20 Ağustos 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

20 Ağustos 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İspanyaya gönderilen italyan askerleri Ingiltere Roma hükümeti nez- dindeki teşebbüsünü tekrarladı fakat gene cevap alamadı Londra, 19 (A. A.) — İngiliz diple- matik mahfellerinde teyit olunduğuns e, İngilterenin Roma maslahatgüzarı Çaris dün Kont Çiano İle bir görüş- bulunmuş ve bu görüşme esnasın. da, İspanyaya İtalyan askeri ve harb malzemesi gönderildiği şaylaları hakkm. da bundan on beş gilin evvel de bir kere hariciye nazırmın nazarı dikkatini çel- beylediğini mevzubahs etmiştir. İngiliz maslahatgüzarı, bundan evvel- ki teşebbüsünü (hatırlatmış ve İtalyan hükümetinin bugün o mügshedelere ce- vab verebilecek bir vaziyette olması i- cab ettiğini kaydeylemiştir. Sanıldığıma göre, Kont Ciano, dün İn- piliz matlahatgüzarma herhangi bir ce. vab vermemiş ve meseleyi Musoliniye arzodeceğini bildirmiştir. Bayon, 19 (A.A.) — Frankist İspan. yadan gelen haberlere göre, hududun kapanmasma alt kontrol Frankist me- murlar tarafından pek siki bir surette yapılmaktadır. Harbin bidayetinden beri bu kadar siki kontrol görülmemiştir. Ordumuz Bu kontrel, Frankistlerin taarruz yapacakları intıbalarını tevlit et mektedir, Bu (aarruzuh Katalonya istikametinde mi yoksa Madrid istikametinde mi ya, pılacağı heniz meçhuldür. Maamafih gi, mal ve merkez orduları mühim miktar“ da takviye kıtaları almışlardır. Harekâtı General Franko idare ede . cektir. Mumaileyh erkânı harbiye reisi olarak yanmda şimdiye kadar şimal or. dusu erkân: harbive reisilğini yapmış © lan gerera! Juanvigon'u slmıştır. Burgos, 19 (A.A.) — Burgos hükü . meti, huduttan daimi surette geçmek ini veren bütün ruhsatiyeleri ilga etmiştir. Bundan böyle daimi ruh, satiyeler, yalniz general Franko nez - dindeki diplomatik veya ekonomik ya. salâh bancı heyetlere münbssir bulunacak . | tir. karka bombardımanında hasara uğrıyan Stanbrok İngiliz vapuru, kuma oturma, tina vakit kalmadan batmıştır. bu sabah Edirneye girdi Edime asker şehridir. 'Türk askerine hudutsuz gönül vermiş Türk şehridir. Avrapa sınırımızda bu şehrin Ti oluşu ve kalışı Türk ırkının ne büy cehdinin eseridir. Bunu biz de biliriz, bizi bilen #ünya da bilir, E e bir tarihtir. Baştan başa bir tarik ki ne bahasına - malolursa olsun kendinden olanı başkasına vermemek azmini göstermiş bir milletin çok şe- relli mâceralarından birini anlatır. rne bizim olduktan sonra bu şehir Türk ordularının devamlı bir meddü cezrine sahne oldu. Salibli müt- tefiklerin karşısma çıkıp daima muzaf- fer olan ilk imparatorluk orduları hep buradan hâreket etti. İstanbulu zapt için buradan hız al- dık. Merici aşıp, Savayı aşıp, Tunayı aşıp, Orta Avrupayı zaptetmek için Türk hep buradan hareket etti. Edir- ne, Türk ordularının an'anevi hâreket Üssüdür, İmparatorluğun payıtahtı ts tanbula nakledildikten sonra da hakiki askeri payıtahtlık meziyetini daima mu- hafaza etmiş olan Edirnede her bina mutlaka askeri bir hedefle kurulmuş, her ev, mutlaka bir asker tarafından tesis edilmiş ve bu şehrin talihi, her Türk şehrinden gok, Türk askerinin talihine müvazi olmuştur. Türk kuv vetli oldukça Edirne genişleyip, büyü- müş, patlamış ve Türk zayıflayınca E- Mirmenin yıldızında daima bir sönüklük görülmüştür. Edirme taşıy- la, toprağıyla ve her şeyile daima Türk ordusuna hayran kalmış, minnet duymuştur. Zira,, ordu halinde topla- nan Türk, dalma burada, bu sınırlarda Edirne için fedakâr olmuş, karını dök- müş, ölmekten yılmamıştır. 'Türk ordusu bugün Edirmeye ne ilk girdiği gün gibi kahhar clarak, ne ikinci Balkan harbindeki gibi bir gö- nüllüye karşı hasretli olarak giriyor. Hayır; bu sefer Edirmeye girişimiz, Sava nehrini, Tunayı aşıp, Orta Av rupayı zaptetmek gibi bir niyet güt- miyor. Bu sefer Edirnede beklenilen mevwl düşmanlara karşı alınmış tec rübelerden istifade ederek daha sağlam bir kale kurmak endişesiyle girmiyo- ruz. Edirnenin bu sefer Türk askerine kavuşması müstakil ve her sahada kudretinden emin bir milletin sulha yeni bir destek ve dünya müvazenesine daha kuvvetlenidirilmiş bir hesap un- suru bahşedilmesi mânasmma alınmalı. dır, Türk smırlarının her tarafında sul- hun desteği olan Türk askeri böyle bir sihirli kudreti Avrupaya doğru bir parça daha yaklaştırmış bulunuyor. 918 de Avrupaya yeni bir harita ver- mele emeline düşenlerin biribirinden kuşkulandırmak için aralarında kontrol edilemez, emniyeti tesadüflere bağlı, esrarlı bir boşluk yarattıkları Uç dev Jet, Türkiye, Yunanistan ve Bulgarya emin ve dost hatvelerle bugün bir lerine yaklaşmış bulunuyorlar, Bu yak laşmanın sulhü Balkanlarda bir kat da- ha sağlamlaştırdığı ve ebedileştirdiği kanaatindeyiz. Ezeli ve ebedi ordusuna kavuşan E- dirneyi Edirnelileri ve karagâhmı Türk askerine Avrupada en munis gelen eski ikinci ordu merkezine yerleştiren Kor- general Salih ile bütün Trakya ordu - muzu, bütün ordumuzu ve bütün mem- leketi bu güzel hatıralı günde tebrik e- derir. Böylelikle Türk askerinin kon- rolü dışında tek Türk toprağı kalmamış, oluyor. Bu yeni başarı, bizi Büyük A” tatürkün önünde saygtile bir daha eğilmeğe teşvik ediyor: Yaşasın Atatürk | ir HABER Merasim nasıl oldu ? Edirne, 20 (Merasimi takibe giden arkadaşımızdan, telefonla) — Dün ge ce gayri askeri mıntaka hududunda Ha- dımağa bağlarına dayanan kuvvetleri- miz bü sabah saat Edirneye doğru yürüyüşe başlamışlar ve şehre girmişlerdir. Trakya Genel Müfettişi General Kâzım Dirik orduyu şehrin dr- şında karşılamış ve halk, general Kurdeebe kumarilasındaki kuvvetle- rini piştarını görür görmez; — Yaşa Atatürk! diye haykırarak as- keri selâmlamıştır, Kuvvetler şehre girince doğruca Üç şerefeli meydanına teveccüh etmişler ve orada mahallin en büyük âmiri olan genel müfettiş k önünde muhteşem bir geçit resmi yapmışlardır. Bugün halk, ordu şerefine Belediye bahçesinde iki yüz kişilik bir ziyafet verecek, komutanlar, genel mülfettişli! konağında verilen ziyafette buluna- caklardır. Gece belediyede komutanlar şerefi- ne bir ikinci ziyafet verilecektir. Akşam muazzam bir fener alayı yapılacaktır. General Kâ'ım diriğin be- yanalı Trakya genel müfettişini, büyük bir sevinç içinde çalkanan halkın arasında bulup ihtisaslarını sordum, Çok müte- heyyiçti; — Fevkalâde bir heyecan ve neş'e içindeyiz. « dedi. - Şanlı ordunun at nallarınm o şakırtısını ve kıtaların motör < seslerini zevk ve ferah içinde duyuyoruz. Bu manzarayı sey- reden halk, refahın ve barışın zevkini de tadmakta ve duymaktadır. Harsman- larını bırakarak akınlar halinde şehre sekizde gelen köylülerin ve şehirlinin bu uğul | tusu, Büyük Şefe hayranlığımızın yeni bir ifadesidir,,, İ Barselon, 19 (A.A.) — Bu sabah Val, | HABER — Akşam postası izmitte gemi- lere musallat Iki hırsız nihayet yakalandılar Polis ikinci şube ikinci kısım memur. ları İzmit zabitasının uzun müddetten- beri aradığı iki sabıkalı hırsız yakala , mişlardır. Burhan ve Hasan isminde olan bu iki hırsız bilhassa İzmit civarındaki gemis lere musallat olmuşlardır. Gemilerin ba- kır aksamını gizlice söktükten sonra İs- tanbula getirerek (satmaktadırlar, İki sabıkalı, topladıkları bakırları yine bir taraftan çaldıkları sandalla İstanbula naklötmekte ve bakırlarla beraber san- dslt da satmaktadırlar. Sik sik İzmit körfezinde sandal kay » bolması ve ayni zamanda da gemilerde hırsızlıkların çoğalması, İzmti zabıtası- nın #ikt takibatına vesile oolrsuşsa da, bu iki sabıkalıyı bir türlü yakalamak mümkün olmamıştır. Nihayet bundan bir müddet evvel Hasan ve Burhan Un, kapanında çaldıkları bakırları satarlar. yakalanmışlar, fakat iki hırsız no yapıp polislerin elinden kaçmış - ir, Bunun üzerine polis ikinci şube ikinci kısım memurları tahkikata giriş - miş ve bu iki gabıkalıyı nihayet ele ge- çirmişlerdir. Bürhan ve Hasan bu sa- bah emniyet müdürlüğüne getirilmiş ve sorguya çekilmişlerdir. —— Ev soyan bir hırsız yakalandı İkinci şube İkinci kısım memurları Taksim ve Pangaltı semtlerinde birçok | apartıman ve evleri soyan sabikalı bir hötizt daha yakalamıştır. Tavukçu İhsan namında olan bu apar- tıman bursizi son defa Taksimde bir a- partımanı soyarken ele geçirilmiştir. İhsan soyduğu apartımanlardan çalâı- ĞI eşyalar aranmaktadır. Karısını yaraladı De” Baştarafı 1 incide tün bunlara rağmen Nazifin şüpheleri büsbütün artmış ve karısını esrkı bir surette tarassuda girişmiştir. Bu taras sutlar ve ahbaplarının söyledikleri ken- İdisinde yüphelerinin bakikat olduğu kanaatımı uyandırmıştır. o Kendisine Vasfiyenin zengince olan başka bir a- dâma metreslik yaptığı söylenilmiştir. Bu vaziyet karşısında artık sabredemi- yen Nazif bu sabah gene karısının giyi- nerek evden erkence çıkmak istemesi üzerine kendini kaybetmiş ve sarhoş ta olduğu için Vasfiyenin birdenbire üze- rine hücum etmiştir. Bu sırada kadın kaçmak istemişse de Nazif,: “Seni gidi kahbe, hâlâ o adamla konuşacaksın ha? de ona gidiyorsun. Öyleyse ben #eni göndereyim de gör!.,, diyerek be- inden bir kama çıkarmış ve karısının orasına, burasma saplamağa başlamış- tır. Kadının feryatlarına yetişenler Vas- fiyeyi 5 - 6 yerinden ağır yaralı olarak kanlar içinde ve baygın bir halde yerde bulmuşlar ve imdad otomobiliyle has- tahaneye kaldırmışlardır. Müddeiumumi müavinlerinden Rem- zi hâdise tahkikatına elkoymuş ve Be- yaznıd merkezinde hâdiseden sonra &- linde kanir kamasiyle yakalaran Nazifi ve vak'a şahitlerini sorguya çekmiştir. Adliye tabibi Salih Haşim de hastane- ye giderek yaralı kadını müayene et- miştir, e Büridan Okuyucularımızın zevk ve merak- la okudukları Mişel Zevako'nan bu en güzel eseri, yeni neşriyat pro- £ramımız mucibince haftada bir gün ve 8 sayfalık bir ilâve olarak veri- lecektir, 28 Ağustos Salı günü ve müteakip Salı günleri HABER ga- zetesile birlikte “Bürldan” 1 mü- vezzilerinizden . İstemeği unutmayı” meraya par a larımız, bu yil normalin çok üstünde ler tam kemale ereceği sırada Çürüklük hastalığı çıkmış, görmüştü. Parasız dağıtılan ilâçlarla iki tadan kaldırmış ve bu yıl bağcıların yüzü gülmüştür. ANAL 20 AGUSTOS — 1952 ) d ş Küre bakır madenleri gele€ sene işlemeye açılacak i ika Kastamonu, (Hususi) — Küre bakır madenleri Üzerine terki 8 nebi mütehassıslar işlerini bitirerek Ankaraya dönmüşlerdir. den işlenmiş olan kısmında bakır cevheri da mücavir ve hiç işlenmemiş kısımda muştur. Aybaşma doğru bir heyet daha mamlayacaktır, Mütehzısıs heyet reisi gelecek yi madenin işletmiye açılabilecek bir keşafette bulunduğunu $i Bu mad bulu şe l tetkik madende bir ocak işlet” öylemişti” pek yüksek mikyastâ kesif miktarda çevher* gelerek mahallindeki Dinarda köyler şoselerle bağl İ Çıplak araziye 60 bin meyveli fidan diki anıy0” iyor K i 600 kilometre uzunluğunda telefon hatlarile biri ve merkeze bağlanıyor. Dinarda elektriği” kilovat 110 kuruşa a ” vaya Dinar, (Husr- si) — Dinarın ara zisi ötedenberi çıp” Jak bırakılmıştır. Ko ca saha ağaçsız duru yor. Kaymakam Ü- beyt Çerçel Di narda hiç olmazsa lü zumlu yerleri ağaç landrmağa teşebbüs etmiş, son yıl içinde bu hususta epey İş ler görmüştür. Bs yılda düşünülen re, Afyonda yetiştir 5 tirilen meyva fidan larından 60 bin ta ne dikmektir. Buna bilhassa köylerde © hemmiyet verilecek tir. Übeyt Çerçel köy lüye büyük emek harcamış ve muhitte bir “zihniyet,, değişikliği yaratmıştır. Dinar köylüsü dünkü vaziyetinden ta- mâmen ayrılmış ve yenilikleri derhal benims bir zümre haline gelmiştir. Köylerde yol, mektep ve hayvana” tın ıslahı Üzerinde genç kaymakamın ısrarla duruşu ile yarına iyi bir esas ha“ zırlanmıştır. Her köy biribirine muntazam ve 49“ se gibi yollarla bağlanmış, yollar gibi telefon işleri de iyi yürütülmüş, halen 28 köye muntazam telefon tesisatı u- satılmıştır! Bu sene 32 köye daha tele- fon uzatılasaktır. Halen mevcut kat &n uzunluğu 302 kilometredir. Bu rakam yeni tesisatla 600 kilometreye iblâğ olunacaktır. Dinardaki faaliyetin yollar kısmına ait olanı bilhassa kaydedilmelidir. Bay Çerçel Dinardan Çay nahiyesine kadar yeni bir köy yolu açmış, bu yoluen kestirme taraftan, fakat en sarp yerler- den geçirmiştir. Maksat, Dinara bağlı bulunan Çulovası nahiyesini de Afyo- na bağlamaktı. Şimdi öğreniyoruz ki bu yol şose haline kalbeğilerek Afyon şösesine bağlanıaktır. Böylece Çulo- vas gibi mühim bir nahiye de yolsuz- Juktan kurtulmuş oluyor demektir, Dinarda yenilik hareketlerine daha çok temayül gösteren bir halk kitlesi var. Bunun sebebi de halkm karışık Yani Dinar halkını sadece eler değil, Konyadan, Eski- Salihli (Hususi) — Yeşil Salihlinin e pu $” Üç sene evvel 9 bin dönümü geçmiyen Akala pamuyiriy? > ye” yükselmiştir. Hele arpa ve buğdaydaki bereket 25 sen' i tecededir, Yukarida: Dinatın Çul ovası #ehiyesin de ! dl makiye müdürü, posta memuru, Afyon emi Dinar kaymakamı; altta Dinarda yeri 7 mahsul vermiştir. 1“ Gi #ekteplerinden biri za şehirden, İzmirden, Trakyi ger dun muhtelif yerlerinden di birçok kimseler teşkil edi yil Dinar şehrinde sudan ş i elektrik, kilovatı on kur” tuzluk yüzünden her Dİ e gaz yakmayıp elektrik kö il Nazilli, AY? | Otomatik telefonl4 Dn Izmire bağl? Aydın, (Hususi) — zilli, Aydın ve İzmir ara” telefon tesisatı vöcüds ES mp Wi gri” gi vermiş ve bu tesisatın sür'atle yapılması için 5 mir verilmiştir. Aydının iktisadi yaya N bir rol oynayacağı $i > zel ve hayırlı teşebbü o tahakkuk edeceği ve ö” içinde tesisatın yapıl ğı haber verilmektedi"” Aydın ve Nazilli PO, simdilik birer santrsl vi p arzu edenler bu sant” ge İzmir, İstanbul ve Ankara yi nuşmak imkânını bulabi Santralların tesisinde” e dahilinde otomatik tel” Lİ pılacaktır. | © Saliklide 25 senedenBi? görülmemiş bereki eli münbit ve feyyaz gi eri yar YE yi hes si ' iadele, senedir yapılan Pi inbezl, gör“

Bu sayıdan diğer sayfalar: