30 Ağustos 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

30 Ağustos 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> Simdi bitiyor kardeşim, dedi. ta ak son sayfaları da kesti ve ki- Yay ann üzerine bıraktı, Gülümsi- — e a dedi. Öğle yemeği yedin mi? ! e ! w İeyse sana bir şey hazırlatayım. Yİyeceğin zaman sana elimden ii kadar yardım ederim; şimdi dur- en Zili çaldı. Birkaç emir verdi; Mi, > Bergef alarak yerine oturdu. İk » OPU Hüzlerile takip ediyordu. Gü- dedi ki: iç küdar zamandır seri tanıyorum, i hayrette bırakıyorsun. Ne za- “ö bir iş görmezsin kuzum? My eau zaman. Fakat o zaman im, Ya rüya görürü: r. söyle ba" Diçin bana iade ziyaret için bu e ettin? Man koltuğun püsküllerile oynıya- ig Sevap verdi: Çünkü seni görmek için sabırsızla- ç Sara? am gözlerini kaldırdı, karde Ağa lerinde alaylı bir pırıliz gördü. iş rak bağırdı: Köy mutlaka sihirbazsın. Azâde! > On Sefe rde ne keşfettim acaba? U sen söyliyeceksin, o ama, eğer an çok hoş olacak. Bu fırsatı b Cağım.., «ox *Bülümsiyordu: My, an Muhtar hakkında malümat Mi Beldin, dedi, zaten bunu anladı. » kendim evvelce malümat edin- tay. 8 İslersen sorabilirsin, cevapları İçinde bir o aşağı bir yukan hs âlon kardeşinin önünde dur Süz SİNİ arkasında kavuşturdu. Yarı ng a şen bir sesle dedi ki: iyce musun, sen bu sürati #nti- Biye kadar tehlikelisin? N âyni sesle cevap verdi Üy lk tehlilceliyim ama, senin için Benim akıllı kârdeşim! koltuğa oturarak neşe öle: şi dedi, anlat bakalım. Np, Sr, ben cevap vereyim. vel: Nazan Muhtar kim? Muhtar; yahut kendisini se kullandığı kısa» ismile: Nana; ;, <Vvel vefat eden mütekait bir kızıdır. Sayısı epey tutan kız Yar; kaç tane olduğunu iyi bil- hesabını — S 7 Yi senden dahaiyi i Mi? Ne mutlu ona! Ben onda Yüzü görmemiştim. bir tavırla; küvvetlidir, dedi, altıya ka- bilir, Eğer işin içinde ka- rmiye, otuza kadar da çıkar. utadr olan sükünetle sözüne 5#, İN ii a 2 li) inin ismi Münüre Muhtar, A- Servetinden mahrum değil, ve inle yok, Öğrenmek istediğin u? * Yükarı.. İkinci sual: Sadunun EE; pikek A I; zira, ufak bir işaretten tanıdım. ay yu olmaz bee yolunda başını eğdi. Bir — $u hal Sonra: “aş Ka dedi, o kadar kötü terbiye N ün doğru mu? Ge da Sonra, güzel tabanca Ne , » eski bir kalpağı nişan- km tabanca attırmış, Nana & Beda, rim Yaşında kadar vardı. Ho- K İba tabanca ile kalpak kal- iu" im &ünü Nananın kalpakla “içek, , “Sağma diktiği güzel kokulu Kapak üye ağını suladığını gördüm. me delik deşik olmuştu ki mü- te bahçıvan kovası işini gö- İ İm bir kahkaha o koyuver Rİ alamadı. Prenses de gü- KA lke öpen ke me İnel em âşk ve His Romanı: 13 Nakleden: Haldun S. Kip | Platon, gülmesi bittikten sonra, sordu: — Ey, sonra? — Sonra mı? Hangi birini söyliyeyim? Zannederim ki, coğrafyadan hiç haberi yok. Bana bir vilâyet merkezi hakkında öyle sualler sordu ki bu şehrin Niyagara çağlayanı civarında olduğunu zannetti Einden şüphelendim. Şimdi Niyagaranın Amerikada olduğunu bilip bilmediğinden emin değilim.. Nana, evlerinin ometrük duran şimendifer rayını iki ucundan bi“ rer mesnet üzerine yerleştirip bunun ü- zerinde canbaz gibi atıyla yürümeği dü” şünürdü. Hattâ'bana bunun zor olup ol- mıyacağını sordu. Zorluğun ray üzerinde yürümekte olmadığını. asıl atı alıştırmak ta olacağını söyledim. — Şu çifteliyen at mı? — A, sen onu biliyor musun? Evet, o ve bir başkası. — Bu kolay iş değil.. Projesinden vaz- geçti mi? — Yere çizilen bir çizgi üzerinde yaptı ğı muvaffakiyetsiz birkaç denemeden son ra, İstemiye istemiye vazgeçmeğe mecbur oldu. Tarih bilgisi çok kuvvetlidir. Baba sının kütüphanesindeki koca o ciltlerden mürekkep bir eseri baştan aşağı okumuş tur. Fakat bu okudukları onun coğrafya hakkındaki bilgilerini arttırmadı: İç yabancı dili gayet (doğru okur, yazar, anlar: Almanca, fransızca, ingiliz ce, İsterse, güzel piyano çalar: Ama, her zaman istemez yoksa, Karikatüre büyük i bir istidadı var; Fakat hesabm'en iptidal düsturlarından haberi yoktur. Genç adam içini çekerek: — Ne kız! dedi. İyi ama, annesi ne bi- çim kadın bunun? — Dünyanın en temkinli, usul ve ka- ideye en fazla itina eden, en ciddi ka- dım! Zayıf, hastalıklı, biraz melânko! denizdeki balıklar kadar cahil ve ecnebi mürebbiyelerin yüksek bilgili olduğuna karti. Bu kanaat, belki Nananın garip tahsilinin sebebini anlatabilir, — Ya diğer kardeşleri? — Onlar, akıllı, fikirli, hattâ çok mar lümatlı.. Gel'de şimdi bu uygunsuzluğu anla, değil mi? Doğruğu gün Nananm beşiğine şeytan girmiş olmalı. Eğer ara- nırsa belki saçlarının yahut entarisinin kıvrımları arasında bulunur. Yeniden endişeye düşen Platon sordu: — Ya ahlâkı? — Ahlâkma diyecek yok.. Diğer bütün kusurlarını örtecek kadar iyi. Genç subayın (gözlerinde o kadar çok sualler okunuyordu ki prenses gülmeğe başladı. Dedi ki: — Galiha Sadun yeğenine biraz iftüra etmiş. Bununla beraber, eğer kavga et- mişlerse hiç şüphesiz üst perdeye çikan arkadaşın olmamıştır. Çünkü o Nananın öyle bir çenesi vardır ki, birinci sınıf! Fakat, ahlâkı, bir daha söylüyorum, o da birinci sınıf! Bu küçük kızın çok iyi bir kalbi var, Sırası gelince kendi nefsin- den fedakârlıklar eden cömert kalpler- den. Onu, köyde hastalık olduğu zaman, canla başla köylülere: yardım ederken gördüm. Onü. yüzerken uzaklara açılan ve akmtıya kapılan ufak bir çocuğu kur” tarmak için suya atılırken gördüm. Pa- rantez içinde söyliyeyim ki, Nana'balık gibi yüzer. Fakat, ne de olsa, dbise ile banyo herhalde hoş bir şey olmasa ge- rek. Çok iyi kalpli kızdır, çok! Sonra gülerek ilâve etti: — Çekilmez olduğu kadar iyi'kalpli,. Platon: i — İnanırım, dedi; böyle tamamile biri birine zıt hislerle yoğrulmuş tabiatler hem iyiliğe hem fenalığa ayni derecede müslaittirler, Prenses devam etti: — Nana “Namusu mücessem, dir. Tam babasının kızı! Platon odanın içinde tekrar gezinmeğe başlamıştı. Yüzü bulutlu idi. Susuyordu. Prenses ona yaklaşarak emin bir sesle: — Sen benden fazla şeyler biliyorsun, dedi. — Evet.. Beni. üzen de bu! Çünkü bu çocuk. bütün kusurlarile (o beraber beri çok alâkadar ediyor. (Devamı var) Türkiye ve Finlandiya milli güreş ta- ktmları arasında Üç sene sırayla yapıla. cak olan müsabakalar sonunda iki gali- biyet kazanan takıma verilmek Üzere kel için milli takıma dahil pehilvanları, mız geçen sene Finlandiyaya gitmiş ve 56 kiloda Finlândiya şanipiyonu K. Kisseli Futbol'da Beynelmilel maçlar Çekoslovakya » Lityanya Kavnas, 29 (A. A.) — Geçenlerde tep- kil edilmiş olan Çekoslovak milli takımı Litvanya milli takımıyla yaptığı ilk kar. gılaşmasını 2-0 kazanmıştır. Yugoslavya - Çekoslovakya Zagreb, 20 (A. A.) — Çekoslovakya milli futbol takımıyla Yugoslavya milli takımı arasında &ekiz bin kadar seyirci ö. nünde yapılan karşılaşma, Çekoslovak- larm 3-1 galibiyetiyle neticelenmiştir. Birinci baftaymı 2-0 Çekoslovakların 16. hine biten bu maçta Adne iki vo :Risan da bir gol atmıştır. Yuğoslavların şeref sayılarmı yapmıştır. Belgrad - Prag Prag, 9 (A. A.) — Belgrad ve Prag muahtelitlerin şeklinde karşılaşan Yugos- lavya ve Çekoslovakya B takimlari maçı Prag'muhtelitinin 1.0 galibiyetiyle neti- eslenmiştir. Merkezi avrupa kupasında bir ihtilâf Prag, 29 (A. A.) — Merkezi Avrupa kupası komite reisi Koppolanm Çekoslo- vakya foderasyonuna bildirdiğine göre 1 Ağustosta İtalyanm Genova takımma karşı oynarken İtalyan Marselli ile bir- likte hakem Hertsko tarafından sehudan çıkarılmış olan Slavyanm merkez muha- cimi Nozir önümüzdeki günlerde oyna - nacak olan iki final maçı için diskalifye edilmiştir. Koppola “İtalya” Sanyi ile birlikte mer kezi Avrupa komiteşini teşkil öden pro, fesör'Dr. Pelikun “Çekoslovak, o kendi haberi olmadan verilen bu kararı sid - detle protesto etmiştri. Atletleri davet T. S.K. Atletizm federasyonundan: 100, 400, 5000 metre düz koşular, u- zun ve 3 adım atlamalarda milli takım birincilerini ve 110 metre manialıda mil- M takım ikincilerini seçmek Üzere 20- 1938 günü saat tam 17 de Fenerbahçe stadında bir müsabaka yapılacaktır. Bu müsabakaya iştirak edecek olan atletlerin vaktinde stadda bulunmaları Ye İpderasyon antrenörü Bay Ratkaya müracaat etmelri lüzumu tebliğ olunur. Sipog inlandiya - Milli güreş takımları yarın akşam Taksim stadında karşılaşacaklar oradaki ilk temasta 5-2 mağlüb olmuştu. « İl maçtan sonra Ankaraya giderek 3 ve Bu seneki müsabakalar memleketimiz. £ 4 eylülde biri serbest, diğeri de grekoro- Finlandiyslı kont Bertel Nordstrevin ta- rafmdan yaptırılmış olan muazzam hey- de yapılacağı için Finlandiysh sporcular bugün şehrimize gelecekler ve milli te- mas yarmki çarşamba akşamı #ast 9,30 da Taksim #tadyomunda yapacaklardır. Dünyanın en kuvvetli güreççileriyie yapılacak olan bu müsabakanın milli ta. kımımız tarafından kazanılması, çok kıy- metli olan heykeli, rakiplerimize kap - tırmaktan kurtaracaktır, Bu defaki mü- sabakuları kazandığımız takdirde , ki bu bir bayli zeüşküldür - üçüncü ve kat? karşılaşma gelecek sene Finlandiyada o lacaktır, Yarın âkşam minderde göreceğimiz Finlandiya güreş takımı şöyle teşkil e- dilecektir: 56 kilo: Kanko Kisselj, 6i: Kustaa Pihlajamki. 66 kilo: Lanri Koskela, 72 kilo: Juho Kinnunen. 79 kilo: Arrir Kusaari, ST kilo! Elmer Harma. Ağır sıklet: Peka Mellaro. Misefir güreş takımı İstanbuldaki mil. Avrupa - Yüzme müsabakası On altı yaşındaki Amerikalı yüzücü dünya rekortmenini Berlin 22 (Hususi muhabirimizden) — Dün ve bugün Berlinin Olimpiya stadı havuzunda yapılan Avrupa ve Amerika yüzme müsabakaları 36 ya karşi 38 pir vanla Amerikalıların (o galibiyetile bitti. Manmafih bu hiç bir zaman Avrupanın Amerikalılara bu derece sıkı ve çetin bir rakip olduğuna delâlet etmez; zira A- merikalıların Avrupalılarla karşılaşmak zere yolladıkları ön iki yüzücüden mü rekkep takım, içinde yalnız iki üç yıldı. zın bulunduğu alelâde hattâ zayıf bir & kiptir. Buna mukabil Avrupa, geçen haf ta Londrada yapılân Avrupa şampiyona sında en iyi derece alan yüzücülerinden mürekkep bir takım teşkil etti ve buna rağmen mağlüp oldu. Müsabakalara 100 metre serbest hariç olmak üzere Avrupadan v& Amerikadan birer atlet iştirak etti. 100 metrede iki Avrupalı ve iki Amerikalı yüzdü ve ne- ticede birinci ikinci Amerikalı oldu. Bu müsabakanm en mühim ve dikka- te şayan tarafı henüz 16 yaşında bulu” nan Amerikalı Jahetzin dünya rekortme- ni Ficki mağlüp etmesidir. Avrupalılar dan hiçbiri 101,2 saniyeden aşağı yüze- medi, 400 ve 1500 metre serbest (o yarışları müsabakadan ziyade halen dünyanın en mükemmel mukavemetçisi olan Fla- naganın nefis bir (o gösterişinden ibaret kaldı." Avrupa şampiyonu İsveçli Burg AAmerikalmın harikulâde stili, fevkalâde dönüşleri ve r#hayet istediği anda sürat değiştirmek kabiliyeti yanında çok sö- nüktü. OAmerikalının 400 metredeki 4-468 derecesi Avrupa için erişilmesi çok güç bir rekordur. Amerikalı bu mesafeyi yüzerken 100 metreyi 1:04, 200 metreyi 2:16 ve 300 metreyi de 3:31,1 de geçerek dünyanın yetiştirdiği en büyük yüzücü- lerden biri olduğunu gösterdi. 1500 met” redeki 19:35,2 lik derecesi rakibsiz olarak Yüzdüğüne göre şayanı takdirdir. Sıkı bir rakip yanında 19 dakikadan a: ineceği kuvvetle multtemeldir. 4x100 ve 4x200 serbest bayrak yarış- ları çok büyük farkla Amerikalıların za ferile neticelendi; hattâ 4x100 de dünya yi Si v e a men olarak iki müsabaka yapacak ve ©- radan da İzmire geçecektir. İzmirdeki karşılaşmanm Türk milli gü- reş takımıyin yapılması ve bu müsaba, kanın serbest “güreş eklinde icrast ihti- mali vardır. , > m kir 66 kiloda Berlin olimpiyadı birincisi ve 935, 36, 27, 28 seneleri Aprupa şampiyo- nu L. Koskela Amerika > / mağlüp etti rekoru da tazelendi. Amerikalıların vasati rekoru'böher yü- zücü için 59,8 dir. Bu rekorun daha iyi olması beklenebilirdi. Çünkü birgün ev- vel 59,8 yüzen Volf ancak 1:016 çıkara* bildi. Burada en dikkate şayan derece 16 yaşındaki Jaretz 584-lük (deretesidir. Halen dünyada okendisinden'daha seri Yi bahsedileceği şüphesizdir. 4y200 bayrakta Amerikalıların kuvveti daha ziyade göze çarptr. Daha çıkışta iki metre ileri fırlıyan Amerika takımı müsabakayı 20 metre farkla önde bitirdi. Amerika Derece 1 Hirose 2:19 2 Taretz 2:15.5 3 Volf 2:16 4 Flanagan 213, Avrupa Derece 1 Zeivers (İngiltere) 2223 2 Talli (Fransa) 2:20 3 Borg (İsveç 2:4 4 Plath (Alman) 244 Kravl yarışları bunlaftdarnı ibaretti “ve bu müsabakalarda aşikâr olan cihet Av- rupalılarm daha uzun bir zaman Ame- rikalılara yetişemiyeceğidir. Esasen stil- de, rahat ve zevkli yüzüşteki farkta Ame- rikalıların bu sahadaki faikiyetlerinin en büyük isbatıdır. Kurbalamada Kasley ve Higgiro gibi dünya rekortmenlerinden ve sırtüstü Ki- efer, Vandervey ve Drisdale gibi yüzme harikalarından mahrum bulunan Ameri” kaldlar Avrupalılara mağlüp oldular. A- merikalı genç sırtüstücü © Neunzig çok genç bulunmasına rağmen Avrupalı sırt üstücülere gerek stil gerek sürat ve dönüş itibarile faiktir. Yalnız raahtsızlığı yü- zünden 1:11 den aşağı inemedi. Keza sırtüstücülerinin rahatsız. bulun” masından en son yüzen maruf Fickin gayretine rağmen Amerikalılar “bayrak yarışında da birinciliği Avrupaya terket mek mecburiyetinde kaldılar. Gece karanlığında şiddetli yağmur ve soğuk altında cereyan eden (atlamalar çok zevksiz oldu. Esasen çok genç ve tec rübesiz olan Alpatnick fevkalâdelik gös- teremiyerek Alman Veisse o mağlüp ol- du, Maamafih on beş yirmi senedir A- merikalıların inhisarmda bulunan atla- maların böyle bir tesadüf yüzünden Al- manlara geçtiğini zannetmek . yersizdir. Binaenaleyh Alman spor o matbuatının palavrası da tamamile lüzumsuzdür. Veiss bu müsabakayı kazanmıştır. fakat kendisini Dejardin, Deşener, M. Vayne, H. Smith ve daha nice maruf Amerikalı lar derecesinde ve seviyesinde görmek doğrudın voğruya Alman nikbinliğinin bir tecellisidir. Sund ERLER

Bu sayıdan diğer sayfalar: