12 Eylül 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

12 Eylül 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 EYLUL — 1938 Vevraiği © Nezle LADTEŞYI IŞIK Yatılı Memleketimizin en eski husust NIŞANTAŞINDA (Eski Feyziye) ei AABER — Aksam postast Baş ve Diş ağrıları Dindirir LiSESİi Yatısız lisesi dir. Resmi liselere muadeleti tasdik INA ERKEKLERİ TESHİR EDEREK Izludejdeşiy do Yo USUJIJIPO YEP HOP AdHNA LIHVA Zir e -—— vi Mİ BUT! ni vs > Rasim Us K Kitap balinde çıktı. | Fiatı 30 kuruş Yeri: Ankara cadd. VAKIT rl İN Yurdu, VAKIT Kitapev 1 — Edirne bölge sanat okulunda işleri on beş gün müddetle açık eksiltme ye konulmuştur . 2 — Bu işe ait eksiltme şartnamesi, mukavele projesi, hususi, fenni şartna. me, bayındırlık işleri genel şartnamesi, keşif evrakı Edirne Naf:a müdürlüğün. de görülebilir. 3 — Bu işin ihalesi 20 Eylül salı günü saat 15 te Edirne Nafra müdürlü- ğü odâsında yapılacaktır . 4 — Eksiltmeye girebilmek için 403 aşağıdaki vesikalar; ibraz etmek lâzımdır. ” A — Nafıa Vekâletinden veya Edğirne Nafta müdürlüğünden bu işe girmek .çin alınmış ehliyet vesikası, B — 938 yılına ait Ticaret vesikası. Deniz ME Ave alen Komisyonu 22 MM iç REMAKE a) nani kralın birinci katta bulundu * anlatmak için parmağiyle tavanı edi. > İnecek mi?. en, bu suale de başın: sallıyarak Büsbeç <evap verdi.. msölo Bigorn, kadına ehemmiyet Ma Büridanla vida e) Pekâlâ, dedi. Buraya ei M aşağı indiği zaman ne yapıl x İlzrmsa yaparız. Hans rahatsız e- #mesi icap eden bir adamdır. Bizce içPiacak en iyi şey, haşmetli serseri l erinin gelip bizi görmesini bek- İhtiyar kadın, bu sözleri tasdik yol omurdandı. upon Bürrask ile Rike Odriyo ta“ kemlelere oturmuşlardı, Giyom: m bu serseri memleketinde lar! şey bulabilecek miyiz? - diye wi idan, başın; elleri arasına alarak na Gotyeye: © Cesaretl,. dedi. Getye, hem ağlıyor, hem; Zavallı kardeşim öldü!. - lam yordu. ke müthiş bir ıstırap içindeydi . ng sinin birdenbire o kayboluşuna başka sebep bulamıyordu. Şüniri; hep beraber Nel kulesinden Beard Sonra, Haşarat Yatağına kleri anda Filip d8 Nelin yanla- Laz bulunmadığını görmüşlerdi. o A- Filip ne olmuştu? değ İn büyük bir yeis içinde bulun- vie bilen Bigorn, onun ümitsiz bir kurtulmak için kendisini nehre diye mı- . elm Büridan ise, Filibin Biri Silğinlık buhranına kapılarak, Mar “ay için Luvra gittiğini tahı- ln Miyordu Gotye de, Pilibin giz"-e dan ayrıldıktan snra bir dev. k raha yakalandığına ihtimal Bu üç faraziye de Filibin öldüğü ka- nâatini uyandıracak mahiyette idi, Bir kaç saat evvel kardeşine fena halde kızan ve Margariti öldürmesine mâni clduğu için onunla düello etmeği bile göze aldıran Gotye, şimdi bu kötü akibete bütün samimiyetiyle ağlıyordu: — Hiç olmazsa, diyordu, zavalir kardeşimin hangi zındana atıldığını bilsem. Büridan : — Ne yapardın? « diye sordu. — Yanma giderdim. — Yapılacak daha iyi bir iş var. Ümide düşen Gotye: —Ne?.dedi. — Kendisini kurtarmak. Biz beş kişiyiz. Hayatını hiçe sayan beş adam, icabında bir orduya muadildir, Gotye heyecanlandı; — Doğru, doğru! - dedi. Ah Büri- dan! Sen neler yapamazsın.. Senin gi- bi bir adam Marinyinin yerine yakışır. Bu sözler, Büridana evvelce Marga- ritin yaptığı teklifin ayniydi. Büridan bunu hatırlıyarak tebessüm etti. — Başvekii olmamı bekleye duralım, şimdilik haşarat yanında bir yer temin etmeliyiz. Giyom: — Bu da doğru, dedi. Beşimiz ds Parise meydan okumuş olmakla iftihar eğiyoruz. Kral, kraliçe, Angerrand dö Marinyi, kont dö Valuva, şehremini, şehremaneti askerleri, kralın askerleri, Şatöle çavuşları! Bunların hepsi de bi- zi gözetliyor, tevkife çalışıyorlar. He- le Parisliler arasında hiç bir adam yoktur ki bu sırada başlarımızı götü - rerek vaad edilen mükâfatı elde etmek istemesin. Büridan: — Giyom! Parisi tahkir ediyorsun! Aedi. Galile imparatoru ; — İyi, iyi. Ben Parisi tanırım BU- ridan!.. Orada Min bir ev, edilmiştir. Ana, ilk, orta ve lise kısımlarile fen ve edebiyat kolları vardır. Li- san tedrisatma hususi ehemmiyet verilir. Yeni yapılan paviyonla mektep as ri bir şekle ifrağ edilmiştir. Kız veerkek telebe için ayrı daireler vardır. Ta- lebe kaydı için hergün ondan on altıya kadar müracaat edilebilir. lümat için tarifname isteyiniz. Telefon; 44039 Edirne Nafia Müdürlüğünden : yapılacak 5369 lira 54 kuruşluk tamirat Wralık muvakkat teminat vermek ve (6112) Fazla ma- atınalma ilânları 1 — Tahmin edilen bedeli 7409 lira olan 2500 kilo çay 17 eylül 938 tarihi, ne rastlıyan cumartesi günü saat 11,30 da kapalı zarfla almamak üzere mü, naksaya konulmuştur. 2 — Muvakkat teminatı 555 lira 68 kuruş olup şartnamesi parasız olarak her gün komisyondan almabilir. 3 — İsteklilerin 2490 sayılr kanunun tarifatı dahilinde tanzim edecekleri kapalı teklif mektuplarmın belli gün ve süatten bir saat evveline kadar Ka" sımpaşada bulunan komisyon ENES vermeleri, ie z verdim. leşmesi için İLDİM, hemen yarı ölmüş gibi i di, yüzü buruşuklarla dolu, cil di solmuş ve ihtiyarlamıştı, fakat karak. terim daima gençti, dans, eğlentiyi $ Fakat kimse beni dansa davet yordu. Bugünün erkekleri gençliği arı. yorlar. Nihayet bir cild mütehassıs ile istişare ettim. Cildimin genç ve taze tutan kıymetli bir cevher olan Biocel'e ihtiyacı olduğunu söy. ledi. Fen, son zamanlarda bu Biocel cevherini, genç hayvanla. cn cild hüceyrelerinden istihsale muvaffak olmuştur, Bu cevherde bizzat sizin cildinizdeki hayati unsurlar mevcuttur, Biocel di; cildinizin beslenmesi ve genç- ihtiyacı olan tam nisbet dairesinde Tokalon (kre. minin terkibine karıştırılmıştır. Bu kremi her akşam yatmazdan evvel kulla nırm ve gayet muvaffakıyetli semereler elde ettim, Diğer taraftan her sa. bah da beyaz renkli Tokalon kremini kullandım, bu siyah benlerimi eritti, açık mesamelerimi sıklaştırdr ve esmer ve sert cildimi beyazlatıp yumuşattı i MUMU M ; Cild unsuru olan meşhur Tokalon kremleri her yerde sa. tılır, Muvaffakıyetli semereleri garantilidi şim- NASIL MEŞHUR OLDUM. Arlık İ Dünya benimdir! etmi Bayan Anzara Rais'in yukarıki hakiki fotoğrafi. lerine bakınız ve gayet basit olan tedavi şartlarını tatbik eden bir kadının edineceği cazip güzelliği nazarı iti- bare almız. Aksi taktirde para izde edi BURİDAN 249 An dö Draman, sakin bir sesle cevap verdi; — Allah namma geliyorum, Valuva. Bizi biribirimize bağlıyan mukaveleyi hatırlatmak için geliyorum. Dijondaki son alçaklığından dolayı seni tekdir etmiyeceğim. Beni gözünün önünde öl- dürttüğünden, oğlunun derede boğuk masına razı olduğundan bahsedecek de. ğilim. Bunların cezası; Allahın ada letine bıraktım. Fakat benim adaleti- me âit bir mesele var ki o da son nan- körlüğündür. Kont alıklaşmıştı: — Son nankörlük mü? diye mırıldan- dı. İmdat çağırmak aklına gelmiyordu . Askerleri salona girerlerse kadınm buhar haline gelip kaybolacağına inanr yordu, Bir periye bu kadar yakın bu- Tunmaktan âdeta uyuşmuştu. Mabel ise ne bir komedya oynuyor, ne de Âşıkının yüzünde okuduğu kor- kudan istifade etmeği düşünüyordu .. O Veluvanm kendisini insan veya şey- tan telâkki etmesine ehemmiyet bile vermiyordu. Valuvanın konağına nasıl girmişti?, Müsaadesiz kimsenin giremediği bu salona nasıl gelebilmişti?. Mabel, bir gün icap edeceğini (o dü- şünerek daha evvelden, bu konağa gir: lice girebilmek için muhafızlardan bir kaçını elde etmişti. Bu sayede istediği zaman Valuvanın konağına girebile - cekti, Bununla beraber Mabel, bir anda bütün intikam arzularını feda etmiş , Mirtiyi kurtarmak için hemen konağa girmişti. Böylece konta müteyakkız bu- Tunmak lüzumunu anlatmıştı. Fakat ne çıkar? Mirtiy, Büridanın hayatı idi, onun kurtulması için Mabel her şeyi #e- da edebilirdi. Mabel: — Dinle Valuva, dedi, mukavelemizi hatırlıyor musun? Tampl zındanma 4 | tılacak ve diri diri yakılacak bir kadın lâzımdı. Sen, Mirtiyi yakalamak için İnnosan mezarlığındaki eve geldiğin zaman aradığın kızın yerine kendimi sana teslim ettim. Sende bunu kabul ederek Mirtiyin kurtulacağına yemin etmiştin. Tampl zındanına geldiğin za- mân dâ kendimi sana tanıttım ve ye mininde durup durmadığını öğrenete - gimi söyledim. Bu sefer de sözünde durmadığını öğrenince sabrım tükendi. Zındadan — çıktım. Saraydaki odadan kaçtım, Kalenin bendeklerinden geçtim ve sana: “Valuva, Mirtiyi ne yaptın?,, diye sormağa geldim. Valuva, metanet ve soğuk kanlılı- ğını biraz muhafaza edebilmiş olsaydı, bir büyücü kadının veya perinin, genç kızın ne olduğunu kendisinden öğrenmeğe ihtiyacı olamıyacağmı dü şünebilirdi. Bununla beraber, Valuya, kral gibi zayıf fikirli ve o devir ricalinin pek ço- unun itirazsız kabul ettikleri hikâye. lere, efsanelere tamamen inanan bir adam değildi. Fakat son hâdiseler onu çok sarsmıştı. Mabelin, salonuna gire bilmesi ise onu büsbütün şaşkına çe- virmişti, Valuva, Büyücü kadının Mir tiyin kaçırıldığından nasıl haber aldr- ğını düşünüyordu. Birdenbire Jiyen aklına geldi ve: — Jiyon.. Ah sefil kadın diye mırıl dı.. Onu da Malengr gibi yaktıraca- ğım!.. Valuva, Jiyonun kendisine ihanet ettiğini anlıyordu. Zındanda ziyaret et- tiği Mabelin, gözünün önünde öldü- günü sandığı eski sevgilini An dö Draman olduğunu anlayınca, Maleng- rin tavsiyesiyle onu öldürmeğe karar vermişti. Zehir hazırlanmış, Mabele içirmek üzere Jiyon zındana inmiş ve biraz sonra yukarı çıkârak kadınm çok geçmeden öleceğini söylemişti, Halbu- ki Mabel şimdi karşısında idi. Demek ki Jiyon ona zehri içirmemişti, yalan data Gi e e İk seli smmm e kün e önlü dt 420401)

Bu sayıdan diğer sayfalar: