25 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

25 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMARTESİ 25 TEMMUZ 1931 6 rc sene, No. 1958 NUSHASI 5 KURUŞTUR Buğday Meselesi Son bir kaç gündür buğday me selesi mevzuu bahsolmektadır. Bi- #im anladığımız vaziyet şudur Bir çak memleketlerde olduğu £i- bi bizde de bir fazla buğday istihss- 6 vardır. Zaten - buhran demek ir Bihanlin ihtiyaen nazaran fazla gel mesi demektir. Ve bundan dolayı fi atlar düşmektedir. Be vaziyette ta Mi berken bü hastalığın çaresini hü kümetten beklemeletedir. Türkiye- nin takip etmekte olduğu iktisadi siyasete göre bu da haksız bir $ey değildir. Buğdaycılık memleketin başlıca istihsal şubelerinden biri dür, Bu istihsal şubesi bazı mevanic maruz kalınca, kuvvei umumiyenin banu müşkül mevkiden kurtarmağa Şalışması prensip noktasından ayı m değildir. Yeter ki buhrana çi olmak üzere gösterilen tedbir! memleket için kabili tabammül ol sun ve hakikaten istenilen meksadı temin edebilsin. Tavsiye edilen bazi tedbirler şun- | lardar; Ekmel fiyatına iki veya üç kuruş #ünmedilmek suretile buğday fintı- Ain bu nisbette yükselmesini temin stmek, İtiraf ederiz ki biz bunu teklif €- denlerin maksatlarını kolaylıkla an- layamadık. Ekmek fiyatını 3 kuruş Yükseltmekle köylünün elindeki buğ iy fiyatına tesir yapabileceğine ih- Dt eden arz ve talep kanunu reka- bettir. Rekabet meticesindedir ki lü malını daha weuza satmağa Mecbur olmuştur. Ve mutavassıt ta buhu kendisinden bu fiyattan almış | br. Müstehlik ekmeği üç kuruş pa yince, belki mutavassıt biç olmadığı halde bundan istifa- de edecektir. Fakat köylüye bir hisse vereceğini tasav Var etmek safderunluk olur. Eğer ekmek üzerime zamedilecek fiyat, doğrudan doğruya bir Versi #üretile almarak bilâhura | köylüye Prim suretile tevzi edilecekse, bun- dan da maksadın hasıl olacağın» pek kani değiliz. Bir kere prin: Pecede terakki 8ü teşvik etmek için ona nakdi ş0- kilde muavenet etmek demektir. Bu- rada ise vaziyet hiç te böyle değil Buğdaycılığı teşvik etmek ii akis tahdit etmek isteyo- ; demek, kâfi de- memiş olan bir san” |, ihtiyaca misbe- | müştür bir istihsal için prim vermek mâna enaleyh verile: bir defaya muavenet- sz bir şey olur. Bina tek prim değildir. Belki mahsus olmak üzere bir tir. Biz bunu bu şekilde anlayoruz. Ve teklif edilen şekil de müstehlik- ten fevkalâde vergi almak ve mus- Venet olmak üzere de köylüye dağıt mak şekline müncer olmaktadır Ancak dikkat edilecek olursa, böy bir tedbirin en fena bir şekilde vergi tarhı demek olduğu anlaşılır. ir defa ekmek üzerinden hiç ikti- dar nazarı dikkate alınmaksızın her sten müsavi mikdarda vergi ak mak demektir. Denebilir ki buğday , Vergisi bilvasıta vergilerin teklifi Hahsisidir. Zengin, fakir, herkes mü savi mikdarda ekmek yer, ve MÜ vi mikdarda vergi verir. Halbaki Vergi her kesin iktidarı nisbetinde olmak lâzımdır. Bi bir vergi ahnacak ise, buğday veya li üzerine zam suretile değil, ktidara istinat eden vergilere zam Yapmak suretile alınmak lâzımdır. Halbuki hükümetin siyaseti vergi” Nin tezyidi değil, tenzili cihetine ğrudur. Vergiyi ve bu bapta Hizm olan Varidatı bulduğumuzu farzetsek da- bunu köylüye nasıl taksim edö- ““ğiz? Kücük bir teşviki smayı me #elesinin memlekette ne kadar müz Win bir hale geldiği ve sanayi prim inin tevzi edilemeyerek nihayet nayi ve Mandin bankasına i malümdur. Buğday üzerine Ya Pılacak muavenet tevzinti buna da; zemez. Köylüyü birer birer bur lap hepsine istihsali nisbetinde mu Avenette bulunmak lâzımdır. 730 bin — re arazi üzerine bunu tatbik *tmenin müşkülâtı tasavvur edilebi lir. Bundari maada unutmayalım ki her köylü aynı derecede himayeye Mübtaç değildir. Çünkü piyasay» Yakın olan köyler vardır. Uzak olan öyler vardır. Münbit araziyi eken köyler vardır. Çorale araziyi eki vardır. Bunların himaye derecesini takdir etmek kolay bir şey değildir. Binaenaleyh biz teklif edilen bu de- valarda bizi neticeye götürecek bir vokta göremiyor Hükümetçe de te gelince; bunu! ile kıyas kabul edemeyecek derece dedir, Bazı zırai mahsulât hakkında bazı memleketlerin valorizasyon Ya: Bi kıymetlendirme namı altında bir siyaset takip ettiği malümdur. Ez- önle uzun müddetten beri Brezilya kümeti kahve halkında bu siya Jeti takip ettiği gibi, pamuk ve ya- da Amerikanın da buğday hak iş olunan tedabir diyeti evvelkisi mutavassıtın | insenaleyh böyle | Yarın Mecliste müzake- re edilecek olan matbu- at kanun lâyikası gaze- te ve risalelerin kapan- ler vardır: Madde Memleketin İ cak neşriyattan dolayı de- rile gazete veya mecmua- lar muvakkaten tatil olu- nabilir. Bu suretle kapa| tılan gazete veya mecmu- İ anın neşrine devam eden- ler hakkında konunun s€- kizini maddesi Rükmü tatbik olunur. Bu suretle kapatılan gazetenin mes ulleri | tatil müddetince başka bir isimle gazete çıkartamazlar. İ O Madde — Gazete veya | İ risale ve matbualer: Â- Devletin dahili ve harici emniyetine, B - Milli pa- ranın kıymetinin düşmesi- ne ve milli itibara, C- Ka- ra, “demiz, hava kuvvetle- rine taalluk eden memnu neşriyatı muhlevi olduğu takdirde Cümhuriyet müd- dei umumisi veya hâkim veya mahkeme tarafından müsadereleri redilebilir. Müskirat Inhisarında ii e Umum müdür Asım Beyin yeni kadroya dair verdiği malümat bütçesi münasebe- tile Ankaraya gitmiş olan Müs kirat İnbisarı Umumi Müdürü Asım Bey dünkü ekspresle av- det etmiştir. ai Asım Bey, bir muharririmi- zin sorduğu suallere cevaben, bütçe ve kadrolar hakında şu malümatı vermiştir. — İdaremiz mevcut müesse- en yenisi olduğu ırıraız ihtiyaca gö- | 5 inci sahitede) | Yeni sene sat arasında için memurla! (De om m kında böyle bir siyaset takip ettiği | görülmüştür. Bu siyaseti şu suretle | bulâsa etmek mümkündür: Mahsü. ln fazla gelen kısmını, bükümet ibına satım alarak piyasaya A sanem; bir istok halinde muha- faza etmek ve ancak istihenl azaldı- öv zaman bunları piyasaya arzeyle- #sktir, Brezilyada stihsalin fazlalı- i ettiği bazı zamanlarda fi- ür temadi elti bar Sarya okun dü için Derz ifna edildiği bile görülmüş | tür. Valorizasyon memleketlerde olduğunu tetkik e d nız memleketimizde tatbiki b kolay görünmemektedir. Bir kere buğday fiyatını yükseltmek için hü- kümet bu istokun mühim bir kısmı- Bı satın alacak olursa, köylünün bun dan yapacağı zarar hükümet hesabı- na intikal etmiş olacak ve tabii bun dan doluyı bütçeye milyonlarla tak- olunacak bir masraf yekünü tah nil etmek lizım gelecektir ki, Türe kiye maliyesinin buna müsait oldu ğunu zamnetmiyoruz. Amerikabuğ İ day hakkında bunu tatbik edeme-| siyasetinin başka vaffak Lâyihaya göre, gazete ve mec- mualar nasıl kapatılabilecek! ———— Bugün bir çok hatiplerin söz söyleyecekleri ve hararetli müzakereler olacağı anlaşılıyo” Ankara 24 (Telefon) — ma faslında şu madde-| timal vermiyoruz. Çünkü fiyalı ts5- | umumi siyaseline dokuna- & ra Vekilleri heyeti kara- Şi İ ve-matbuat vasıtasils ya- amam İ ceği bir derecede ndirilmiş olur. Bu miştir, Bundan manda böyle bir iste kun hükümet elinde mevcudiyeti Hamuriri: Siiri Mol Meclis matbuat kanununu bugün görüşecek. Lozan günü dün merasimle tes'it edildi.. Matbuat kanunu bu- gün müzakere ediliyor ye A | İları da Lâyıhada | tadilât yapan | muhtelit encümende reis Cemil Beyle mazbata mu- harriri Vasfi Raşit B. Zararı manevi için de lâyihada-şu madde var- | dar: Matbuat cürümlerinden | pılacak suçlarlan dolayı | hükmolunacak tazminat ve | mali mesu'liyetlerden ce- zaen mahküm olanla be- raber sermaye koyanlar müteselsilen mes'uldürler, Yarınki celsede bir çok meb'usların söz ala- cakları şimdiden anlaşı- liyor. Dünkü spor GAZİ Hz. Reisicümhur Hz. dün Yalovadan avdet buyur- mamışlardır. Gazi Hz. nin daha bir kaç gün Yale vada kalmaları muhle- meldir. ; Meclis Reisimz Dünkü ekspresle An- karadan geldiler Büyük Millet Meclisi Reisi Közim Paşa Hz. dün eks presle Ankara. dan şehrimiz gelmiş ve; istask Müdürü Ali RE | za Beyler tara- | fandan istikbal | Hız. nin refika ları o Hanıme fendi ile çocul istas. yonda kendile- rine intizar et mekte idiler. Bir polis mü rezesile bir kıt ayi askeriye P şa Hz. ne iste yonda resmi lâmı ifa etmiş lerdir. Közm Page Hz. Haydarpe şa rıhtımınd bekliyen Saks ya metğrile doğruca Del mabahçe sara- Kâzım Pe, Hiz. yındaki dairelerine gitmişler- dir. Paşa Hız. dişlerinden muz- tarip olduklarından meclisin son içtimaa riyaset edemeden İstanbula gelmek mecburiye- tinde kali ir. Mevsimin ikinci yüz- me yarışı yapıldı Yarışlar çok heyecanlı olmuş ve mütevazı çalışan Beylerbeyi ku- lübü 4 Türkiye rekoru kırmıştır Senenin ikinci yüzme müsabaka- ları dün Büyükderedeki yüzme ha- vuzunda yapıldı. Müsabakalar çok kalabalıktı. De- | piyasa için daima bir tehdit manza- rası arzedecek ve bu hal Amerikada olduğu gibi, dama köylünün zay- retini kesretmeğe (sebep olacakt Eğer bu vaziyet devam edecek ol sa da hükümet bundan sonra di ayni fedakârlığa katlanması lâzem | gelecektir. İşte bu sebepten dolayı: | der ki İktisat vekili bu mahiyetteki tekliflere karşı muavenet etmek lü- sumunu hissetmiş ve hökümet bu bapla yapacağı ancak borçlu #ürra- | ın borçlarmın bir kısmını aynen hü- | bubat olarak almak noktasma gide- ceğini söylemiştir. Bu şekilde & bir alınınca devletin fedakirlığı da ancak maliyemizin tahammül ede sünkü vaziyette yapılabilecek ye; ne tedbir de budur. Piyasayı mü fan etmek hükümetten ziyade mi tahsilin vazifesidir. Bu seneki fazla | istihsal bize bir dersi ibret olarak köylünün, gelecek seneler için islih- salâtına deha mahdut bir vecih ver- menin yolunu bulması lâzımdır. Yoksn prim ve yahut hükümet tara- fından herhangi şekilde muavenet | gibi tedbirlerle buğday meselesinin halledilebileceğine kani değiliz. Ahmet ŞÜKRU * nizcilik heyeti bu sefer daha muaz- zam tertibat almiş ve yarışların in- tizamla yapılmasını temin etmişti. Dün Beylerbeyi kulübü geçen hafta kazandığı büyük gelibiyeti idame etmiş ve Türkiye rekrrlarından bir goklarını kırmıştır. Yaişların süre- TR e Tw sahilede: e Ermeniler. son haberler. Aşk anketi Sigori seslı günleri Darülfünun ilerde MEKLE dünkü merasim Lozan günü için dün merasim yapıldı Fransız Tayyareleri Şarki ve merkezi Avrupada bir propoğanda seyahatı yap makkta olan Jeneral De goys esindeki Fransız hava oradan Belgrada geçecek ve ki gün kaldıktan sonra Sofya- ya uğrayarak, İstanbula gele- cektir. İsmet Pş. Hz. Başvekil İsmet Paşa Hz, ta- til ve istirahat devresini geçir- mek üzere bu hafta içinde şeh- rimize gelecekler Dün bir vapur karaya oturdu Dün İngiliz bandıralı Triyo isminde bir gemi Ahırka karaya oturmuş ise de kendisi- ni kurtarmıştır. Yalnız gemi- nin altmda tehlikelibir yara vardır. Gemi Ahırkapıda bu- lunmaktadır. faaliyetleri | Tenis i Turnuvamız Devamı 2 inci sahifede ) Dünkü boks tafsilâtı Iç sahifemizdedir Matbuat Celsesi Cümhuriyyetten evvel Cümhuriyetin teestüsünden ev- vel memleketimizde deniz ve kain nakliye vasıtaları kâmilen cenebi el iler ve cenebi kafalar tarafından ide- re edilir, hattâ en ufak amelesi bile gayri Türk unsurlardan bulundurur du. Cümhuriyetin teessüsünden ev. vel memleketimizde me kadar faslı eredi müessesesi varsa, bankalar var sa hepsi gayri Türk. San'at ve ti- (Devamı $ inci sahifede) 7 — Tarnavamızdan o bir enstantane 2 — Mis Hee- mstra hakemlik ederken Dün Taksimde tenis klübü kortlarında gazetemizin turnu- vası devam etti. Oyunlar çok heyecanlı oldu (Devamı $ inci sahifede ) İ her senekinden fazla | iki kişi bir İ ema biner mi? Memleketin münevver ve şuurlu gençliği dün büyük günü vecd ve heyecanla tes'it ettiler Darülfünun konferans salonu dür hıncabınç dolmuş bulunuyordu Lozan sulhünün sekizinci yıldönü mü dün darülfünun konferans sale munda saat 3 te pek parlak merasim ve tezahüratla tes'it edildi, Konferans salonu daha erkenden dolmağa başlamıştı. Saat üçe yakla. şirken, salon hıncahınç dolmuştu ve bür kalabalık göze çarpıyordu. Merasime bine ya- kın darülfünün talebesi, bir çok hu- kukçular ve kesif bir gençlik kütlesi iştirak etmişti. Eski bukuk profesörlerinden ve Devlet bankası meclisi idare reisi Nusret Bey ve bir çok darülfünun hocaları hazır bulunuyorlardı Salon methali ve dahili bayraklar In tezyin edilmişti. Merasime Zeki Beyin idaresindeki riyaseticümbur orkestrası iştirak etmiş bulunuyor. du. Saat tam 3 te İstiklâl merşile merasime başlandı. Müteakiben Hu kuk fakültesi kâtibi umamisi Dr. (Devamı $ inci sahifede) münevver Hetiplerden Ahmet Reşit B Politika HİKÂYE Hatırımda kaldığı kadarmı anlatayım: “Oğlu yayan baba- sı eşek üstünde: —Şu insafsız adama bak; kendi eşeğe binmiş, oğlunu yü rütüyor. Adamcağız düşündü, taşın- dı, hak verdi ve oğlunu eşeğe bindirip kendi yaya kaldı — Şu terbiyesiz çocuğa bak; kendi eşeğe binmiş (babasını yürütüyor. Adamcağız gene düşündü, taşındı, hak verdi ve kendisi de oğlunun arkasından eşeğe Bindi: — Hele şu zalim herife bak; allı eşeğin sır Adamcağız tekrar hak ver- İdi, bu sefer ikisi de inip, eşek önde, baba oğul arkada yola koyuldular: — Ne budala'adamılar, eşek- leri varken yayan yürüyorlar. Hikâyenin aslı bu kadar... Fakat türkçesi burada bitmez: Baba oğul, ne yapacaklarını şa şırarak bir müddet te eşeği omuzlarında taşımışlardır. EĞER... Eğer gözünüzle gördüğünüz bir idealiniz yoksa, Eğer bu idenli hakiykat decek yolu bulmamışsanız, Eğer size bu yolda yürüte- cek fikir ve metot malzeme niz tamam değilse, Sizi her adım başında bir başka demagog durdurur; kal- binize şüphe, azminize gevşek lik verir; hedefiniz arkanızda bile kalabilir. Düşünülerek verilmiş, ve dü şünülerek verildiği için kendi ni müdafaa eden bir karar ka- dar büyük kuvvet yoktur. BİR BAŞKA HİKÂYE Bir köpek, hastalanmış as- lanın üstüne atıldı; yelesin. yolmağa ve etini dişlemeğe başladı. Arslan kendini toplayarak bir vuruşta köpeği yete ve güneşe doğru dönerek — Bir arslan pençesinin kö. pek kanı ile lekelenmesi ayıp- tır, biliyorum. o Fakat böyle yapmasaydım, köpek bir örs lan öldürmüş, diyeceklerdi. w serdi ». Bu fıkrayı hemen buna ya: kın, mütareke günlerinde, 4 tanbulda da yazmıştım. Falih Rıfkı

Bu sayıdan diğer sayfalar: