24 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

24 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Anadolu ve | Ekonomi tefrik ergide herkesin yeri edildi.. Bu seneki serği her senekinden daha şaşaalı olacağa benziyor.. 11 Ağustos üçüncü yerli İlar sergisine iştirak edecek mâyicilere dün Galatasaray lisesinde yerleri tahsis edilmiş- 3 Erbabı sanayi Ticaret ve sa- ayi odasının bu seneki sergiye hiç bir yardımda ekeni a rağmen, maddi külfetini de eruhte ederek, bu yoldaki yü- üyüşlerine devama karar ver- mişlerdir. Sergide imal ettiği *syayı teşhir edecek olanlar rginin umumi masrafına iş- lal etmekte olduğu yer nisbe- tinde iştirak edecektir. Bu 86- neki sergiye yalnız İstanbul'da ki fabrikalar değil, memleketin her tarafındaki muhtelif mües- Sesatı sınaye de iştirak etmek- terir, Galatasaray lisesinin alt ka- Ws sergi için kâfi gelmediğin- mektebin ön ve arka bah- Şelerinden de istifade edilecek . Birirci ve ikinci yerli mal- ar sergilerinde olduğu gibi ü 'Çüncü yerli mallar sergisinde e sergi komiserliği © vazifesi mayi birliği umumi (kâtibi azmi Nuri Bey tarafından ya- nelacaktır, Sergide o haftada iki gece Cümhuriyet gençler mahfili te Maşa hey'eti tarafından temsil ler verilecektir. - Alpullu fabrikası ima- lita başlıyor.. Trakya şeker fabrikasında yeni sene istihsalâtna başlamak özere bütün hazırlıklar ikmal edilmişir. Bu sene istihenlüte, teskil ve tezyit için fabrikada yeniden bazı tedbirler alınmış- tır. Yeni senenin şeker istihsa- lâtına ay başında başlanması 2001008 5000080808198080 0000000 90000 RA A0 3 Yol vergisi ANKARA, 23 — Yol ver- gisi hakkında hükümet yeni bir lâyiha hazırlamış, meclise ver- miştir, Cumartesi günü müstacelen müzakere ve kabul edilecektir. Bu lâyihaya göre verginin *sası paradır. Vermeyenler 10 gün bedenen hizmet — ederler. €rgi senede dört liradır. Vilâ Yet meclisleri buna nihayet iki lira zammedebilirler. Yol para 31 tâmamen idarei hususiyelere ittir. Ancak halen bir muka- yele ile mevcut bulunan taah- | bütlere karşilık olarak bu taah- | tütler nihayet buluncaya kadar | 4 lira üzerinden her mükkellef- ten yapılan tahsilâtın yüzde on beşi nafın vekâletine verilecek- ve Vergi iki taksitte alımacak- ir. Trabzon ikt sat müdürlüğü ANKARA, 22 — Trabzon Mntakası iktisat müdürlüğü- ne Necdet Bey tayin o edilmiş- tir, işin nasıl kurtulacağı- mı düşünüyor. Bunlar yekdiğerile telif ka- bul etmeyen, hattâ biribirine 3it gayelerdir. Bunların hangi» | si doğru hangisi yanlış? Han- gisi haklı, hangisi kaksız? Ev: velâ hangi ahlâk ölçüsile öl- seceğimizi bilmek lâzım, Ölçü- ye göre, hepsi de haklı veya hepsi de haksız olabilir. Fakat bunun ameli bir kıymeti yok- | tur, Bizi alâkadar eden mesele çıkmazdan devletlerin pasıl Şıkacaklarını bilmektir. Şimdi- i manzaraya göre, Fransa si- | Yâseten tecrit edilmiş bir vazi- | Yettedir. İngiltere ile Amerika, | İ mukarrerdir. Fabrikanın ispir- to kısmı da ayni zamanda faali yete başlayacaktır. Gelen ma- İhmata nazaran bu seneki pan- car mahsulü geçen senekinden daha feyizlidir. Muamele verğisi ve sanayi erbabı Büyük Millet Meclisinde ka bul edilen yeni muamele vergi- si kanunu umumiyetle o Türk sanayiinin lehine olmakla bera ber, erbabı sanayi bu kanunu kendilerini temamile talimin e- dici bir mahiyette bulmamakta dırlar. Fabrikatörler bilhassa yal- Bız 10 beygir kuvvetinden aşa- ğı kuvei muharrikesi olan fab. rikaların muafiyetten istifade edebilmesini kâfi bir muafiyet telâkki etmemektedirler. Bil- hassa bu nokta muafiyet hü- kümleri hericinde bırakılan bir kısım erbabı sanayii memnun elmemiştir. : Mevcut muamele vergisi pri minin Sanayi ve Maadin banka sına verilmesi ve primin kaldı- rılması ebabı sanayii aleyhinde telâkki edilmektedir. Fabrika- törler Sanayi ve Maadin banka smın kendilerini temsil edemi- yeceğinden banka aksiyonları- na mukabil primin kendilerine tevziini muvafık görmektedir. ler. Parise kavun göndereceğiz Ihracat ofisinin Avrupa'ya kavun ihracı hakkındaki teşeb- büsü etrafındaki Faaliyet hayli ilerlemiştir. Aldığımız malümata naza- ran, ilk kavun ihracı tecrübesi ay başmda Parise yapılacaktır. ananem Memlekette sıcaklar ANKARA, 25 — Memleke tin her tarafında şiddetli sıcak lar hüküm sürüyor. Dün An- karada gölgede 36, o güneşte 62 idi. Trakya'da gölgede vasa 4 33, garbi Anadoluda 35, or- ta Anadoluda 36, cenup ve ce- nubu şarki Anadoluda, Urfada 40, Karadeniz sahillerinde 26 idi. Dün şehrimizde sıcaktan bayılanlar olmuştur. Kasım pehlivan yakalandı keriye ve vataniyesini ifadan kaçı- ya vilâyetleri dabilinde şekavet ya- pan ve arban havalisindeki pontoş- cu rumşerirlerile de teşriki mesai €- derek asker, jandarma ve ehaliden birçoklarını şehit eden erbaa kaza sinin Deyirmenli köyünden Kasım pehlivan Zile kazası dahilinde jan- 'darmalarımız tarafından tutulmuş. tr, Giyaben idama mahküm olan bu caniyi Zile jandarma kumandan ve- kili başgavuş Fileri efendi müfrezesi efradı ile birlikte derderti muvaffak olumaştur. Fransanın da vaziyeti kuvvetli. dir. Çünkü İngiltere ve Ameri- ka yalnız olarak Almanyayı kurtaramıyacaklarını itiraf et- mişlerdir. Fransa rden beri altın topluyor ve bugün i- çin hazırlanıyordu. Nihayet beklenilen gün geldi çattı. Şim di vaziyetton azami istifade te- min etmeğe çalışacağı muhak- kaktır. Bakalım ne derece isti- fade edecek. ».* Alman buhranının husule getirdiği vaziyet, Avusturya— Almanya gümrük mukavelesi etrafındaki ihi e me e turdu. Daha büyük mesele kar- ücük meseleden ei. .İMELİYET Dün gelen Seyyahlar Giritten dün 175 seyyah geldi —.— Giritte intişar eden Paratri- Wis gazetesinin tertip ettiği s6- yahete iştirak eden Yunan sey yahları dün Ege vapuru ile şeh rimize gelmişlerdir. Seyahat Kandiyeden başla» mıştır.Seyahat programmaPire Atina, İstanbul ve İzmir dahil- dir. Dün gelen Giritlilerin içinde avukatlar, gazeteciler, direktörleri ve iki Yunan meb- usu vardır. Pratritis gazetesi muharrirlerinden M, Dalacidis in riyaset ettiği bu kafile ka- dm ve erkek 175kişiden mürek- keptir. Bir İngiliz madamı da beraber bulunmaktadır. Yunan seyyahları İstanbulda beş gün kalacaklar ve buradan gene Ege vapuru ile İzmire, o- radan da Kandiye'ye gidecek- lerdir. Yunan seyyahlarından bir kısmı İstanbulda bulundukları | * İmüddetçe vapurda kalacaklar- dır. Kafile reisi kendisile görü- şen bir muharririmize Türkiye- yi ziyaret için böyle bir seyahat tertip ettiklerini İstanbullular- la yakmadan temas etmekle bah tiyar olacaklarını söylemiş, bil- bassa Ege vapurunda gördüğü intizam ve temizlikten sitayiş- le bahsetmiştir. Maarif cemiyetinin rozetleri Reisicümhur Gazi Hazretle- rinin yüksek himayeleri ile mü bahi bulunan ve Başvekil Haz- retlerinin riyaseti umumiyele- rinde teşekkül etmiş olan Türk Maarif cemiyeti her sene oldu- ğu gibi bu sene de hâkimiyeti milliyemizin ilânına tesadüf e- den temmuzun 28 inci Salı gü- mü Rozet tevzi edecektir. Üç sene evvel teşekkül eden ve memleket dahil ve haricinde yüksek tahsillerini ikmale mad di imkân bulamayan zeki ve ça lışkan talebeye muavenette bu- İunarak bunlara mahsus yurt- lar tesis için çalışan cemiyet, bu müddet zarfında Ankara, İs- tanbul, Bursa, Adana ve Çorum da olmak üzere beş talebe yur- du ile Ankarada bir ana mekte bi açmış bulunuyor. Bundan başka cemiyet Avrupada, Ame rikada, ve İstanbulda yüksek İ tahsillerini bitirecek baz talebe ye yardım e! ğ bir çok mühtaç muhtelif şekillerde muavenet. lerde bulunmuştur. Muhterem halkımızın muh. telif şekillerde bizmettar yar- Mücadeleyi milliyede hizmeti as- | dımlarmı gören Türk maarif cemiyetinin varidat membala- narak çete teşkilile Tokat, ve Amas | rından biri de tevzi olunan ro- zetlerden temin olunan hâsılat- tar, 28 temmuz sali günü Türk Maarif cemiyeti tarafından tev zi edilecek rozetlere karşı kari lerimizin lâzım gelen alâkayı göstereceklerini şüphesiz adde deriz. Yeni bir cemiyet “Ecnebi fisanile tedris eden muzllimler cemiyeti,, ismile bir tetkik etti. Malümdur ki, geçen martta mukaveleden haberdar olur olmaz, İngilterenin tekli- file mesele Cemiyeti Akvama havale edilmişti. Cemiyeti Ak- vam da, istişari reyini almak üzere işi Lâhey mahkemesine ,önderdi. Lâheyden bildirildi- ğine göre, Avusturya (ve Çe- koslovakyanm hakem hey'eti arasında birer mümessilleri bu- lanması hakkındaki talepleri mahkeme tarafından reddedil- dikten sonra ayın (o yirmisinde her iki taraf ta davalarını teşrih — ettiler. - Tabii bir taraf mevcut (o mükavelele- ve muariz olmadığın id- din et; Diğer taraf ta aksi CUMA 4 1931 stanbul toprakları ta GU i Tavuk tüyü, nişadır yonga.. sonra ölüm.. Cehalete kurban giden hamile bir kadırın acıklı hikâyesi.. Birinci ceza mahkemesindeyiz. Maznun Ayşe Hanım: altnuş beş yaşında... Sultan Ahmette Kü- gük Mehmet paşa medresesinde 0- turuyor. Daha doğrusu evvelce ora da oturuyormuş. Şimdiki o mekânı tevkifanenin kadınlar paviyonu... Ayşe H. genç bir kızm cehalet yüzünden ölümüne sebep olmaklı maznun.. Cağaloğlunda L. Hanimin evinde hizmetçilik eden Hatice is- minde bir kızın çocuğunu düşürt- mek içim bir takım kocakarı ilaçları kullanarak zavallı Haticeyi vakıtsrz öbür dünyaya göndermiş... Hele şu kullandığı ilâçlara baki nız: tavuk tüyü, şap, çıra... ve yon- ga parçaları... Okunan raporda Ayşe kadının Haticenin rahmini snkatlayarak hu- swle gelen kangrenin petitonm sira- yetle ölümün vukun geldiği kayde- diliyordu. Ayşe H. mahkemede, bü- yük bir soğuk © kanlılıkla kendini müdafsaya çalışıyordu: — Efendim, dedi, ben o gün ka- pılardan ekmek toplayordum... Reis sordu; r$ — Sen dilenci misin? — Öyle ya... dilençiyim!.. O gün de gene bu Haticenin olduğu konağın bahçesine çırpı toplamağa girmiştim. Ölen kız, benim emmi kızım olur. Pençereden çığırtmiş: — Anşe ebeye çöylen gelsin de- miş. Gittim, konuştuk. Aanma bir şey açmadı, i aherm lere ebe dirler. Anse ebe diye çığır- dıklarını düyenes ebe sanmışlar be- ni.. Ebeiği olmayan hiç böyle ço- cuk düşürtmeğe kalkar ma? Halbuki ölen Haticenin annesi neler söylemiyordu, neler. — Kızım Çağaloğlunda hizmetçi- lik ederdi. Yavrucuk şey etmiş me- ğerse.... Bu Anşeyi çağırmış “A- man bana bir çare!” deyince yüzü- na duramamış. Tavuk tüyü, şap, nişadır, daha bilmem neler bulup sözüm ona ilâç yapmış. Benim birşeylerden haberim yok. Bir gün Anşe (Ayşe olacak) teliş- la geldi. Az kızın istiyor dedi. — Nesi var? diye sordum, cevap lamadı: — Hasta mı yoksa didim. — Eh.. çok değil... biraz başı ağ- rıyor dedi. Meğer, çocuk düşmüş, aptesane- nin kuburuna atılmış, Bir de ne ba- kayım: Kız can alıp can verir. Bir avaz yerde bir avaz gökte.. yeğdir Allah çağırıyor... Bir koltuğuna Ayşe geçti, bir koltuğuna ben gir- dim, — Ne oldun kız? diye sordun, başım öte yana çevirdi: — Aybaşını söktü... dedi. İnam- lir mı? Hemen doktora haber sal dık, Kız, doktor istemedi. — Ayşe ebe gelsin... bu işi o bilir dedi, Ayşe, geldi, kızı e halde gör- dü de kılı bile kıpırdamadı: — A, bişeycik değil... göbeği düş müş şincik geçer... dedi, çıktı dışa- in. O zaman Hatçe bağırdı: — Paracıklarımı yedin, beni bu belde bırakıp gidiyorsun. tuh! ya- klar olsun sana! Sonra bana bakarak vasiyet ete öz — Anne, beni Anşe yaktı?., türlü pis ilâçlarla beni böyle çürüttü. On dan kanımı arayın). İşte efendini, benim bildiklerim bu kadarı. Şahitllerin celbi için muhakeme başlın güne burskıldı, Belediyede Sütçüler için kurs Bu kursta inekçilere ve süt- çülere sıhhi şekilde nasıl süt sağılabileceği, ahırların nezafet ve tathiratına matıl itina edile- ceği ve hayvanlerm nasıl bes- lenmesi daha muvafık olacağı izah edilecektir. Paçavracılar için talimatname Geçenlerde belediye sıhhiye müdürü Neşet Osman Beyle be lediye sıhhiye müfettişleri pa- gavra depolarile işi, iler üstünde tetkikat yapmışlar, ve bazı ted birler almışlaı Bu tedbirlerin scmeresiz kal- maması için bir talimatname yapılacaktır. Bu talimatname- de kırpıntıların toplanması, na kileri, depoları hakkında ah- kâm bulunacaktır. Ufak ekmek Bir fırmcı fırmcılardan da- İha ufak ekmek yapmak için be lediyeye müracaat etmiştir. Be- lediye bu müracaatı kabul etme miştir. m öyle gö rünüyor ki, Avusturya—Al. manya gümrük ittihadının mu- kadderatı Lâheydeki karardan ziyade Londradaki konferans- ta taayyün edecektir — ... Yeni İspanyol Cümhuriyeti- nin ilk millet meclisi açıldı. İntihabatın tecellisine © göre sosyalistlerin ekseriyeti kazan- dıkları malüradur. Meclis riya- setine bir sosyalist intihap e dilmiştir. Sosyalistler mecliste ekseriyeti teşkil etmekle bera- ber; ralarında bir sosyalist kovalisyonu teşkil edebilecek - leri şüpheli görünüyor. Bunun için şimdilik eski (o kovalisyon Bahkesirlilerin Istan- bul tenezzühü Balıkesir İdman yurdunun Yalova tenezzühüne iştirak e- denler dün sabah şehrimize ge- lerek Yalovaya gitmişlerdir. Şark şimendiferlerin- de tenezzüh Şark şimendiferleri amelesi İ bugün İspartakuleye bir tenez- züh yapacaklardır. Bu tenezzü- he kumpanya erkân ve memu- rininden bir çoğu iştirak etmek tedir. Vapurda ipekli sergisi Bursa ipek ve dokumacılar cemiyeti şehrimize bir tenez- züh tertip etmiştir. Bursa sn'atkârları bu lenez zühten istifade ederek Bursa- nın nefis ipekleri ve dokumala- rını İstanbullulara daha yakın- dan tanıtmak için vapurda bir “> küçük sergi tertip etmişler- ir. Eşya bu gün teşhir edilecek tir. hi Taprakları Tetkik Anadolu ve İstanbul top. rakları tetkik ediliyor İktisat Vekâleti merkez toprak laburatuvarı Şefik Kerim Ömer B., Vilâyetimiz dahilindeki topraklar ü zerinde tetkikatta bulunmak üzere evelisi gün şehrimize gelmiştir. Top raklarımız hakında bir muharriri- mize malümat veren Kerim Ömer Bey diyor ki; — Ii senedenberi birer, ikişer, üçer ay süren uzun tetkik seyahatle rile Anadolunun 44 vilâyetinin muh #telif kaza, nahiye ve köylerinde top raklarımız üzerinde uzun tetkikatta bulunmaktayım. Hâlen gene o mak satla bundan bir ay evvel Ankara. dan © çıkarak Kırşehir, o Mucur Himmet dede, Kayseri, İncesu, Niğ- de, Ulukışla, Karataş, Adana, Tar- suz, Mersin, Silifke, Alâiye, Antal- ya, Bordur, Dinar, İzmir, Menemen, Reşadiye Bergama, Dikili, Ayvalık, Edremit, Havran, Balıkesir, Bandır- ma havalisi arazisini gezdim. İstan. bul Vilâyeti dahilinde de bir kaç ka- zayı gezerek Bursa havalisine geçe- .coğim ve oradan Ankaraya gidece- dim Bugüne kadar yegân yeğin gez- miş olduğum vilâyetlerimizin umu- mi toprak vaziyeti hakkında bir çok fikirler elde ettim. E5 san İabura- tuvarımızda tahlil etmiş olduğumuz binlerce toprak mümünelerindende elde ettiğimiz kanaatlere göre top- raklarımızda, bazı yerlerde nebatın gıdasını teşkil eden gıda maddele- rinden yalnız azotun poksan olduğu nu görüyoruz. Toprak sahasında çalışanlar, dünyada gıda maddesin- ce en zengin topraklar, kurak iklim | di lerde bulunanların olduğunu tasdik ederler, Bizde de vaziyet aynidir. Yani toprağımızda azottan gayri anasını çek defa kâfi bulmaktayız. Yalnız diğer maddelirn nebat tarafından ta- memen istifade edilemiyecek derece de bulunması, yani gayri münhal halde bulunması meseleye birnz iğ- Uilâk etmektedir. Maamafih toprak ta esasen mevcud. olan bu serveti toprak ilminin kurulmuş olan yeni esaslarile harekete getirmek ie müm kündür. Netekim bizim bu sahada oldukça salâhiyetli mutalealarımız vardır. Bizim 2-3 sene daha hüzüm- la olacağını zannettiğimiz. tetkike umuz neticesinde bunları ortaya a- tabileceğiz. Bunlar mühim fenni me seleler olduğundan ceffelkalem orta ya atılamaz. Topraklarımızı gübrelemek mese lesine gelince: Bizde alelumum çif- çinin çok fena bir âdeti vardır. Ağaç olan yerlede bile hayvan gübresini mahrukat olarak kullanırlar. Bi çok yanlış bir hareket olmakla beraber toprağın fazla mahsul vermesine mâ ni olan sakim bir yoldur. Bazı mü- nevver çifçilerimizde sun'i gübreler le bunun telâfi edileceği kanaatı var “dır, Halbuki dünyada bugün hay- van gübresinin yerini tutacak hiçbir güber yoktur. gerçi piyasaya bu şe kilde bir takım gübreler çıkmışsa da bunlar henüz matlup faideyi temin edecek kadar tekemmül etmemiş bu lunuyor. Diğer sun'i gübrelere gelin ce: Ben bu hususta memleketimiz topraklarını iyi bilmek ve gübrele- me usulleri hakkında söz söylemek İz çok salâhiyettar olmak itibarile Bizde bu işin bu tarzda yürüş .hile- ceğine kani değilim. Piyasada muh- telif namlarla basit ve mahlüt güb- reler vardır. Basit gübreler hakkım. daki hekkı kelimim: muhafaza et mek sartile alelumum mahlüt gübre il ediliyor Mevlit İstanbul müftiliğindeni Rebiülevvelin on ikisi 28 Temmuz 931 tarihine mu- sadif olmasına Omazaran önümüzdeki pazartesi yünü akşamı (Salı gecesi) mev- lidi cenabı risaletpenahi olduğu ilân olunur. Vilâyette Koşu Bu sene çok mü- kemmel olacak Gelecek cuma günü yapıla cak olan at koşuları için hazı lıklar devam etmektedir. Yarışların zengin ve müken mel olması için iyi bir progran yapılmıştır. Gaz depoları inşası mukavelesi Boğaz içi sahillerinde 'bü yük gaz ve benzin depoları in şa edilmek üzere belediye bun dan bir müddet evvel Neft Ser dikat şirketi ile bir mukayel; yapmıştı, Mukavele şehir met lisinde müzakere ve tetkik edi miş, muvafık görülmüştü. Mukavelenin derhal tatbik: ve inşaata başlanabilmesi içir yalnız iki tarafın imza etmesi kalıyordu. Fakat, şirketle bele diye arasında bazı maddeler. den dolayı ihtilâf çıkmış ve ma kam mukavelenameyi imza et: memiştir. Şirket de imza etme liğin mukavelenin mer'iy- yeti teahhur etmiş, aylar geç- tiği halde henüz inşaata başlan mamıştır. Mevcut © ihtilâf de- vam etmektedir. Söylendiğine göre, mukavelename suya dü- 5 l Yangın Anadolu kavağında Yalı cad desinde Avukat Ali Kemal Be- yin evinden yangın çıkmış, ye- tişilerek sirayetine me) ver meden söndürülmüştür. - ———— lere fazla kiymet verenlerden oldu- ğum gibi bilâkis istimalini hiç bir zaman tavsiye edemem. Çünkü ev. velce de söyledim ki topraklarımız da bazı gıda maddeleri esasen mev- cut iken o madde bir mahlât gübre ile ikinci bir defa vermek milli bir serveti toprağa gömmekten başka ne ifade eder? Çifçimiz, sun'i gübre yi hakkile istimal edecek kadar mü- Bevver değildir. Filhhakika vaahlât gübre kullanan hazı çifçilerin gübre lemenin bariz olan tesirini görüyor. lar. Fakat bu gübredeki maddeler. den hangisi tesir etmiştir, bunu çif- çi düşünemiyor. Topraklarımızın tabiati memleke yiz. Avrupa şeklinde gübreleme biz de ya husranla biter veya gayri il sadi bir netice verir. Topraklarımızı nasl gü lâzm geldiğini resmi yapmakta olduğu tecrübelerin makta olduğumuz etütler ikmal e dikten sonra tesbit edilecektir. Bu- nun haricinde herhangi bir mutat len âfakilikten ileri gübre menbaları hakkında tekst ta bulunuyoruz. iii messilleri hükümette kalmışlar ır, Ancak en müşkil mesele, İs- panya için bir kanunu esasi tan zimi olacaktır ki, bununla bir koyalisyonun meşgul olduğu malümdur. Diğer daha müşkil mesele de İspanyadan ayrıl- mak isteyen, Katalonya ve Baks eyalstlerile İspan; ra sındaki münasebatın tan dir. Pamuk ipliğine bağlı iti- lâflara rağmen, henüz bu mese- le halledilmiş değildir. Diğer taraftan Seville taraflarında da bazı iğtişaşların çıktığı haber veriliyor. İspanya Cümhuriye - tinin yakın istikbâlde bir çok şizm aleyhindeki o beyanname- sinden geçen hafta bahsetmiş- tik, Mussolini evvelâ bu beyan- nameye mukabele olmak üzere faşist fırkasfında âzalık ile Ac- tione Cattolica cemiyetinde' âzalık telif | edilemiyeceğini ilân etti. Yani faşistleri cemi- yetten çıkmağa davet eti Mussolini'nin bu beyanatı üze rine cemiyetin 150,000 âzasın. den 50,000 i yani üçte biri ce- miyetten istifa etmiştir. iş seni faşist divanı da ayrı r beyanname ile Pa; ce vap vermektedir. anla DA is iyanın beyannamesi hafiftir. Papa'nın beyanname gibi taarruzi olmaktan ziyade te dafüidir. Papa'nın beyanname. sine cevap verilmekle iktifa dilmektedir. > Bundan: da istidlâl ediliy, ki, ihtilâf bu raddeye varı sonra da Mussolini ağar Pipe ai zi ge eg İtalyada faşist liğin terbiyesindeki vazife. imes'uliyetlerini kabul ede olursa, Mussolini'nin Papa duğu

Bu sayıdan diğer sayfalar: