30 Mayıs 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

30 Mayıs 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

30 MAYIS — 1939 HABER — Akşam Postan ayvanlar, dişilerini nasıl çağırırlarmış ? İptidai hayvanlarda sesin en basit vazifesi, çiftleşme mevsimlerinde, dişi ile erkek hayvanın birbirlerini bulmalaııma yardım etmektir e “konuşan hayvan,, diye â erler. Fakat hayvanların debi, Senadrklarını kiş iddia €- İrhesiz. onların bu “konuş. & eb ve pek iptilat bir şe- Ten İT “İfâdei meram,, dır. Kö> We e ilmek, kedinin miyavla. Deriye Vaların ötüşü, kuzunun an” Diy ,* “Oyunun yavrusuna mele- eği, ? birer ifade taşıyan ses- iye, hayvanların bağ- m 8 Şi kardıkları sesleri ayni türü EtİZ. Fakat dikkat edersek ta; > #i bir hay ie nm zamani. inde bı Sb < bu vaziyete gö- iz ki, kedinin yi ku iken çıkardığı hafif ses, İrya Mu aldığı zaman kopardığı Bay » kuyruğuna basıldığı SOĞ! çığlık başka başka tarz Bağ Ve bunların hepsi bir şey ün İsnği Mehtaplı gecelerde, ih, derinde dolaşan kedile Biri, * gazelle- za- in letine okudukları tonu, gerek mânası r. Bu » ber hayvan için böyle. yy Paltem , kendi aralarında, bi- rle, sine karşı kullandıkları “li tekiz; Yerine ve ifade etmek is- ze göre değişir Kep , | SUN, civcivlerin çi Wörâğ, çağını” sardığı tes başkadır, atmaca MÜ Zaman civcivlere bu teh- ğine Aber verişi daha başka. Bil Kiri Pilmediğimiz try & Kendlerine göre ne türlü ları var, Pe, yy, Tim sahasında belki ilk de) Olar, » bu mesele üzeri ani esele üzerinde son a büyük bir tetkik mey Boş, #tirilmiştir. Fotoğraf, gra- Müz VE kitabın müştereken ça” kiri eserle muhte yi Yayoy,, anları tesbit edilmiş bulu taç ur İngiliz tabiiyatçısı, Ju- Müviz 7 ile ses mühendisi *l y. Sa ve fotogralçı matma- tak, Olünmn uzun müddet çalışa p, “dana getirdikleri eser, ki- Mi, Ertmofon plâkları ve fotoğ- Mp üzere, ancak bir ta” e ve profesör Hux- tik ettikleri hayvanların Tia, fmi kitabında anlatırken, Yak , 8 bulunan resimlere baka” Bry, YVAnın nasıl konuştuğunu Yap çar VE Dlüğr gramofona Ko-| vak, sesini duyuyorsunuz. | P “eğ in, İcat, “Bİ VE gramofon gibi son Sinm yazı ile birleşerek Meya, andırdıkları bu müşterek |; lif“ vâyvanların “lisanı,, muh | İt, “ktalardan tetkik edilmeke z â i Hayye Profesör Huxleye göre Min ST çıkardıklarr seslerle, | İzi, Sablâklara has, esas hisleri Kiye derler izi, bunlar korku, kor diğer cins çağırma | her hayvanın me | ida. bassadır, Hattâ ba| Miçe, Dile kulağa mukabil (acs tüy, e Zuvlar bulunduğu ve bunu | it, © Dazı seslere cevap ver ye © Kullandığı anlaş mıştır. | Oi hayvanlarda sesin en| ei görülüyor ki, bu da, | ke, , Devsimlerinde, dişi İle ğvanın biribirlerini bul 1 A Yatım etmek a, bil. | a aku a bay, Oiların cinslerine göre, aY- tdi KON Btslerle ve ayrı ayrı mas) Min » Ötmeleri ile delil kaza - sten Ox | ığı ayni cin: sa şka cinsle bizleş- 4 orumakta ve onları biri- | NK * buluşmalarına yardım! tedi | Kuz tt SEX gibi hayvanların bile! olara sesler cinslerine göte ler, kendi cinsle Aslan kikres'-e> İnilder. Fakat bunun Usonmda aynı bir manası vardır asan Ül mat Kartalın disisini çağırması ekseriya cevabsız kalır farklıdır. Bunu belki bizim kulak- larımız pek farkedemez ama, hay. ar bu sesleri çok iyi tanırlar ve yabancı sesin davetine gitme: nin sesleri onl, Tt O tarafa doğru çel Ağustosböcekleri: çekirge lerin, hattâ kelebeklerin bile Hi. ğer cinsi çağırmak i lar sesler vardı hayvanın cinsine göre değişir ve a rağaki ince farkı gene bizim ku- laklarımız değilse bile, onlar an. larlar, Gene bu küçük ha: ann a rasında bile muhtelif sesler var » dır ve bunlar muhtelif hisler ifa- de eder, Yuvasının etrafında 'dola- şan bir kuş, içerdeki yavrularına veya dişisine, yiyecek aradığını başka bir sesle anlatır; uzaktan bir düşman hayvan göründüğünü aber vermek için kullandığı ses ise daha başkadır . Hayvanların bu sesleri, zekâ- ları ile değil, sevkitabileriyle çı. kardıklarım da pek iddia edeme - yiz. Çünkü öyle hayvanlar vardır ki düşman'nın karşısında yaralan. mış, düşmüş gibi, yalancıktan, ba- zı sesler çıkarırlar ve düşmanı bu dıktan sonra, olun ine hücum ederek daha üstün vaziyette çarpışırlar. Düşmanını bu ken o hayvanın, suretle aldatır çıkardığı sesle “yaralandım, ,demek istemesi, on- da gerek böyle bir plân kurmıya,İ” gerek lüzum ettiği anda, olan sesi çıkarmı lüzumu ya kâfi zekâsi ol. duğunu göste zihnimizde İçimizde duyduğumuz bir hiss ifade için kullanılan bir takım sesler olduğuna göre, o hayvanı da lâkırdıya sahip bir hayvan say. mamız lâzım gelmez mi?. Hayvanların, bilhassa düşman larına karşı kullandıkları lisan çok zengindir! Düşmanı, yukarıda gösterdiğimiz misaldeki gi zağa düşürmek için, kendisini kur kutmak için ayrı ayrı ses kullanır, tu bir fik| Tarik İnsanlar yeryüzünde yaşadıkları ın binlerce senedenberi bir çok ha- r ve hayale gelmez nesneleri pst. verecek bir ilâç diye kullanmışlı dır. Bunların ii €n gâribi, hiç şüphe y , mumyalanmış in san cesetlerini insanlara ilâç diye y Jtur. Bu İlden kullan, /zamanlara ait bir ğildir. On dokuzuncu asır içerisinde bile Ay- İrupaya Mısırdan eski zaman mum İyalı ölüleri getiriliyor, Fransanm ön yüksek eczaneleri bu ölülerin toz. larmı bol bol kullarıyordu. Mum: yalar çok pahalı satıldığı mezarlarını kazarak mumya çalmak etirmek çok kârlı bir Aciz kaldığı zaman yalvarması da | tic başka türlüdür. Pek sessiz ve sinsi hayvan olan yılanların bile düşmanlarına karşı böyle tehditkâr sesler ( çıkardığı görülmüştür. Bununla beraber, yılanın işit. me kabiliyeti yoktur ve &çs duy. Jax. Onün için, yılanların kavala edildikleri masaldan ibareb tir. Hindli fakirlerin, yılan teshir. cilerinin, kaval çalarak onları oy- halmaları ise kulaklarına değil, rine hitap etmeleri neticesi” Kavalın hareketini, yılancı. san başı ile ağzı ile yaptığı ketleri gören hayvan, bunlar: tak” ide kalkar ve oynamıya başlar. “Lisan,, kabiliyeti en fâzla me meli hayvanlarda ve onların yük- sek rınrflarında görülüyor . Hattâ, içlerinde türlü türlü ko huşalar vardır. Meselâ, lâma ağ. zını açmadan, boğazında, âdeta karnında konuşur gibi bir takım sesler çıkarır ki bu başka hayva İlarda pek görülmemiş bir şeydir. Lümanın bu şekilde çıkardığı ses kizmıya ve heyecan duymıya baş” ladığına alâmettir. Fok balığı tıpkr, bir çocuğun ağ laması gi 8es . çrkarır.. Hattâ, İbir gün bir âlim şimal memleket. İllerinde gittiği bir deniz kenarın - İda şarkı söylüyormuş. Birdenbire kulağına bir çocuk ağlaması gel miş, Derhal şarkısını keserek, ses | | râyr araştırmış. Nihayet sahildeki kayaların dibinde bir fok balığı bulmuş ve o sesi bu hayvanın çı- kardığını anlamiş.. Daba tuhaf bir şey: Arslan yavrularının, annelerine seslenişleri başkadır, babalarma seslenişleri başka! Bu ayrı Ayrı sesi yavruların annesi Ju, babası tanırlar ve çocuklar kimi çağırdı” larsa o cevap verir. Anne arsianm da yavrularına Xİtalarm midesine gi 3 sirlerini gösteriyordu , olarak telâkki etmek doğru olamaz çü: Mısırlılar cesetlerini mum- yalamak için şapdenizi sahillerinde topraktan fışkıran Aspalte ve bu- gün tıb ve kimya âlemine meçhül olan bir çok ilçları kullanıyorlardı Bunlar tabil bu tozlarla beraber bas yot ve şilalı te Mumya tozu ilk zamanlarda yal. nız ciğer hastalıklarına karşı kul lanılırken on yedinci asırdan itiba- ren en makbul kuvvet ilâcı halini almıştır. Mumya tozunun müessir maddesi olan asfalt ise ilâç olarak Misir Firavunları zamanındanberi kullanılıyordu. Asfalt kelimesi bu- gün caddelerimizi örten (o katranlı ayi manasına gelmez. Bu isim, pdenizi kenarlarında, petrolü, hitap ederken çıkardığı ifade etmek istedikleri şeylere gö- re değişir: Onları severken başka ses çıkarır; hareketlerine oOmem Bun olduğu zaman sevincini başka türlü bir sesle ifade eder; onlara yeyecek getireceğini vaad eder - ken kullandığı "“kelime,, başkadır. Hele yavrularının yanma bir düş” man yaklaştığını hissettiği zaman manı tehdidi başka bir kökreme şeklindedir. Şüphesiz, maymunların gülü şü, bu esnada çıkardıkları sesler, başka hareketleriyle beraber ağız» | larından çıkan sadalar ayrı bir tet kik mevzuudur, Hülâsa, hayvanların konuştuk- ları, bir ilim bakikatidir. Yalnız, bu konuşmayı mahdut ve sevi kendine mahsus kabul etmek Jâ- zımdır. Kızıl Gölge HABER'İN RESİMLİ ZABITA ROMANI: 185 MASRAFDAN KİCEMA DIĞINDAN CANG'4 Bu, Sİ YAP TİMAEAIRIM i Bi0..410. My ir dim 2 BENİ NEDEN HAPSERY EZ TiMZ 2. VE, YADIYM İ Çi 402. BENİ BAKINIZ. AE OWwR. MÇ va MAZLIK ETMİVEL EY SİM DERSE F9> 1d yi 5409 — ei m Drğp Mİ TERİM m Kortu İŞİNDE ERYAD EB YERDU TEEÇ VAKIT NEY 7 we ve aliyi Mez ALAK TVMA >) yerek Bazi NEME VAR Nv7 iğ Beş YEKE MAREKA TM DİŞ) FUZULİ SÖZLERLE BR BAŞaNLIK 5 — v GER TOMMİYE BIR Feta XET GEL a MP BURAN, & TÜTEN NE EN CAK: VAKTIN GEÇ ASA Se sesler, Mumya tozlarından kuvvet ilâcı! Sihirbazlar, müfatabbipler, simyakerler, hattâ doktorlar birçok hastalara karşı, mumyalanmış cesetleri toz halinde döve- rek ilâç diye kullanmışlardır. Padişah Kanuni Süleymanın saray kilerinde bulunan Mumya Kâni ilâcı neymiş ? çok kokulu, koyu bir mayi ha fışkıran mayie verilmiştir. Eski Mesırlıdar, Yunanlılar ve A- raplâr bu mayi mom, mum ve mira ya isimleri ile çok kullanm Meşhur Arap doktoru İbı jru Muvaffak beynelmilel tb âlemin de çok maruf olan kusmaya ve bü rma karşı bu ilâcı uvaffakiyetle kullandığını yazmaktadır. Mısırdaki asfalt kaynakları Misir nlarının şahsi malı - sayılır, hsalât sarayda saklanır niz sehede bir defa bir gün kaynaklar halka açılırdı. o Araplar asfaltı elde edemedikleri için mezar- lardan mumyalı cesetleri oçalmağa ive bu cesetlerin toz asfalt yerin de kullanmağa başladılar. Kurunuvustada ise asfalt ortadan ki larak şifa hassa: yalara; haltâ ealelitlak ölü cesedine atledilmeğe başladı. O zaman yazıl mış bir tıb kitabında ay'nen şu cüm leler vardır: “Kızıl saçlı, beyaz tenli bir çocuk amız. Otuz yaşına kadar yalnız meyva İle besleyiniz. O vakit bal ile dolu taş bir kurnada bu adamı bo. Sunuz, cesedini mumyalayınız. 120 ğu tarafa koşmuş, oray: bu. | bambaşka bir ses çıkarır ve düş-| cene cesedi birakımz. o Mükemmel İbir ilâç elde etmiş olursunuz... Fransa kralı birinci Fransuvanın, ber sabah içerisine bir kahve kaşı” iş kom ini tarih kaydetmekte" Almanya imparatoru dolfun tabibi Osvald Kı dara, kızıl saçlı idam mi nm kuru etlerini toz haline getire k ilâç diye veriyordu: İ Mumva tozuna dair en son bildi” İğimiz şey bu ilâcın 1841 tarihine ana cezanelerinde satıl- makta olduğudur. Mumya tozu Os. manlı tababetinde de kullanılmış ki th kitaplarının mumya kâni ismi ile kaydettikleri ilâç mum ya tozundan başka bir şey değildir. Kanuni Süleymanm saray kilerin- eşyaya ait bir defterde muraya kâni ismine de o rastgelir” ir. Bu, zamanının şanlı kuy” ilemi Kanuninin de kullanmış olduğunu gösteren dikkate değer bir vesikadır.. Mumya kâni ismi Anadoluda, bil- hassa şark vilâyetleri halkı arasın da, hâlâ garip bir efsanesile beraber yaşamaktadır. Bu elsaneye göre mumya kâni denilen ilâcı çingene ler hazırlarlar; çingerelerin Misir da yaşıyan Kıbıt kabilesinden Ana- dol hicret eden halk olarak te. lâkki edildiğine ve mumya tozunun ilk defa Mısırda kullanıldığına gö” re halk ni de biliyor, demektir. Çingeneler sarı 1, be vaz tenli çocukları çalarlarmış; bir kazanda kaynatır, üzerindeki köpü” ren yağları toplayıp (o atarlârmış. Sonra, şine posa haline gelen cese” di çıkartırlarmış, Bir taraftan cese. di kuruturlar, diğer taraftan suyu niz kendi bildikleri o bir usulde larmıs, Ve nihayet bu don muş cismi cesetle beraber toz Kali getirerek satarlarmış..

Bu sayıdan diğer sayfalar: