20 Ağustos 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

20 Ağustos 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nik ve saadet,, Gen Yazan: Dr. Rasım ADASAL Kün Denim de * içlerinde | baklarda bıldırcın kızartması yeyebilen Uğüm bir münevverler | bir şehzadeye döner, e ir hekim, Üniversite- Bazı insanlar ve bilhassa gençler de Ü Vm tik Oktorluğa hevesi olan | vardır ki uyku haricinde bile zaman za- Yürür a caydırmak işin şu | man bir Nevitatlıve engin rüyalara ği üyordu, dalarlar; çok zengin projelerle kâh mil N “sa son zamanlarda | yoner ve kâh yüksek bir mevki sahibi vin servet ve dolayısiyle | olurlar; bu “İspanyada şato kurmak...,, va mak za vecizesinin ruhi bir tezahüründen baş- ka bir şey değildir. müzaüd şartlarla Onun içindir ki şeniyette hakiki sa- e İçinde yaşatabile- | adeti aramak tamamiyle bir ütopidir: La meslekler çoktur; ban- | her şeyden önce saadet fikrinin dima- Ni meslekler, basit yol | ımızda yer alması lâzımdır. Bunu da b, alelâde komi. | temin edebilen en kuvvetli ruhi me arasındadır, Ben ken- hekim olduğuma çok ğa rl ve & ! İ ( kanizma, mantıki ve insaflı mukaye- sedir, Farzediniz ki biraz hastasmız; baş- kalarına borçlusunuz; çocuğunuz bir türlü liseyi bitirememekte; karınız da ikide birde sinir buhranları geçirmek- tedir. Bütün bunların sandet âmrilleri ei madığında şüphemiz yoktur; fakat da- ha berbat vaziyette olan insanların da haddi ve hesabı olmadığını düşününüz. Sizin hastalığınız böbrek taşı başkala- rınmki böbrek kanseridir; sizin zevce- miz sinirli, komşumuzunki ise yatağın da meflüç; sizin oğlunuz (o tembelir; bir dostunuzun oğlu'ise hapishanede hırsızlık cezası çekmektedir. Binaena- leyh bir Çin darbı meselinin dediği gi- b: “Sandet hülyası göz içinde bir kum tenesi gidir,,, Şu dünya üstünde medeniyet ve ilim âbidesini kurmuş olan insanların bepsi bir türlü tahakkuk edemiyen saadet - lerine ağlayıp ta menfi bir iş felsefesini kurmuş olsalardı; bugün bizi doyuran buğday başağından bile mahrum kala» cuktık, Kafası ve hisleri yerinde olan her mütevazi insan için en teselli veri- ci düstur “Allah beterinden saklasın!,, almalıdır. Nitekim günlün birinde bir idam mah- kümu kurşuna dizilmek üzere götürü lürken yolda hep “Allah daha fenasın- dan korusun, tesellisini mırıldanır du- rurmuş.. Bunu mânasız bulan seyirci lerden biri dayanamıyarak ve hattâ biletle: — Be adam! Ölümden daha bdeter ne olabilir? diye sormuş; fakat mahküm cevap vermeden ayni temennisine de- vam etmişti. Atlı habercinin idam ma- halline getirdiği emir, "malıküm kur- şuna dizilmiyecek, diri olarak Şişte ki- zartılacak..,, yolunda idi. Demek ki $- lümün bile dereceleri vardı. Ne çare ki ber insan, gözü önünde bütün gün cereyan eden bunca ibret dersi verici Bâdiselere'rağmen bu ha- kikati görüp te kendi kendini teselli e- debilecek kadar feylozof değildir; ve olabildiği gün fani dünya için hem sa- adet, hem de cennet mukadderdir. Dr. Rasim ADASAL yim labiliyorum.., A Makale hayattan bekledi- her maddi menfaat, ölçü da değişen ve mes - ç dukça bir türlü harsı do- m : m şi m heniz saadeti bu- >” ir aldığı maaşı bile Kr, İ İNE hastalık denecek yüne dikkat sabit fikirlerin- am Siman zarfında We cn ko- aş ka #düdet diye sandıkları re- | i,, , “ Yutabilmesidir. | z ından herhangi biz z Ve ihtiyaç gibi âmillez tembellik sâikasiyle a | e e çok gençir | RE MM e dır. Hekime göre, banka şefine de sorar Üstte bakara könfor içinde bakarak bir nevi demağo- Üz İzm yapmak gaf- muhakkaktır. Ak der bu “İkri'daha ba bakiki Sandet ve s0- le doyurulabilen san bir dereceye iz > e üye içinde kemik oi Tüyasmda altın ta- Üleahhitlere vesika | .verme usulü İk. ilga edildi e gördü lüzum üzeri- | bususl şartların sranmasında serbestçe | iyi, SENEYE Meviet vö bö | berebet elimeslre vesfkaların meleri Gk kiş Sat, İĞDE umumi ve bemusü| masığır. Vekilet buna “ik münazib çare ie aliş, ik üzere vermekte | olarak venitmların İlgasını bulmuştur. Wafin vekhletinin bu şekilin yerine | © dalmi ei mütgahbit, | koyduğu yeni usul şudur: bundan sonra Ni e Ea etmiş ve bu i Na | eksiltmelere girecek ialiplerden arana ÇAR Weikalar; Büküm. luna, e alarm verilme- Beyli m “müt enhikitlik Deli cek evrak ve vesiik ile vasıflar ber ek- e 8 mevkii tatbik. | siltme şartnamesinde uyrıca gösterile alli bulunan mü- adaş ek 1 eylül ta- ©kalitm lerde 58. Bundan sonra kmü bulunmı, |" lecektir. Bn suretle her taahhüd içinin £ ekb ettirdiği vasflar bu İşi taahhtid e- dende aranacak ve talab olunnbilecek- | tir. a vi biçbir ba, İ t GR RA YET Alemdar Sineması IK! FILM Gönül Dedikoduları D”od.ğim Chi Yaşarım 4 20 AĞUSTOS — 1938 CUMARTESİ Hicri: 1957 — Cemaziyelâhar: 23 mame ünden eri 5,15 19,01 ln 5,15 1217 16,04 19001 20,43 3,23 Lüzumlu Telefonlor Yangın: İstanbul için: 24222, Bey: 44614, Kadıköy için: 60020, tin: 60625. Yeşilköy, Bakırköy, Bebek, Tarabya, Büyükdere, Henerbaliçe, Kandili, Eren- köy, Kurtsl, Büyüknde, Heybeli, Burguz, Kınah, için: Telefon o muhabere memu- runa yangın demek kâfidir. Rumi itaiyesi: 22711 Deniz ilfniyesi 36. 20 21996. Galata yangın kulesi: 400 060 Sahht imdat: 44998, Müddelumumilik: 22200. Emniyet müdürlüğü: 24382, Elekirik şirketi: Beyoğlu: 44801 » İstan bul: 2437R. en —— Beyoğlu: 44783. Beşik» 20122. Nurosmaniye: Hee ba yp“ Kadıköy 80773. HE İstanbul: Dine, Kadıköy: 80790, Beyoğlu: 44642. Taksi Otomobili İstemek İçin Beyoğlu ciheti: 40084. Bebek ciheti: 96 - 101. Kadıköy ciheti 60447. Denizyolları İstanbal #centeliği: 22740, Karaköy: Pazartesi Tophaneden 18,30 Mudanya, 20 Randırına. Salı Topbhaneden 9,30 İzmit, 16,30 Mu- danya. 19 Karabiğn, 20 Bandırma, Gala. bn 12 Karadeniz, Sirkeciden 10 Mer- sin, Çarşamba Tophsneden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Sirkeclden 15 Ayvalık, 18 için: sküdar i- Beyazıt kulesi: Bartın, Tophaneden 9,80 İzmit, 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Galatadan 12 Karadeniz, Cumartesi Tophaneden 14 Murlanya, 20 Bandırma, Sirkeciden 15 Ayvalık, 18 Bartın, Pazartesi Tophaneden İmroz, 9.30 İz- mit, Galatadan *,30 Modanya, 10,30 İzmir ür, 12 Karadeniz, 2930 end Müzeler Ayasofya, Roma - Bizans, Yunan eser- leri ve Çinili Köşk, Askeri Müze ve sarnıç ter, Ticn wyi Müzesi, Sıhhi müze, sast 10 dan 16'ya dar açıktır.) Türk ve İslâm eserleri müzesi: Pazar- tesiden başka hergün saul 10 dan 10 ya kadar ve Cuma günleri 16 dan 17 ye ka- dar açıktır. Topkapı Müzesi: Hergün saat 13 ten 16 ya kadar açıktır. ie Memleket Dışı Deniz Seferler: Romanya vapurları: Cnmarlesi günleri 3 > ke ei a günleri 18 de Pi- Oya ra Cola günleri seat 1) Pire, isi, Venedik, Triyeste, irkeci İstesyon Müdürlüğü Telefon # orupa Hattı Semplon eksnresi hergün Sirkeciden saat 22 de kalkar ve Avrupadan geleni saat 7,25 te Sirkeciye muvasalat eder. Konvansiyonel 20,30 da kalkar, 10.20 de gelir. Edirne postası: Hergün saat 8,50 de hareket eder, 19,33 de gelir. Anadolu hattı Hergün hareket eden şimendiferler: Saat 8 de Konya, 9 da Ankara, 15,15 de Diyarbakır ve Samsun, 15.80 da Eskişe- hir, 1940 da Ankara ekspresi,,20 de A&- dapazarı, Bu trehlerden saat 9 da areket eden Ankara imahteliti pezarlesi, Çarşam ve cuma günleri Haleb ve Musula kadar #eler etrwektedir. MÜNAKASALAR: İnhisarlar idaresi için incir, üzüm ve a- nason koymağa mabsus 50.000 adet çuval, pazarlık usulile eksiltmeye o konulmuştur. Beheri 42 kuruştan o muhammen (bedeli 24000 lira olan bu eksiltme 22 ağustos pa. zartesi günü saat 10 da idarenin Kabataş. teki devazım ve mübapast şubesinde ye, palacaktır. ĞECEN SENE BUGÜN NE OLDU? İzmir fuarı bugün acıldı deleve Baz gürtünme Be Uüte Bau ei, STANDUİ Radyosu bir 20 AĞUSTOS — 1938 CUMARTESİ 18.30 hafif müzik, Tepebaşı belediye buh- çesinden naklen; 19,15 konferans, Safi Mu rat (Fen musüibabeleri), 19;55 Borsa hnber leri, 20 Saat ayarı: Granviç rasathsnesin. den naklen, Nihal Asım ve arkadaşları ta, , Tefindan Törk musikisi ve balk şarkıları, | 20,40 Hava rapar, 28,48 Ömer Rıza Doğrul tarafından arapça söylev, 21 o saat ayarı, orkestra, 21,30 Necmeddin. Riza ve arka, dasları iarahıodon Türk musikisi ve halk sarkıları, 2219 Norotniden naklen orkest | ra konseri, Kemmi Akel iriresinde 2250; Son haberler ve ertesi günün proğrâmı 2 metini oi syum son. tazam Ufku dürbünlg serdümen, tuttu, ilerde bir Rahmı YAĞIZ tarassut eden kaptanın kolunu nokta gösterdi 5: Yaver derhal kun wn emarini yeri- ne getirdi. Anbarla iratle çıkarıldı. Emsedildiğı şekilde çepeçevre güverteye yörleştirmur. Bu arada kaplan köşkünün ikı tarafıma iki tülek Xd, Başlarına da nişancıları (o yezleştirildi. Bunlar yapıldıktan sonra kumandanın da süvarinin de biraz içleri ferahladı. Terli. det semalorla diğer gemilere, Bahriah- merle Mitatpaşaya da bildirildi. Bu işler lan sonra. * zamanında olsun bütün ko. nuşmalar sabahki mevzu etralında cere. yan ediyor, iki kısma ayrılan fikir #ahip- lerinden bir kaşmı Etem kaptana iştirakle tehlikenin mevzuubahs olduğunu iddia e. diyorlar, bunu kabul etmiyen muarızları da seyahatin sükünetle cereyan edeceği. ni söylüyorlardı. Gece, geç vakte kadat samimiyetle vakit geçirildi. e Karanlıkta yalnız deniz sesi ve uzak sahillerin silik yıklarından başka görülen, işitilen hiç bir hayat eseri kalmadığı sıralarda Etem kaptan salondan kalktı: — Tanrı hemen encamımızı hayra çe- virsin.. Artık yatalım. Yarın dâha zinde bulunmak için isürabale (o ihtiyacımız var. Allah rahatlık versin. Dedi. Kamarasına gitti, Vardiyayı Sa. di kaptana bırekti. S yandu yattı... Gete sükünetle geçmişti. Engini döven gemilerin uskurları, - anbarlarda yanık köy türküleri çağıran neferlerin şarkıla. rma tempo twterken aydınlanan ufuk, seyahatin ikinci gününü gösteriyordu. Saat sekize dağru Sadi kaptan süvari» Yi uyandırdı: 5 Bir telgraf var, Etem bey! Etem kaptan uyku sersemliği He fuşturduğu gözlerini aralarken eline tu, tuşturulanı kâğıdı aldı ve okumadan $or. du: — Ne telgralı bu? baktın mı?.. — Kefken timan reisliğinden verilmiş bir telsiz.. Dünkü vakayı yazıyor. Müta. yakkiz bulunmamızı tavsiye ediyor. Sü- vari pan okumadan ikinci süvariye ânde etti Ez Aatümü ilâm ediyor desene! Eksik olmasın.. Yağmurdan sonra şemsiye uza. tıyor.. Al; gemi kâtibine ver. Dosyaya Sadi Sail kamaradan çıkarken ilâve etti: — Gece nasıl grçti? — Çok iyi... Hiçbir şüpheli ize rastgel — Nerelerdeyiz kuzum? — Bartırı bordaladık. Amasraya doğ. ru seyre devam ediyoruz. — Alâ... Yehm 13 ü şükür hfdisesiz geçti. Ban şimd: giyinip geliyorum. Kü mamdan bey kalktı zı? s— Çoktan... Salonda sizi çaya bekliyor. — Peki. Geliyorum şimdi. Sadi kaptan kamaradan çıkınca süvari Rarzusından atladı. Yıkandı. * Giyindi. Yarım saat sonra, nisübeten neşeli bir ta vırla salona indi, Kumandania birlikte! çaya oturdular. İ Bü sabah, aksine yarbay (Saim biraz! düşünceli duruyor. kalbini srkan bir hiz. | sikablelvukü “le üzüntülü bir çehre taşı yordu. Kahvaltı sırasında şuradan o buradan konuşalda, Yalnız su, farkla ki bu sabah ne koter ne de kumandan dünkü rd Rus donanmasının tssrruzlerimdan bahretmi İni bahse temas edecek hiç orlardı. , sn de İçin ? maal bilâlma şarkı ki gemiye çöken bi cı hamlesini her Gitme en garasız karartı is wevosevp rmiştü. Bartın ba ağır hava içinde bordelarıdı.. Sahi boyunu tak'vedn üç grmi #nasra hiza, Jarına geldiler. Etem kaptan se'âmetle Samsunu tutma | ğa çalışıyor. orada dem'vlelikten sonra İstanbula teltiz ec vaziyetin veha| Veri de balif bir ma ki sandanına bir muhalız gönderil, amsundan bir adım ileri atmı. ını söylemeği tasarlıyordu. başında e anlattığı serada ul. ku dürbünile are eden serdümen kaplanın kolunu tuttu, ilerde bir noktayı gösterdi: — Beybaba.. Baksana (şuraya, siyah. simsiyah bir duman görünüyor. Havaya bol savurluşuna bakılırsa bir harp gemi, sine ait olacak. Etem kaptanın yüreği yerinden hop. ladı.. Dürbününü kaptı, işaret edilen nok- taya baktı; — Bizim donanmaya ait olmasın? Etrafındakiler bunu ne teyit ne de teksip ettiler. Şimdi, bütün © dürbünler duman görünen tarafa çevrilmiş, herkes sade dikkat, sade göz kesilen bir tavırla bunu tetkike Koyulmuştu. Dakikalar yıldırım hızıyla akıyor, ber geçen zaman gemiyi biraz daha yaklaştı. diyordu. 10 dekika sonra gemi iyiden iyiye se, çildi.. Süvari, bütün süratile üzerlerine doğru gelen geminin kıçında ve serenin. de dalgalanan beyaz zemin üzerine müsa- vi darp işaretli bayraklardan gelen sefi. nenin Rus deniz kuvvetlerine mensup bir kruvazör olduğunu anladı,Renzi kül kei sildi, Titriyen elelrinden dürbünü düştü. Ayni halde duran yarbay Saime : — Gördürüz mü başımıza o gelenleri? Ne yapacağız şimdi?.. Komutan süvariye tevap verecek yer. d güverteye atladı. Cebinden çi. kardığı düdüğü hızlı hızlı öttürdü, Ka- yaralarından fırlayan subaylar etralına toplandılar. Komutan vaziyeti anlattı: — Arkadaşlar. düşman donanması yo. lumuzu kesti, Neredeyse etrafımızı sara, cak. Bizi esir edecek yahut (batiracek. Elimizde silâh varken kuzu kuzu teslim olmak Türkün şerefine yakışacak bir ha. reket değildir. Kendimizi son dakikaya kadar müdafaa edelim. Sağken düşman dine geçmemeğe çalışalım.. Haydi, herkes vazife başma., Düşman gemisi ateş mm- takasma girer girmez bütün makineli tü. feklerle birden ateş açacağız. Suhaylar komutanı selâmladılar, Her. kes güvertenin kendi tüfeklerine have. dilen kısmma (o koştu. Birkaç dakikada Bezmillemin güvertesinde makineli t&. fek başına geçen erler şeritleri taktılar, tüleklerini gittikçe yaklaşan Rus kruva- görünün Üzerine çevirdiler, komutanları. nın “âteş,, emrini beklemeğe başladılar. Yarbay Saim bunu yaptıktan sonra tek. “rar kaptan köğrüne çıkmıştı. Etem kap tan makineye : — Fulepid Etrini vermiş, körkudari dermanı kesi. len bacaklarını dinlendirmek içir orada. ki bir koltuğa yığılmıştı. Yarbay kapta- ni teselli etmek için anlattı: — Müşterih ol kaptan bey. 20 ye yakın makineli tüfek, parmak tetikte, ateş em- ri bekliyor. Hele kruvazör (biraz daha sokulsun. Eğer arkasından başka gemi. ler de yoksa görür gününü.. Anlasın ba, kalım her kuşun eti yenir miymiş! "Etem kaptan en müşkül vaziyette bulu Buşuna, ağzını bıçaklar açmıyacak bir durumda oluşuna rağmen o yarbayın be sözlerine gülümsemekten kendini alama. dı. May eder gibi söylendi. — Beyelendi, gelen sarp gerisi, kılavuz çatanası değil, Makinelitülek orun zırh- larma ne yapar! Buna mukabil onun en küçük topu bir isabette bizi suyun dibine indirmeğe yeter de artar bile. En iyisi sahile baştan kara etmek. Mamafih ted. birini #l; bu, hiç olmazsa gemidekilerin maneviyatım yökselimeğe yarar, Rus kruvazörü bir mil mesuleye kadar anaşmıştı. Türk transporlanına bü kadar sokulduktan sonra işaret direğinde: —Dür!. İşareti görüldü. Etem kaptan bunu gö, rünse tanıdı, Elini alruna vurdu, haykır. dı: — Dur işareti veriyor... Ne yapalım? Yom

Bu sayıdan diğer sayfalar: