30 Mayıs 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

30 Mayıs 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fikir,) Miza ülliyet Ümdesi “Milliyet” tir. —30 MAYIS 1930 Fransız Hariciye Nazırı M.|ve Japonya ile Avrupadan ziya- JAREHANE — Ankara caddesi | Brland tarafından ortaya atılan | de alâkadar oluyor. Son Londra 100 Telgraf adresi: Milliyet, le-| Avrupa ittihadı fikri — altında |tahdidi teslihat konferansmda “ gizli olan maksat, gittikce daha| Amerika ve Japonya ile anlaş- vazıh bir surette anlaşılmakta-|mıya, Fransa ile anlaşmaktan dır. Geçen haftaki icmalde anlat|ziyade ehemmiyet — verilmişti. 30 MAYIS — 1930 Edebiyat, Samnm'at Spor Bugünkü maçlar Bugün Taksim stadyomunda lik maçlarına devam edilecek- tir, Yapılacak maçlar şunlardır. İstanbulspor — Beykoz - ve Galatasaray — Beşiktaş ikinci ve birinci takımları. “MİLLİYET CUMA H, müzaharet cemiyeti toplanmış ve Kellog misakına — rağmen Mussolininin bu nutukları - irat etmesine, Cemiyeti Akvama da- hil olan devletlerin başvekilleri- nin nazafı dikkatlerini celbet- f Takip edilen kız | , Telefon numaraları: İatanbul 3911, 3912, 3913 NE ÜĞRETLERİ — "8Tnz gibi, Fransa, Versailles| Londra konferansında Avrupa|miş. Diğer taraftan Fransız ga- İstanbulspor'un geçen hafta konferansından beri selâmetini | meselesi ikinci plânda kaldı. — |zeteleri bu nutuklarara — cevap| — 1L ; 3 | Srum |Vefa'ya galibiyetinden sonra Türkiye için Hariç için |temin için bir takım çareler ara Si ğ in | vermekle, İngiliz gazeteleri de ki genç kız buluştukları za- |fakat ederim. Beklerim. Birlik- |(bugün Beykoz'la yapacağı maç 490 kuruş 800 öt Vemiller neğrakerat , İşte ,ş:îııqkş v !;ıgı;ilercmrt bonlarmi öh lwmfm_mwı ça-|Man aralarındaki sözler hemen| te avdet ederiz.,, ehemmiyet kesbetmiştir. Doi T e O K a a : nn SE a tememeleridir ki, | Hsmal ç a sk - |vede bekliyor. Ah, bu ne felâ-|çına gelince, Salı —— lan son Londra bahri tahdidi| p, n sayı evvelâ kendi selâmeti,| ©N ağır başlı gazeteleri, nutuk-| 4 ,kları için aralarında gizli bir| ket.. Geçikmeden dönmeğe mec tarikile Almanya'ya hareket e- | ların,, İtalyan efkârı umumiye- sinin hazmı için oldu; ve bir mana ifade etmedi 5 orlar. Fakat Fransız matbhua- ırum asabiyeti bariz surette gö- rülmektedir. İngilizlerin bu te- lâkki tarzımda da acaba bir dip- lomasi oyunu yok mu? ** * teslihat kongresinde Akdeniz | 41avrsile de kendi eseri — olan Lokarnosu teşebbüslerine kadar | ,, Günkü Avrupa sistemini mu- ortaya atılan bir çok projeler. |» Faza için bu teşebbuse sevk- Fransaya istediği teminatı ver-/ ..i Go 'M. Briand'ın bu teşeb- mek gayesini istihdaf etmekte| bi;.e ne derece muvaffak olacı idi. Fakat Cemiyeti Akvamın |sm; tetkik etmek, böyle kısa cihanı şamil teşkilâtına, Lokar-|pi, icmalin sütunlarına sığacak no itilâfına ve Kellog misakina| pir mesele değildir. Bu, Avrur rağmen, Fransa, Avrupada va-| ) 11 Simdiki sistemin muhafaza |ziyetini emin görmemekte - ve |3 taraftar olanlar ile buna| bugün her zamankinden ziyade | 1. /htar olanların mücadele ne- eeei Yölnaliş içinde bulunmak |/ —i ae hangisinin galebe çala| D ş i a İşte Avrupa birliği - peojesi,| Höza ba n erede bunun | Sörünüyor. Raparun ilk kısmt Ffansanın selâmetini temin için Luvveden file çıkmamasr için el| 12 Haziranda, ikinci kısımr da yaptığı teşebbüsler silsilesinden | 41erndan çalışacakları şüphesiz- k! hşlla sonra _neıred:ılecek ve dir. Bu yeni teşebbüsün bundan | gi-, Bu iki müşkülden mıdı'i_îmdutın’a ven_lecek idare şek evvelki teşehbüslerden şu farkı| M Briand, bazı Avrupa devlet- |1 Bakkında tavsiyede bulunula-| vardır ki, butdan evvelki teşeb-| 1erini, Cen;iyod Akvama aza de- “aktır. Bü tapordan gelecek teş: büsler bazen Amerika, ekseriya gillermiş diye, davet etmemek- rini evvelde Londrada toplana- da İngilterenin teşriki mesaile-| |. bizzat üçüncü bir — müşkül cak olan konferansın ne şeklala- rini istihdaf ediyordu. Şimdiki dıhı icat etmiş oluyor. e cağı 'nıılaşılııbıh_r. Knn!erafısı proje Amerikayı doğrudan doğ- Fakat bu Avmp'ı birliği vü- I*!ındım teşkil eden _butüııl ruya ayırıyor. İngilterenin de| .« bulursa ne olacak? İngilte-| ÜN saliklerinin, milletlerin ve| teşriki mesaisi şüpheli olduğu| . Şünhesiz Avrupadan daha zi- |'rklarm iştirak edeceği bildirili- kabul ediliyor. yıdğ—. uzaklaşacak ve dominyon- yor. Sonra gerek gazetelerin li- Filhakika Amerikan ve İngi-|lardan müteşekkil bir — siyast | Sanından, gerek Avam kamara- Kaf Ğ ; sında Hindistan nazırının ifade- liz siyasetlerinin son zamanlar-| vahdet teşkil edecek. Esasen shdön, İetilalielü Londenkod da aldığı istikamet, Avrupadan Joseph Chamberlainin projeside | F”Cen, Etlzlern EEECEĞ ak olmaştur. — Amerika'|bu idi. O zaman cihan siyasetin| CTttsında takip'edecekleri ei ""l'“h AA Gülüretle| de tçi n ASA Yasi tabiye hakkında bir - fikir T:::p_ *:;ıe' H"n':';(';':_şm;'ğe";; ihağı ? |elde etmek mümkündür. İngi- karışmanın aksülameli çok kuv|İngiliz İmparatorluk / ittihadı. 'r'e"—"ı—dşı';f'ğ;:;n' I_*;î::";ı':"'g' K wetli olmuştur. Amerika bugün, | 3 - Avrupa hükümetleri ittihadı. Tökleln' anlağik d Türte gol Şimdi söyle bakayım: r_%slen evrak geri verilmez n nushalar 10 kuruştur. 'e matbaaya ait işler için ete müracaat edilir. ilânların mes'uliyetini sır da yoktu, Bunlardan biri he| burum. yecanla anlatıyor: | —O kadar telâş etme.. Şim- — Düşün bir kere, ben şimdildi birlikte çıkarız. Senin yanın- buraya gelirken genç bir adam |da başka birini görünce artık ta tarafımdan takip edildim. Hat- | kip edemez. Sen de kurttlursün! ta merdivenlere çıkarken bile ' bu adam benim peşimden ayrıl- mıyordu. | Öbürü hâdiseyi pek o kadar heyecanla karşılamıyordu. De- di ki: — Galiba bu senin başına ilk defa gelen bir şey.. — Evet.. İlk defa.. , — Darılma.. Herkes senin ne kadar saf bir kız olduğunu bilir. Fakat sen çok utangan bir şey- sin.... — Doğru,. Pek mahçup tabi- atliyim. Belki beni takip eden | de buudan cesaret almıştır. — Kalk bakalım, Şu perde- nin arkasından gözetliyelim. Takip eden hâlâ buralarda mı? Baktılar. Filhakika deminki | adam karşı kaldırımda dolaşı- | yordu. Sonra aşağı yukarı do - laşmaktan yorularak oradaki kahvelerden birine girdi. — Peki.. Bu genç adamın böy le gidip kahveye girmesi rah: tınt sevdiğini gösteriyor. Ne decek olan Galatasaray, oyun- cuları her hangi bir sakatlık ve yorgunluk ihtimallerinden ko- runmak için bugünkü - birnici takım maçını tam takımla yap- Genç kız teşekkür etti. Sanki| mamağa karar vermiştir. hayatını kurtarıyorlardı. Beşiktaş birinci takımı karşı- İkisi de çcok geçmeden sokağa| $ina seyahata iştirak edemiyen çıktılar, Fakat deminki takibe| birinci takım oyuncularile seya uğrıyan kız tekrar kalbinin çarp| Hata ihtiyat olarak götürüle- İtığını hissediyor, korkusundan |cek oyunculardan ve- ikinci ta- bayılacak gibi oluyordu. Arka-|kımın bazı futbolcularından mü daşı temin etti. Onu yalnız gör-|rekkep olacaktır. meyince genç adamın kendisini| İkinci takım maçını ise ikin- tekrar takip için cesaret bulamı| €©i ve üçüncü takım oyuncuların yacağını söyledi. İkisi de sokak | dan mürekep bir takım yapacak 'ta biraz yürüdükten sonra karşı| ttT. ki kahvenin önüne gelmişlerdi. Bu vesile ile Galatasaray'ın Utangan, korkak kızın cür'etli, |Seyahati hakkında biraz malü- cesur arkadaşı, kahvede oturan| Mat verelim: ları pek iyi görmüş, fakat temin| — G- S. en kuvvetli takımile Sa ki delikanlıyı, bulamamıştı: — |İt günü hareket edecek ve Bük- — Müsterih ol, dedi, işte çeki|Tes'te Yüventus klübile bir maç lip gitmiş. yaptıktan sonra Almanya'ya ge Öbürlü geniş bir nefes almış- | Secektir. — tı. Fakat bir genç kızın kalbi,| , Almanya'da “Böyten,, va heyecanı, korkuları ne tahaftır!.| “Dersden,, şehirlerinde - biret |Bu utangan kız bir taraftan kur| ©aç yapacaktır. y |tulduğuna sevinirken gayriihti-| , Bu maçlardan sonra Viyana yari biraz da inkisarı hayale uğ- da iki maç yapacaktır. Viyana |ramaktan kendini alamamıştı!...| da yapacağı iki maç bilhassa ca Kendi kendine söylenir gibi: hl?ı dikkattir. Zira bu maçlar — Bana her gün ayni saat ve| Viyana'nın (Hakovo), (Vinet dakikada tramvaya bindiğini| SPor Klüp) takımlarile Galata- z kabi Dün bararet en çok 9i en az &| Gerece el Bügün — tüzgic ehavyil bava açık olacaktır. Hindistan'da kıyam hareketi devam etmekle beraber, vaziye- tin alacağı şekil, Simon komis- yonu raporunun neşrine bağlı , iymalı mı kayma- | malı mı? gün evvol evindeti iki ah- âle oturup dereden tepeden Doktor Mazhar Os- Beyi birisi görmek ister, Hasta ise saat vereyim, gelsin! Derse de öteki: Hayır, hayır, pek mühim için geldim, mutlaka beş görmeliyim, Diye israr Doktor da merak edip kabul eder. Zair içeri girmez doktoru etekleyip cebinden çıkardığı şu okur: her zamankinden ziyade Waşin Bunların birincisi tahakkuk " DüküR . <. Bu adamın seni takip etmesi| — işti!.. saray ve diğer bir ecnebi takım / Rezzaki âlemin ferzendil gton tarafından Avrupa işlerine|etmiştir. İkincisinin tahakkuku ni ve akalliyeti Göseriyets ezdr.|iÇin ona masıl cesaret verdin görLiE arasında tertip edilen bir turnu i, ve ey her gün cerai|asla müdahale etmemek pren- mümkündür. Üçüncüsünün ta- öbülecükü ger Ö6Ü "ı', ll İn> sen?.. ü çi Yeni neşrliyat va maçlarıdır. Galatasaray'a tta intişar edip erbabın| sipine bağlıdır. hakkuku ise, Avrupalıların ka-| Sözlerden su anlasıtyor bi — Ben mi?.. Hiç, hiç bir şey..| Tenlneşriyal şimdiden muvaffakiyet temen: edilen yemek liste-| — İngiltereye gelince; esasen| falarında ve kalplerinde bir te- ada Hinelilere “ar. |Tramvayda karşımda idi. Ben Büyük adamlı ni ederiz, müellifi bimenendi.. — |bu memleketin ananevi siyaseti | Peddüle bağlıdır. vemen, .. Ve birihir.indim, o da indi. 'î“ğ'i: kebi aZ SÜ ünferi B - ü lar arkamdan gelmeğe eyar zaml ketinde bi Vahibi hakikinin tü-| AvTupadan münferit bir. halde lerile mün: t seyrede: | Yalaz elimdeki gazeteyi açar. İ mubarriri Grigori Petrofun bu eseril — Kıçıkırık Ali çetesi Sinyor Mossüjini'nin son on. gün zarfında irat ettiği nutuk- lar yukarıda bahsettiğimiz itti- hadın tahakkuku için lâzım ge- len kalp değişikliğini ifade eder mahiyette değildir. İtalya baş- vekili İtalyanım harbr umumiye girdiği tarihin yıldönümü müna kalmak ve ancak hayati mena- fii alâkadar olduğu zamanlarda filen müdahale etmektir. Fakat harpten sonra İngiliz harici si- yasetinin siklet merkezi büsbü- tün Avrupadan ayri bir cereyan na nasrl yapılır? Ve ka- ılmry'ı başlamıştır. Bunun - bir nnet taamr midir? — — |Sebebi Amerikanın İngiltereye / K L » rakip bir cihan devleti —olarak İ ğ lbapta ve katıbei ahvalde belirmesi, diğer sebebi de dmü!hılyınm harpteki Afedakarlıklı lan senindir.. nyonların İngiliz siyasetine is-|TIna rağmen, Versailles sulhün- ai tikamet vermekte birer âmil ol-|daf memnu olmadığını — anlat- İbrahim Rızki maktadır. Mussolini diyo. - ki, r. İste bu iki i . k hemen bu zati hasta- :’ı:lıuı tesiri altıda İngiltere, italya harbı Umumiye - girmiş, talim ve terbiye azasasından Ali Hay| dar Bey tarafından tercüme edilmiş-| — Adana vilâyetinde Kadirlide tir. Naşiri muallim Halit kitaphane-| epeyce zamandanberi icrayi şe- Bi. kavet eden bir çete vardır: Kıçı Meçhul asker kırık Ali çeıewl Bu çetenin en azılı avencele- Aka Gündüzün, inkılâp hikâyole-|rinden ikisi — müfrezelerimizle rinden mürekkep olan “meçhul as-| Kadirli kazasında vukua gelen keri,, ile Cihan barbinde bir Türk| SAnbl ü kahramanının heler yaptığını; bir Ki Müsademe neticesinde ölü ola- ginin yüzlerce düşmanı nasıl esir al-|Tak istisal edilmişlerdir. dığını tasvir eden “demir elin bikâ-| — Diğerlerinin takibine Jandaı yesi,, isimli eseri Mualltim Halit ki-|ma kumandanı Hüsnü Bey biz: taphanesi tarafından neşredilmiştir. | zat memur edilmiştir. ğ cek, Gandhi'ye Londra'yı niçin ziyaret etmediği sorulduğu za- man, İngiltere'de kendi fikrine aleyhtar hir çok Hintli bulundu- ğunu ima ederek demiş ki: — Eenebi bir — memlekette Hintlilerin biribirlerile münaka, şaya girişmeleri manzarasını İn gilizlere seyretmek zevkini ver- memek için.... Anlasılan Gandhinin, kendi- lerini mahrum bıraktığı bu zevk vesilesini, İngilizler, bizzat ih- nez kilârı Rabbanisinden “ihsan eylediği zahirei ak- ikmeti mademki biz zaika na bezlediyorsun. Bundan et alan hakirin şu müşkü- halleyle: Yapraksız yalan- ken hiç bilmeden onun eline do kunmuş oldum. Ah, işte bunda hâtâ ettim. Sonra gözlerimiz bi tibirine tesadüf etti. Bana ya- vaşça: — Ne güzel tesadüf, dedi. Ben son derece utanmıştım. Bir şeyler kekeledim. Bir de yaşlr kadın vardı. Bana baka- rak takdirkâr görünüyordu. — Sen güzel bir kızsın.. Uta- narak kızardığın zaman cazi- ben bir kat daha artmıştır. vaMM Ğ di (decekler. | -©: Ğ H naklettirmiştir. g 652 bin maktul,400 bin malâl ve| 797 © — Sus rica ederim. Ben böyle Muhit içi İ ğ lettirmiştir. Avr:;p::rıı; ıedn:eâı“k:ivîl'm!k- bir milyon yaralı verdikten son| ue — —slm — A — İçeyden hoşlanır kızlardan deği-| —— : J Yeni telgraf makineleri Öküz panayırı p ta müzaffer çıkmıştır. — Fakat İhtiyat zabitlerine lim.. . 20 inci sayısı nefis bir kapak için.| — Posta müdüriyeti umumiye- de çıktı. Ayrıca kuüşe kâat Üzerine| basılmış tablo ve güzel bir rop ilâve- Si vardır. Bundan başka iktısadi, iç- timal yazılar, tiyatro spor — bahisleri BEL tan çıkmıya başlamıştır. İngil- nbul ermenilerinin Kazık| şere harici siyasetinde Amerika yErde — YAPUKİ TI y aa — Peki, peki.. Anlatmağa de vam et.. Sonra?.. — Arkamdan gelirken niha- si Avrupadan iki “telepilinter” makinesi getirtmiştir. Bu makineler yakım merkez- Versailles konferansında — bu, Hasköy Askerlik şubesinden: zaferimiz kırpıldı. Dünkü —düş- 930 senesi ihtiyat — zabitan manlarımız ile barıştık, Hatta| yoklamasına 1/6/930 tarihin- panayırı,, — varmış. HT AŞ Hci'an 'bunun böyle olduğunu dün| biri daha evvel indi ve ötekine hunlardan bazılarına — samimi| den başlanarak Haziran gayesi-| yet kendisine: vardır. ler arasında kullanılan ve kendi ıyda iki ermeni görüşür-| Tica etti: ğ dostluk, rabıtalarile merbu- İne kadar devam edeceğinden şu| Rica ederim, dedim, beni bozin Bd kendine yazan bir nevi telgraf dim. Bu öküz panayı| — Öküz panayırında görüşe-|tuz.” bemizde mukayyet bilumum ih| takip etmeyiniz. Arkadaşlarım - 'cela momUEr MANÜE aletleridir. Dün İstanbul postahanesi i- çin alımacak 22 memur namzedi nin imtihaları yapılmıştır. lar sizi meşgul ediyorsa — şimdi | emrediniz, o vadedilenlerin bir Porta idaresinin bunları ne- relerde kullanacağı henüz ma- lüm değildir. dan birinin evine gidiyorum.,, Fakat dinlemedi, hatta: “— Daha iyi ya, dedi size re- Ahmet Sami, geçen vak'alar mez isek beni hatırdan çıkar- ma! Bu sözlerin kime mütevec-| tiyat zabitan ve memurinin bu cih olduğunu anlamak kolay-|müddet zarfında şübeye müra- dır. Fransada Cemiyeti Akvamalcaatları ilân olunur. Pi lekesiz öküz kesilir a gelen canlara külbastısı | Ptrlrr e Bu iki dosttan FELEK pıya yürüğü. Ayağının sesini bel Hi etmemeğe çalışarak merdiven lerden indi, gitti. Hâle çok müteessir olmuştu. Bu günlerde asâbı o kadar bo- zuk, kalbi o kadar karanlıktı ki, güururunu, şerefini kıracak — kü- tubu alır gibi cebine çek defteri|padı. Raftaki bir kaç Tomanı ni de yerleştirdi. Geçen defaki zi| karıştırdı aralık kapıdan sa- dan, Galata piyasasında dönen yaret saatinde genç kadının köş lon görünüyordu. Ve genç ka-/muameleden Hâlenin az çok ha|kat fazlasını yapayım. küne girdi. idın tabil halini bulup salona dön beri var sanıyordu. Cevdet Be- | Ahmet Sami sözlerinin eri ol Hâle,üç 4 gündenberi bu müş| düğü zaman Ahmet Sami Beyinyin dışarıda söylediği şeyler o-|duğunu isbat etmek ister gibi kül muammayı halletmekle| salonur ortasında ayakta du- mu telâşa düşürüyor, genç kadıjelini cebindeki çek defterine gö- meşguldü. Ve niyahet kararını| ruparalıktan kendisine bıkuğl'nın bu fedakârlıklar karşısında |türmeğe hazırlanıyordu ki, genç gı Cahit misli mübalâğa da ka- |her ikisinin de dostu olan gaze-| . A icti Cevdet Beyin mektu- İn: gördü, ona temayül ettiğini zannedi-|kadın birdenbire ayağa kalktı, İçük bir harekete karşı isyana ha söyleniyordu . teci Sedat Aliye, Hâle gibi. birl, , ha maddi bir şey ifade et- | — Bonjür efendim. yordu, gözleri atşelenmişti. Teessürden | zırlanmıştı. dedikodular Hilenin ku- | kadınt böyle hasis işlerle mu-, — D L Ge| Ve salona geçerek ilâve etti:| Partiyi kazanmağa azmetmiş|göğsü kabarıp iniyor, burun de-| Ahmet Saminin ziyareti bu a gitse, genç kadım çok | kayese edemiyeceğini, ona ma-| / L L D niz, buyursanıza! İbir iş adamı hal ve kararile sö-|likleri hareket ediyordu. Tok ve| hasas zamana tesadüf ettiği için ir olacak ve belki de her | lik olmak için bütün varlığını y ( 14 gamimiyet genç kadını| İş adamı her vakitki telâş ve züne devam etti: istihzalı bir sesle: epey zamandır içinde biriken te göze alarak İstanbuldan |önüne atabileceğini söylüyor. v L A a e dşi derhal kesip at-| — Hanımefendi, şüphesiz ki,| — Ahmet Sami Beyefendi, de|essür ve ıstırap bir anda gale- | i&, biraz da çekingenlik sebe- öşkünden çıkmayışı bu giyabında yapılan mü- de hâlâ kıvamını bulama- Ahmet Sami uçurduğu de Hâleye malik olmak i- şimendifer işinden bütün hdığını seve seve vereceği- iylüyor, böylelikle Cevdet hem kaçırdığı bu işi, hem| n kârile Hâleye tasarruf ğini ihtar ediyordu. Beyin buna karşı ver| p daha kuvvetli idi, O, du. Tabii bu havadisler hemen bir kaç saat içinde mukabil tarafın kulağına yetişiyordu. Dedi ko- du böyle yüz derecei hararetle kaynarken işi artık kestirme bir. şekilde ve tepeden inme hallet- mek istiyen Ahmet Sami Hâle- ye gidip teklifine karşı ne düşün düğünü sormağa — karar verdi. Bu ziyaretinde aradaki rekabe- du. 'mak ister gibi hal, hatır bile so: Hâle,yalınız buhislerle ona bir Madan lâkırdıya başladı: icevap yazmağa hazırlanıyordu. | — Bir kaç gün sizi serbesi Hatta bu kararla salonun yınıııWk daki küçük yazı odasına geçmiş ti ki, kalfa Ahmet Sami Beyin geldiğini haber verdi. i Bir kabahat işlerken yakalan!den fena halde sıkıyordu.haya- mış gibi kalbi çarpan genç ka- dım kızaran yüzünü gösterme- mek için yazıhaneye dönerek ce nüz tabit, ne karar verdiniz ba- kalım. d böyle bir ticaret işi halleder ti kırmak için azâmi fedakârlı- ğını da söyliyecekti. Ve bir gün yazıhaneye inmi yerek genç kadını ziyarete git- 'ti, Tıpkı büyük bir münakasaya giderken bankadan kefalet mek vap verdi: — Peki, salona al! Sesinin titredğini kendisi de hissetmişti. Cevap verdi: Kendini meşgul etmek için| — Henüz bir karar vermedim İyazıhanenin gözlerini çekti, ka|efendim ü eei aai ile ölçerek konuşmağa alışma- mişti, Göz bebekleri titriyerek bıraktım hanımefendi, düşündü lerde bulunduklarını biliyorum. |mekte mazurum, Rica ederim. Hâle bu tarzda bir mükâleme | tı salonlarda lâtifeler, nük(eler.;dî noktaları da nazarı dikkate yim. zarafetler içinde geçen genç ka alacak olursanız şu sözlerimi ha gibi her kelimeyi hesap ve kitap ler ne olursa olsun menfaatınızı r,hayatınıza hükmetmekte ser- di. Bir kadınla konuştuğunuzu |bestsiniz fakat size malik olmak 'unutuyorsunuz. Hayatımı dü - t için bazılarmın bir çok teklif- şünürken tüccar gibi hareket et -|Bunların derecesi ne olursa ol- |Size hiç bir şey anlatmadan bu sun; şunu size açık kalple izah kadar ileri gitmeyiniz. Henüz edeyim ki, eğer buintihap mese hiç bir karar vermiş değilim. Be - lesinde hislerinizden başka mad ni serbest bırakınızıki, düşüne- Ve başı ile hafif bir selâm ve rerek yandaki odaya geçti, ara- lık kaprya yavaşça dokundu, ka | - temin için ne söyleiyor, ne yapı|nat ağır ağır kapandı. ; lıyorsa ben onun bir misli fazla| Ahmet Sami bozulmuştu. Pek sını yapmağa hazırım, Etrafınız|yazıhane usulü hareket ettiğil n/da söylenen ve vadedilen şey-/oda anlamıştı. Başı önünde sa- İlerden haberim var. Eğer bun-|londan doğruca terasa açılan ka r tırlayınız. Size yapılacak teklif- yan etmişti. Genç kadın yazıha- nesinin üstüne kapandı ve hıç: kıra hıçkıra ağlamağa başladı. g. KS — Allo... Cevdet Bey orada mr efendim. Daktilo Ferda Hanım makine nin ağzını elile kapatarak Cev- det Beye döndü: — Sizi bir hanım arıyor efesni (dim, Ne zamandanberi kadınların takibinden sıkılan, eğlenceleri, davetleri reddeden Cevdet Bey hiddetle başını salladı: — Kim miş, ne imiş, ne isti- yormuş?

Bu sayıdan diğer sayfalar: