12 Eylül 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

12 Eylül 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sinema dünyasında bir çocuk yıldız Bugünün Ceki Kugan'ı kimdir ? Miki Runi, ilk muvaffakıyetli filminden sonra Holivuda çağırıldı Bikema dünyası, Sm bir çocuk doğmuş bu. hama Miki Runl İhdeki bu çocuk in bir Ceki oi Çünkü Mdr * 80 nura si- Mağ onun kadar Kü fak ve sevim çoruk artist a yen kç Şehre iti ha “e Ceki K ztmektedir. "Bu gün on beş olan Miki vi #inemaya ye © değildir, evvel bir » Ülmle ikin, derecede roller W. Fakat, cn Ne çevirdiği film © birinci derece. artist sevi - yön yükseltmiş - ği Çünkü bu fim. başten rolleri Sn Socuk paylaş, Mikiye de baş MA verilir er Hardi aşka tutuldu!,, İsmini m bu fümde Miki ile beraber üç Hi kız srtist oynamaktadır. Bunlar m Judt Garland ve Setilin Par- olmaya Miki * Miki am birinci sınıf yıldız derece- karan bu filmden sonra kendisini İksya oçağırmışlardır. oArtistlerin Sümda en büyük rütbelerden birini 8den "“Holivuda terfi,, genç artis- ME rn Avrupadan uzaklaşlırmıştır. Bağ küçlük artist, Holivuda gitmekten haa undur. İngiltereden ayrılırken bu, “ğu bir beyanatta, ne kadar sevin- ylüyor ve bu vesile ile hayatını yor; ça nim esi İsmim Miki Runi değil, tan lr. Fakat, aksiliğe bakın ki ba- &, İsmi Cos Yul. Garib bir tesadüf! 4 isiniz. Belki, Fakat, kabam ben çar sonra doğmuş olaydı buna derğik, Lâkin, ben doğduğum in çoktan bu ismi taşıyordu. ia niçin bana ayni ismi koydu? Her kendi ismini seviyor, veya kendi. Man kıymet veriyor; dünyada en any bu, en ideni adam kendisini Yar iyor, Bing, &t babam kendisini nekadar ideal Xi Yayarsa sayam, is:rini nekadar gü- lursa bulsun, bu meselede ben o- Öke; Gözünü dinlemedim. Hem ismimi de- iğ lem, hem başka bir mesleğe gir EE ibi bahsediyorum ama, kusura Ne yaparsınız: insan küçük a ük bir adam olunca öğünmesi- na Doğrusunu isterseniz bu işte fazla başkalarınm roll var: sine. ladığım zaman; z Öcne başka bir irim bulalım! dedi, bal de; N Mv VE, dedim, hem ben zaten ismimi Sör, ili rf sanki benim muvaffakıyet- Öğ,» Üzerine bana Miki ismini koy- ie Bariki benim fareye benziyen bir Varmış gibi! Fakat aldıriş etme- Kn Miki ne de olsa sevimli bir Ve milyonlarca çocuk için bugün tümen teşkil etmektedir. Ben de olayım da İstersem Miki gibi Aman Si ee güre sinema b hep çift isimlidir. (Yalnız, ha- 'dığına göre, bir Fransız ar. tek ismi var: Annabelle. O da Miki Runl “Hardi aşka tutuldu!,, filminde söylenirken iki isim gibi geliyor: Anns- Bella; ama, yazılırken bir arada söylü - yorlar. Sonra, Şarlo da tek isimle ta nınmış bir artisttir.) Neyse, bizim de iki ismimiz olsun dedik ve Mikiden sonra bir Runi Hive ettik: Mikj Rumi... Güzel bir isim, değil mi? “Makaroni,, ye benzeme- si itibariyle insana iştiha da veriyor! İsmimin değişmesinden (babam da memnun. Çünkü kendisi yine dünyada bir tek Coe Yul olarak kaldı... Sonra, babam artist olduğum için de memnun. Esasen kendisi sinema dünya- sına pek yabancı bir adam değil: o da mü | aikhel sabibidir. Bana artistlik hevesini veren de kendisidir, Adet& gözlerimi açar açmaz kendimi caz sesi, yüz mumluk ampul ışıkları ve çıplak bacaklı artistler kaşısında buldum. İlk hatırladığım da müzikholde geceleri annemin kucağında uyumamdı. Bazan kendimi unutur, sahneye doğru koşarak: — Baba! diye bağırırdım... Bügün artık ben de bir artist olmuş bulunuyorum, Şimdi Amerikaya gidiyo. rum. Orada üç film çevireceğim. Bunlar- dan birinde Spenser Trasi ile, diğerinde de Vallas Beri ile beraber rol alıyorüm, Birincisinin ismi (Çocukların ehri), kincisi de (Oyun arkadaşları). Üçüncü filmde yine son filmimin kahramanmı yaşatacağım: “Hardi ailesi garb seyaha, tinde,) Ondan sonra da Amerikadan Avrupa- ya seyahate çıkacağım.,, My Casus Cevahirciyan Abdülhamid zamanında Er meni Hınçak ihtilâl komitesi. nin ihtilâl teşebbüsü nasıl or. taya çıktı?, Abdülhamidin casusu Çevahireiyan ihtilâl teşebbüsünü bütün delillerile halde neden mah- ortaya çıkardığı küm oldu?. Yirmiye yakın kişinin idam ve mü- ebbet kürek, sürgün çezalariyle ce zalandırılmasma sebep olan yakın tarihin bu heyecanlı ibtilâl hareketi- ni HABER'de okuyacaksınız. Eyy yy gg yg Marko Polo; — Sonra, dedi, Ahmet var.. Eğer siz Pekine yürümiyecek olursanız Ahmet Pekine imparator olacak.. Marko Polnun bu sözü, Kayduyu harekete getirmiye ve kati kararını vergirmiye kâfi gelmişti. — Pekine yürüyeceğim!.. dedi. Sen de bana bu hususta yardım edeceksin.. Marko Polo, Kayduyu omuzlarından tutarak: — Peki, dedi, yalnız bana evvelâ ga- yet çabuk koğar bir at vereceksin, şa- fak sökmeden buradan kalkacağım .. Ben yola çıkmadan evvelde Nazımeye gittiğimi söylemeyin.. Şafak sökerken Marko Polo atını Pekine doğru sürüyordu. a5 Pekinis meşhur kimyacısı Çen Tsu meşguldü. Marko Polo dağlardan aşa" rak, uzun bir yolculuktan sonra onun dükânma geldiği zaman kendisini ba- Şın: işinden kaldıramıyacak bir vaziyet te buldu. Çen Tsu büyük barut fıçıla » rının arasında kayboknuş gibiydi. Marko Polo, neles nefese içeri rek; — Merhaba, Çen Tsu, dedi, Ne ka- berler var?. İhtiyar âlim Markoya yavaş yavaş anlatamıya başladı. Imparator bütün ordusunu kaybet- miş, çok zayıf bir hale düşmüştü. Mem leket bundan şikâyetçi idi, çünkü impa. rator, milletin bütün israrına rağmen bu harbe teşebbüs etmiş ve Japonyaya sefere çıkmıştı. Gerçi bu mağlübiyet askeri bir mağ- JüBiyet değildi: Kubilây Hahının gemi- leri muharebede çarpışırken değil, de- nizde çıkan bir tayfunla batmıştı. Fa- kat, böyle bir felâket bile olmasa Çin- lilerin Japonlara mağlüp olacakları mu hakkaktı, Mağlübiyetten sonra Kubilây Han, pişman oluyor ve kendisini bu felâkete sürükliyen Ahmede kızıyor. Yalnız Ahmedin milletten duyduğu korku da- ha büyüktür, Başının gitmesi tehlikesi karşısında, Ahmet, İmparator üzerinde ikinci bir tazyika başlıyor? Prenses Kukaçini, Kubilây Hanm kendisine vermesi için israr ediyor, onu bu husysta bir desise ile kandırmı. ya çalışıyor, Çünkü, prensesi alıp im « parâtorun damadı olursa istikbalde o©- nun yerine geçeceği için, millet kendi- sini öldürmekten korkacaktır. Çen Tsu, bunlar: anlattıktan sonra sözlerini şöyle bitirdi: — İmparator buna da kandı ve bu- gün sarayda düğün hazırlıkları yapılı - yor. Bende düğün de kullanılacak mabtap ficşklerini hazırlamakla meş - gulüm. Öyle çok sipariş verdiler kil Marko Polo, kimyacının sor sözlerini İşitmemiş gibi idi, Prensesin Ahmetle evleneceği haberini alır almaz, zihti bir plânla meşgul olm:ya başlamıştı İhtiyar âlim, tekrar işlerine dalmak üzere iken Makko Pelo: — Sen bu fişekleri yapmağa devam et, Çen Tsu, dedi. Fakat onları saraya vermiyeceksin. ,Bunlar başka bir şeyde işimize yarayacak. , Bir iki saat sonra, saray telâş içinde idi. İmparatorun askerleri Kubilây Ha- na, Âsilerin şehir kapılatına kadar gel- diklerini haber vermişlerdi. Bundan en fazla gene Ahmet telâşa düşmüştü, Fakat, her zamanki gibi, ge- ne soğukkanlılığını muhafaza ediyor ve İmparatoru bir kere daha kandırmıya çalışıyordu: . — Merak etmeyin, diyordu. Bizim saray muhafız askerlerimiz bile Kay- dunun bir avuç-asisini mağlüp etmiye kâfidir. Ben şimdi emir veririm, adam- latımıza plânlarımı bildiririm. Biz işi- mize bakalım,, Meşgul oldukları iş mühimdi, çünkü prenses Kukaçinle Ahmedin düğünü MARKO POLO Hayatı ve Maceraları : Jmparatora âsilerin şehir abla dayandığını bildirdiler Marko Polo, Çinli prenses Kuka çin ile konuşuyor. meselesi üzerinde konuşuyorlardı. Ah- met kıyamet bile kopacak ölsa, prensesle evlenmek, imparatorluğa hak kazanmak, ondan sonra ölmek istiyor - du, Adeta hiç olmazsa öbür dünyaya bu sıfatla gitmek örzüsunda idi, Fakat, Kubilây Hanm, artık Ahmede itimadı kalmamıştı. Derhal yerinden kalktı ve askerlerine emir vererek bil- hassa şehrin saray tarafına olan kapı sını kapatmalarını söyledi. Ahmet buna derhal itiraz etti; — Bütün kapıları kapayalım, yalnız saray kapsını açalım! dedi. İmparator hayretle sordu: — Niçin?, Ahmedin gene bir plânı mi vardı: Düşman, şehrin bütün diğer kapıla ririr kapalı bularak, saray kapısından içeri girecek ve örada sıkışıp kalacak - “, İmparator gene Ahmedin plânını ka- bul etti. Fakat bu da gene kendisinin aleyhinde oldu. Çünkü, başlarında Mar- evveli ko Polönun bulunduğu Kaydu askerleri saraya karşı ateş açtılar, Fişekler evvelâ saraydakileri hayre- üişürdü, Sonra, şaşkınlık körkü ha- i aldı. Askerler paniğe başladılar ve biraz sonra saray Marko Polonun eline düşmüştü. Kubilây ile adamlarından sağ ka- Janlar teslim olmuşlardı. Yalnız Ah - met, sarayın balkonuna çıkarak etrafa bâkmıyördu. Hâlâ bir plin bulmıya çalışıyor gibiydi... Marko Polo, Ahmedi de adamlarına tevkif ettirdikten sonra, onu daima ta kip etmiş olan Biguçyoya döndü ve: — Sen burada dür beş dakika kadar, Binguçyo, dedi. Ben sarayın bahçesine gidiyorum, prenses Kukaçin ile biraz konuşacağım. Biraz sonra Venedikli delikanlı ile Çinli Prenses, bir ağacın altında ko- nüşuyorlardı., — SON — te İİİ Belediyesi RTE 16 - 9. 938 gününden itibaren (İGdahil) muhtelif gazetelerle ilân edilen alım ve satımlara alt açık eksiltme ve pazarlık ihaleleri bu tarihten sonra sâat on dört buçukta yapılacaktır. Kapalı zarf usulile yapılacak eksiltmeler için saat 14 e kadar zarf kabul edilir. Bu saattan sonra verilen zarflar kabul olunmaz. Zarflar saat 15 de açılacak- tır, 16-9. 938 gününe kadar olan ihaleler kemafissabık saat 11 de yapılacak - tır. Keyfiyet ilgili olanların ehemmiyetle dikkat nazarlarına konulur. (B) (5298) istanbu! Emniyet Müdürlüğünden: Müdüriyet için azı 125 çoğu a ton yerli kok kömürü alınması açık ek. sikmeye konulmuştur. Eksiltme 19 —Eylâl—938 azeri günü saat ikide yapılacaktır. Kömü- rün muhammen bedeli 3150 lira muvakkat teminatı 237 Jiradır. İsteklilerin şartnameyi görmek üzere Müdüriyet hesap memurluğuna, ek. siltmeye iştirak için de ayni gün ve sâatte Viliyet Defterdarlığı muhasebeci” lik dairesinde kurulu komisyona müracaatları, “6037,

Bu sayıdan diğer sayfalar: