14 Temmuz 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

14 Temmuz 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a POSTASI Sahibi ew Nejriget Müdürü ipgasan Rasim Us NaARE EVİ: Istanbul Antara caddesi Tay | | ; İ l | UGUN ihtilâl halindeki Paris halkımın Bastille hapishanesi- in yüz ellinci yıldö . or, 14 temmuz yal- » değil, bütün dünya li bir gündür, On se- ci asr filozoflarının. fikirleri VE bu fikirlerin tatbik sahasma ge - riltmesi arzusu olan 1789 ihtilâli, İ Pütün dünyanın çehresini değişi MİS, her tarafta eski içtimat itikad- a Yıkıp yenilerini getirmiştir. 14 İehimuz sadece bir hapishane kapı Tarman açılmasının değil, bütü Yet değişmesinin timsalidi m yoruz ki bugün bazı muhit 1789 ihtilâlini istihfaf etmek, il rai tenkid. etmek &det ol - “iştur, 1789 ibtilâli dünyada, hiç olmazsa bir tek memlekette, vadet ği nizamı tesis edebilmiş, hürriye-| bir İ ki Mümayatı uhuvveti tamamile i Hayır. Fakat PtİrGİĞİ ile değil, bili ökmedilir. 1789 ihtilâli ME kuramamış, esaslarını hâkim m Mamuşa bile, kendisinden ev ami yıkmış, onun esasla » Bugün krallık t müessesesi, dünya pm hiçbir tarafında, eski imtiyaz . sea end Kendilerini idare etmeleri “aris unyanın ner taratın- SA kabul edilmiştir. Bugün krallar 7 kral bulunan memleketlerde - birer İrihi hatıra haline düşmüşlerdir. kiyet, tasavvur edilemez; ya Mat ki ancak istibdad halinde gele- lir. Halbuki iştibdad, hiç bir za- m, hiç bir idare tarzının normal) ri İli değildir. XIV üneti Louis'nin İ Rİbİ sadece kuvvete istinad etmiy , dereceye kadar Jiberal dene “ek, fikri, edebiyatı himaye edecek İnkğ mutlakiyete, bugünkü âlemde da ân kalmamıştır. Çünkü krallı - ilâhi müessese olduğuna, kra- » €Mirlerinin münakaşa edilemi - ie ine kimsenin imanı kalmamış- let müessesesi de, 1789 dan- > İransızca tabiri ile “artık yaşa- Ölür, devrini ikmal etmiş | DP Yebiliriz ki bugünkü medeni & & İ> yede, dütün milletle e, *tİ, mahiyetleri Tak ibarile, demok- tir, İ ti Almanşa'yı idare eden * yp, İtalya'yı idare eden Mus hş *wdretlerini, prestige'lerini baş- ia Xlaki tacdan, damarlarında a - “mavi kan, dan almamışlar - Aya rn halk Bareketleri eye de gelmişlerdir; onlar da küt- "e İstinad etmektedir. tin, Zamanımızın bazı mütelekkirle - teli > 1789 dan evvelki devrin has. Ong landuğunu inkâr et; *. krallık, asalet mü anılan «diyor, övüyorlar. Fakat ei da fikirlerini halka kabul et- arzularını bir imana değil, n, bilhassa köylerde hissettiriyordu. a Fransız ihtilâlinin 150 inci yıl dönümü münasebetile 111 1*I Fransız inkilâbını hazırlıyan içtimai ve iktisadi şartlar Yazan: 14 Temmuz Franst, milli bayra-| mıdır, Bundan yüz elli sene evvel Fransada 14 temmuz günü bütün Paris halkı bir sel gibi akarak İn- valide'deki silâhları yağma edip Bastil üzerine yürümüşlerdi. Yalnız Fransız d6; insanlık ta, rihinin en mühim hâdiselerinden bi- ri olan Fransiz ibtilâlinin yüz el- linci yıldönümü kutlulanırken Fran sız milletini senelerce coşturan is- yanın sebeb ve menşelerini bir göz- den geçirmek ve büyük Fransiz in, kılâbma taksddüm eden zamanlar - da Fransanın ne V Pulun» duğunu bir kere daha hatırlamak! istedik, Bu hatırlayış kendi inklâ- bımızla Fransiz inkılâbı arasmda mukayese yapmak, onun ve bizimki nin sebeblerini karşılaştırmak iste. diğimiz zaman belki işimize de yarı-| yacaktır, | Büyük Fransız inkılâbma takad-| düm öden devirlerdeki Fransa mulh- telif sahalarda birçok tezatlar taşı- yan bir memleketti. ette Fransanım bazı kısımlarında sa. nayileşme hareketi başladı köylerde en koyu derebeylik büküm | sürüyordu, İçtimai bakımdan kendi- | ni gösteren bu tezatlat, başka B1- halardn da kendilerini kuvvetle his. settiriyorlardı. Fransa çok dağınıktı, Tek bir ül- ke olmaktan ziyade birleşmiş eys- letler manzarası arrediyordu. Fran. sanın muhtelif kısımları arasındaki bu içtimai farklar, biribirine mütle uad tezahürler o zaman'için muny yet bir inkişaf seviyesile — ülüşme olan müstahsil kuvvetlerin daha zi- yade inkişafına mâni oluyordu, Onun için bu şartların ortadan kalkması ve müstahsil kuvvetlerin inkişafile mütenasib istihsal şartla” onların yerine geti; eliydi. Ma- sinin ağır yükü o zamsn kendisini | Ve inkılâptan evvelki Fransa ise! tam manasile bir köylü memleketiy.. di. Fransanm büyük ve çok nüfuslu şehirleri pek mahduddu. Ki letmeleriyle dağmık ve k Köylülerin. ellerinde kâfi derecede toprak yoktu, Bazı eyaletlerde bir hektardan daha az arazi sahibi o- lan köylüler ekseriyeti teşkil edi yorlardı. Köylüler büyük arazi sa - hiblerinin çiftliklerinde £ lardı, Topraklar asilsadelerin, ta - hiblerin, 8 ve manastırların 6i- lerinde toplanmış O bulunuyordu. Topraksızlıktan muztarib köylüle - rin âletleri de pek yoktu. teknik pek geriydi. lar ekilmez, iki vey de dinlendirilmeğe Köylüler toprakların Zirmatte Bütün toprak- üç senede bir terkedilirdi. ekseriyetine sahib olan senyörlerin birkaç tür. İran milli bayramı değil, yruret halindeki yeni âlemin baş- langıcıdır, bir remzidir. Nurullah ATAÇ TAİ TİRİL AİIE LİTE MİLİ İİİ tında geniş bir y | kabuğuna çeki | mülleyet deslkmalı, SUAD DERVİŞ Mi tazyik ve soy nuyorlardı, Onlara mahsullerinin verdikten başka doğrudan doğ nu altında bulu- kısmını onların tarlalarmâa ve onların he sabıma çalışmak mecburiyetinde Ka hyorlardı. Yani an küm pazar vazife içinde kıvrar ui en kıtlıklar, sa Hülerin ve | trıyordu. Bu partlar alt ye işletmesi ziraate hulül edemi - yordu, Yeni, en sik sık gö im hastalıklar, a serma, yeni türeyen sanayi sormayedarlığı için köy iyi bir alı- 1 olamıyordu. Memleketteki iç tenret bundan çok zarar görüyordu, Onun için köylerdeki derebeylik rejimi, top- klerikal ve feodal dayedarisi köylüler rak üzerindeki köye nüfuz edebilmeli, toprak sahibi olmalıydı. Sanayi ve manifaktör Malki jı dan da inkılâba takaddüm A gu manzarayı £ 5 Sanayi #nhasında umu- miyetle küçük el zanaatkârlığı hâ. kimdi. Burada korporasyonlar usu- Mi cari idi, Usta çıraklarla beraber çalışıyordu. Kalfa için bir çirağın uzun yıllar çalışması İ- Usta olmak, he- Pu olarık istihsalin n des er olabilmek cab etmekteydi. vaziyet ül tabii modernleşmesine mâni oluyor Rekabete imkâk vermediği için ye. ni ve daha büyük müesseselerin ra- batça oçılmasına engel Netice itibarile kapitalizmin inkişü fını baltalıyordu. Maamafih bö; olmakla b o samanm F sasında mühim addeğilecek birçok devlet manifaktör! gibi, şahsi sermaye de sanayi saha- smda yavaş, ilerliyordu. Fransada dokumacılık ve ipekli ku. maş sanayii oldukça ilerlemi; maldeki maden ocakları başlamıştı, Bühar makinesi Fransa ya girmişti. Fakat ne de olsa Fran om heniz oluyordu, ber kurulduğu! yavaş sa sanayiinin çok geriydi, Maamafih umumi İs- tihbsalât bakımından Küçük ve el zanantkârlığı hâkim bir vaziyette bulunuyordu, Buna bir nihayet vermek icab 8- diyordu, Modern tarzının ve müterakki inkişaf'ma istihsal sanayiin engel olan eskiden kalma müessesat kaldırılma) iğ inkişafını meydan ve di. Memleket içinde mevcut #6: lerden istifade huk ve sermaye sabiblerine bahş di, 18 İnci asırdaki Fransız ticareti-/ ne gelince, Fransa bu bakımdan oldukça mühim bir kuvvet ifade et- mekteydi, 'Neari Irtibat yo'ları di. ğer Avrupa memleketlerinden çok #erm imk köhne | * Küçük bir teftişimizin raporu. Yazan: M. DALKILI; ĞER derlerse hd: E “Buna teroddüdsiüz; — İstanbul!,. Diye cevab verebiliriz. ki kadar az öğlenee hayatı yoktur. mahsux eğlence yerlerindeki pahalılık mübalâğasın Nevyorkiaki- ; i lerden daha yüksektir! Nevyork serçisine giden bir dostumuz Nevyorkta hayatın 24 saat zarfında bir azı bile durmadığımı, binlerce kalabalığın 24 swat eğlence yerlerine dolup boşaldığını hayretlerle anlatıyor, İ Öyle ya! Hayat duracak bir nimet midir, darmalı mıdır?,. Şüphesiz biz Amerikalılar gibi yasamayı düşünmüyoruz. Yine Şüphesiz orda da hir yemeğin 10 liraya yendiği harikulâde lüks $ yerler yar. Fakat peri masalları kadar lüks. Buna mukabil orta sınifın eğlence yerleri asla bizimki kadar İ yıkıcı değil, . mak kadar mühiredir. eğlenmiyen, yasamıyan lerinden kaybeder. kat eğlence 3 metlir şüphesiz... kuruş, Mezesiz. Yalnız şişe! dilmektedir, Büyükndnde: 85 kurus. 100 kurus. Ne buyrulur? i i i : i daha iyi igi Nakli vessiti tabi ki henüz pek geri ve yavaştı, Ha- ici Wearet oldukça inkişaf etmiş, memleket muntazam sefcıler r vümtasile devamlı bir rübrta r ve müstem. l yâpan gem temin edilmiş bulunuyordu. Oralar- Fransaya geti- Ve fabrikalarda, imalâtan. de İşleniyordu. Bu mübadele hu ve ipekli do- için vaki o- daha ziyade pamu Kuma ve şeker san: ui, »ki nu birkaç » İnkelâb arifesini yıllarda 9- mum! ticaret Y evveilne m birçok misli bir- den artmıztr, Memleket içinde ban; Kacılık ilerlemiş, ziyadeleşmişti. Pariste kurulmuştu. sene kredi muameleleri borsa bile Büylik şehirlerde ve liman mer- kezlerinde altında di yer ayrılıyordu, sermayoda n her evin ve mağazalara Velhasıl ticaret ğı oldukça inkişaf et tte bulunuyordu, Fa- | kst buna mukabil eyaletlerin biri- birinden tamamen ayrı bulunuşu, e. yaletler arasındaki dahili gümrük- şehirlerin kendi- erine göre hususi nizamlar ve d- ya kkânlara rle idare edilişi, hattâ her vilâ- vahdetsizlik di sahada o kendisi ttiriyor ve dahilde daha ziyade gelişmesine mini olu- yordu. Yeni bir idare teesslis edip letler arasinda vahdet temin ©- eli ve ticari aylıkla cereyanı ticaretin irtibatın, muame- imkânları — Eğlence yerlerile normal kazanc nisbeti arasında del cesine bir aykırılık olan memleket neresidir? Dünyanın hiçbir tarafında İstanbulda- Yalnız Nevyorkta mı böyle? Avrupada da, Hattâ, belki ondan da mühim, insan çalışamaz olur, Vakıl biz Türkler pek eğlence düşkünü insanlar değiliz, F rlerini batakhaneler şeklinde, yanaşılmaz, yıkıcı ha: Ie koyup büsbütün vatandaşlara haram etmekte ne mana var?., Mühterem belediye İklısat müfettişleri bu gayretledir ki İstan- bulu semt semt dolaşarak tarifelerle meşgul oldular, Ba, bir him. Fakat ne netice hâsıl olduğunu kendi neticesini kaydederek arzedebiliriz. Taksim - Harbiye arasında gübre kokusundan baygınlık ge- girilen saz bahçelerinden birine gittik. Büyükudada pazar tarifesine yine kemali hürmetle devam e- Bu susuz adanm en âdi gazinosunda bir şişe su 10 kuruştur Bir damacana Taşdelen suyu İstanbulda 40 kuruşa İndirildi ve bunun için nekadar himmetler sarfolundu. rJ tahtı temine alınmalıydı, Buna mukabil, orta halka Eğlence çalış $ Çünkü Çalışmak kudret- hususi teftişimizin Şu Bir şişe 49 luk rakı: 200 | ğı bir kaç Düşündüğüm gibi: Fikir münakaşası Yazan: SUAD DERVİŞ Münakaşadan gaye, lâf söylemek değil boşuboşuna tin ortaya çıkmasına çabalam İki kişi herhangi bir mevzu etrafında münakaşaya girişmiş ©- lursa oleun bu iki kişiden &ir ta- nesi haklıdır. Ve haklı olan enin. de de sonunda da bunu ya hâdi- sat vasıtasiyle ya vekayile yahut ta delâil ile isbat edecektir. Fikir adamları arasında ya fikir münakaşalarından da ga ye sadece umumu alâkadar ede. cek hakikatlerin tebarüz ettiri, mesidir. Yoksa karşılıklı kelime cambazlığı yapmak değil, Münevver ismine lâyık ve mü- dafaa et fikir doğru olan her insan sözlerinde panayır hatibine yakışır cümleler kullanmadan ve karşı taraftaki fikir hasmına küf- retmeği bir an aklından geçirme den soğukkanla münakaşa eler ve gene ka taraftaki insanı susturur, mağlüp edebilir, Maalesef (o ötedenböri matbuatına nakaşaların tikal etmiş olan mi- ikir sahasında kaldı- ismadan başka hiç görmedik. Ötelenberi haksız fikri müda faa eden taraf dalma küfre geçti Bunun en iyi omisalini İsti İ harbi sıralarında Peyam ve yam Sabah gazetelerinin nunda irticam bayraktarı, topraklarına tırnaklarını geçi: ğe uğraşan emperyalizmin olan betbaht Ali Kemal miştir, göst Kaşar peynirinin bakkallarda fiatmı tahmin buyurunuz: O da hatır için! Ticaretin tam inkişafma mazhar olması için İâzrm olan tedbirler ittihaz edilme- işte bir taraftan müstahsii kuy- vetler inkişaf etmiş bulunduğu hal- de, istihsmi şartları eski şeklini yu- hafaza ediyor ve derebeylik rejimi hâlâ hüküm sürüyordu. Mevcut şe-| rait müstahsil kuvvetleri ilerleme - sin& mâni oluyordu. Eski hukuk sistemi zadegâna ve rübhbana birtakım imtiyazlar ver- mekteydi, Yeni, yeni kuvvetlenme- ğ İamış olan burjuvalar devle- i kendileri verdikleri, iktt | sadi kumandaları ellerinde bulun durdukları halde memleket idare- sine aktif bir şekilde karışamıyor- | Jardı, İdari ve hukuki sistemi kendi ihtiyaçlarma uygun gelecek tarzda sevketmelerine imkân vermiyordu. Bu smıf idareyi eline almak, köylü- ye töprak vermek istiyordu. Dere- beylik ve kilise istismarından kur- tarlacak köy, şehir için bir pepee | haline sokulmalıydı, Velhasıl istihsal tahsil kuvvetlere uygun gelecek larda değiştirilmeli ve devlet ida- resi sistem buna göre bir gekil al malıydı. İşte büyük Fransız inkılâbını ih-| zar eden şeralt ve &miller bunlar- dı, Bütün bu İşlerde manfuattar o- lan ve eşki rejimin tahrib edici te (Devamı 10 unenda | şartları, müs | (#) Bundan evvelki o yarılar 12, 13 Temmuz sayılı müshalarmırda- | dır, İ r İşgal etmekte, bununla İ üstünde yazı Milli davamızı ve milli kahra- manlarımızı müdafaa eden kalem sahiplerine; ““Şaklabanlar, fino lar.., diye hitap etmişti O kötü devirlerin üstünden yıllar geçti. Fakat ne yazık ki hâ- lâ memlekette kalemle i i nakaşası yapılırken, kü mii nakaşayı dinleyenleri ikna edecek lüzumlu bir delil olmadığı anlaşı».. Izmadr. Hilâ münakaşa yaparken söylemekten aciz duyan, kaybettiğini anlayınca sağa küfürler savuruyor. Meselâ, haklı bir adamın, ken- disine İsnat edilen suçun kendi- sinde olmaklığını isbat etmesi için ona bu isnadı yapanlara “Kılkuy- demesi, “rezil vatansız, & kurusun,, gibi âmiyane kullanmasma ne lüzüm söz İavasını Hakikati küfür değil, delâil mantık isbat eder, İnsan evvel emirde müdafaa et- tiği fikri açıkça müdafaa etmeli, eğer müdafaa ettiği şeylere inan mıyorsa, onları müdafaa eder tarz da yazilir yazmamalıdır. > Bir muharririn ben buyum? di. İ ye kendi kendini anlatmağa ça- balaması Kadar abes ne vardır”. Yardığı yazılar, eserleri, fikirle ri, müdafaa ve tenküi ettiği mef- bumlar onun bize ne olduğunu şimdiye kadar öğretmemiş midir? Türkiyede bu mevi mevzular yazanlar > kadar mahduttur ki, bütün yazdıkları. nı dikkatle takip etmeğe bol, bol vakit bulmaktayız. Ve bunun ii kemali emniyetle şu sözleri 8 ve yle- kırk kişiyiz, kerkımız da birimizi biliriz. Suat DERVİŞ istiyen Bu bir vakıa... Fakat NGİLİZ Başvekili ve dünyanm sulh kahraman: Çemberlayn avam ka- marasmda Danzig hakkında bir nutuk irad etti, Elbette mütalen buyurmuşsunuzdur, Malümu âlileridir ki Danzigi Almanlar bir tertible cebren alacaklarmış gibi hazır- lıklar yapıyorlardı. Hattâ şehre sivil kıy: fette 35 bin kişi filân soktukları bildirildi Şu, bu. Fakat Çemberlayn avam kamarasında ayağa kalktı ve en kal'i bir ifadeyle! — Evet, Danziz şehri bir Alman şch- ridir, Fakat Lehistan için kayati bir öhem- miyeti vardır... Hitler bu şehir için ga- a iy Kebir istinad ettirmeğe ça- dn Ma Bu bakımdan onlar da sas) ini sekizinci asır mütefekkirle - N “Ylâdlarıdır. İhtilâli hiç şüphesiz muvaf-| ur: dünyada yeni bir ni- kurmağa değil, eski ni zamı | 4, onun esaslarını çürütme- ran devam etmekti bu ” ta Ü dünyada şahidi olduğumuz zan biribirinin aksi gibi görü, sn va hep 1789 da başlı. tilâlin birer safhası sayabili- beraber matbust bu o beyanat hakkında doğrudan doğruya tefsiratta bulunmaktan içtinah etmekledirler, Popolo di Roma gazetesi söyle yazı- yor: “Çemberlayn beyanatma dramatik bir şekli vermekten o sakınmıştır! Bu beyanat son defa Halifaks tarafmdan Yapılan be- yanatia mukayese edilince muvazeneli gö- rüküyor!,, Ve hattâ aklısclime avdet ese- ri gösteriliyor!.. Çok sik değil mi Evet; 'bir akirselime avdet eseri serili- yor ama, hangi tarafta?! Rasgele ranti vermiştir!.. Danzize “yapılacak her- hangi bir taarruza İnriltere müsaade ct- miyecektir!.. Diye gürledi. i, Danzizin bulunduğu Baltık de- nizi her nekadar bir Kızıl deniz değike de bir sapa oturma gürültüsü işitildi! Simdi İtalyadan gelen telgrafı okuya- Im: Komadan bildiriliyor: Çemberlaynın Danziz hakkında avam kamarasımdaki beyanatı İtalyan matbar mahkümlar İErzurumdaki mahkümlar müracaatta bulundular Hataym âna vatana iJühakt dolayısiyle (o Üsküdar © Cezaevi mahkümları Mili Şefe teigrafla müracaat ederek aflarını istemiş - lerdi, Son defa Erzurum Cezaevin - deki mahkümlarda Hatay gibi kendilerinin de hürriyete kavuş. turulması Hileğiyle İnönüne bir telgraf yollamışlardır. 4 temmuz, bu manada, yalnız Mim

Bu sayıdan diğer sayfalar: