12 Eylül 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

12 Eylül 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

0976 memazoh otomobilin se- mir wp R sordunuz? CAĞ emrun babasını arıyorum da! — Amerikan karikatürü — Müşteri i,, 2aZırlığı &, Yen işleri o günlerde pek fena allı düşünceli düşünceli odasın - <p İizmetçisi geldi: Öter, Çocuklar bahçeye girmişler, va varsa ko- tar. Kovdum. beni dinlemedi misiniz? ME düşündü. yüzü güldü ve: . Dedi. Bırakm çocuklar ye- Kemal!.. Çabuk yeni şap- kanı başından çıkar! Kelin saçlaır Eczacı, kendi omüslahzarlarmdan bir sağ ilâcını metbediyordu: — Bu İliç kepeğe, saç dökülme- sine karşı birebirdir. Bu ilâcı kullanan bir kelin saçları üç gün içinde iki misli oldu! Kırtasiyecilik — Niçin erkekler kep ayni sweli sorarlar bilmem? Size de tekrar edeyim: Evet, (o sevdiğim ilk sizsiniz! Uslu uslu dururken, kâfir, aklımı çeldin, Sen ne yaramazmışsın, ne oynakmışsın meğeri NV Dün geceki bir âlızam bütün ömrüme değer, Kırncaksin rüyun; sana anlatsam eğer! ş Dersin bana : nekadar çapkınmışsın «en meğer, Dün geceki bir lâhzam bütün ömrüme değeri u Veciz3 YUM bir erkek karısının harcadığın- » adamdır. Mes- bir kocaya malik Sen yanımda oturup konuşurken dedim ben: Bu ne endamlı vücut, bu ne pembe beyaz ten, Üst yanmı söylemem, sen de anladın raten, Yalnız oturuyordum, koyup yanıma geldin, Kızacaksın rüyamı sana anlatsam eğer Tıpkı bir soğan çıkmış peri gibi, güzeldin, Adam başına "a bavasmı methediyorlardı. Sey- NK rlilerden birine sordu: N iç Ber rada ölüm nispeti nedir? yerde olduğu gibi, adam ba- ie defa ölüm! > Bu kadar çekmesine ekil er ay, Bizim mallarımız suyla te- . & asla çekmez! anar yumurcak o gülsene. mek için daha me kadar dö- ŞEYTAN ÇEKİCİ DED b Ertek — Bir evimiz, çocuklarımız ola- cak. Kadın — Şoförümüz, ahçımız, sütni nemiz, hizmetçilerimiz, bahçıvanımız © lacak. Ne saadet! Kurnazlık Gece yarısından sonra doktor Hafız Cetcelin kapısını çaldı. — Doktor. Bir hastamız var. Otomobi- linizle gelip bakar mısmız? — Hasta nerede? — Bakırköyünde.. — Biraz uzak ve vak'» de geç ama pe- ki — Ne vereceğim? otomobil parasile be raber... — Üç lira... — İki liram var doktorcuğum. Doktor acıdı ve We) lira için değil bu marlkametin tesiriyle Bakırköyüne git » meje razi oldu. Doktorun meşhür otömo» biline atladılar ve yelyepelek yelken kü- rek Bakırköyüne vâsıl oldular. — Doktor, burada duralım. Otomobil durdu. Hastadan bahseden zat indi ve İki Ilrayı doktora verdi. — Peki, hasta nerede? — Hasta filân yok. — Hasta filân yok mu? peki ne diye? — Eve geç kalmıştım. Bu saatte Ba- kırköyüne ne tren, ne de otobiis vardı. Taksi ise iki liradan çok fazla tutar. Zah- metiniz6 teşekkür ederim doktorcuğum. sebep — Yaşınız maşallah doksanı bulmuş, | sizce çok yaşamanın Sırrı nedir? — Gayet basit, ben âlimler henüz mik robu keşfetmezden önce doğdum da cn- dan! Aile meselesi Sinemada bütün bir sıra koltuktaki 36- yireiler ön sıradaki bir adamm gevezeli- Ğİ yüzünden filmde konuşulanları işide- miyorlardı, Nihayet içlerinden biri dayn- namıyarak: — Affedersiniz, deği, ne söylenildiği: ni İşitemiyoruz. Geveze adam hiddetlendi: — Ben karımla konuşuyorum; söyle. âiklerim sizi ne diye alâkadar ediyor. — Neye ağlıyorsun? — Dostum beni bıraktı, eski kocamın karısına dşık oldu. — İngiliz karikatürü — > 7 7 J — Niçin yelken açıyorsun? Rüzgâr yok ki, — Rüzgör olduğu vaki! yelken açmak teklikelidir del — Kisiyla evlenmeme mani olmak için elinden geleni yapıyor. Hele bu seferki oyunu ümütlerimi kökünden kırdı. — Ne yaptı? — Mâ etti! Musiki meraklısı Daha doğrusu musiki züppesidir; iddi- asına göre klâsik musikiden onun kada! aoltıyan yoktur. Karsiyle berabâr Paris teydiler, Bir göce konsere gittiler. Os- kestra Haydenin meşhur “Veda senfo- nisi,, ni çalıyordu. Malüm olduğu üzere bu senfoninin sonuna doğru orkestrayı teşkil eden artistler âletlerini alarak bi- ver birer s088izee salondan çıkarlar, En sonunda orkestra şefi tek başına kalır ve senfoni de böylece biter. Bizim musiki meraklısı senfoninin bir kısmını bayretle dinliyor, daha doğrusu seyrediyordu. Bir aralık karısının kula. ğına iğilerek fısıldadı: — Zavallılar! deği. Parisin sularının tesiri galiba. Ben de kendimi pek İyi hissetmiyorum! Falz Dedikodu yapıyorlardı. Biri şöyle de- di: — Sizin dairede ne iş vardır? — Mukayyit hataları kayt, mümeyyiz hataları tasnif, müdür ise tashih eder. — Siz ne yaparsınız? — Hataları! Tedbir — Karmla aran nasıl? — Fena değil, Akşamları ekseriya 8- yakkabılarımı o çıkarır. — Meyhane dönüşü eve döndüğün zaman mı? — Hayır. Meyhaneye gitmek istedi - ğim zaman! — Bu telgrafı okumadan çekiniz, için de hususi şeylerden bahsediyorum. — Amerikan karikatürü — — Benim bildiğim Mordehsy o kadar “* hasis ve menfaat düşkünü adam değil- dir. Biri itiraz etti: — Ben kendisinden bir defa bir men- dil almıştım. İki gün sahra geri verdi - Eim zaman kabul etmedi, Bir yetek çar- gafı İstedi! Si Ben sana hep söylemez miyim? Ara“ bamın frenleri sağlam — olduktan sonra istediğim yere gidebilirim diye!

Bu sayıdan diğer sayfalar: