24 Nisan 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

24 Nisan 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'ZN illiyet / Asrın Ümdesi “Milliyet” tir. | — 24 NİSAN 1930 /»? İDAREHANE — Ankara caddesi. ? Na. 100 Telgraf adresi: Milliyet, Ts.| | tanbul VA Telefon numaraları: N İstanbul 3911, 3912, 3913 (F ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için 3 aylığı — 400 kuruş 800 kut B » 750 ,, 1400 k jız / ue P mm » - Gelen evrak verilmez Müddeti geçen n 10 kuruştur. | Gazete ve matbaaya ait işler için müdüriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes'uliyetini BUGÜNKÜ HÂAVA Vün hataret en çok 1f ea az e idi. Bügün rüzgâr po) Çocuklar ve biz Dün çocuklam_x bayramı idi,! tw Üçazeteleri, Türk Ocağını, po- lî,v,"uıi ve Vilâyetle Emaneti işgal Üğ ettiler. Eğer bu bayramın ye-| gâne tezahürü bundan ibaretse , mektir. Dün bizim işlerle işti- gal için gelmiş olan çocuklar i- le temas ettim, Yazdığımız *î yazılar ve yaptığımız işlere hiç '| yadırgamadan vazıyet ettiler. g Sanki bıraktıkları yerden baş- y ek gi 1 ' böyle çocukların çocukluk za- g manları bize mükayeseli ve iyi bir müşahede zemini hazırla- ÜE aslen hiktyesi £ 3 — Dinleyin! — Dün öğle üzeri “Beyoğlunda bir — otomobil ve gl göför vak'asına — şahit oldum: « Bir otomabil geçerken iki kişi- goförle evvelâ kapıştilar, ra ayrılıp atıştılar ve niha İ yet şoför elinde bir çekiçle tek- ' Yar savleti üzerine tekrar ka- Çi f ter tesadüfen geçen bir po- » memuru müdahale etmese tor ve mahkemeyi işgal e- İ decek bir kanlı iş olabilecekti. İ0 O sıra benimle ve benim gibi üidahaleye hakkı olmadan bu avgayı seyredenler - içinde iri 1.95 boyunda ve kolunda ma işaret olmak üzre iki apraz ok taşıyan bir belediye tru da tıpkı — meraklı bir n bir horoz dövüşünü se- | alâka ile bu dövüşü Sokuldum — ve işiye çarpmasmdan çıktı. lüdahale edin de iş hallolun- n ! — O bizim vazifemiz değil- - Siz neye karışırsınız?.... iruş hevi kine faiktir. Ancak münakaşala- bizim için her gün bayram de | ** pıştılar ve tekrar — ayrıldılar. |müb: Ecnebi edeblyatı Paul Paul Valöry kadar kılükale sebe- biyet veren — muharrir a bulunur. Gerek şâheı, gerek eserleri etrafında senelerce süren münakaşalar henlir duruldu. Fakat onun kıymetini inkâr| ederiler, daha doğrusu ona — verilen mevkü lüzumundan fazla yüksek gö- tenler fikirlerini değiştirmiş değiller dir. Edebi kinler şiddet itibarile her rmn da zaman içinde bir hududu oldu ğu için, Paul Valbey meselesi de ha- raretini nihayet kaybetti. Bu “mesele” nin zuhurundaki en, mühim âmil, Valöry'nin ani şöhreti- dir. Filhakika, eserlerinin en — güzel- leri bundan yirmi Deş otuz sene evvel yazılmış olan, kendisi elli yaşını geç- tiği halde nazarı dikkatı celbetme- miş olan bir muharririn — birdenbire zamarnının en yüksek edipleri, müte-| fekkirleri ve hatta alimleri ayarında addolunması bazılarına bir az garip geldi. Bir zamanlar Valöry taraftar- lığı ve Valery aleyhtarlığı bir nevi moda-oldu. Fakat bu lüzumsız gürültüde Va- Kdry'nin taksıratı yoktu. Bir muhar- ririn, sırf san'atına, fikre olan aşkı î üzünden senelerce susması, bir sa- ,bile neşretmemesi, — her| tır ı.ru”:.'m Tehindedir. Filhakika Va- mış bir adamdır. Gaerip bir sevki t Hile misli görülmemiş bir edebi mo- (danm mevzuu olması onun ne kıyme- tini düşürür, ne de şahsiyetine halel tirir. Her geyi yerli yerine koyan za- man, " ” denllen geyinde ma- hiyetini meydana koyar. Netekim bir İkaç sene içinde, Valâry'nin sun't bir söhret kayesinde mevki kazanmış i- kinci derecede bir şalr olmayıp, yal- niz zamanımızda değil, edebiyat ve HİLLİYEY — PERŞEMBE — 24 Mizah, Edebiyat, San'at| Keklapller mbsabakan Valery “ l bi 49 uncu haftanın 5 inciliğini ry. Descartes'in, lsanını ve Âdetle-| Darigşafaka lisosinden 164 A- rini bilmediği bir diyarda yaşamış ol-| V- n Te aa a a el saltaç | İf Remzi B. kazanmıştır. Ya-| olduğu tecerrüdü temin — eylediğini | ZISI dur: enfea bir tarada tarif ediyor. “İktısadi - faaliyetimize ye- Eserin mühim bir kısmınıda Stend-| ni bir istikamet verecek olan | hal hakkındaki sahifeler teşkil — edi.| v0 iktısadi programın H Yargetece değrü sözler köylenmemiş| yeti Vekilece tetkik - ve müza-| tir diyebilirim. Stendbal in şahsiyeti| kere edilerek intacı _ln_ı hai_ta-_ eteri kadar, hatta belki eserinden da.| nın en mühim haberidir. Ciddi ha metak averdir. Valery bunu gör-| bir tetkik ve tetebbü mahsulü müş ve Kırmısı ve Siyeh mübülnln |olan bu proje, bilhassa iktısa- şayanı hayret hüsüslyet izet RA KOT azün boylu tevakkuf etmiştir. Filha-| di içlerde daha müsbet netice kika Stendhal'in cerleri baştan aşağı İer elde etmek üzre memleke- Stendhal'in hakikf yehut muühayyel | timiz için muayyen bir iktısa- maçeralarının tarihidir. Binaenaleyh, di sistem tesisi lüzumunda Valöry'nin dediği gibi, Stendhal yal- mülhemdir. Programda t naz bir muharrir değli, başlı - başına| v XarR dir. YEzEİ Bu sahifeleri Verinine; Mallarme, | Haiz bü ' Baudelaire ve Huysmana hakkında bara alınmıştır.. Memleketimi: rçalar takip ediyor. Kısa bir maka her şeyden evvel bir ziraat me- ;'*;';;“v n İstediğim gibi bahse mleketi olduğundan iptidai me lemediğime, ancak muhteviyatırır - val j ç şaretle İktifa etmek-” mecburiyetinde | YAdA Ve """'-*aı_' eşya: “"Ğ“__” olduğuma tnütecesifim. Fakat bunun | €HeMmiyet — verilecektir. Mü- yazenenin temini ithalâtr la, Varistâ yi okumak arzusunu teb kin elmiş olursam kendimi bahtiyar . mümkün olduğu kadar azal -=dş=;ırlerim ıl;)en';ı Bir .i;ıtiyısıg_aludn mak, ihracatı ise vâsi mik;'as- aa alartir çarau iacal et yüzünde 'ta çoğaltınak Tâzımgelecektir 'alöry'dir.Karıştırdığınız — kitaplar | , Bünun için — sermaye, süy, vardır ki, sizi ki- | faiz ve ktedi gibi istihsal şart n, edebiyattan, edip fasilesin | larr tetkik edilecektir. SAt A di Valery, bul — Memleketimizin en mühüm noktar nazardan teselli veren, kitap- ğ ı larla barıştıran, fikir alemine ymı..';!?“—u“;ı“' “'32 hayvanlarımızı miş bir aşk ve hasretle avdet ettiten. 1 CU — Ve yüksek ve bibeha ruhlardandır. - -hususunda da çok mühi REŞAT NURL tedbirler — ittihaz edilmiştir. — |Bakımsızlık yüzlünden evsafı Sıhhi bahis bozuları “feresiye grupu,, nun bir j Hikir tarihinde en yüksek şimalardan biri olduğu tahakkuk etti. —Valöry, adeta perestiş ettiği Descurtes nevin- den bir şahsiyettir. Her şeyden ev-| fazilet anne olmaktır. vel bir mütefokkir, halis bir fikir a-| damıdır. Bu itibarile dır ki, fikirlerin tarihinde mümtaz bir mevki işgal e- decek, ve fikirlerin tekâmülünde bir merbale teşkil etmiyecekse bile onla rın ifadesi hususundaki — müstesna hüner ve mehareti sayesinde misli az görülmüş bir “İntellectuei” - olarak yadedilecektir. Bir buçuk ay evvel neşredilen bir kitabı, bu husustaki kanaatleri teyit ve takviye ediyor. İsmi Variste 11 olan bu eserde muhtelif mevzulara temas jtir. Kitabn birinci kıs- rtes'a alttir. — Valery'nin izm e meşbu u söyledim. Paul Valöry gibi ek Bir şahsiyetin Descartes gibi hariku, Yüde bir dahiye perestiş etmesi kadar e) moz. H 'dan avdet isimli fasıl, muharririnsen ince, ©a nefis yazıla rından biridir. Müellif, bunda, Des- Cartes'in uzun müddet ikamet ettiği Amsterdam'dan bahsediyor, o Ams- losofun — hayatının - senelerini Holanda da geçirdiği malmdur. Va- asıdır! — Hayır biz bu işe karışma yız! Hem sana ne?.. git- sene! — Efendi, bu iş sizin vazi- feniz mi değilmi halletmemiz için bana iseminizi söyler misi- niz?. — Hayır söylemem, mecbur da değilim! dedi- ve ağır ağır, rahatsız edilmiş bir seyirci te- essül çok Vazifeşinas memurun ismi- ni öğrenemedim amma tahmin — Seyrüsefer! — İyi ya işte bu da bir oto- bir piyadeye çarpması | 24 » Tp ' Mesele mühirndi, ortada'iki| -bin beş yüz lira dönüyordu. Banko diyen Şşeker tüccarı at almadı. Cevdet Beyin elinde bir dam üçlü vardı. kâat aldı kapattı. Ötekiler de değiştirdiler. Hâle zorluyor, aman çabuk Cevdet Bey diye yalvarıyor| lerkes açtıktan sonra Cev- -Bey ağır ağır ikinci kâadı. etti. Bu bir beşli idi. Ve on- mişti. SKi K iyenin uzun, tahta gel- beşer yüz liraları toparla şıkırtıları, kâat para fısıl- Cevdet Beyin önünde ni- 4 alip Bey heyecandan kıpkır ettim:Bu cesur zatın ismi “As- dan,, ölmâlr idi FELEK * Bürhan Cahit tmızı olmuştu. Hâle Cevdet Be- ye teşekkür ediyor, bütün masa halkı Cevdet Beyin önünde bi- riken ”| Hiraya hasretle, hürmetle bakıyorlardı. Galip Beyin bütün neş'esi kaçmıştı. Kalkımak istedi, fakat Ahmet Sami onu bırakmadı. » —Oyna morişer,oyna, diyor- dü, istersen yalnız benim hesa- bıima oynat — | Bü şart onun, izzeti nefsine dokunmuştu; — Yine ortak gideriz, faka! Yine devam - ettiler, dört müttefikin şansı masanın üstünü harman yenine çevirmiş | ti. Şeker tüccarı, Musevi ma-! dam, şans ümidile - tekrar ma- saya oturan Ermeni banger hep si silkindiler, hafiflediler. bir manzara tasavvur edile | *| vesile ile bu hakkı çiğniyemer. | ile oradan uzaklaştı, bu | rel . *Beyin önünde on bir, # |kadar lira birikı — |zançlarını t| gul müttı CeP ler , evsafını islâh etmek ve mev Anne.... ve.. ÇOCUk cudunu arttırmak — suretile or- — “Bir kadın için en büyük | du, memleket nakliyeciliği ve ziraat işlerinde nâfi bir hale getirmek için — uğraşılacaktır. Bu maksatla damızlık bulmak nakti şeraiti islâh, yetiştirici Bir kadın için hayatta tek bir gaye var... Anne olmaktır. Anne olmak.. Çocuğunu kucak lamak.. O.. Öyle bir saadet ki| leri teşvik ve * himaye ederek bunu yalnız anne olanlar du- | hayvan ithaline mâni Oolmak, yar, Yalnız onlar tahlii eder. | hârfiları tevsi ve hayvanların Çocuk - o öyle bir teselli ki, bir yemlerini islâh etmek gibi çok anneye ondan daha büyük bir | mühim tedbirler alınmıştır. Bu teselli yoktur ve olamaz.. O- sayede büyük bir milli serve- tun hıçkırıklarında başka bir| timiz hakikt inkişaf devresini şiir, gözyaşlarında — başka bir . bulacaktır. Diğer taraftan tif- letafet, gülüşlerinde başka bir tik keçilerinin ısldhı, tavukla- çazibe var... Ânne — olmaktan . ttn teksiri, yumurta - ihracatı- korkafı şocuktan — tiksinen bir nımn inkişafı çareleri tesbit edil- kadra, kadından başka bir şey | miştir. Buna- mümasil daha o bir heyülâdır... Her genç kız| bir çok noktalar büyük vukuf kadın olmağa namzet olduğu | ve dikkatle gözden geçirilmiş- gibi her kadın da analığa nam- | tir. Görlülüyor ki “İktısadi prog zettir. Üremek ve üretmek ta- blatin kadına — verdiği bu en| ram,, da en ufak istihsa! unsur- büyük bir haktır. Kadın hiçbir | ları -bile hesaba katılmıştır.... Hiç şüphe yok ki böyle cida Anne olmaktan sakman, çocuk / df bir program, Türkiyede ilk istemiyen, çocuğunu düştüren | olarak vücude getirilmiş'*i - Bar bir kadım hilkatin mefurudur. | num tatbikile memleketimizin O çocuğunu öldüren, benliğine | mâmur, balkımızın mes'ut ve yurduna ihanet eden bir müc-' müreffeh olacağı muhakkaktır. |rimdir. » Kadını hayatmı kendi Zaten halka istinat eden bir (elile baltalamağa sevkeden a- | Cümhuriyetin en büyük gaye- |mil sırf bilgisizliktir. Çocuk | «i de budur...,: düşürmenin — fecaatini, tevfit eee anlıyan bir kadın ne hayatı-| set çekmeli. ma kaât, ne de vatanına ihanet| — Alman kadırı nüfusunu se- edecek kadar şaşkın olamaz.| nede bir bucuk milyon kabar- Watanma, hayatına benliğine | tiyor. Doğuş kabiliyeti -daha merbut. kalır. Bunlara ihartet | pek çok — yüksek — olan Türk zilletini irtikâp etmez. Kadımın ' kadını neden kendi - varlığımı varlığımı kemiren bir iptilâ ha| kendi clile kemirsin, neden ço- lini- alan meş'um a: seyri .cuk dağurmasın?.. İartık, durmalıdır. Her gün baş Âzımsa, neden ü- |ka bir yuva, her dakika başka | rerm .. Nicin ölelim?., bi & Söhdüren,; kaynakları-» Dr. ZEKİ CEMAL ERAMARA AAA Nüsret Bey güldü: sermayeyi siz mnefendi, ci çini verdiler ve ,kali lar. ) Bir buçuk saat sonra Çevdet kı Ş, Galip Beyi et tasdik Gtüler, İrafe Ahmet Samiye sekiz yüz lira taşıması kolay olsun diye Cey- borelanmıştı. det Beyin bin. ve yüz liralıklarla Veiki saat süren bu - partidejdeğiştirip verdiği üç bin, yedi Ahmet Sami iki bin liradan faz/ yüz İranm bin lirasını derhal İ la vermişti; Onun bütün #rarı- karşısında yeisli, yeisli duran na rağmen Galip Bey artık du- Galip Beye uzattı: ramadı, kalktı. — Al Galip, inasaya hesabın — Sekiz yüz lirani yarın gön| varsa ver: n dereyim, azizim, dedi. Üzerim-| —Hayır, dedi. Galip Bey; ma de para kalmadı. saya yok, fakat Ahmet Sami © işi alaya bozdu: Beye var. Maamafih oönâ vere- — Haydi carım oyun bu, far-|lim de ben sana boörçlu olayım. zet ki ben yalnız kaybettim, ne| — Al monşer, kumar borcu ehemmiyeti var. yirmi dört saat kalmaz derler. Masanın karşı tarafında ka-| Bizimki dört dakika da kalma- taksim etmekle e| Bn. seler çabuk ayrılmıştı. Hâle hiç' lira iade etti. sermaye bile koymadığı halde NİSAN İktısat programı ' çoğaltmak | im | edebileceği meş'um tehlikeleri | mızı kurutan bu salgının önüne yor, pokerin t 1980 dân sütunları Gazetelerde okunacak bir şey bulamadığım zamanlar ilân sü- tunlarına göz atarım. Bu sütun| Tar sanki bir aynadır: Bütün bir şehrin alım ve sa- tım hayatını çıtılçıplak göste-| ren parlak bir ayna.. Meselâ, bu sütunlara bakarak, memle- İkette kaç nevi rakı çıktığını, ev sahibinin günde kiracı ve kaç kirdcının ev aradığını, İnelerin satışa Çıkarıldığını ko- laylıkla öğrenir ve daha ne ho- şumuza gidecek şeyler bulup, Halkımızın göz bebekleri. Merakla alt tarafını oküyor- sunuz: , “.... John Jilbert, Joan Krav fört ve Anita Paj'ın, Halkımızın gözbebekleri kim ler'olduğunu şimdi anladınız mı? Bir de şu ilâna bakınız: Şeretine bu akşam <.1. İştirakile büyük ala müsameresi, , . Sinirlendiğim lâflardan biri de bu “Gala,, dır. Bilen bilmi- yen söyler. Ortada bir Gala'dır. gider. Sanki Türkçede hiç mu-| kabili yokmuş gibi. .. Ayni i lânın biraz aşağısında: “ailevi düettolar, alatur- ka danslarl, , ., Görmiyen canlara ne mutlu. . Değil mi? İlânlar içinde klişe haline gelmiş olanları vardır: . vapuru ... günü ... rıh- tımından hareketle Zonguldak, Bartın, Kurucaşile... iskeleleri ne uğrıyarak .... gidecek ve ge ne ayni iskelelere uğrryarak dö necektir.,, İlk satırından hangi daire ma ir olduğunu derhal belli edenler vardır: <«.x Hanımın - istikraz eyle- miş bulunduğu mebaliğ nuka- bilinde idaremiz uhtesinde ve- faen mefruğ bulunan ... de ... sokağında atik...,cedit ... nu maralarla murakkam bir bap dükkânın tamamı. ..» Emvali eytam, yahut Mahlü- iâtı vakfiye idaresinden verildi ği ne kadar belli değil mi? Sonra o ikraz iştikraz ilânları eder nevidendirler: “Emlâk mukabilinde ehven şaraitle para verilir...,, Bu “ehven,, e dikkat buyru- luyor mu? Adeta “ehhem ,, der gibi bir'şey... İlânlarım yüreğe dokunan, iç |sızlatanları da vardır, İşte size| |bir misal: Acele satılık hane Bu, yok pahasına sattlık de mektir, İlân sahibi - —Ey fırsat. dü; han diğr İ bik bir rest ö daha eğlenceli ve heyecanlı duğunü münakaşa ediyorlardı. Ahmet Sami bütün bu mükâ- lemeleri dinliyor, » şimdiye ka- dar bu oyunları niçin öğrenme- diğine kızıyor; bu âleme 1sın- mak, onlarla kaynaşmak - için eğlenceleri derhal öğrenmek, âizmı geldiğine karar veriyor- u, Geç vakte kadar bahçede o- turdular, Bir iki saatlik ortak- lığın verdiği hususiyetle Galip Bey, karısının alâkadar olma- (masma rağmen Ahmet Sami ile meşgul oldu. r be üllerAbmet Bapniri| Ö'etkink istemedi, fakat Ga-| Sabaha yakın onlar avdet et- başlca sekizli yapan da ol-İşans kaçtı monşer! diyordu. ; |bu cevabmr işittiler. Bilhassa|lip Beyin ısrarı karşısında t| Hâle derhal kaşlarını çattı. Hia| kavemet edemedi. Aldı. İki 'tiler, Cevdet Bey odasımna çıktı. Bu balo gecesinin sonunda Nizamdaki köşküne yalnızca Şimdi ayakta toplanmışlar|avdet eden Ahmet Sami kendi- üç bin vedi yüz lira kazanmıştı.| şanstan, tesadüflerden, büyük | $ini gittikçe meşgul eden Hâle — Ne _za)-ı_mecıi_z şey dı'yor-l kumar hatıralarından bah: du. Haydi, siz ne ise ellişer lira/ yor, bir sene evvel yine klüpte, koydunuz ya bent —— — İbir poker partisinrla güzel bic) ye biraz daha yaklaştığına ka- naat getirdi. Artık onları bir ahbab. gibi. y i| sütler muntazam geldiği halde, | da az kelime ile çok mânâ ifşa| -'ladr'Ada gündi Süt hırsızları Kadir Ağa sürüsünü yay göndermişti. Zaten kasabad. bütün zengin çifçiler, meysim gelince hayvanlarını bir çobana vererek yaylaya çıkarırlardı. Kadir Ağa da bütün ineklerini, öküzlerini kayunlarını Şaban Ağaya emniyet etmiş ve sütleri her gün sağıp karısile kasaba- va| O gün akşam üstü atına : i|dı ve doğru yaylayı boyladi.| ban Şabani gtlu bir yerde tmekle meşgüuldü. Bfef ünce hemen yanma Sini g tu. Kadir Ağa Şabanı - isticvi bâşladı, Fakat o da aynı şekll iyor, kırmızı benekli y göndermesini in bir damla bile süt vermü mişti. — Fakat — şayanı ğini tekrar ediyordu. ret değil mi, iki —üç gün O gece gün karardıktan ta Kadir Ağa bir ağacın altil uyuyan kirmızı benekli tarassut altma aldı. Etrafta kimsecikler yoktu? hayvancağız mışıl mışıl uyuli du. Kadir Ağa bekledi beki Fakat ne gelen ne giden Biraz geri yandaki koruda'd laştı sonra tekrar ineğin civ& na geldi. . ondan sonra, eksilmeğe başla- mıştı. Kadri Ağa bunu pek me- tak ediyordu. Sütlerin eksilme- si neye hamledilebilirdi? Bun- ları her halde birisi çalıyordu. Ama Şaban Ağa da emniyetli bir çobandı. Her halde böyle iş- lef yapmazdı. Lâkim insanlara inân olmaz ki,.. Kadir Ağa Şabanın karısına fena halde çıkıştı ve haykırdı: — Bu sütler ne oluyor?.. — Bilmem!. — Nasıl bilmezsin? Sütler eksilir de farkında - olmaz mı- sın?.. — Kırmızı bönekli inek hiç SÜt vermiyor!.. — Tahaf şey!. Bu da ne de- mok? Halbuki bu çok- sütlü bir. Bir de ne görsün?.. İneğin iki memesine... .>, İki yılan sarılmış şupur emip duruyorlar. Ve inek te yılanların ağızl nı çobanların nasırlı ellerindi daha yumuşak bulduğu için sesini bile çıkarmıyor, - kel keyifle uyumasına devam €? inektir, İ YOCrL ... — Evet, amma sağıyoruz, sa| Kadir Ağa bunu görünce D ğıyoruz hiç süt çıkmıyor. .. — İ mmen silâhına ıanuııl ve: Kadir Ağa kızmıştı: — Öyle ise bu sütü çalan bi- risi var!. . diye bağırdı.., Kadıncağız başını öne iğmiş- ti: — Vallahi bilmem! diye mı-| rıldandı..,. — Nasıl bilmezsin, nasil bil- mezsin, öyle ise bunu bilen baş; kâ bir çoban bulalım!. . Kadın süklüm püklüm dışarr| çıktı. Fakat Kadir Ağa merak- tan çatlıyordu... Kırmızı be- nekli ineğin sütünü kim çalabi- lirdi?. . Kadir Ağa, bunu öğre-| necekti, karar vermişti. . — Covvwvt, . Covvwvl. . İlci el tüfeğini boşalttı.. . Zaten müthiş nişancı idi. V| Eı kuşu gagasından vururd” ikl kurşun da boşa - gitil” miş ve iki koca kıvrıla F rıla yere serilmişti. İ O zaman Kadir Ağa koşa #” şa Şabanın yanına gif ve dedi ki: 4 — Haydi artık yarın kurm benekli ineği sağt. . Bol bol £| bulursun, Nakleden MÜMTAZ F. mek istiyor, borç bini aştı. Ala-/tim. Kimseye deynim ol: caklılar kapıyı aşındırmağa baş| gımdan... ,,, ladı.. Evimi satışa çıkardım.| — Müzayede ile lanları V ea aSi Siladö kANond Gel,(oldukça firaklıd:"l İ u Ti l . < T S T eei ea < . git bilcümle eşyalat" A sahifeyi kaplıyan! 7 4 Kenz karyolalar, Viyet” ilâhlar Yardır. Bunlar, bana Yüz| yemek takımı, akafu çay ef lük banknotla cıgarasını yakan| , 2 onalr dolap, bronz karyö harp zenginlerini hatırlar. lar, portmantolar,... Pey Sahifenin ortasında sefikçesi| renlerden. ne bir başlık... Şurada burada| —ç ora o tavük ve domüz a bir kaç küçük klişe... Ülgtirmek içii İşte ilân dediğiniz böyle fra- y,n_! c,m,;) pan olmalı, kiralık çiftlik Anadoluda yap ğt seyahat için kadın - arkad Ötede, gazetenin bir kenarın-| peylemeğe kalkanlar; kaşı da sıkışıp kaybolmuş - zavalir|le, böyle böyle diye tarife ilânlar da vardır: şerek gazetelsre çöpçatanlık g-| Ürenler. . Ş İlân sütunlarında daha bi nzer neler yoktur kit, .. — | Tâhaddi? “Nülüs tezkeremi ziyaz u, zatunı, Yenisini! gıkartacağım- ** eski zaman paşâ adıkları, sazlı,; söf| | emdi. İstimpotun baş tâf) mah birhağta gibiıfmda mükemmel bir. alatii” g 'or, fakat “geceleri'saz, ortada çok zengin bir bür bütün serinliği, Çiçekleri, kokü-| vardı. Altın palasın üç garsof' larile bir cennet hayattyaşıyor.| hizmet ediyordu. * Akşama kadar kizgin güneş| Ahmet Sami bu- ziyafeti # altında yanan kavrulan çam-|Hâle ile biraz daha dost olit lar gece ölünca havaya ferah-İiçin tertip etmişti. Fakat ol lık-verici bir koku veriyör, €ıp-| bütün — diğer ahbapları- & lak dağ yamaçları yeşil gölge-| bi , davet- etmekten b ler oluyor, ay bu dalga dalgalçare — kalmadı. Çünkü -V yükselen çam ormanlarını gü-| tün gayretine ve hatta te$f) müş telli bir fileye almiş gibi| düflerin yardımımna — raj kurşünileştiriyor. — |genç kadınla samimi ve te Ve geceleri mehtap seyri için| siz olamamıştı. Onlara yollst kafile kafile herkes (Diyaska-|ğr davetiyede, daima berat” 108) _n_çıkıyur. büyük tur yolu-|bulundukları ahbaplarile btf na gidiyor. Her çamımn altından| ber bu eğlentiye şeref vern bir aşk şarkısı, her dağ yama-|rini rica ediyordu. — * cından bir sevda teranesi işiti| — Davetnameyi aldıkları ” liyor, * man Hâle Galip Beye sord Bu akşamlardan biri için Ah-| — Kimler var, başka met Sami zengin birmotör âle-|mısın? mi tertip etmişti. Dostlar ve ah| Küçük bir tahkikat yap baplar için tertip edilen bu eğ-| Nusret Bey o gün İsti İenti limanın en güzel ve en bül D - (Bit çanıtı işiltir Çeceleti baş: üz şiddetli sıcak!bir z

Bu sayıdan diğer sayfalar: