June 30, 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

June 30, 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EA Rİ PE EE Ya e e > MY Siyah bayrak , Kömür gemisi limana giriyordu. Kontrola gelen motördeki kaptan sor. du: — Ne diye siyah bayrak çektiniz? Gemiden cevab verdiler: — O siyah bayrak değil, bizim kap. tanm beyaz gömleği! — Ben siltsiiş kahveyi lercih eder». ğim! > — Yarım piliç dediğiniz gey bu mu | garson. Güleyim bari! İ — Teşekkür ederiz bay. Çünkü di. ğer milşteriler sizin vaziyetinizde hep Kızyorlar! Çocuktan al naberi! — Anne, ablam demin bay Kemalle Öplüiştüyordu. — Zarar yok oğlum. Orlar bu pa, ıyorlar. hizmetçi kız'a babam ne za- — Lehimoi pazartesi sabahı gele . cekmiş? Polis (aşağıdan bağırarak) — Zabıta | işe müdahale etmeden önce kaza mahal- e lini terkettiğiniz için sizi tevkil ediyo. ir Kasa hırsızı — Vaktiyle bona “he. cum ) larından sakın,, diyen cx | Meciğimin nekadar hakkı varmış! | — Kocamla kavpa ettiğim zamen j sen me diye hep onun tarafım tutar- | sın? Vergi Salomon Levi Berlinde resm! bir davetiye ile maliye dairesine vergisini ödemeye çağrılmıştı. İçeri girince du- varları, masaların önünü, kapıları da- kikalarca gözden geçrimeye koyuldu. Öyle ki, bu hali nihayet dikkati çekki ve memurlardan biri sordu; — Ne arıyorsunuz? —- Her tarafta, lokantalarda, plâj - larda, tiyatrolarda sık sik gözlime sarpan bir levhayı... — Nedir o tevha? — Bravo yahu! elimden tuğlayı dü- Müreli daha iki dakika olmadan can rTtaran otomobili yetişti, — “Yahudilerin girmesi yasaktır!,, Jevhası? Operada Operadan bahsedildiğini çok işit « mişti. Bir münasebetle Bükreşe gitti. Bi zaman operu görmek Sstedi ve bilet almak Üzere gişeye müracaat etti. Bi. letçi sordu: — “Madam Baterflay” için mi bilet | £ Ted/federsiniz, ben hep böyle nişan | istiyorsunuz? O Simaya alıştım. — Yok canım, kendim için: Daha i — İngiliz karikatürü — burada hiçbir kadınla tanışmiadım. Du hust | j Jar. generalin Fransız havgc HABER — “Aksam postun Müthiş Alman tayyarecisi RintoTen'e ölüm randevusu verdik Meşhur bir Fransız tayyarecisi, umumi harpteki heyecanlı maceralarını, Rihtofen'le mücadelelerini anlatıys : güvendiği bir iy. Yakın vak kadar çok karına halde bulunduğu rivayet edi- 4& hava kuvvetlerinin. ıslahı bu mevkie getirilmiştir. kran. nişlardır. önden kısa bir fasının sebebleri le gizli tu! ur. Fransız gazeteleri ahminlerde belt yolundaki. hareketlerine mani olanlar bulunduğunu yazmışlardır. Birkaç yün sonra general istifasını geri almıştır. Bu hâdiseler cereyan ederken Fransız gazetelerinden birisi generalin cihan har- bindeki maceralarını toplamak istemiştir. Vüyyömen'in en eski (arkadaşlarından bu gün Fransız hava nezaretinde Airika hava seferleri şubesi şeli olan kumandan Danyo'ya müracaat etmiştir, Bu zat mu, harrire generalin Karp hatıralarına dair çök meraklı vakalar anlatmıştır. Dan, yo'nun anlattıklarını hülâsa ediyoruz: “Vüyyömen'i 1915 baziranında Verdön de tanıdım. Orada E 1l tayyare filosu- nun kumandanıydı. Bu filo benim bulun. duğum hava filoşunun karargâhıa çok yakım bir yerde karargâh kurmuştu. Ka, rargâhımızın ve onun karargâlhının za bitleri sık sık birbirimizi ziyaret eder ve konuşurduk. İlk konuştuğumuz gün yüz. başı Vüyyömen benim ve arkadaşlarımın üzerinde çok iyi tesir etti, Bu adam ordu da hergün karşılaştığımız yüzbaşılardan değildi, : r öl Günler geçtikçe bu yüzbaşının seferle. rini ve maceralarını hayret ve (takdirle görmeğe, dinlemeğe başladık. Dostluğu- muz ilerledikçe yüzbaşı Vüyyömen göz. lerimizde bir kat daha büyüdü. O karar. gâhında hiç emir vermiyen bir kuman- dandı. Daima “rica ederim,, cümlesile konuşuyor, rica ederken yüzünde ve göz lerinde tatlı bir tebessüm dolaşıyor, fa. kat hiç kimse söylediklerine karşı değil itiraza, hattâ ufak bir mütalea bile söy. lemek cesaretini kendinde bulamıyordu. — Şu resimde görülen gibi düzgün, beli ince sveteryok mu? — Bu snatfe ne istiyorsunuz? — Yeşilay ermiyeti asası olmağa artık lâyık değilim, istifamı bildirme. ye geldim! | Genacal Vüyyömen en Küçük oğlu ile beraber Daha sonraları beni onun omaiyetine verdiler, Veb değerli" Amirin easıti'ol. dum. z Sel Yüzbaşı hergün üç kişilik bir tayyâre ile tarassudu bize tevdi edilen mıntaka &. zerinde hiç olmazsa iki defa dolaşırdı. Bu sahada görünen her Alman tayyaresine parçalanmak ve yere düşmek mukadder olmuştu. Hattâ yüzbaşının (karşısında bir tek Alman tayyaresi çıkarsa, o bun. dan bayağı üzülürdü. Birkaç tayyarelik bir filo İle karşılaştığı dakikalarda İse sevinci sonsuz olurdu. Onunla birlikte birçok defa uçtuk. | Birçok defa düşman tayyareleriyle çarpıştık. Yalnız bir defa yüzbaşının düşman kuvvetleri önünden çekildiği- ni gördüm. O gün karşımıza dokur Alman tayyaresi birden çıkmıştı. Yüzbaşı ses borusu ile hana şu emri verdi: — Bu kuvvet, bize çok gelir, döne, lim. On beş Fransız tayyaresini düşüren Alman tayyaresinin âkibeti © Bu heyecanlı günü herhalde gene » ral de unulmamıştır sanıyorum. Maş, hur Alman tayyarecisi Reyhtofen ba- gımıza musallat olmuştu. Bu tayyare. cinin üç hafta içersinde on beş Fran. $ız tayyaresi düşürmüş olduğunu söy, lersem nekadar tehlikeli bir rakible karşılaşmış olduğumuz anlaşılır. Bir gün bir uçuş sırasında Alman siperlerinin on beş kilometre kadar gerisine dalmıştık. Ufukta meşhur Alman tayyarecisinin avcı tayyaresi birdenbire göründü. Bizim Üzerimize doğru uçuyor, zi» zi mitralyöz ateşiyle, gahinin avladığı kuş gibi avlamak istiyordu. Yüzbaşı, m» büyük bir meharetle çizdiği zik- zaklara rağmen bişancı Alman çok i. yi nişan alıyordu. Kurşunler üzerime yağıyordu. Kurşunlarla kovalana ko- valana mahirane bir ricat yaparak ka. rargâhımıza kadar geldik. Ve yere İ- ürken yüzbaşı gülerek: “Yarın inşal, lah tekrar görüşürüz... diyordu. Ertesi gün onu tekrar bulacağımız. dan emindik. Alman tayyarecİsi ken. disine lyık bir düşman bulmuştu. Bi. | nâeneleyh artık her çün peğimizi br. Yüzbaşı Vüyyömem ve teğman Dan ye, 1917 de yere düşürdükleri "Alman tapiyaresi nin önünde rakmıyacaktı. Rayhtofene 6lüm ran- devusu vermiş oluyorduk. Ertesi günü yüzbaşı oldukça heye. canlıydı. Fakat ne o gün, ne.de dahs Sonra Alman tayyarecisini karşımız - da görmek nasib olmadı. Bir kaza ne. ticeşinde düştüğünü ve bir daha tay- yarecilik yapamıyacak şekilde yara . landığını sonradan öğrendik © Sol göze isabet Vüyyömen yalnız mahir bir tayya- reci değil, ayni zamanda çok kuvvet. li bir nişancıydı, Ben de ordunun sa- yilr nişanecılarından sayılırdım. Ka , rargâhta atış öğreten bendim. Bir gün karargâha yeni gelen bir teğmen bana, ateş ederken düşmanım neresi- ne Bişan aldığımı sormuştu. Şaka ol. siki diye; — Sol gözünden, dedim. y Bu cevabımı Vüyyömen de işitmiş- ti. O akşam umumi karargâtın istedi. ği geniş mikyasta bir keşif hareketi- ni yapmak üzere havalandık, Dönlüşte 6300 metre irtifada uçarken bizim hatların üzerinde yaptığı keşiften ge. ri dönen bir Alman tayyarosiyle kar- gılaştık. Yüzbaşı, tayyaremizin Fran. siz olduğu keşfedilmesin diye yarım bir dönüş yaptı. Ve ondan daha yük- sekte durmaya çalışarak tayyareye yazlaşmak istedi. Almanlar henüz milliyetimizden şüphelenmemişlerdi, Birdenbire rasıdın ürperdiğini ve pi. lota doğru iğildiğini gördük. Artık tanmmıştık. Vüyyömen düşmana yak- laştı ve birdenbire uzaklaştı. Bu yak. laşma ve uzaklaşma sırasında düş « man tayyarecileri bana çok iyi bir he. def olmuştu. Mitralyözümü işlettim. Bir dakika içersinde tayyare hele « zonlar çizerek yeer düştü. Yerde ra. Ssıdı ve pilotu sol gözlerinden isabet etmiş birer kurşunla vurulmuş gör « dük. İstirahat zamanlarında bile Vüyyö. men dalma uçmak için vesile bulan bir adamdı. Bir istirahat günü, “öğle yemeğini yemek Üzere tayyareyle Menard şvcr tayyareleri karargâhina gidiyorduk. Yolda yüzbaşı bana saatini gösterdi ve haykırdı: — Daha öğleye vakit vardır, — Sisli bir havaydı. Yüzbaşı tay- yareyi sislerin içine soktu. Bir Alman tayyaresiyle karşılaştık. Yüzbaşı AL men tayyaresini bana nişangüh ola « cak bir vaziyete düşürdü. Ate saçlım, tayyare teker meker yuvarlandı, Son ra yolumuza devam ettik, Yemeğe ancak bir çeyrek geç kal. dık. 1017 birinciteşrininde Vüyyömenin emrine üç gündüz ve üç gece tayyare filosundan teşekkül eden bir tayyare alayı verildi. 1918 de bombardıman tayyareleri- nin kumandasını deruhte etti ve mü. tarekeye kadar bu işte kaldı. Vüyyö- men'in karakterinin en göze çarpan noktalarından birisi, adamlarına tel, kin ettiği emniyet ve muhakemesinin doğruluğudur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: