10 Ocak 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

10 Ocak 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Bç * * H Sillüyet 4 ASRIN ÜNDESİ *MİLLİYET.TİR. 10KÂNUNUSANI 1929 BUGÜNKÜ HAVA Rasarhanedea aldığımız malü- mata göre, dün en çok hararet â, en az hararet yarım dereceydi. Bu gün hava poyraz, kapalı ve hafif karlı olacaktır. — FIKRA NİZAMSIZLIK Bir büfe — ısmarlıyorsunuz — Bir mevsim sonra çatlak patlak — tahta enkazı hâline geliyor. Mex'ul. kim? Bir ev yaptırıyorsunuz: Te- — meli çöküyor; düvarı yarılıyor. Mes'ul kim? Su te'sisatı izin yüzlerce Ilra sarlediyorsumuz: İkl ay sonra hayır kalmıyor. Tekrar aymi suali soralım. Mes'ul hem mobilye müta- s, hem mi'mar, hem su mü- hendisi, hem de — sapasağlam mükavele — yapmasını — bilecek kadar yüksek avokat olmuyan zevallı müşteri mi ? * — Bana tütün yerine ağaç yap- rağı gönderen muhtekiri ceza- landıran kanunlar, hemen her / yatandaşı hemen her gün zara- /— ra sokan bu dolandırıcılara ka- eçi ne yapabilir? — İki şey lazım; Biri umumu alâkadar eden işler için avokat buroları gibi meslek teşkilatı, sonra da inşaat ve mamulat işlerini en hurda teferruata ka- — dar tespit eden nizamı DÜŞÜNDÜKLERİMİZ İ — söz DERLEME İşLERİ Dil Encümeni — tarafından esası vazedilmiş olan Söz der- leme — Heyetleri — vilâyetlerde teşekkül etti. Bu İşin pek büyük bir ehemmiyeti vardır. Çünkü asıl hakikf halk diline bu yol- dan girilebilir . Asırlardan beri bizde yazı dili ile konuşma dili arasında derin ve doldurulmaz bir uçu- | rüm açılmıştı . Okur yazarlar kendilerini halktan 0 kadar ayrı tutarlardı ki kendilerini Milletin | ismile anmağa bile — tenezzül | etmezlerdi . Kendilerine « ULE- AYI RUM » , € ŞUARAYI UM» derlerdi , Halka da « Et- RAKİ BİİDRAK » , « TÜRKÜ SÜTÜRK » — gibl hakaret amiz isim'er verirlerdi * — Bu tesmiveler manasız bir lütten ibaret değildi İstan- lun fethinden itibaren Türki- “yede Türk saltanatı adeta kay- bolmuş , yerine bir nevi Bi mparatorluğu geçmişti . Sanl Aştanbulu fetheden Kayıhanlılar değilmiş te- vaktile Kome- ler yerine Paloloğlar geldiği gibi onlarıda Osman l medanı istihlaf etmiş Idi . Buyanlış velfena mebdeden hare- eden İstanbul hayatı Âli- OA AA üne , şiirine “böyüna < RUM * — y Şehremaneti ilânatı Bilümum — Buğaziçi ve civar sahillerle Tlaliç Vapurlarının yan ve alt kamaraları müstesna almak üzre Ofta ve üst — kamarılarında neysime ve rüzgüra göre bir nin pencereleri açıldığı tak- diger, taraf — pencerelerinin kapalı bulundurulması ve rümeli we anadolu banliyö şimendiferle- yinde dahi vayon pencereleri ha- kkında âyni usulün tathiki mec- buridir. Encümeni Emanetin balâ- laki kararı zabıtai belediye tali- hatnamesine — ilâve — edilmiştir. Keyfiyet alâkadar makamca malum üzre ilân olunur. D ş ğ BT /— Beyoğlu dairesinden: Hasköy- de Türşucü mahall yeşil ek sokağınde Ermi cirlerinin —oyurduğu 16 N. n kulak Omerası / dolduğundan vesatı sokağa akmaktadır. tahkikata rağmen — sahi- de solduğu — anlaşılma- İ ue belediyeye müta- t kanununun jldân- 7 gün zarlında edilmediği tekdırde tirlileri demiş , Türklüğü benimseme- miştir . Söz derlemesi faaliyeti işte Bu asırlarla sürmüş olan uçuru- mu ortadan kaldırmağa memur olan hareketin resmi adıdır . Ülema ve şuaramız her yeni fikir ve hislerini araptan acem- den aşirma kelime ve terkiplerle at verirken , halk ta kendi dü- Şünce ve duygularına kendi öz anlayışından) doğmüş - İsimler takmıştı. Fakat Âlimlerin bu- luşları halkın meçhulü kaldığı gibi, halkın sözleride yüksek Sınfın bilgisinin dışında kalmış- tır .Ulema Cakımının bilgileride kendilerile beraber tarihe ka- rıştı. Şimdi halk dili denil © geniş ve derin denizde dola; mak , onun her köşe ve buca- Kim / keşletmek mevkiindeyiz . Hakik! haik konuşma dilini öğrenmeğe hepimiz mecburuz Ancak o zaman meselâ « Şi remanetinin nazarı dikkatın. sözünü « dikkat gözüne » diye tercüme , hem de uydurma ter- cüme edeceğimize , « Şehrema- netinin gözü bunu görmeli » diyehalk dilince söyleriz . Söz derleme heyetlerinin bu ehemmiyet göz önuade tutarak ona göre çalışacaklarını ümit ederiz , FELEK SAAT VERGİSİ Belki hatırlarsınız, İki sene evel Koçoğlu isminde bir zât Şehremanetine kiymeti - tarihi- yeyi haiz bir çalar saat ihda etmişti. Daha o zaman bu mes'- ele kapandı gitti, lâkin mes'ele şimdi başka bir vesile Ne açılı- yor: Istanbul deiterdarlığı bu Saatten dolayı Şehremanetinin «intikal» vergisi vermesini isti- yor, çünkü intikal kanul nazaran ancak akriba arasında- ki teberruler vergiden maaf imiş. Dahası var: Emanet bu teberru- den defterdarlığı haberdar et- mediği için ceza da verecek imiş. Vak'a şu balile bir hayli tuhaftır. Defterdarlık mahalili Emanetin Koçoğlu İle karabetini Ispat etmesi lâzım geleceği Tik- rindedir. Emanet — mahafiline gelince, efkârı feylesofanesile maruf birisi demiştir ki: — Saat bizde duracağına nazaran verelim defterdarlıkta dursun. Bizce: «Gün bu gün saat bu saat dem bu demls KARAYEL Münasebetsiz rüzgür! Ölyle esiyor ve öyle nüfuz ediyor. ki, iftira gibi nekadar tahaffuz et- seniz size İşleyecek bir delik buluyor. Yalnız bir şey gözüme ilişiyor; ismi «ka> olan bu yel estiği zaman gözlerimizi kara- rtiyor ama etralfı bembeyaz ya- piyor, buna ne dersiniz? Halbu ki if'ira sim siyah yapmağa uğraşır. Bu iki soğuk şey — yal- niz burada birbirinden ayrılıyor. DAVA AÇACAKLARMIŞ! Gazetelere bakarsanız dok - güzeteler aleyhine sariften gayrı yüzde on dü ceza ahnacakar. * Beyoğlu dairesinde: Tophane- de bir beygir bulunmuştur. Sahi- Bi bir. hafta zarfıdda gelmezse satılacaktır. * Beyoğlu . dairesinden: — Kasım paşada , Bahriye caddesinde 28 Na dükkân yıkılacak bir vazi- yerte ve sahiplerinin d€ burada bulunmadığı, tahkikat Heticesinde anlaşılmakla tarihi ilândan itiba- gen 15 gün zarlında izalei mah- zur ettirilmediği takdirde yıku- nlarak —masarifi hedmiyesinden gayrı yüzde on ceza almacağı ilân olunur. MA Şehremanetinden: — Pastahane ve Birahanelerde gece açık bu- İarlan emsali mahallerde müstah- dem olunlar mensup - oldukları belediye — şubesine” müracaatla muayenci sıhhiyelerini icra ettir-  ve dükkân sahipleri de istihdâam — edecekleri — bu gibi ikimselerin — fotoğraflarıyle — isim ve adreslerini gösterir birer def- ter tutarak müstahdemini mez- küreyi vakti merhununda mua- yeneye sevketmeğe mecburdur. Zabitai Belediye talimatnamesine berveçhi balâ maddenin tezyil edildiği ve hilâfıinda hareketi görüleceklerin tecziye olunacağı alâkadacanın malümu olmak üzre L ll SÜRÜNN . o sesiatak ı ae “Pikir, Mizah, Mikaye, açınaya karar vermişler. Şu Şon bir kaç gün evelki neşti- yattan sonra biz doktorlar tarafından zıyafet — beklerken dava Hle Jmukabele — edilmesi, doğrusu büyük haksızlıktır. TELEFONMU, AYAKKABIMI? — Alol Matmazel! Ben sizden 856 istedim, siz 355 verdiniz! — Afedersiniz! Küçük nume- Fo vermişler bir numero büyü- günü verelim! Bu mükâleme olmuştur. Felek MUSİKİ BAHSİ NECATİ BEY MERHUM VE MUSİKİ TEDRİSATI İki sene eveline kadar mekte- plerin bazlarında musikt tedrisatı karışık bir şekilde devam ediyordu. Bazı muallimler, bu dersi matlub olan ” gayelerden Ve terbiyevi mak- satlardan pek uzak bir tarzda idare: ye çÇalışmakta idil Halen maarif erkânından olan bir zat, mıntakanın müfettişi bulunduğu esnada musiki ted: eviği tezebzüpten teblerden muvakkaren bu dersi kal- dırmağa mecbur olmuştu. Çünkü muallim elinde bir vt olduğu halde dersini veriyor ve hiç bir metot ve usüle istinat etmiyen bu şekli tedristen fayde yerine zarar hasıl olüyordü, hele İstanbuldaki kız mekteplerinin ince saz takırm teşkil edilmişti. Musiki muâllimi , keman , ut ve kanun çaları talebelerile ve yetiştirmiş olduğu —hanendelerle memnun — ve müftehir idi . Bir irfan müessesesinin sukfı altında pek Taübali bir terzda yapılan bu nevi müsiki — tezahüran karşısında insan kendisini tcessüf ve telehhülten alamıyordu , Bir devlet Mücssesesi olan - darülelhanda — şark musikisi için bir şube mevcut idi. Bu şubede Üümit ve istikbal peşinde koşan gençler, füzüli cdarak ve kendilerine ati için hiç Bir şey vadetmeyen kurünü — vüstaf / sazlar üzerinde İhusasa icbar ediliyordu. Artık bu manzara Karşısında musiki tedrisatını tanzim ve tensik etmek ihtiyacı hasıl olmuşu ve bunun zamanı da gelmişti. İşte o vakula Ankarada — Jcumalarını — akteden sanayü nefise encümeni — bilumum mekteplerde — müsiki — derslerinin medent — memleketlerin — müsiki tedrisatına mümasil bir tarzda icra- sını binaenaleyeyh garp musikisinin usul ve esaslarına göre yapılmasını karar altına aldı. Bu — karar İstanbula — aksetiği zaman alaturkacılar arasında fevranı mucip olmuştu. Musikimize indirilen darbenin pek feci olduğunu, bü kararın gayri musip olduğunu bağıra rak söylüyorlar ve refini isriyorlardı. İki zümrekarşı karşıya gelmişe, gürp musikisi ve şark tmusikisi taraftarları aylarca sülren bir mücadeleye giriş- mişlerdi. Bu mücadele daha devam etmek Istldadında idi. İşte o esnada Neczti bey merhum İstanbula geldi. Vaki olsa beyanatındi m ine de temas ederek sanayil Nefise encümeni katanmın İtalim ve terhiye dalresince 1asvip edildiğini ve bu. kararın ,devlerçe de / kabul edilmiş olduğunu söyledi, bundan sonra da mes'ele kapandı. Artık bir çok gençler en kurtarıl Darülelhanın ilga edilen alaturka şubesi talebesi, garp musikisi kısmına naktedildiler. “Utla, kanunla bir saz semaisini çalmak —için —mesaisini, zamanını israf eden gençler, vi sel, piyano dersleri almağa b , Bir takım dümteklerle ellerini dizle- Tine Vurarak besteler teganni eden güzel sesli ve kabiliyetli tlebeler şan dersi almağa sevkedildiler. Tarihi musikimiz Necati beye şerefli bir sahile tahsis edecektir . Easali atiye, merhamun san'at haya- ümızın inkişafına olan — hizmetini Şükran'a ya fedecektir . * Musa Süreyya SEMEL SÜ ŞEHREMANETİNİN DİKKATİNE Liman Şirketinde İsmail Nihat Imzasiyle yazılıyor : Sirkecide « Topkaçı» — trumvay 107 “RANUNUSANİ, — #Fi Bir menekşe demetine iliştirilen mektup Tlanım ölemdi, Bu mektuba ksiniz; sizin gl ret edece- Savi- bekleme mahallinin yanında ve tram- v yolunun üstüne “doğru çıkmış ik var. Fakat bunun münase- bersizliği çirkinliğinden ziyade tehli dedir. Kaldırım takiben y yenler birdenbire ve İlerisini göremi- yerek tramvay hat Mmecburiyetinde k: Istanbulun her hangi bir semrine giden tramvaylar muhakkak - sürette oradan geçtikleri için bazan hiç bir Zaman Uamvay arabası da eksik değil. Esasen bazi müesteselerle acentelerin bulunduğu bu kalabalık caddeye Liman şirketi de taşındığı cihetle 0 mahut yerden bihlerce kişi gelip geçiyor. Tabil bu Kimselerin havatı da mühakkak gürette tehlikede bulunuyor. Bingensleyh- bu görünür kazanın biran evvel Önüne geçmek ederim - ki - Şehremanctinin cn 1 yapması icap eden bir vazifesi- iİnsanf ve vicdani bir borcudur. 5 gün ş '.BUK TA Altıncı En büyük ikramiye » â!îıoıu-—....—— ve bir de, — Birader bu ne kıyafet.. Bu karda, Kıyafetimde ne var, l ide 12 Kânunusani “Bu keşide, ikramiyelerinin gerek büyüklügü ve gerek y sayısının çokluğu itibariyle - 5 inci tertibin cn zengin ve en ümitle dolu keşidesidir. Bundan başka İ tüne DEFTERDARLIK İLÂNATI Satılık erazi KadiKöyünde Tuglacı başı mahallesinde Merdi- ven Köyü caddesinde 19 N 592 dönüm 1369 zıra arazının 502 âe | meğe gütüren owallim - efendilerin 256 hissesi satılıktır. muhamen bedeli 2570 Liradir. bedeli defaten | her türlü — ihtiyatsızlığın alınacaktır. müzâyede 9 Şubat 929 defterdarlıkta yapılacaktir.(184) GÜNÜN LATİFELFRİ rasathanenin PİYANKOSU ğ F ikramiye 200000 (iralık urda orunu okumalın mı, günlük mezilir mi? ürk Anonim Elek(r;k Şirketinden Umumi mahallerde — bulunan Elektrik resisaunın her hangi bir kıs- mina Olur. ise olsun gerek doğ- rudan döğrüya ve-gerek bilvası ta dokunmak kât'iyen ,Memnu Polduğu , mühterem abaliye İh olunur. Bu memmuiyet bilhassa umumi ve ya husüusi — tenvirat *tevzline mahsus hatlar Hakkında- da carldir. Yüksek tevetcürlü hat ve tesi- sata dokunmanın ölüm tehlikesi- ni intaç eyleyeceğine ayrıca na- zarı dikkati tekrur celbederiz. Yüksek tevetürlü hatları yük- seklikleri ve direklerinin ebadı ile kolayca tanımak mumhündür. Bunların teblikeli oldukları üzer- lerindeki yazılı plaklar ile ve ya bir — ölü - kafasıle işaret — olun. muştur, Bu hatların yakınında amelivat icra olunacağı vakit evelce şir- kete müracaat etmek ve ameli- yata başlamazdan övel — şirket | ten tahrirt bir müsaada istihsal eylemek Jâzimdır. Polis ve Jandarma memurlari ile talime asker sevk eden zabr | zan”efendilerin — ve talebeyi gez- önüne Tüyatro kadın oanadığımdın, | güzel cüme erle fikrimi: $ö erneyorağimi biliğim h gene bü mektil maktan kendimi İzmimi söylemiyorum, lü- zumu yok. Kim - olduğumu bi.miyorsunuz . Beni görme- mişsinizdir. bile, Ama ben sizi gördüm. Her ha'de siz, -beni bile alsanız, unutmuş- Hee böye even- oe de, adığı ha de, nikâh merasimi- de bulundum . Siz zongin , jbar, asil bir hanım efendi- siniz. Bense bayağı , düşkün bir kızım. Bunun böyle olmasında, ne sizin kabahalinız var, nede he. nim . Ağızdan ağıza söylendiğine göre kocamız da — zengin bir gemçmiş . Herkesten hörmet görerek- siniz, otornobiliniz, elmaslarınız mee .. bundan * bahset$! cöa bile davmey ü Herkes, küderibin çizdiği yoldan gider , Yalnız - aramızda - bir şey var. Bu olan şeyden ne - siz mes,ulsunuz, nede bü. Ama var. Evet aramızda hbir ben- zeyiş var. Ben «tipkı size ben- ziyorum.» İkiz olsak birbirimi- ze bu kadar benzerdik. pi Bir gön — Yolda kafşilaştık. yanında bir Jgkudaşıîışdvaı'dı — Tıpki Sen! dedi Hakikaten tıpkı- bendiniz. O gün sizi takip ettim. O- turduğunuz yeri öğrenmek is- tedim. Aynı mahallede ötüurü- yorduk. hat — dama ceryamı muhtevi addolunmalıdır. Şu cihete de ; nazarı ” dikkati celbederiz ki ecnebi- memleket- lerinde en kalabalık mahallerde böyle elektrik hatları pek çok olduğu ve iktisat anasırlarının esasını teşkil eylediği hâlde ka- zalar pek nadir. vüküâ — gelir. Çünkü cüzt bir dikkatle kazanın önüne geçilebilir. Müzayedeile Satış İkinci kâsunun Dinel cüma günu saat 10da Pangalti hamam civanı Eşref efendi sökağında Kikizade ap- amtmanının & nümerolu / dairesinde bulunan eşyalar müzayede - suretile satılacaktır. Vitrinli divan kanape ile mükmmel yemek oda takımı, kolönlar, madalar, kanapeler, perdeler, elektrik lamba- lan, çini sobalar, tabak ve çatal bıçak takımları, kristal kadeh takımı, vazo- dar, - tabürelet, — saksılıklar, samaver, lake ve asrt kanaps takımları, balan- saar, kütüphane — ve- yazıhane, san dilyalar ; portmanto ; kolon . — asrf gayet güzel yatak oda takımı , — iki aded bronz karyolalar, şifonlyer, şez- long, dolap, biblolar, mutbak takım- ları. muşambalar, ve sar eşyalar. Antdolu. ve acem halılan, gayet güzel Fransız planosu Pey sürenlerden ae - | gözlimden ş'belı;! ti Eu yaplığım — sersemlikti. çünki aramızda hiç bir - rabıta ola- mazdı. Arna gene sizin peşi- nizi bırakmıyordum . Hayatınız hakkında öteki; den, berikinden malümat dim, öğreümek istedi öğrendim. . Bir arzunda, si- zinle konüşmaktı . Bunu çok düşündüm . Fakat cesaret ede- medim . Ne işe yarardı ki?.. Birbirimize ne söyleyebilirdik?.. Çok zaman aramızdaki so- bviye ve hayat farkım düşüne düm. Tıpkı , birbirimize - ben- zeliğimiz halde, aramızda ne duvük birya rkı vardı. Bayen isyân m olurdu. Bu fark hak - daği Hatta, bazı günler, ağır tüvaletlere ötehobile - bindi- iizi gördüğüm Yaman Siz bense ... yış ldi. Dürünmüş, SİZE lavet bilâreftm eylei meğe gidiyar Bir gün evlenmek üzre als duğünüzü haber a'dım ... Bu tuhafıma gitli ... Hayır, kskan madım ; kisk yoktur. Sa dum. Tlerk — Aman çok benziyor! dedi ançlığın manası sorup sorüştür- bına sana n ki kan$tm, ulümi me kadar mes'uttunuz. Göz gülüyordur.. Bü - benim mar rin zin — içi züme ber ssümü çok acı gedi bana, Ben, benim yüzüme henzeyen yüzde gördüğüm mos'ul ilü- maları, siz. benim “yüzümde görmeyecektiniz” Ne'siz, ni 'de ki ve ne de ben böyle bir saadeli görmeyecektik.a Ben, “BETTYENTİN “STTETİNT Cidümm yaraktım . İşte Tsöyledim ... belki hatar öitim . Be ki ü mahalleden de gi yerde' olürürsünüz, VE mizi hiç görmeyiz . *« Şimdi mademki kadınsınız, bu fena ifada edilmiş cümle.e- rimin mefhumunu daha iyi anlarsımız. elbetto ... Arzi hörmet enerim. Ayşe (.. Hamış —Size bü mektübumle beraber mütevazi, bir domet msnokşe gönderiyorum . Nakleden gn gözlerin lebo- nn nat akçesi alınır. Beşiktaş İkinci sulh Hu- kuk hakimliğinden: Ortaköyde Boyacı sokağında | nümerolu hanede sakineyken vefar * eden boca havva hanımdan alacakli ye borçlu Solanları terihi ” ilândan itbaren - bir. mah zatfında müracamlaâ tereke — düyün — değterinc

Bu sayıdan diğer sayfalar: