24 Aralık 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

24 Aralık 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 seşiktaş! (Başlarafı 10 uncuda) nefsinde toplarımış., Bir zamanlar Eşref, Şeref, Feyzi müsellesi Türkiye- nin en güzel cenahı olmuştu; bunda da Feyzi çok kuvvetli bir âmildi, Şevkle oynadığı zaman açıkların önünde aşılmaz bir sed gibidir. Siki ferikikleri, derin pasları, güzel girişleri vardır. Ah o sinirleniş olmasa. Hatası: Diripling noksanıdır. Sol ve sağ haf yerleri için iyi, merkez mu- avin için sakat, Forvet Beşiktaşı, #tedenberi kazandıran onun 10 seneden fazla bir zaman- danberi muhafaza edebildiği forvet hattı olmuştur. Oyuncular. biribirle. riyle anlaşmış, yekdiğerini anlamışlardır. Halihazırda Türkiyede en teh- İikeli fotvet hattı budur. EŞREF Her şeyden evvel nefesi yerinde, Cevval bir açıktır. Hesaplı kornerle- ri, falsolu şütleri vardır, Eskiden her kaleci için en büyük korku, onun şandelleri idi, Eski Eşreften bugüne yalnız saydığım meziyetler intikal e- debilmiştir, Top sürüşünde büyük bir incelik gözükmez. Yalnız görüşü iyidir. Ortalayışları da.... Hatası: Çabuk sinirlenir ve sinirlendiği zaman öfkeli, inatçı bir haj alır, Top kontrolünü kaybeder.. İtidal, ŞEREF Boyu, ve belden 'aşağı kısım yapısı harikulâdedir, Aşırı pasları, açığı- na hazırladığı vaziyetler itibariyle mükemmel, (W. M.) sistemi için ideal sol insayd. Hatası: Dalma derin pask oynayıp, kısa eşapeleri ihmal edişi. |oOHer vaziyette vele merakı ve kafasını ekseriyetle kullanmamaktaki inadı. Sa- ğının hafifliği. Sahada tutunabilmesi için antrenmanları hiç bir suretle ihmal etmemesi lâzımdır. NAZIM Muhakkak ki bir forvet için lâzım olan boy vecüsseden mahrum. Fa. kat bir santrfor için en büyük meziyet olan “Görüş, e ve zekâya malik, 11 içinde her vaziyette topa hâkim olşu ve karşı taraf müdafaasının hatalarından çabucak istifade edişi çok güzel, sistemi de Beşiktaşın siste- mine uygundur: Açıklarla oynar, Gözüken hataları cüssesinin müsaadesizliğinden tevellüd eder, HAKKI " 6 sene evvelki Hakkı değil ama, gene sahalarımızın eşsiz sağiçl, İleri, geri bir makine gibi çalışması, yorulma bilmeden uğraşması, mü- dafaada “top söküşleri,, hücumda “çakış,, ları mükemmel, Takımı için sonsuz bir maneviyat ve kudret. . Fırsatları hazırlar ve ekseriya neticelendirir. “Görüş, ü en yüksek forvet.. Kafa vuruşları harikulâdedir. Yırtıcıdır da... İtidali; sert oynamağa başladığı zaman uçar, gider, , HAYATI Çevik vücudu süratiyle beraber siyah . beyaz için istifadeli olmuş bir açıktı.. Fırsatçı olmamakla beraber, iyi ortalayışları vardır. Kafa vuruşları noksan, solu zayıf, İbtiyatlar SABRİ . Boyu ve cüssesi müsait. Fakat kat'iyen bir santrofor değil. Görüşü yok, 18 içinde kazandığı fırsatlar: zayıf hamlelerle çiğneyor. Daha ziyade (B) takımında hazırlanması müvafıktır, FUAT Topa hâkimiyeti, kıvrak hareketleri ve kâfi bir sür'ati var. En bü- yük kusuru olan sertlikten ayrılmış olması kendisi için olduğu kadar ta- kımı için de faydak olmuştur. Hafbek yerinden ziyade forvette daha muvafık olacaktır. İtidalini daha tanzim etmelidir Son söz Yukarıda Beşiktaş takımının ferdlerini teker teker ele aldık. Tetkik ettim, Bugün şampiyonanın en kuvvetli namzedi olarak gösterilen bu takımın yegâne eksiği, henüz kat'iyen halledilemiyen antrenör mesele. sidir, Beşiktaş, Avrupadan ve bilhassa İngiltereden celbedebileceği oObir antrenörle hakikaten erişilmesi güç muvaffakıyetlerin sahibi olabilir, Fe- dakârirkla ve elbirliğiyle bu iş yapılmalıdır. likleri fazlasile doldurabilir. Ta- Salimin çıkaracağı oyuna bağlı“ dır. Eşfak, Bülend cenahı anlaş» BEŞİKTAŞA GELİNCE: HABER — Akşam postası Galatasaray! (Baştaraft 10 uncnda) tehlikelidir. Plâse üst ve burun gütleri mükemmeldir. İçle yer ç ji sıkışık vaziyetlerdeki atakları iyidir. Yegâne kusuru; bir takım kaptanı için olmaması lâzımgelen asabiyetidir. SÜLEYMAN: Diriblinğleri, uzun, kısa eşapelerle çalışması mükemmel. Fevkalâde dene cek kadar da ince bir görüşü var, Fikrimce santrhaf denenmeli; hiç olmazsa bir oyun... Öyle zannediyorum ki bu mevkii doldurabilecektir. Filhakika hali" hazırda iyi bir sağiçtir. Açıkla ani yer değiştirmesi ve “fırlayış,ları güzeldir. Noksanı! sıkı şüttür. SALIM: Mükemmel bir müdafi, iyi bir haf ve nihayet faydalı bir sanirför. Bu yerde muvaffak olabilmesi için iki yanındaki içler ona icabına göre eşapeler uzatma" kıdırlar. O'bunlarla iyi işler becere! İlerisi için ismen ve şahsan çok benze- diği Leblebi Mehmedin yerine, yani sağaçık mevkiine çok mükemmel bir nam” zet, Orada fazla muvaffak olabileceğini şimdiden iddia edebilirim. EŞFAK: Gittikçe tecrübe kazanmakta olduğuna şüphe yok. Pas alışı ve verişi mü” kemrasl, Delici ve dalıcı. Yani (W.M) in aradığı bir forvet tipi. Topu sürüşü yanlıştır. Kafa vuruşları iyi, plâseleri de... manevraları cevval ve tatminkârdır. BÜLENT: Top sürüşünde bir incelik yok ve monoton. İnişleri sistematik ve fenni de gil En büyük meziyeti fırsatçı oluşudur. Şütleri her vaziyet için kâti addedile- bilir. Kafa vuruşlarının hiç olmaması bir noksanlıktır. İhtiyatlar KUÇUK BÜLENT: Gelişmiş vücudu, sağlı, sollu şütlerile güzel görüşlerile halihazırda Galata” saray lorveti için lâzım bir elemandır. FUAT: Geçen seneki Muhafızgücünün kalecisi Fuat. Fevkalâde çevikliği ve o nis- bette nefis blokajlarile plonjonları var. Degajmanı en uzun kaleci, Beklerle oy” nayışı, çıkışları mükemmel. Halihazırda Sarı * Kırmızı kalenin en rakipsiz adamı. ALI: Vücudu, müdafaada muvaffak olabilmesi için çok müsait, Sağ ve sol bek yeri için ileride emsalsiz bir ümit, topa uzun, kısa istediği şekilde ve kusursuz vuruyor, Süratini arttırdığı takdirde eski meşhur adaşı kadar yüksek bir şöh” retin mümessili olabilir. Antrenör Galatasaraya dalma en müfit antrenörler, İngiliz antrenörlerdir,? Eski mu” vaffakiyetlerin mümessili Billi Hanter, olduğu gibi, ölmüş Galatasaray takımı” nı dirilten Dödilut da bir İngiliz futbol adamıydı. Tandlerden bir şey elde edilmezse gene bir İngiliz Sarı - Kırmızıyı erişilme si güç zaferlere isal edebilir. Yarınki maçın mukayesesi mış iki müdafidir. Geri müdafaa müsellesinin — aksıyacağını pek zannetmem. Yalnız bunun için Hüsnünün formu mevzubahs 6- tur, Eğer bugünlerde formuna gi“ remediysa bu cenahtan biraz ak- sıyabilir. Haf hattı Rifat, Bedii, Feyzi şek“ linde olursa muvaffak olur. Yok eğer, yine merkez muavin yeri i- çin Osman tercih edilirse iki için ve cenah haflarının vazifeleri güğ leşecek. Tazyik avantajları çabuk kaybedilecektir. Bedii, ihmal edil. memelidir. i Eşref - Hayati. İkisi de seri ve az çalımla fazla fırsat hazırlıyan a- çıklardır. Fuat da, açık yerinde (Daştarafı 10 uncuda) kımın muvaffakıyeti santrforda mış bir haldedir ve tehlikelidir. Bilhssa Eşfak İleri paslar yapa rak Salimi delici bir vaziyete s0- kabilir. Açıklar yerden, az (driplingli, içler santrfora eşapelik pas açık“ larına uzun pas vererek oynama- lıdır. Bu şekildeki bir oyunun ne- ticesi müsavi bir farkla biter. Mehmet Ali formundadır. Hüsnü, Faruk da bütün merhalelerden muvaffakıyetle çıkmış ve anlaş- KAHRAMAN HAYDUD “103 102 KAHRAMAN HAYDUD du, Rolan devam etti; Yüzüğün taşı çok kıymetliy» — Çektiğimiz bu kadar sr di kıntıdan sonra her halde Alla. ha dua boynumuzun borcudur. Benimle beraber gelmelisin, Juana haklı bir tereddütle bağırdı: — Ya sizi tanırlarsa?, Rolan, genç kadını temin et- ti; — Tanımazlar.. Emin ol... Sonra birdenbire mırıldand:: — Fakat ben tanıyacakları. mı tanırım.. Haydi yürü İskala Brino, İkisi birden evden çıktılar. Rolanın nişanlanaciğı gece üzerinde sayısız mücevher var- dı: Boynundaki altın kordonla belindeki kıymetli taşlarla süslü kemer ve parmağında da kıy. metli bir yüzük... Altın kordonu annesi, belin- deki kılıcı babası, parmağında. ki yüzüğü de nişanlısı hediye etmişti, Rolan, yüzükten başkasını muhafaza edememişti.. Ötekile- rin ne olduğunu, nereye gittiği- ni bilmiyordu. Parmağındaki yüzük, zından kuyularında ge. çirdiği altı sene içinde erfyakın akadaşlığını yapmıştı. Bu aş- kının bir işareti gibi her daki- ka kendisine Leonoru hatırlat. mEştı. Rolan, evden çıktıktan sonra Riyalto caddesine doğru yürü dü.. Bugün sakin görünen cadde, © zamanın en kalabalık yerle. sinden biriydi, Burası, zengin dükünları etrafında toplayan bir köprüydü. Rolan, buradaki dükkânlar- dan birine, &n küçük bir tered- düt göstermeden girdi. Buraya iktidar mevkiindeyken bir kaç defalar girmiş ve bir çok şey. Jer satım almıştı. Dükkân sahibi, Rolanı, baş- tan aşağı uzun müddet süzdü. Kısa bir süküttan sonra parma- fından yüzüğü çıkarmıya ça. işti, Bu sırada en küçük Lir ür- perme bile duymamıştı. Yüzük ş kmıyordu. Sanki yapışmıştı. Uğraştı. Neden sonra çıkara” bildi. Fakat bir damla kanla... | Dükkân sahibi mırıldandı: ? — Fena, Bu yüzük sizi öl. dürebilirdi.. — Ben de onun için satmak İstiyorum. Dükkâncı yüzüğü aldı. Dik- katle gözden geçirdi. Tarttı, Tetkik etti. Büyük bir san'at eseri olan bu yüzük muhakkak ki değerliydi.; Beş yüz eküden aşağı olmıyan bir yüzük... — Buna, dedi, iki yüz altn ekü verebilirim, Rolan hiç bir kelime söyle- medi, İtiraz etmedi. İki yüz e. küyü âldı ve İskala Brinoya verdi. Dükkündan çıktılar, Bir kol- tukçu dükkânma girdiler, İki yüz altın ekü oldukça mühim bir servet sayıldığı halde, bu- nu İskala Brino gibi bir hay. dudun, bir hırsızın eline teslim etmenin ne demek Olduğunu düşününüz. İskala Brino, şa- şırmıştı. Kendisine nasıl emni- yet edebilmişti. O ki bu mikdarı değil, bunun dörtte birini eline geçirmek ti. zere canlara kıymış biriydi. Gözlerinden “Rolana acıdığını okumak kabildi. Ne saf adamdı bu Rolan., Ne İyi kalbli adamdı.. Rolan arkasına döndüğü za- man, İskala Brinonun durdu- ğunu ve düşünceli bulunduğu. nu hissetti: — Ne düşünüyorsun?. — Hiç... sizi takip ediyorum, Koltukçu dükkânından Ro- Jan iki takım seyahat elbisesi aldı, — Atla mı yla çıkacağız. — Belki de Helesen şu pa- ketleri götür ve sür'atle bana yetiş. , 4 İskala Brino uzaklaştı, Ro. Jan, Sen Mark meydanma doğ- ru yürüdü. Üst kısmında, kas natları gergin bir aslan heyke. Ni bulunan uzun bir sütunun önünde durdu. Burada bir hay» li kalabalık vardı. Halk buraya asılmış Dir ilân: okuyordu. Bu, haydut İskala Brinonun beraberinde tehlikeli bir baş. ka haydutla kaçtığını ilân edi- yor ve iri harflerlede nerede bulunduklarını bildirecek ola- na yüz ekü mükâfat verileceği» ni bildiriyordu. Rulan da kalabalıkla beraber, bu ilânı okudu. 7 Bu sırada, yanındaki ilânr o. kuyanlardan biri: ; — Şehirden pek uzaklaşma- mışlardır sanırım, deği, Rolan kendisine söylenen bu söze kisaca: — Her halde. diye cevap verdi. zi Sonra, düşünmiye başladı: “Acaba, kendi adı ne diye ya- zılmamıştı da (bir başka hay- dut) denmekle iktifa edilmişti, Bir kaç dakika sonra İskala Brino, Rolanım yanma gel miş bulunuyordu. İkisi birlikte, kalabalık ara- sından kendilerine güçlükle yol açarak vaaz verecek papazın İİ Karaköydeki İİ elbaşı fstiklal Cd. No. 1380) we 124 BİRİNCİKANUN — 1998 | — — — — ii Bir adam vazifesindif zayıftır diye “gıkarılabilirmi , | i | | Dört.ay daha bekleterek bu sırlık emektar tazminatla : yi di ve nihwtyet emsali gibi malülek *, 0de sevkirlunma keninsuz yaya MERİ sız iş yapılmış olmazdı. i Biz, zafiyeti bir malüliyettir GP” Vazilede, mazifesini eda eğe kadar ihtiyaxlamak ta bir m diyoruz. Ayraza bu adam on, on danberi omumu ve bacağı tut haldedir, diyoruz. Bu malül de) bun, makhur, perişan ve hasta * İl 'damdır. s Tekaüt kanuriları ihtiyarlığı gi j hakkı müktesep telâkki ederler. > de bu hâdise nevâma bir malâliyt © mek oluşudur., pa Kaldı ki ilâveten. Halil için (SÜ) Nİ Ğr denmiştir . İş yapamıyacak derecede zafij demektir? Yıllarca vapurlarda mezahim ve meşekkat içinde yıpı&— ihtiyarlamış, namuslu (bir &me vaziyetten halâs etmek için gen? yın nizamnâmesi kâfidir bizce. Akaydan istediğimiz şudur: Bu adamın vazile yapamıyâ 4 recede zafiyeti, vazifesi sırasında “ği hür ettiğine göre fennen ve di bir malüliyet değil midir? Niçin diğer hastalıklarının vu bepleri bir heyeti sıhhiyece LE mıştır?. İUmumt zafiyet tabiri bir hastalık # Böyle olduğu bizzat Halil hakkınd v rilen rapordan da müsteban na nazaran malöliyetten kasit ni mede dasrih olunmuş mudur ki bu” bir malüliyet telâkki edilmiyor? Ve nihayet yarım asra yakın © j idareye tahsis etmiş bir emektafA” Je hareket doğru mudur?, Ve e hayet buna verilen 125 Vira ne P dır?, .i Bugün perişan ve muzmahil © v İç ii pie R li MEG İİ a, o, e Türk babasının vaziyeti üzerindeki fena oynamıyor. Bilâkis E$/ fazla olarak delicidir ve yırt! da, Santrforda Mâzım oynarsa J iyi olur. Bu şekilde Beşikta$ ” şırtıcı bir sisteme erişmiş Açıklara âni uzun paslar, O” kiz içinde müsmir hamleler» nun tahakkukunda da bilhassa tamamen Beşikts$ mek olan Hakkı âmil ola6 dır. Şaref eşapeler yapmalı, * kı.da ona sıkı ataklar ilâve lidir. Bu şekilde oyunun ci müsavi bir hadde çıkabilir. 4 Her iki Takımın da kaz | için müdafaanın kusursuz ©' maları lâzımdır. Oyun, en fazla fırsat hazırlıyan haf * tının kazancı olacaktır. “ b maçta Beşiktaş 5-2 kazanırke” na Galatasaray haf hattı yok na oyunlariyle yardım etmiş” Halbuki bugün vaziyet © gibi değildir. Netice ne ol. sun herhalde çok enteresan“ caktır. PEŞ Muammer OLE 1938 #K Resimli , Hafta" 15 inci sayısı çı Müvezzilerden arayi! çi UROLOĞ — TOR Dr. Kemal Özse” , yan Ap. nakletmiştir. Telefon:

Bu sayıdan diğer sayfalar: