29 Nisan 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

29 Nisan 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M Wezah,Edebiyatı * | MT seRanmaaanır svety © SÜ4 YİĞİİ N ÜMDESİ “MİLLİY! 1920 ÇY ET. 28 BUGÜNKÜ HAVA Rasataneden aldığınız malâmata göre dünkü hararet azami 29, usgari ür hafil müte havyil esecektir. Hava bulutludur. FELEK Ucuzladı mı ? İki gün evelki * Milliyet , te yeni- gümrük tarifesinden alınmış bazı malümat vardı. Bu meyanda “ toplu iğne , nin gümrüğünün de - indirildiğini gördüm. Şu halde ucuzlayacak demektir. Buna belki terziler memnandar, Fakât biz mem- nun olamayiz; çünkü nekadar ucuzlarlarsa o kadar - çoğalır ve ne kaaar çoğalırsa o kadar çok batar. Kimi ? Bir * Akşam , refikimizin iki gün evvelki baş makalesinin serlavhası şu idi *.Yol! yol! , Bilâ ihtiyar sordum : Kimi?! wallim ! Muallim- başka yerde nasıl- dir bilmem, fakat bizde - ce- fakeş, fedakâr ve jariğ bir adamdır. Hayatını adam yetiş- tirmeye hasrettiği için kendini düşünmeye vakti yoktur. Bu adamın ismi arasıra — anılır, Ekseri ondan fedakârlık iste- neceği zeman ! Barem lâyihası memurların derecelerini tayin ederken mu- allimleri 13, 14 dereceye koy- muş. Muallimler bundan müş- teki ! Diyorlar ki - Bizi gardiyan ve kolcu- darla beraber tutmuşlar ! , Kimlerle beraber olduklarını Yalnız bildiğim bir şey varsa bu lâyiha nazarında pek teber - olmadıklarıdır.. Bunun da sebebi aşikâr ! Bu bir arkadaş şöyle izah etti : —Üzülmeyiniz! Biz 13 üncü dereceden yukarı çıkamayız, ama mümeyizler çıkar. Çünkü bütün Türkiye de 500 mümeyiz varsa 20,000 muailim vardır. Hoca- Tara onar JTira zam yapılsa ayda 200,000, senede 2.400,000 lira eder, ama - mümeyizler, mukayyitler senede 60.000 lira ile terfih edilirler ! Bu müşahede hakikatin en çıplak ifadesidir. bilmem ! sebebi mual, FELEK Milliyet, in edebi tefrikası 44 Köy hekimi Sular kararmış,güneş - çekil- mişti... Leylâ sabursuzlanıyor, olduğu yerde kıvraniyor, bazen koşup bu genç kızı yolarak ona beyhude yere Suat Naci ile meş gul olmamasını söylemek, onu ikma etmek istiyordu. Ve bunu düşünürken kendini ikna ettiğini farkında | olmiyordu. Suat Naci nin daha | Istanbulda iken, hafta onunlâen | sıcak bir aşk devresi geçirirken ci yi de kendini de müşkil bir şimdi ruhunu, vücudunu, koli bile ulak tefek manzaralardan mevkide bırakmaktan çekindi. |rmıdolduran Leylânın cazibesi vaz geçmediğini biliyordu. Fa- kat yine biliyordu ki bu kararsız gencin hayatına en ziyade ha- kim olan yine kendisidi Bu kanaat onu şimdi sevdi adamm yolunu bekleyen bu kı- rşı hakim ve mağrür - bir| İetendinin kızmı, iyiden iyi gözüne |beraber, babasının da, gözüne girme | | Değirmenler ve Bağlar Mazur bey, Kazancı zade — Zivur kestirmişti. — Ben, ne yapıp yapıp kızla ev- leneceğim! diyordu. Arkadaşları, bu söze gülüyorlar: — Ulan Mazur, diyorlardı, sen bu sevdadan vaz geç. — Neden vazgeçecekmişim. — Kazancı zade sana kızını ver- mez de ondan. — Ben alayım da, siz de görün ... Mazur bey, Istanbulun kaldırırır larını çiğnemip açık gör yumurcak- lardandı. Uçarı çapkındı. Fakat bu işin, kı- zın gözüne girip, kendini tevdirmek | le biteceğine aklı kesmedi. Kızıyle | si lâzımdı. İ Kazancı zade ile ahpap oldu. Ziver efendi tok gözlü, saf, na- muslu bir zattı. Mazurun şaklabanlı- Bi, tatlı dili, güler yüzünden pek gabuk hoşlandi ve artık gece gün- düz yanından ayırmamağa başladı. Kazancı zadenin kızı Lütfiye ha- 'fam da, babasının yanımıda gezen gen ce Jekayit kalamamağa başlamıştı. Mazur, muntazam bir plan — dahi- linde, hem babayı kandiriyor, hem de kızın fikrini çeliyordu. ... Bir gün Mazur; artık vaktin gel- KULAK MifAFIRI Baba bu “ebed yet,, mi? Dün bir aralık kendisinden bahsettiğim mini mini “Emel, in babası bu gün de şunu anlattı: Bilmem eline nerden geç- miş: baktım, felsefe kitabı, yaprak- larını çevirip duruyor. Sordum. Kızım, o ne kitabı? — Bilmem baba.. Senin masa- nut gözünde buldum. Peki, dedim, oku ama, yırt- ma.. O sırada ben bir az dışari çıkmıştım.. İçeri girdiğim zaman “Emel,i zihnen meşgul - buldum. Beni görür görmez koşup yanıma geldi. — Baba, *Ebediyet, ne demek? Düşündüm: Şimdi bu çocuğa *Ebediyet in manasını nasıl an- datmalı Biraz — düşündükten ki Kızım ebediyel diye ne buşı ne sonu olmuyan şeylere derler.. Emel ellerini çırparak koştu. elinde başı ve kuyru- Ş oyuncak kuzüyü gös- tererek sardu — Baba, şimdi bu ebediyet mi? Kulak misafiri AKİT Tüccardan merhum Habip Hakkı beyin kızı ve hükuk fa- kültesi reisi Tahir ve tüccardan Ziya beylerin kardeşi İsmet ha- nımla Sivas meb'usu sabikı Ziya beyin oğlu operatör Raif bevin nikâh akitleri icra edilmiştir. Tarafeyne saadet temeuni e- l | idi. Bürhan Cahit rı, ağaçları siper alarak korulu- | ğa girdiği, gözünden kayboldu- | ğu zaman az kalsın itidalini kay bedecek, yerinden fırlayip, şim- | di kim bilir ne halde, ne vazi-| yette oldukları meçhul iki müc- | rimi birbirinden ayıracaktı. Fa-| kendi |kat genç kızın idraki ve zekâsı| dam hisleri, fikirleri tamamiyle yine galebe çaldı. Ve bu iptidal bağ kızını kendine karşı ciddi| r tehlike gibi görüp Suat Na-| Suat Naci nin böyle tavurları iptidaf, yazısı i tidai bir kızla geçireceği mace- ranın nihayet berhangt bir er- heği çireceği âdi bir mülâkattan baş- ka bir şey olmayacağı muhak- A S VS GA ANA KU AA !Şehremaneli ilânlar | İman val -Halk hikdyesi- diğine bükmederek; damdan düşe: gibi, Kazancı zadeden kızını isteyi- verdi. Ziver bey duraladı; kaşıdı, yüzünü gözünü arvazladı. Evlat, dedi, senin gibi bir da mada sahip olmak isterim. Ancak kızımı—zaman malâm—parasız. bir adama vermek istemem. Eğer serve- tin yoksa, ne sen rahat edersin, ne de kızım. Mazur bey güldü; — Bu cihetten müsterih olunuz, dedi, benim değirmenlerim ve bağ- larım vardır. — Şu halde üâltı. nebilirsin. . şakaklarını kızımla evle- ... Mazur beyle Lütfiye hanım evlen- diler. Fakat damadın ” cebinde metelik yoktu. Değirmenlerle bağlardan va- ridat gelmiyordu. Nihayet bir gün Kazancı Mazur beye sordu: — Yahu, hani senin değirmenlerin bağların vardı. Eve ön para masraf ettiğin yok, yol parasını bile karın- dan alıyormuşsun. Nerde bu değir- menlerle, bağlar... — Burda efendim. Ve Marur bey, kayin pederinc, iki küçük kahve değirmenlle, paça bağ- larmnı gösterdi. SELÂMİ İZZET OTOMOBİLCİLİK ÂLEMİNDE Bu senenin otomobil zevki Ford foorikasının Istanbulda açılması artık kar'i bir şekti aldı. Otomobil ve kamyon işi ile alâ- kadar karilerimiz için bu mes'ele çok mühimdir. Ford ct»mobili almış olanlar ve yeniden alacak olanlar otomobilin haddi zatın- daki kıymetinden başka diğer bir çok menfaatler elde etmiş Glü- yorlar. Otomobillerin ve kam- yonların bir modeli derhal elde | edilmek, lâzım oldukça yedek parçası mebzul- mevcut buluna- cak, işinin ehli tecrübe görmüş makinist ve şoförler daha kolay. hıklatedarik edilecek.. İlâh.. Fab- tikanın burada açılması Türk işçisine mübim bir saha açtığı gi- bi Fordun Türkiye ikrisadiyatına gösterdiği ebemmiyet ve emniyet dolayısiyle de çok mühimdir. zade, Kadıköy Dairei Belediyesin- den: Moda, Kalamış, Fenerbah çe, Caddebostanında bir veya üç sene müddetle Banyo ettirmek hakk—Haziranın 15 inc kadar tesisatı ikmal edilmek şartile— 19 Mayıs 929 Pazar günü saat 14 te kapalı zarfla ihale edile- cektir. Taliplerin şeraiti anla- mak üzre yevmi mezküre kadar Daire Encümenine müracaatla- rı ilân yanmdan geçiyordu ki Suat Na ci nin esini gördü ve o za- z hitam bulan mülâ| katın neticeşinden memnun ola | rak genç adamı istihzasıyle mağlup ve perişan etmekten kendisini alamadı. Şimdi, tahmin ettiği gibi Su at Naci ona bu garip macerası- nın biraz ciddi biraz gülünç hat larını anlatırken mes'ut ve mu- zaffer dinliyor, sevincinden göz leri çiçekleniyordu. Ve genç 2- inkişaf etmediği için bir kelebek gibi daldan dala, özden öze ko- nup kalkan bu ne tutulmuş, sevinç ve sevda çinde şen bir mektep çocuğu gibi söylüyor, yaramazlık edi- yor, bin türlü haşarılıkla genç rini tes'it ediyordu. —| fırtına gibi, şedit iptilâsı gibi başlıyan bu| Sarı bağ sergüzeşti böyle g a UU A SİGORTA Türkiye İş Bankası tarafından te Yangın - Hayat - Nakliye timaliye Sigortalarını ka & NADOLU ŞİRKETİ edilmiştir. - Kaza - Otomobil - mes'uliye- ı eder, Adres: 4 Bacü Vakıf han Istanbul Istanı ilkbaharın bütün güzelliğini, vücu- da bahşettiği havatı kalplere ver- | diği saadeti lktle tespit etmek kabi ne meydan Bir çocuk bile kodağı istimal edebilir. HER YERD - | kanunlar ve şerhler i Hukuk usulu muüh Hukuk usulü mül Şerhli kanunu medent dar kanunu Şerhli. bor; Haşiye Haşiyeli ceza kanunu Kanuma ill Memnu - fiill berli kanı li borçlar Veraset ve intikal kanumu 125 50 Ceza tatbikatında Şukludur. Posta Gcredi alınmaz . kgroş zammetmelidirler SÖT KAAR » YERLİ MALI PEŞİN Vatandaşlarımızın yerli malları KARA MÜRSFL, HEREKE, FESHANE ve SÜREYYA PAŞA Mensucat fabrikalarınca Aurupa mallarına rekabet edecek surette İmal ettikleri kumaşlar mağazamızda mevcuttur. Mezkür kumaşlardan taksitle cibise İmal etmekte olduğumuzu muh- terem müşterilerimize arz ile müftehiriz. Telefon: Istanbul 1702 'W d | hanesi Mülli Bıkır ve Madeni Eşya Fab Nisabı ekseriyet hasil olmadığından hissedaranın 29 Mayıs saat onda Galatada Yoğurtçu zade hanında içi umumiyeye behemehal teşrifleri il Şirketin feshiyle hai tasfi Liseler mubayaat komisyonundan: Istanbul- san'at mektebi için Osuli ile 200 adet talebe dolabi mi 19 inci Pazar günü saat 16 da Ti at 3lmak Üzere leziz bir balayı başlangıcır hayvanlara atlayıp kırlara gidi- Yor, geceleri uzun uzun konuşu yor, denk, uygun, müsterih bir bayat geçi: Leylâ artık bu ele avuca sığ maz çapkının dizginlerini aldığını zannedi: ten Suat Naci gi ş, sakin hayata avdet etmiş görünüyordu. Bir iki defa Çam ormanının zeytin gözlü mahlü- ku pembe bir tayf gibi hayalin- den geldi, i. Biraz yüreği F varlığına o kadar işlemiş, hakim olmuştu ki bu yeşil yuva yı Ziyaret etmeğe kalkmadı. Lü :'um görmedi. İbtiyaç hissetme- i. Ve Leylâ artık müsterihti... Daha geldiğinin haftasında keş fettiği tehlikeyi ortadan kaldır- mış, Suat Naciyi tamamiyle a- vucuna almış, onu sevgisinin da İima taze, daima neş'eli havası- t kanunu Sulh hakimleri kanunu Yukerdeki kitaplarla bürün kanunlı - Tasfiye memurunun ve umhsisetmm tayini., bul 5: Telgraf: İmtiyaz Ebedi ilkbahar bir KODAK | İLE TEMİN EDİLİR. bir KODAK ile sühu- ve ebediyen muhafaza Diken geçüp sönmeleri- verecekmisiniz ? E SATILIR hakemeleri şerhi bakemeleri tatbikat nümuneleri k tetkik medent kanunu rehber n umumt merkezi Türk neşriyat Cildi isteyenler beher kitap için 25 VERESİYE ma gösterdikleri rağbete binmen Hamza Zade Ahmet Hulusi brikası Türk Anonim şirketinden: tima edecek olan fevkalâde hey,eti lân olunur. Dumunesi - vechile. ve kapalı zarf Oolunacaktır. İhale Mayısın taliplerin “Bu bapta müracaat etmeleri. | laçaktır . ga çalışıyor, bu — ipti ve her şeyi mahdut kasabada onu eğ- lendirmek, başka zevkl. mamak için zekâsını ni vetini sarfediyordu. Bazı tatil günleri yemekleri- wi arabaya alıp uzaklara, kırlara gidiyorlar, bazen hayvanlarla u zun yürüyüşler yapıyorları genç kız Suat Naciye sürprizler yapmak için ondan gizli Hatice nineden kasaba civarındaki u- zak yakın gezinti yerlerin niyor, ona göre hazırlanıyor, | müsait bir gün buldukları zı mu şaşırtmak için ümit et yere üyordu. Bir cuma sabahı Suat Naci o- | na İspartaya kadar bir gezinti teklifine hazırlanıyordu ki Ley- lâ zarif bir süvari kıyafetiyle or taya çıktı: Suat dedi, biliyor musun ki bugün nereye gideceğiz? Onun böyle sürprizlerine alı- İdevam etti: T mayıs Çarşamba- akşamı MELEK GİNER LNM vîıs: ÜUUK OLULMKÖTN &. ÇİZL NB Rejisörü n filin ilim LEN t | ALI dördüncü #ilmidir. | Ticaret işleri umumi Mi |lüğünden: Esas nizamnamesi m kanunlarına göre tanzim & /x [ı HAA i-"li.â â 1ikinu in 330 tarihli B mun hükümlerine göre tesd tenen (Eksport Tobakko pany “Örientlimitit” şir! vekâlete verilen evrakı tetki lunarak muvafık görülmül Bu evrak arasındaki umul |kâletnameye göre şirket na yapacağı işlerden ve mü Telerden doğacak davalardi MAYIS Çarşamba akşamı b ELİZIBET BERGER ZONUT " FLORANSALI KENANCİ ldca aleyh ve üçüncü şahıs Harile hazır bulunmağa kete ait bütün işlerde ( ymağa selâhiyettar olarak olunan umumi vekil İsti mukim İngiliz tabiyetli B Con Teyler Efendidir. Keyfiyet mezkür kanül dinci maddesine tevfikan ilunur, MİLİLYETİN EGLEN Filmii CELEP İRİE ) Dünkü bilmecemii” | halledilmiş şekli Yukarıdan aşağı: 1 — Ders veren (7) ©& — Yemek (©) l'mia) $ — Mazur — görmek mas (9) | 4 — Yama (2) Feredif 5— Dahi (2) Hava 6— Rasgelmek (7) — Rumuz (3) Hüde 8— Gülşen (8) v 9— Rabıt edanı (2) DÜ Nakil s Tstanbulda Havagazı ve elektrik ve| — İstanbul mahkemei * | esindi teşebbüsatı sansiye Türk anonim şir rinci ticaret d ketinin Istanbulda Ankara caddesin| Semizzade Abdürral de 40 numaralı dairei mahsusadaki Sovyet Sosyalist tical müdiriyet aklamı 1 Mayıs 1929 tari- bankasına deyni bulur hinden itibaren Kadıköyünde Mü- yirasınmtemini istifası S Gd hürdar caddesinde 75 aumaralt dâ- kun değirmenlerde mütttü irei mahsusaya nakledileceğini mub () <çi n aık çülüm ) terem ahaliye ilân ile kesbi şeref ey- Çİ X Sascın Ce DE İketi 2 numaralı antırepifir İ müzayede fürühtu mül PhC duğundan talip olanları? Istanbul lcra Dairesinden: — |xürda ve kahil olammadığ, Şefika kanımın Ali Riza efendi 'anı velyeden günlerde #ij zimmetindeki alacağmi istifa 2rm- | » li mezkürda BABY nındaki tatpik mührümü zayi ve y T nisini bakkettirmiştir. Eskisinin hü ** İlân olunur. kmü yoktur. Bugünkü yeni bilmecemiz | Soldan sağa: 1 — Terdp eden (8) 2 — Özen (4) 3 — Cet (3) Doğrnu (4) 4 — Söz (3) Dahi (2) $ — Nota (2) Gönüllü () Dikte () Yüksek () ebat (6) Uçucu () Valde (3) 9 — Amali erbasdan bit (9) Nida (2) 6 P & 8 d Telefon numarası: Kadıköy 355-356 rarengiz mahlüku geldi, dikildi. |olduğu için oni — Ne o, hoşuna gitmedi mi| kırmak istemedi: . — Gçaff Suat? — Pekâlâ, dedi- Genç adam dudaklarını bük-| riz. —a tü, dizlerinin titrediğini belli et-| Suat Naci müstüfi memek için umuzlarını kaldırdı: memnun bu defa SÜT # — Yok, neden, şey.. Orası| rabaya atlayıp | pek hoş yer değildir de.. Öyle lunu tuttular. — .e sıkıcı, öyle sıkıcıdır ki! Leylâ bu küçük * gça Ve bunu söylerken bir anda | daha memnun ollU, kalbine keskin bir şüphe düştü. / ecnebi kumpll*!'"a' Aceba Leylâ Sarı leyen tezgühlarım Fi 'nr haber alıp onları seyrettiği gi|ni gezdiler. Türk bi Çam ormanı sergüzeştini de rifetli elinden £? öğrenip ona bir akibet mi hazır seccadeleri, hal lamıştı. |dar beğendi h.ıı Cis Gözleri bulutlaniyordu. Bu men orada kendi "gi muammayı keşfetmek ister gibi cade e SHT genç kızın gözbebeklerne bak-| zemin üstüne ©|7i tı. Onlar buszün o kadar şen, ve, çekleriyle çevrT vi emniyetli idi ki bu sürprizde fleriyle göbeğli” bir kasıt olmadığına inandı. Fa- lenmiş küçü kat çam ormanına gitmek her- tı. Dönüşte halde tehlikeliydi. İrin büyük gül Tabil görünmeğe çalışarak dan aol-yıılıl- tanıyan $f CCĞi onlı - UĞ - Bense seni bugün Tsnarta | l SANDR. KORDAĞI ve İrek üsülen tescil kılınmış vE |tün mahkemelerde müddel " j ar P FD a P hikle hareket etmeğe sevketmiş kaktı. Ve böyle vak'a yi İbir hadise çıkarmaktansa daha abırla, sükünetle bekledi, yal ince pilânlarla onu tatmin etme şan genç doktor - mes'ut bir ev| ya gö tezgihlarnı hediye etti. erkeği gibi gülümsiyerek sordu: | gez: — Nereye? na alıştırmıştı. . Bu haşarı, her şeyden çabuk bıkan, her heves- ten çabuk usanan bu yaramaz | Genç kız düşmanmı mağlüp| ve sevimli mahlüku daima ayni — — Çam ormanına! | etmiş, tneydan muharebesini ka| bava, ayni zevk içinde yaşatma — Suat Nacinin yüzüne sert bir|ne istediğin şekilde nan imkânı olmadığını da takdir ruzgâr vurdu, geçti. Gözlerinin|da? -— ü - gün 'Önüne yeşil yuvanın münzevt es' Genç kız, t tu hâyalle nihayet bulunca Suat Naci Leylânm kol larına düştü. bir ta- | gölgesi hiyanetkâr bir mahlâük muğber, biraz sakir tekxer ara- ei dt Z rız, tehlikesini 8! gibi sinsi sinsi yaklaştrken kalbi basma atladı've övdete çarpınata başladı: Hele genç a verdi Y gibi çalılar | ç a-! 18m

Bu sayıdan diğer sayfalar: