmişe benzemi yor. Bizim kruvaziyerler için da- ha zıkzaklı bir rota düşünülmesi muva- fik olur kanaatindeyiz. N. N. Dayak cezası HASAN Kamçaypı yaziyor: İngilizlerin ötedenberi tatbik ettikleri, Fransızların da hesret ve gıpta ile kendi Memlekelleri içi$ tatbikini istedikleri da. yak cezasını bit de adli ceza üsüllerimiz arasına koysak fena olmayacak, — Yalnız bizim kırbâç ve dayak cezasını kabüul et. mekte gördüğümüz fayda Fransız gazele. cisinin düşündüğü gibi sadeco ağır suçlu- lar bakkında bir nevi inlikam duygusu. nt tetmin elmek değildir. Daba - ziyade hapishaneleri fenalık mektebi — olmaktan kurtarmaktır. Hakikat halde ufâk tefek kabahatlerden dolayı kisa müddetle bapis gözası ile tevkifhanelere giren bir takıma suçluların buralarda ahılâkan salâh bula. cak yerde bilâkis her tüzlü fenalığı yap- mağfa müstalt bir kabiliyet alarak çıktık- Tarı her gön görülmektedir. Fazla olarak bu gibilere devlet hazinesinden masraf. lar da yapılmaktadır. Ceza kanunumuzdaki bapls ve para ce. zasının yanında kırbaç ve dayak usülüne de yer verilecek olursa, sanırız ki, bu türlü mahzurların önüne geçilir; hem o zamtan şairin dediği gibi: Nashile yola gelmiyen! etmeli tekdir Tekdir tte uslanmayanın hakkı kötektir. Tcabi dâa yerine getirilmiş olur. Bilmi. yoruz, sayın Adliye Vekili Saracodlu Sük« rü bu fikri nasıl balur?

Bu sayıdan diğer sayfalar: