16 Ocak 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

16 Ocak 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Maber'in tarini Romanı: 31 Abtal Murat, askerin DAY ANA YAN ia ri DURRAHMAN, e A onu Yazan: Ikimim de olduğu | halde tahta kılıçla yapmadık kahramanlık kalmadı Geyikli baba bir geyiğe süvar ol. duğu ve elinde yüz elli iiyor (1) sikletinde bir kılmç bulunduğu hal. de ordu ile beraber Bursa önünde harbetmiş, abdal Murad elinde Üç ok (2) ve olinde tahtadan mamul bir kılıçtan başka eüâh olmadığı halde pek büyük yararlıklar ibraz, Abdal Musa da pamukla yanmış kö- mür tutarak şu suretle hilm ve kuv. vete acib bir nişane göstermiştir. İraniMasıl olan Geyik baba (Hoy dn doğmuş ve şeyh İlyastan akli- #eim ilmetmişti, Sultan Osman zamanında zühdü takvasiylo kesbi iştihar eylemiş o- Jan mumaileyh Keşiş dağı orman- Jarmda geyiklerie imrarı hayat ey- Jer ve sullan Orhanın davetiyle Bursaya inordi, Rivayete nazaran bir gün yine bir 8 binmiş olduğu ve omuzun . * bir çmar dali kökü gibi kaviyyen toessüs, dalları gibi te - vessl, irtifar gibi İlâyr gan ve şev- ket eyliyecek olan devleti Osmani- yenin azametine alâmet olmak üze- esine dikmişti. ubulan mütesddil rde sultan Orhanm sersyıy. ddes olan bu çınar da yan- g miştir, Sultan Orhan tarafından memur &lilen Abdal Murad, askerin önün- de olduğu halde geyik babanm kılı- “ wklelinden agağı kalmıyan tahta Wçla fera etmedik kahramanlık ırakmadı. Bu kılıçla düşmanlar ve o aralık memlekette türemiş olan cesim yı lanlarla mücadelelerde bulundu. Geyik baba Osmanlıların Senjorj Yeyahut Hidrolanıdır.,, Hammer Osmanl: tarihine ve bil hassa Orhanm saltanat devrine gi- ren ve büyük tezahürler gösteren bu meşayih ve abdal ve babalardan muhtelif eserleri tetkik etmek üze. r6 bahsediyor. Romanımızm cereyanı Birisında da görülecek bu tipler hakkında bir âza etraflıca malümat edinebilmek için bu izahata kısaca göz gezdire- lim: “Dervişler eski mânasına Olen meçayihin emir ve Iradeleri tahtm- dadır. Zaviyeneşin olanlara zabid ve dervişanm. ikametgâhlarını tek, ke denir. İbadetleriyle kesbi iştihar eyli - yan zahidlere baba, dede, abdal isim Teri verilmiştir. Kürelarzda her zamecn muayyen miktarda ovliyaullah bulunmak bu tarikatlerin ilikadatındandır. NE NE ZLE 4 XD | bir medre: Ayni zamanda berhayat olarak/ hiçbir sebeble kırktan ziyade abdal | olan Muğla şeyhi orada Hüsrev ve Sullan unvanı verilmiştir) türbeleri | bulunamaz. Osmanlıların birinci şuarasından Şirin, Hayali ve Deli Birader nam ide vefatlarmdan sonra kendilerine "civarında birader ve ahfadlarmdan Birinin vefatında yerine tercihan | şuaradan birinci kaside ve mersi ,' yirmi sJli prensin türbeleri mey - moeczubirden bir diğerinin intihabı yelerini ve ikincisi de şehvetengiz cuttur. âdettir, ( Bunların Azda mesaliki inlâmiye» | ye yayılmış mecaninden müteşekkil ufak bir cumhuriyettir. Abdal Mursdla Abdal Musa sul - tan Orhan zamanı mlntehiplerin. | dendiler. Sultan Orhanın silâh rüfekasın -| dan İleri hoca saray elvarında bir cami şeyh Üdebalinin kainbiraderi | hikâyelerini, Hüsrev usul, nağme âlğer bir baysli Hühiyata dair e - serlerini bu mevakil lâtifede tabrir ve telif ettikleri gibi Ali de tabla” tn ulvi alen ahengini takliden bü- mayunnameyi burada tereğme & - mişlerdir. Sultan Emir Veli namiyle #öh - rotyab olan Buharsir Seyh Şem . aeddin Mehmet Bin Alinin türbesi Devleti Osmaniyenin ilk vüzera ve beylerbeylerinden Çandar ile Timurtaşın vüzerayr #sire ve kuz. zattan müverzih Aziz efendi ve Kıb- r:s ceziresi fatiki Kocamustafaps » yanm ve miktarları beş yüzö karih olan vüzera, meşeyih, muallimia, i şuara, etibi ie musikişinasanın kabirlerini muhtevidir, bir tekke, sultan Orhanla Muradı! mevcut olduğundan Keşiş dağı ileİ Bursa civarmın letafeti, mahsulâ- evvelin en namdar generallerinden | lala Şahinde bir medrese bina et .| mişlerdi. tivarı islâmlarcn muhteremdir, Bu türbeyi ihtiva eyliyen ve şeh- & smaiye ve tabiiyosi, kaplıcaları, en başlıcsları Pmarbaştı, Akçağiıyan, İ tin bir mahallesine namını veren te. Mir Ali Şir namlariyle maruf Ke - Sultan orhan lala Şahine bir sefe- ' sim ve güzel cami, zuhur eden harik ,sia dağından çağlıyanlar teşkil ede- Tin garnimini kâmilen vnadotmiş ve | lerde ekseriya yanmışken dalma sa- rek nüzul eyliyen mlüteaddid ber. bunun kesreti bilâhare mucibi ne - 'lâtir taraflarından tekrar bina e - rak dereleri, nefis üzüm, dut, kirk dnmeti olrmaştı. İ Meselâ Taceğdini Kürevinin ve » Hlen bir şeyin isairdadı caiz olma- dığma dair veki olan itirazı Üzeri, ne efendisine hoş görünmek için lala Şahin bu gannimin bir kısmıyla 3 vrnda gi Bursa derunu ve Keşişdağı civar- ları erbabı hasenattan olan salâtin | ve ahalinin büyük masraflar ibtiya- riyle inşa ettirdikleri cevami ve mo- darls, tekiya ve Lürbelerie tezyin olundu, Keşişdağnın muhteşem Jetafeti o güzel vadilere conabr hakka iba- det edenleri ker zamanlar colbet . mekten hali kalmamıştı. Bizans hükümetinin hengâmı şev. ketinde şehrin kalabalığından usa. narak münzeviyano bir ömür sür- meği arzu eyliyen ruhhan tarihen esbi iştihar eyliyen bu mahallere firar ederlerdi. Rum İmparatorları bile bunlarm duaları sayesinde bir variz nall ol. mak veyahut islâmlara karşı ede- cokleri muhavebatta ihrazı galebe ipdi, leyiemek ümidiyle bizzat ziyaretle. rine tenezzül etmekten çekinmezler» di, Keşişdağı payelerinde bina edi - len tekkelerin, zaviyelerin derviş - leri rum tariki dünyaları yerine ka, im oldu. Dervişlerin muhtaç oldukları sü- küncte bu vadilerde mukavemet mümkün olmıyan bir cazibe mevcut olduğundan Keşiş dağınm az hir za- manda mevcut serin ve lâtif gölge- likleri ve yamaçlardan aşağı dolana dolana inen sulartn kenarları tahar- rli tulünt eyiiyen ulems ve şusra i- le doldü, dilmiştir. Bahsetliğimiz bütün bu ulema, suara, hayatlarında sakin oldukları İ sekiz çeşit armud, kayar, kiyaz, ba- siları kirk dirhem sikletinde kesta. neleri, ipeği, yünü, deniz köpüğü, bu dağın eteğinde meğfundurlar. Jiatenteri ipek kumaşları, muslin ka- Dünyadaki vazifelerini ikmal ile difeleri ile de meşhurdur. terkihayat eyliyen bu meşahirin â- $ari devlet Osmaniyenin ve lisanı Osmaninin mahv v6 inkirazından sonra bile bakidir. Birçok zaman salâtini Osma, - nin makarrt idareleri olan Bursada salâtini müşarünileybten Osman, Orhan, Bayezid, Muradı evvel, Mu- yadı sani, Mehmedi evvel biraderic- TI, evlatları, zeveelöri Ne gayet Hu- zellef türbelerde modfundurlar. Bu altı padişahın (bunlardan Ü- güne hayatlarmda Emir denilmişse Çapraz eğlence : Yukardan aşağıya: / 1 — Zulmel, 3 *- Arabistanlı — isim c 3 —Öteberi koymak için tahlsdan yer — namaz vakitlerinden biri. 4 — Bir nevi palto — Madalye 5 — Zalim — Bakmaktan emrihâzır 6 — Filistinde bir dağın ismi 7 — Sarmak — Bir nola $ — Ahşan evin dış tarafı, 9 — Döşek — Fenalık, 10 — Zer'eden — kömür Bursa şehrinin başlıca şöhreti İs- tanbulun fethine kadar devleti Os - maniyenin payitaht olmasından ve bu kadar meşahirin merkadlerini ihtiva eylemesinden flori gelmiştir. (Devam var) ço (1) Yarım kilo sikletinde bir ye» zin vahldikıyasisi, (2) 1.188 tulünde bir mesaha va- hidikey'asisi. Soldan sağa! 1 — Eski bir Türk oyunu — Yeme de ıdavı akil vasıtası — Uzuylarımız Yumurta 4 — Sa — Damarlarımızdaki mayi 5 — İman 6 — Lıkır — Organ 7 — Saiy 8 — Eski bir Türk şairi 9 — Bir isim 19 — Adi —Yar RM > 40: — Faydasız! Ona ne söyliyebilir- | siniz? | — Sizin şimdi Jana olan itimadı. nizm #ersilmasinda benim de mes- uliyet hissem var. Çünkü mekineyi İ işletmemek vaadini ona sormadan size ben haber verdim. Bunu onun ( bilmesi ve kendisini temize çıkar. ması lâzım... Ona, boğulan bu yeminin arka - smda sizin bulunduğunuzu söyliye- ceğim Mari - Frans... Sözünde dur. mamasınm #ebeblerini öğrenmek hakkına maliksiniz. Çünkü onu #e- viyorsumuz. — Onu hâlâ sevdiğime mi kani- siniz Jerar? Böyle bir şeye ihtimal veriyor musunuz? Cevab vermeksizin başmı çevir - di. Bunun Üzerine Mari - Fransvel, lerini onun omuzlarıma koyarak sor du: l — Demek sırf benim için Jandan vaad almağa çalıştınız? Gene be- nim için şimdi onunla konuşmağa, belki de kavga etmeğe gidiyordu - duz, Jerar inkâra çalıştı: — Hayır, i ha? Ben bile onun bir kurbanı ol, madım 717 — Serin sandetini Istiyordum Ma- ri - Frans, affet! — Benim saadetim"' Bani Iyi din- Is Jerar. Saadetimi, - ben temiz kelbli, mütevazı, başkalarmın fena» lığını değil, iyiliğini düşünen bir a- dam yanında bulabilirim. Bundan e. minim., Jerar kızardı. Kendi kendisine bi- le itirafta çekindiği bir ümitle tit- redi. “Mari - Frans,, ne demek isti yordu?,, — Anlıyamadınız mı Jerar? Genç kızın, anlamak için dikkat. le baktığı gözlerinde, aşk gulesi se. zerek sevindi, Fakat ağzından ân - "cak bir kelime çıkabildi: — Mart « Frans! — Benim söylemem lâzımgeli - yormuş meğer. Seni seviyorum J6- rar. Günlerdenberi itirafınızı bekli- yordum. — Beni seviyorsunuz! Sırrımı koş | fetmiştiniz demek? — Çoktan... Seni çabuk anladım ve. i Jerar onun sözünü kesti, Kalbini boğan bir endişe, aklına gelen ismi söyledi: — Jan! Mari , Frans, onun arkadaşmı sl- datınış olmaktan çekindiğini ve dü- MA — Size bütün söyliyebileceğim, bu taraf- lara kinisenin yaklaşmadığını tekrardan ibarettir. Ancak, buralar tekinsiz sayıldı- Kına göre, eğer, tabiat aşırı kuvvetlerin işe karıştığını kabul ederseniz... Hemen sözünü kestim: — Hayır, hayır! katiyen! Ben böyle ma- sallara inanmam, Şüphesini gösleren bir tavırla: — Ben sizin kadar kuvvetle hayır diye- i im, doğrusu.. Yaşlılarımız o kadar iste“ meden aklı karışıyor... Herkes burasının tekin olmadığını ısrarla söylüyor... — Onlar, ne dediklerini bilmiyorlar.. Hep si saçma şeyler.. Hem siz de demiyormuy- dunuz ki hergün buralarda dolaşıyordu- muz? Peki bu kadar zaman içinde başınız” dan hiçbir vaka geçmedi mi?.. Gözleti birdenbire daha dalgınlaştı. — Hayır.. dedi, Fakat kim temin edebi- Mir ki ben de, bu harabeye bu kadar bağir olduğum kalde, ruhların gazabına uğrama“ dım: Yalnızım, öksüzüm.. ailem, dayana" cak bir kimsem yok.. Bütün sevdiklerim ök al eğ e MA, Kala ey iğ müş.. Demek ki, ne iyi, ne kötü ruhların nezdinde, imtiyazlı bir mevkiim yok.. Şu halde benim kaderimin gıptaya değer neresi var? . — Daha nice öksüzler vardır; hem de, pa- şa harabesinden uzakta oldukları o halde, bahtları sizinkinden daha karadır. Dalgın dalgın: — Sahih! Her şey nisbidir!.. ben hiç açlık tanımadım.. Yününü bırakmış, ellerini Meselâ mütevekkil “bir tavırla, dizlerine kavuşturmuş; gözleri uzaklara dalmıştı. Dudakları, sessizce dua ediyormuş gibi, kıpırdıyordu. Bir müddet sonra, ağır bir sesle: — hiç şikâyet etmiyelim, dedi. Kaderimizi küstürmekten çekinelimm ki bizi daha fazla hışmına uğratmasın! Ben de felsefe yaptm: ©. | — Allah, saadeti de, felâketi de evvelden takdir etmiştir. Fakat önünde daima boyun eğimemiz lâzımgelen iradei ilâhiyenin bura- da yeri yok. Demin, harabede (yaşıyan ruhlardan ve bunların gazabına uğramış ol- maktan bahsetmiştiniz ki, ben buna itiraz ediyorum. Ruklara, bu kadar (o cömertçe atfedilen bütün kötülükleri reddediyorum. — Belki size ilişmedikleri için! — Hayır, yalnız bana ilişmedikleri için değil; bilhassa size karşi hususi bir tevec- cüh eseri gösterdikleri içini... Siz ne derse" niz deyin; fakat bunu inkâr (ederseniz, nankörlük etmiş olursunuz... — Bana mi teveccüh eseri göstermişler? Bunu söylerken hayretle yüzümü tetkik ediyor, alay edip etmediğimi anlamağa ça* ışıyordu. Ne demek istediğimi izah ettim i — Demin kendinize (“harabe çocuğu, derken, tabiatin, yahut da “mafevkattabi iyesnin size neler bahşetmiş olduğunu hiç düşünmemiştiniz; değil mi? | — Böyle bir şey düşünmedim! ” — Çünkü, gözleriniz kapalı, yahut da siz görmek istemiyorsunuz. güzelsiniz!. fev- kalâde gözleriniz, lâle gibi teniniz, hülya dolu alımımız, baş döndürücü dudaklarınız, bütün kızları hasetle kıvrandıracak, altın gibi, dalgalı saçlarınız. Daha (o sayayım mı?.. Mini mini elleriniz, nazlı vücudunuz, Venüsü kıskandıracak biçiminiz.. Hülâsa Anadolunun köylü güzellerinden büsbütün ayrı, bambaşka bir güzelliğiniz var"... Memnun bir kahkaha salrvererek, hay: kırdı: — Hele bakınız! Genç bir kızla kom şurken, iltifatlarınızda ne kadar cömert davranıyorsunuz!.. Bereket versin, bu Gö hemçinslerim var. Makul bir sebeb bulamaymez ke. | keledi: — Bilmiyorum. Bilmiyorum. — Onu bâlâ sevmek mi? Etrafı- na felâket ve ıstırab saçan birisini kendime bayat mrkadaşı #eçmek “Devamı var) 16 İKINCİKANUN - Nakleden: ' rüstlüğünün isyan et” di 4 — Jan hakkmda vE lan hislerimde şahsi menfaatini dü gatkâr ilim adami “4 Onu bir ideni uğrunds © niyordum. Yanılmığı Uğradığım inkiserii birer saymağa beni İ yin, Hodbinliği, besik solâ benn karşı olsd #4 nız menfaatini düşüN” şöhretini başkalarcı& #rtırabı puhasına elde kinmemesi,.. Dahs Merhamet Jerar! A nuz ki ben sizin nize muhtacım! Ü Jerar cevab vermeli iğ şönüyordu: kaş günü” moğe, sevilmeğe hak“ Zalim ve kat'i hi Yakmda ölecekti. H3! ölmüş sayılabilirdi. W mek, Ümid etmek, hakları yoktu. — Jerar! yi Maxi » Frans önünü beklemekteydi. Gallus © dırarak mahzunane O sinde müthiş bir Koi du. Ayağa kalktı, Merdt rarin yüzünün ifadesi leşmişti. CAN bir adeti tahkir edercesiif” — Hislerinizde bir * danmışsanız? di — Jerar, böyle İ gitsin. Sen bana bö Ve j mezsin. Kendine karfi Xi söylüyorsun. Ber W lâyık değilim. Bana * le... Artık yalvarmıyor, Jerar gene kaçamaki ş vermek istedi, Fakat “Xi madı, Cesaretini ki , — Mari - Frans, ar lemeğe. taharamülüm kikati isliyorsunuz © âlâ öyleyse... Seni d tanberi, seni ilk görü” beri seviyorum. O göt en ehemmiyetsiz bif şimdi size tekrarlıy diğiniz robu tarif ed€ O zamandanberi AH” Ki varsmız. Ah bilsenis? ei çektiğimi, kalbimle ettiğimi bilseniz ban ramızda Jan bujunu? meğe hakkım yoktu. — Şimdiyse? 4 — Şimdiyse hayat taınıza bağlamak hs Bilim, Böyle yapman tar. — Niçin? evet meselesi değil mi kadar paranız olmadı” le böyle söylüyorsun ei nim hayatımı yalnız * dan ibaret gördüğünü sunuz? cif — Sirin hekkinzii le böyle düşünmedi” — O halde? — Tekrar ediyord" y rin hayatımıza bsö” malik değilim! Mari « Frans bir” U kaldı, Sonra sor” — Aşkımı size dil” 1â Janla son F açsaydım cevabmi£ g — Anladım. Jan a —EBiç! i (Devamı © ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: