23 Ocak 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

23 Ocak 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mlaten © VE vesikalar, veren: AK. Bişi, iç, tikla day iz ea R bir z İR nay rd gibi. gö Yetteyıs esek yaln 6 im de R riza'| « Pitniyor. E TME” te Şimdi Ken Tesmi tez “trafa era İYata bildirmek- YE alarak gel naz, Bundan iz. Artık 'meti ka) s1 Hinçak- X | hem de nihay "İ yan önledi “| mek istediğin — 1939 —70— Artık madam Elizin Avrupada kalmasında Sebep gi İrmiyorum azizim ye ederim. Şimdi hiçbir şey * ve Elizin Ti ok mühimdir ve çok lâ n aklıma — Elizin Türkiyey ben hiç bir fayda görmüyorum aten benimle bu va- bir tek kelime bile konuşmak an çekinirdi. Benim Elizden aldı son mektuplarda, onun da artik | ©! ve evlâtlarına & döneceğini Tomayan gelm jda ayrılmağı öze alac i Elizin pe olursa olsun Türkiyeye dönmeğe hiç niyeti yoktu. Onu bur raya getirebilmek çev, ek desise belki de pek mühim olabilir İdi. Bu işi benim anlamam 'lâzımdı . halinde g İ değil, 4 Hem Elizin ıstırab duymaması ve benim bulunduğum ! bir işte ona bir oyun oyn için bu gerekti. Hangi taarftan d mek istediysem Ropen Cevahir Bana bir türlü ne.yap ğini söylemedi. davay da nihayet vız gelirdi bana Bu kadar kendimi vakfettikter. ve bu kadar tehlike: göze aldıktan sonra nihayet, sevdiğim bir kadın! için yapılacak şeyi benden gizli tut-| maları beni çileden çıkarmağa kâfi | “| gelirdi. | Ropen Cevahirciyanı hayrette br | 8€* |rakan bir söz kaçırdım al — Elizin kılma hata gelmemesini (isterim, dedim, 220 yatak odaemdaydı.. Masa üze- HARER — Alşam postası Yazan: İkimim Tomayan tie yüzüme baktı, durdu dü, Beni süzdü ve elini omu- Ne o, yoksa aranda bir aşna fişna mı var? a âit Ropen, her salhada m Benim çok iyi an dedim. de, dedi. Senden islitade » Elizi sen Merzilona ça — O, dedim. yorsun. Eliz buraya dönmek iste i çocuklarına mülâki o- i gelir. Ama, bur İ istemem, Değil iâ, hayatım babasına onu ben bu delâlet edemem. Kaldı ki üyük bir menfaat görmü- . Bu sarf senin bir kaprisin üyor. dedi. Benim kaprisim hamidin arzusu. — Ne münasebet? — Bu münasebeti bittabi dan ben soramazdım. mz bu iradesini telâkki ettim. Eli- — Ha koca ünl #i istiyor. Bittabi yiyecek değil, Far” kat onu temin etmek gayelerimizin hücum etmişti iülhamit hünkâr olabilirdi. Fakat böyle şunun buhun karıları üzerin atruf haklanı kendinde nasıl ? Onun Sarayı zaten lâs ların, Bamuslarn, be aile irtibatlarının ve mu- ı orada yeri yoktu. Belki dülhamit- Elizin methini mişti, Tlem zevk sürmüş olmak ve hem de onun Avrupadaki işlerini renmiş bulunmak için bunu ya' abilir, e maksatla olursa olsun Abdül KAHRAMAN HAYDUD ya sevi-j vaziyette buraya | ği nu, gözlerinin, bazan omuzları rârmış bir haldeydi. i 7 z Üç kız kardeşten biri Yazan: Üç kızkardeş olan sarışın Ele saçlı Matikadan, niden, kestane benim tercih etti. esmer Maridez ğim sarışın Ele yı sonun “a yirmi iki yaşma basa ir. Eleni, bu a Marika şapkatıdır. Mari de di- biri g i şap- #alara takar, diğerii esvapları di- mahsus kişçi.. Bunlardar; kerken bana, kendilerine şiveyle, müşte hikâyeleri. ni anlatır. Halbuki, Eleni düşünür, Ayaklı lâmbanın büyük| | ipek abajoru altından dökülen zi-| ya içinde gür, taşkın saçları, kar! gibi beyaz rengiyle Eleni bir ma” daima Zaza da satıcıdır. Anas:z, babasız kalan bu üç kız kardeş beraber yaşarlar. Küçül ler « Marika ve Mari « nöbetle ev kizmetini görürler ve yemeği pişi jrirler, Eleni kirayı öder. Fakat yalnız büyük hemşirelik ile izak edilemi. yecek imtiyaz sayesinde kat'iy- yen mutfağa yanaşmaz. Daima gül Uurnaklarını parlatarak: — Beş bir prensesim, der, böy İe el işleri göremem, Yalnız Eleniyi görmek için, bu hemşirelerin oturduğu apartrmana | haftada iki gece giderim. Onlari? samimiyetim, Mari sayesinde oldu duvar altından tesadüfen kurtar- dım, İtiraf ederim evvelâ Mari hoşuma gitti. Fakat büyüğü, E. leniyi görünce Mari benim içir yok oldu, Eleni o kadar güzeldi ki, o: bazan seyrederken gözlerimin | &ssürden yaşardığını hissederdim. Anlıyozdum ki ona biç bir zamar ilânr aşk edemiyecektim, Eleninin vaktiyle bir sergüzeşi geçirdiğini de biliyorum. Ve şim- di kendime cesaret verebilmek için | genç kadının aşka meftun olduğu- | hamidin istemiş olması beni bi »ütün bu işin çıkar iş olam; gı kansatine sevketmişti. İl Devamı var” Arkasma Bu kızcağızı bir gün yıkılan bir) hususiyede kab 4 tüne d ğı saçlarmın birer şehvet eseri olduğunu tahayyül e- derdim, Sönra gene dilim tutulur. Gü. lüşlerinde, etmiyen bir gürur görürdüm ve arzu ile dudaklarım kurur. <rine nezzül altı aydanberi gidi Mari, cıgaralar iç küçük Onunla her şeyden, edebiyattan, musikiden, tiyatro. da dadan bahsederiz. Bazan Mari ile Marikanın göz lerinde müphem bir hayret oku-! budeye benzer, O o büyükbirma| » . Sanki demek isterler ki: Acaba hâlâ ne bekliyor? Aca" ba han seviyor, neye hâlâ kararını veremiyor?.,, Bir gün Eleni şu sözleri di: — Ben zannederdim ki şairler (Antrparantez haber vereyim ki ir şairimdir.) dalma aşktan söyle. Aza İ sa ilânı aşka davet mi?. Hemen arzularımı söyliyecek yerde kızardım.. Kekeledim ve » Cenab: Hâk kusurum affetsin - ik hakkında bir kenferans yet geçen akşam üç kız apartımanına girdiğim zaman Marikayla Marinin hara - te münakaşa ettiklerini gör düm. Eleni âmirane bir tarzda bağ rıyor, Mari göz yaşlarını siliyor-! di, Eleni verdiği izahattn anladım ki namuslu ve ticaretle meşgul bir delikanlı Mari ile evlenmeğe talip olmuş? Mari bunu reddetmiş, E- İeni, bu iyi fırsatı kaçırdığı için kardeşini kabahatli çikarıyordu, Mari bir aralık bağırdı: — Sevmiyorum, ne yapayım?. — Başka birini sevmiyorsan e bet bu adamı seversin.. Böyle iyi bir parti kaçırılır mı?, Mariye bu cevabı verirken bana a şaşırdım. Mariyi isteyen bu meçhul delikanlıya karşı bir kıs" kançlık m. .Bununla beraber KAHRAMAN HAYDUD ü de bana ütrii Hikâyeci ( Maziyi sevmiyorum. Fak Ja zavaliyr müdafaa ettim: bis “ona karşı büsL kayı eğilim. Binaenaleyh hemer — Aşksız izdivaç budalalıktır| yetinden me di söyleyeceğinize şüphem yökt Eleni, sükünetiş konuşu büyük emelin seni de, Marikayı da mes'ud gör mektir . Mari abla n üstünden de H yordu. Fakat bi — Ah, makama yi u O mutfağa koştu ve biz Eleni yalniz kaldık. Genç kadın ban, idetle baktı., Kalbimi ezen esra' rı açacak saat gelmişti.. Fakat ha: yır.. Biraz sonra $i dahi muvafık gördüm ; Yemek yendi, ,Yarabbi ne ce retsizim! Acaba gene mz A çamıyacağım?, : Geç vakte kadar binlerce şeyden bahsettik. Nihayet kalktım.. Mari arkamdan geldi.. Koridorda, biz aralık karanlıkta kaldık.. Birder kollarımın arasmda İnce biz be hissettim. Zarif bir vücud vücu' duma sürünüyor, güzel kokul saçlar dudaklarıma değiyordu , Şiddetli bir arzu dudaklarımı, birleştirdi. e Sa Mari, titriyerek: — Oh, dedi, beni sev | ten biliyerdum., Böyle saffetle, büsnüdiyetle tes, Hm olan zavallı bir kalbi nasıl ka natabilirdim?!1. —Oh, Mari.. Elbette., Ertesi gün üç kızkardeşin apar | imanına gidince Mari teklifsizci boynuma sartildı., Marika gülüyor. du. Eleni henüz eve gelmemişti, Nihayet dokuza doğru geldi. .. | Pek endişeli ve meşgul görünü yordu. Ona Ankarada f iş tekli (Lütfen sayfayı çeviriniz) eği İni za bir 217 tün kalbimle tebrik ederim. Ne rinden ondan kâlan eşyalar var dı. Bunlar arasında bir de bar“ dak.. Rolan bu bardakla su iç- miye bayılırdı.. Doğruca gitti... Sandalyeye oturdu.. Dirsekleri- ni önünde duran masaya daya” dı.. Düşündü. Karnı acıkmıştı.. Bir parça ekmek yedi.. su içmiye çok sevdiği bardakla biraz su içti... Birdenbire Olivolo adasma gitmek zamanının yaklaştığını hissetti, Masa üzerinde duran ev parasına, or. eküye bak. ti. O geceyi orada geçirip ge- giremiyeceğini düşündü. Sonra Bambo o cezasını o görmüş, Emperya lâyrk olduğu ıstırap- lar içinde kıvranıyordu. Fos* kari, Altiyeri ve Dândolo da kendilerini mes'ud sandıkları bugünlerde cezalarına kavuşa- <aklardı. Fakat ya o? Ya Le- enor., O herkesten çok cezaya Jâyıktı.. Başına ne gelmişse o- in gelmişti.. Fakat Rolan Lconoru.ne zaman hatırlasa kalbinde bir çarpıntı duyardı. Artık kendisi de itiraf ediyor du ki onu bâlâ seviyordu. Leonorun evinde geçireceZi bu gece için sevinmekten ker dini alamadı. Akşam oluyordu. Saat sekiz buçukta ortalık tamamiyle ka- uzun bir manto attı, Ekü tor- basını eline aldı. Olivolo adası. na doğru yürüdü. Az sonra kendisini duvarın yanında bul. dx. Evin içi ber zaman ... 1 gibi aydınlıktı. Ihtiyar Filip, evin yeni şi bini, onun pek iyi tanıdığı ye- mek edasında bekliyordu. Yeni efendisinin geldiğini gö- rür görmez yerinden fırladı. Karşısında büyük bir hürmetle eğildi. — İşte senet ve anahtarlar, dedi, Rolan; — O halde, iste bedeli... Lüt- fen sayınız. dedi . Rolan düşünürken Filip pas raları sayıyordu. Bu iş yarım saat kadar sürdü. Filip tor bayı bağlarken Rolana kaktı.... Ona: — Size şimdi ğim arzu ederseniz? —Hayır,, İhtiyar hayretler içinde kal- mıştı; — — Evi biliyor musunuz?, — Hayır.. Fakat tek başıma gezmek daha çok hoşuma gider, Bu geceyi de burada ayni şe. kilde geçirmek istiyorum. Yas rına kadar istediğin yere gide“ bilirsin.. evi gezdirece- dedi, o anlatmıştı. Aratsn hayret içindeydi. — Size bunu Bambo mu anlat. Rolan tebessüm ederek başiyle tasdik etti — O halde o, size her şeyi ol- duğu gibi anlatmıştır.. Benden sormakta ne mâna var?. Rolanm mütebessim yüzü bir- denbire cidölleşti.. Ayağa kalktı, Aratene yaklaşarak eliyle omu. zuna dokundu. — Dostum Araten, dedi. Ara. mızdaki mukavcleyi unuttuğu- nuru hissediyorum. Şair Rolana baktı. Bakışın- dan ürkmüş olacaktı ki. kekele” di, — Size istediğinizi söylemiye hazırım, dedi. Rolan koltuğuna gömülerek bağırdı: — Ha şöyle,. Şimdi tatlı tat görüşebiliriz, — Demek dostunuz Bamboy- İa cumhurreisini ziyarete git. tiniz.. , — Evet, bizi parlak bir Şşe- kilde kabul etti. Doğrusu bana ummadığım bir itimad göster“ di, Bütün sırlarını önüme dök“ tü. Hattâ,, hattâ beni elçi yap- tr. 3 — Elçi ha.., O halde sizi bü, reye gideceksiniz? — Jan dö Medicinin yanma... — Ya.. O büyük adamm ya- mma mı?. — Evet tü kendisi.. Kimseye söylememeye yemin < ettiğim tekliflerde bulunacağım. — Şüphe yok &i bu yeminine ben dahil değilim. Araten sarardı.. Hiçbir şeye karar veremiyerek bağırdı. — Yok başka ne emrinize âmadeyim.. Rica ede rim bunu istisna ediniz. > Pakat ne istersem misiniz ?, — Evet, herne isterseniz.. Yalnız bana tevdi edilen sırlar ü rtiyle. » hayatır efendim. Bundar sorarsanız sorunuz söyler müstesna olmak ş — Alâ. Şu halde — Hayatımı mı? ne mâni oldum.. Zara sinden dönülürse kârdır. gene ellerin, ayaklı zın tıkalı olarak, seni ellerinden aldiğim adamlara iade etmeli” n ayağa kalktı. Şair in“ lerken ilâve ets i — Hak buns icap etirmez mi, aziz dzstum?. Simdilik Allaha

Bu sayıdan diğer sayfalar: