20 Kasım 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

20 Kasım 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Asam Postası Sanaf | Heykeliraş Epsisin kimdir ve ne yapmak İster ? d Meydanlarda ve binalarda onun eserlerinin gö- rülmemesinin hikmeti, eserlerinin anlaşılmama sından, umumi anlayışa hitap etmemesin- den midir ? İngilterede (Epetein) nin adı, bütün diğer heykeltraşlardan 3i. Ik tarafından tanınmıştır nla umümi (binalarda ve anlarda heykellerini pek na- dir görürsünüz, halbuki bu sanat teki maharetleri, artistin hü ri onda biri kadar olmıyan diğtr mahsulleri yeni | da, beynelmilel sergilerde | azaman g mektedi | Acaba Epstein'nin o büyük beykellerine neden lâyık oldukla” rı kıymet verilmiyor, bunlar ne den takdire mazhar olamıyor; bu heykeltraşın maruf Olmamasın dan mı? Yoksa heykellerinin umu imi binalarda ve meydanlarda ya” kışık almamasından mı? Hayır ların hiçbiri değil, Bilirsiniz yalnız mimarlar bu hususta hakemlik (yapabilirler. Londrada öyle binalar vardır ki rda benüz yontulmamış taş kümelerine el heykeltraşların mek istemiyorlar. Resmi makam” e bu heykeltraşım işini iste edilmek için lâzımdır. in bugün 59 yaşındadır. ın kısmı azamını Londra orkta geçirmiştir. Eserle ken ne yapmak ve bütün iraesile, 5 n muayyen sa- y tar, Hem meslektaşları rete haris değildir. Gerek işgal eder. Bu eseri ilmek için omin önünde üzün müddet durmalı ve dikkatle tetkik etmelidir. Bu heykel karşısmda tenkidin yapabildiği şey. Epsten'nin tasav vur ve tahayyül ettiği eseri ifade için kullandığı gramer hakkında , bazı imalarda bulunmaktan iba- | MMA, Mazon meyva tu Epsteln yeni bir eserine rettir. Fakat bu gramere bir par ça vükuf, bazı efkârda beliren se bebsiz teneffürlere kolayca gale- be çalabilirdi. Sanatte her oriji tasavvur kendi tekniğini de ber yaratır. Eserini, evveles © piş edilen bir modele pan daha doğruyu ik sar r üçuncu G (Adam) beyi sanatte kslim manayı lardan sayılır. anlayabilmek içi ralizm) ve nin ifade ettik teral ha fazla kuvvet ve canlılık v mek için bazı ufak dı re cavaz vardır. Başka le natüralist bir hi zuunu iyi bir röportaj gibi letmelidir. Birçok o heykel bunu yapabiliyorlar, fakat sanat lerine tamamen vâkıf olanlar bu nu da bir Sanat te » Bir fotoğraf makinesi gibi hare- ket ettiklerini bilirler. Helkeltraş- lıkla (natüralizm) sanatkâr tara. fından müşahede edilen eşkâlin taşa naklinden ibarettir, Heykeltraşlıkta (o (eralizm) eser sanale hakiki bir mek demektir. Evvelemirde vü- cuda getirilecek eser tasavvur ve tahayyül edilir, ondan sonrada hangi maddeden vücuda getirile cekse o maddeye ne süretle şekil verileceği düşünülür. Kullanılacak madde ne olursa olsun (eserde Canlılık bulunmazsa o eser ağaç ve taştan başka bir şey ifade et- mez. Sanatkâr eserine hayat ve Ganlılık bahşedebilirse Oozaman bir eseri sanat vücuda getirmiş o lur, (Adam) heykeli büyük bir sa- nat eseridir, Zira sanatin büt bu şeraitini camidir, İnsan kele dikkatle bakarken Obu taş kütlesinin nabzı attığını zam der, her tarafında coşkun bir ha. yat ve canlılık görülür. Epstein, sergide (o teşhir ettiği Ti-Yi adındaki heykelinin dudak ve kaşlarını boyadığından dolayı | da tenkide uğramıştır, Bu mese | leyi kendisinden soranlara bunun | orijinal yani ibdal bir şey olma” dığını söylemektedir. Eski Yur nanlılar mermer heykellerini da. ise çalışırken ? Tpsteln'in meşhur ima boyarlardı. İtalyan helk ı da Donat Sanayü nefiseden biri aşlık insanın lâhuti ğini aynan eda etmsk sile mükellef Yunanir lar ve Romalılar yaj arı hey- kellere mükemmel bir şekil verir. lerdi, simalarına, vücutlarına faz la itina ederler ve tabitikten ay- olan helkel Rakamlarla bir | tercümsihal Gravford 8 dolar kazançla işe başlamıştı iş oluncay; birçok devirler geçi U larda tezgâhtarlık bile yapmıştır.. Bir sinema mecmuası onun ha - yatını haftalık kazancına göre bir kaç merhaleye ayırıyor ve rakam- lar neşrediyor: Bir mağazada tezgâhtarken hal tada 8 dolar, Brodvayda bir tiyatroda dan sözken haftada 25 dolar. Tlân fotoğrafları için modellik yaparken haftada 75 dolar, Çarliştori şampiyonu olduğu 23 man haftada 75 dolar. “Salli, İren ve Meri” filminde aplığı zaman haltada 'Grandotel" filmini çevirdiği za man haftada 250 dolar. "Dansöz Kızlar” filmini çevir - diği zaman haftad: 20 dolar, O filmden sonra haftada 7000 dolar... Ziyotovari filmler Amerikada gene rağbet kazanmağa başladı Eski Zigpto komik filmlerini belki hatırlarsınız. Bu filmlerde başlıca güldürücü nokta artistle. kremalı pasta muharebesine ve birlbirler! yüzle. ma ile sıvamaları idi ide eski bir filmin Nev ta gördüğü rağbet üzerine A- merika sinemacılığı yeniden böy- le filmler vücude niştir. O Yapıla “Yataklı vogonda âşk” i şımaktadır. TEE sinemesi | e sürerek onu hiç düşünce at haddıza- lir. Asıl wn İlhazar, | mebde sayılır. kim nederse desin Eps. mtzda şahsiyeti İle hü raşlıkta yeni bir | k bir sanatkârdır. | İstikbal'in memleketi Şirleyin filmi için muazzam bir dekor hazırlandı Shirley ka nema tarihinde en böyük dekoru yapılmıştır. Dekoratörler “İstikbalin mem- leketi” fikri üzerinde çalışarak bu dekoru vücude getirmişlerdir. E - serde “İstikbalin memleketi” şe - miiz mua'lâk olarak tasavvur e- dildiği için dekorun etrafı semayı gösteren bir dekorla çevrilmiştir.. Ayrıca içi altı bin litre su alan bir havuz yapılmıştır. Kuğu sineziyii ve yi irmi m ri gemi havuzda yüzmektedir. 1939 Harbi Fransada sinemacı neslini değiştirecektir ! sız Tejisörü Henri Dia-| mant - Berrer “Radyo H ismile bir film çevirme dahili ması muhtemel bulundu - Bunu söylemekte ve şöyle demek- € sonunu işaret edeceğine ka-| niim. 1914 harbinden sonra harp! tenevvelki sinemacılardan hiç biri tır, Ebediyen ben seninim , Denizaltı arkadasları İ de fıkır fıkır kaynayan koyu renl, ahbap 20 İKİNCİTEŞRİN — 1909 Dr. Halit Tekin' in ları iki cenin, o parçaları, kanlı sırlar, bir ceset, bir kemik pe kıl.. bir.. bir.. bir... Yazan: SABİH ALAÇAN en di ani” (Baş tarafı 1 incide) ve hem de bulantı verecek kadar iricil Yarıklardan sızan amlar güvette yeryer toplanmış lar, pıhtı haline gelmişler! | Başımı öteye çevirdim. Rehbe rim, şu emri verdi: siz abı kapa! ladım! Kaket, gözleri: | yünden #ü çocuklar birtür. lü gitmiyorlar! Hele o renkleri. Pol! Hatırıma “Hamlet,in meşhur liyor. Meşarcılar kuru , Palyaçonun kuru (kafası! Kazma, kürek sesleri.. (Prens Hamlet. Yaver, “Bana bir şey “1 le!,, Rehberimin (yüzüne baktım O, bu işlere alışmış. Hiçbir şeyin farkında değil, gönlü rahat: tam “ne söyliyeyim (istiyorsunuz prens?,, cevabı! Yürüdüm. Birkaç basamaklık bir merdi- ven indik. Dar bir koridor. Sonda bahçe, Rehberim içi boydan boya ha vaguzi otaklarile dolu bir yere gi riyor: Kimyahane, Putaların için li mayiler, insana, garip bir merak ve biraz endişdi bir heyecan ve riyor, Rehberim, çök sakin, anlatıyor “ Bunlar, barsak, mide par çaları.. Kayaaya, kaynaya maji halire gelecei.er. Belli olmaz, ba 220 günlere kaynarar, . Son m'yara yurulacaklar, Mesele bi sit, Tesemmüm varmı, yok Muf, Tekıar bahçedeyim, daha doğ” rusu aralıkta, Fakat, burası, bin bir gece masallarmdaki sarayla tın bahçeleri kadar aydınlık geli. yor bana. Oh, güneş ve ılık hava, mavi gök! Umum müdür doktor (o Halit Tekinin odasından içeri giriyo- rum. Sayın dostum, yüzüme şöy* le bir bakıyor, sonra gülerek: “— Nasıl, gezdiniz mi? diyor. Anlıyorum, doktor Halit Tekin, içimi, dışımdan anlayacak kadar psikolog! Anlıyorum ki benim bir anda ve zorla mizantrop olan hü- viyetimi doktor Halit Tekin biraz alaya alaceki Tekrar: “ Nasıl gezdiniz mi?,, diyor. Cerap veriyorum: — Evet, — Mi'safirhanede kimse var may'dı? Şaşaladım: - Hangi misafirhane? —- Dolap, cânım?!,, — Evet, arladım, vardı? — Kaç tane?,, — İki cenin , “— Halbuki, orası ferah ferah 6 kişi alır. Hoş, zaten biz de fazla bilet kesmeyiz ya!,, — Güzel bir tabir! Kalıbı din. lendirdikten sonra istirahat, öyle mi? Doktor Halit Tekin devam edi- Böylelâzun! Soğuk hava, Telessüh, adli tıbbın düşmanıdır! Ceset kokmadan, muayene biti meli, Nasıl ki bir et, halet gülmemek için buz dolabma| konuyorsa, bir ceset de... i Artık dinlemiyorum! Ya vut kor) kuyla dinliyorum! Fakat doktor H krymetli adif tıb mütehassısımız! de MİDE EKŞİLİK ve Gr ye o anda tam manasfle umu” in ve tatlı, tatis t ğı yukarı imsiyetl, ölüm terini vunları tün ya! (Pöf... ceni isafirhane canım! ceed ler! Sonra yaralılar.. Tasi ma, ri sopa ile mi di çel mmiş? Ateş mesalesi “i a asit varmı, yoğ Nİ İ yım mı? Peki? e er, Zehirlenii » Gene, ms insan kani diseleri falan... ia an, ei sit bir tunmuş bir Yy aralanananımn mı? kıl, vücudun neresine ai? çamaşırlarda si şüp'eli lekeler! ve bu mahiyeti Arlayorsun'! 3 Bunlardan maadâ, om” xnsi pul 2 seleleri hay » meseleleri *n anası veya Davasi x 1? Çocuğun falan vey» Bası olmak 4 Yahut da r, gibi... ene aklından şöph€ itssu Doktor İmit Tekla& bağırır gibi: Yeter diyorum, lımdan ben de şüphe ev Morg, kimyahane hane ünvanlarını taşıya” müdürlüğü ile bir de müteşekkildir. Meclisin o mesaisi / şunlar vardır: gö Meselâ, rayorlar bayenet ve belalar hangi bir silâhm uzakta? yakmadan atılıp atılma z ki birçok ve sopa rik edilmesi. Çocuk gü” muş? Yoksa teneffüs © Velhasıl adli tıb me” bu işlerin nihal tetkik merciidir.. Ve biliyorsü” İ dostlarım, ahbablarm-" Aziz dostum ve ahbabi” Halit Tekine: — Senin olsun babların, diyorum! Ben, vazgeçtim Adli € tajımd Ve, kendimi sokağf rum. Düşünüyorum kaçacak, korkunç. Edi göreceğim: Doktor si dosii arı, ahyablar! * Müferrih ve midevidir. MİDEYİ ve BARSAKLARI, temizler, MİDE ve BA aa ZU SAKLARI alıştırmaz ve yormaz. İNKIBAZ. HAZIM ve bozukluğunda, barsa K tembelliğinde MDZ BULA yanmalarında emniyetle kullanılabilir. Mazon isim ve Horgs markasına dikkht,

Bu sayıdan diğer sayfalar: