1 Aralık 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 23

1 Aralık 1933 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | | hususta bütün manasile, -(Convention'nun eşidir. Gerçi ilk za- manlar burada hâkim olan hatiplik tarzı, bir çeşit cami vaizliğile bir küçük mahkeme avukatlığı arasında bir şeydi. (V)'leri, arap- çanın (vav) ları gibi telâffuz eden ve (ayın) ları çatlatarak söy- leyen hocalarla, en çok ağızkalabalığı yapabilen kimselere kür- sünün en ileri gelen kahramanları nazariyle bakılıyordu. Bunlar arasında, bugünün en yüksek iki hatibi olan bir Mustafa Kemal'- le bir İsmet'in şatafatsız, dürüst ve yalın balâsatlerinin zevkine varabilecek kimseler pek azdı. İsmet Beyin, Edirne mecbusu ve Erkâmharbiye reisi sıfatiyle ilk kürsüye çıktığı günü hatırlarım, Bu genç zabit, konusurken, ne cami vaizinin arap tecvidine riayet etmediği, ne de küçük mah- keme avukatının mantık canbazlığına uymadığı için dinleyiciler üstünde belli başlı hiç bir tesir yapamıyor ve bugünün hatiplik estetiğine göre en canlı telâkki edilmesi lâziımgelen cümlelerinin sonu, bir ölü sessizliğiyle karsılanıyordu. Lâkin, bunun üzerin- den çok geçmedi, gene ayni kürsüden Gazi Mustafa Kemal'in Sakarya meydan muharebesine dair siyasi ve askeri beyanatı, milli bir vecd ve cuşiş içinde dinlendi. Bence, o günden itibaren, arlık, türkçede yüksek ve hâlis hatip- Tiğin çığırı kurulmuş oluyordu. Son günlerde, Başvekâlet yazı işleri müdürü Riza Bey, İsmet Paşa'nın belli başlı bazı nutuklarını toplayıp kitap halinde neşr etmekle, bize bu çığırın en güzel örneklerini vermiş oldu. Bu ki- tap ayni zamanda Türk Edebiyat Tarihi için kıymetli bir vesika- lar mecmuası teşkil edeceklir. Zira, Türk hatipliğinin tekâmül tarihini yazacak olan için başvurulacak menbalardan biri de bu kitaptır. «İsmet Paşa'nın siyasi ve içtimat nutukları» nn sahife- lerini baştan sona doğru çevirirken, insana, bu tekâmtil merhale- lerini adım adım yürüyor, hissi gelir. İptidularda biraz çetrefil olan türkçe son nutuklara doğru hayret ve hayranlık yerici bir açıklık, düzlük ve aydınlık kazanmağa başlar. Cümleler daha ziyade özlenir, zira daha ziyade fikirleşir. Bu nutukların hiç birinde, demagojiden ve ekseri siyasi hatiplere 28

Bu sayıdan diğer sayfalar: