9 Eylül 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

9 Eylül 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NE Keke Barthelmes Melecilerden bi içip, hangileri unda kadın erkek izde yetmiş beşi son, ard, e Hayır, he llandığımız alelâde sig Mi sarar , Holly voyd'da *nerlar, kız şimdi Hollyvo” olarında atsiz sansız İİzürandır. Fakat kim Yarın? Eveline Brent Bros bı- | ra kahvesini alırken sigara içer ; Holiyvood'da hangi ar | Norma Sheare: "nediğini tetkike başlarız ikleri neticesine var- 4 San içiyorlar, George Ban- fif sigara kullanır. Gar- kovboyluk 2a- ndan kalma, sigaralarını pe Velez hiç sigara içmez | "Ir gün yemekten sonra ivigara almış ve o kadar ho- Sitmiş ki, şimdi hemen '#sten fazla sigara içen ©- kadınlarda Yerde olduğu gibi sigara Marie Dressler © ne sigarası bulursa içer. » Cravford daha ince zevk- m mm, ei kslelipiniiei bollyoood'da yıldızların yüzde etmiş beşi sigara kullanıyorlar Clive Brook ır, Ruth Chatter- ton yaman tiryakilerdendir. Gloria Suvanson içtiği sigarala rı sureti mahsusada imâl etti- İ rir, Sigaralarnın üstünde kendi İ markası vardır ve ucu gümüşü İ dür, Norma Talmadge dak - Üileriye giderek fantazi sigara İ kâğıtları buldurmuştur. Onun sigaraları beyaz siyab çizgili dir. Stroheim'in sigerasınm küği Barrymore'un kullandığı Rus sigaraları, elelâde sigaraların iki misli uzunluğundadır. Ya Greta Gârbo? O da ne za man canı isterse sigara Evinin her köşesinde sigara i zaman eli- ni uzatması kâfidir. a İ parmakları sararmasın diye &- İ ğrzlıksiz sigara içmez. Yalnı Lylian Tashman sigara kullan- maz. Bütün kadınlar sigara iç- i içmemek | Sinema haberleri * Maurice Rostand “sevdi- ğim adam,, ismindeki eseri fil- İl me alınmaktadır. Baş mümessi le Narcy Carol, * Amerika ticaret nezareti- nin istatistiklerine nazaran, 1 kânunusaniden 30 hazirana ka- dar Amerikada 328 film yapıl- mıştır. Geçen sene ayni müd * det zarfmda 298, daha evvelki i söne 397 film yapılmıştı. * Amerikadaki Jesse Lasky İ stodyosu bilhassa çocuk Filmle- İri çevirmeğe başlamıştır. gittikçe artmaktadır. * Almanyada bir çok sinema lar kapılarını kapatmışlardır. * Tokyoda bir sinematoğraf | şirketi teşkil edilmiştir. #“İtalya hükümetinin müza- hereti ve Scela de Milan orkes- yardımı ile Rossini Bel gni, Puecini- tresimin lini, Verdi, Mat bin belli başlı operaları alınacaktır - İİ getuğrul Muhsin Bey Pa- İ riste Epinay stüdyolarında “de lanbul dilenci: filminin dahi- ii aksamın filme almağa devam | etmektedir. filme biri kendi | mışlar. Jill de şarkıyı beğenir sim siyahtır. John | ra içer. | * Amerikada renkli filmler | Haftanın filmleri Nevyork Opera sineması bu — hafta Normatalmaç ile Roland Gil- İ bert'in “Nevyork geceleri, mindeki filmini göstermekte- dir. Bu filmi şöyle hülâsa edebi- irin İ Oi Devern güzel bir şantöz | İ dür, Kocası Fred bestekâr ve. | ayyaştır. Jill kazandığı az para | yı eve sarfetmekten ve kocasi: | na len artık bitmiştir. | Ve nihayet bir gün bu böyle de vam ettiği takdirde evi bırakıp gideceğini söyler. Fred ve şeri- ki Joni Doran tam o aralık bir şarkı bestelemişler, ve bu şarkı sayesinde para ve şeref kazan- ve kendisinin oynadığı operet iz Alman yıldızlarından Lilgan Harvey müdürüne bunu takip etmeği kabul eder. Müdür Joe Prividi kızı beğendiği için şarkıyı ka- bul eder. Bu haberi bir an evvel haber vermeğe koşarken Jill ko | casınm bir kulis arasında şan- tözlerden Rut Day'i öperken görür. Fred karısına oyundan sonra kendisini Futlait Klüpte bulaca söyler. Tam muay- | yen saattte Jill gider, fakat ko- casını bulamaz. Fırs; m isti- fade etmek isteyen Prividi ken diseire kocasının sarhoş oldu- ğunu söylerse de inanmak iste 'mez ve saat ikiye kadar bekle- dikten sonra evine döner. O çıkar çıkmaz içeriye Fred ile Dollan girerler. Prividi Fred- in bulut gibi sarhoş olduğunu görünce Rut Day'i çağırır, ku- lağına bir şeyler söyler, sonra kulübü kendi sahibi olanı çağı- rarak bir polis almasını söyler. Filhakika polisler | gelirler. Fred ile Rut Day'i hı bir odada ürler. Tin uğradığı bu işi gazetelerde ökurken kocası içeri girer. Genç kadın bütün nefretile ö- a yüzüne bağırır. ve gidip ividiyi bulacağını nihayet ö- | iii knilimler gibi kendisinin de | ü iyip elmaslar takaca- ö ler, Altı ay sonrs Jill ile Prividi, evlerine gelirler. o akşam bir müsamere vardır. Ev kalabalıktır. Gece eğlenirken —o...—— | tiği zaman da düşer bayılır. geceleri der. Fakat plân: suya düşer. Döğüş esnasında canilerden bi- ri ateş eder ve silâhınr Fredin cebine sokar. Fredin dostu Jo- ni onları kaçırır ve polis yetiş- Kurşun ona isabet etmiştir. Bu esnada polisle Prividinin gele- cek istasyonda gidip Fredi öl düreceğini bir telefon mükâle- mesinden öğrenirler, Filhakika Prividi Fred ile Jill'i * kompar- tımanda yakalar, Fred. gayri ihtiyari elini cebine götürünce tabancayı bulur ve Prividiye kı pırdanmamasını söyler, Prividi güler O aralık tren bir tünele irer ve bir silâh sesi işitilir. mel bitip ortalık aydınlanın- ca Prividinin elleri kelepçelen- miştir bile.. Polisler onu artık yakalamışlardır. ll ile Fred de artık yeni bir hayata kavuşmuş lardır. Lupe Velez Douglas Fairbanks meşhur “Gaucbo,, ismindeki filmini çe- virmeğe hazırlandığı sıralarda müttehit artistler stüdyoları: | nın setlerinde kendisine eş ola- cak kadını bulmak üzere kırkın cı tecrübe yapılıyordu. Tecrü- besi yapılan kadınlardan hiç bi- ri uygun gelmiyordu. Douglas ümidi kesmişti. Rjisörü Jones saçları yoluyordu. O kadar ki artık tecrübelerde bulunmayor | du. Muavini her müracaat eden artisti yüzünü ekşiterek tecrü- be ediyor ve.. Bittabi aranılan eşi bulamıyordu. Nihayet bir nisan o? Bulundu mu? Bu defa muavin de, de canlanmışlar, yine ayi te bir kadını tecrübe ediyorlar. olduğu konuşma- sından belli esmer ve güzel bir | kadın.. O ne canlılık! Bu defa rejisör koşup Doug- las'ı buldu. Çok geçmeden Ma- ry Pickford, Gloria, Norma, Constance stüdyoyu doldurdu- lar. Hepsi de bu hürikayı gör- meğe gelmişlerdi . Lupe Velez ayni sahmeyi yo sübahı | İğ stüdyoyu bir fısıltı kapladi. Ne | İ ? Arzın kabuğu Bugün herkes üzerinde yaşadığımız arz sade- ce yus yuvarlak bir toprak par çası değildir. Arzımız muaz- zam bir yumurtaya benziyor. Bu yumurtanın kabuğunu gö- zünüzün önüne getiriniz. İşte arzımızın toprak kısmı da, bü yüklüğüne nispet edilirse, bu kalınlıktadır. Bu toprak kısmı- na “Kışır - kabuk,, denir. Bugün size bu kabuk hak- kında malümat vereceğiz. Arzımızı o yumurtaya ben- zettiğimize göre, kabuğu top- rak ve kayadan ibaretse, yu- murtanın sarısını ve beyazını teşkil eden iç kısmı, © acaba arzımızda ne haldedir? Arzımızın iç kısmı “Mayi Dari, denilen su halinde ateş- tir. Bugün arzın kabuğunun ne kadar kalın olduğu aşağı yu- karı malâmdur. Bir kuyu ka- zılsa ve gittikçe aşağıya doğ- ru inilse sıcaklık artar. Hesap ler. Her 33 metre aşağı ya inildikçe bir derecei hararet artıyor. Yuvarlak hesap yapıl mak istenirse her 100 metrede üç derecei hararet artıyor. En derin maden kuyularında bu hararet derecesinin ayni inti zam dahilinde arttığı görül Bir çok vahşi hayvanlar var ki bunlara artık ancak Ameri- ka çöllerinde tesadüf etmek ka bil oluyor. Fakat mütemadi av lar neticesinde onlar da tüken- mek üzeredirler. Şimdiye kadar belki de çoktan tükenirlerdi. Fa kat hükümetler vahşi hayvan avı için bazı memnuiyetler koy duklarından nesillerini bu zama na “kadar idame edebildiler. Denizlerde de nesli tüken- mek üzere olan mahlâklardan biri de balinadır . Senede, çoğu Norveçyalı ba- lıkçılar tarafından aşağı yukarı 40,000 balina avlanmaktadır. na yağı temin eden memleket Norveçyadır. Yani Norveçya ber Lupe Velet rulmak$ızın on sekiz defn tek- rar etti, İlk filmi bu oldu. Lupe'üç günde bütün stüd. yoyu fethetti. Herkese kendini sevdirdi. Kendisi herkesi sev. li Haftada bin dolarla mütte. hit artistlerde işe başladı. Şim. di Fivst National'dedir. bir sarhoş Jille gm ister, ğüş olur, ve Prividi vaziyetinde kalarak hasmını ya İ ralar, tevkif olunur. Jill de şahittir. Karakolda otururken içeriye İ iki polis ortasında bi : Fred'tir. Jill, kendisini ser- best bırakılması için nakdi ke- falet vermek ister. Fred kendi- sinin paraya ihtiyacı olmadığı ni şeref ve servet sahibi olduğu nu söylerse de üstü başı bunur aksini göstermektedir. Niha- yet itiraf eder. Jill müteessir olur ve eski kocasile yeniden yaşamağa karar verir. Kefalet ile serbest bırakılmış olan Pri- vidi iki gencin Nevyorku ter- ketme küzere olduklarmı haber alarak dört adam tutar ve Fre- di öldürmek üzere istasyona gi Evli"değildir. Fakat çiginda Garry Coopar'i. hes, (EL PRL mr fari Doktor — Bir şeyler işidi- yor gibiyim. Hasta — Ever, doktor. Beş dakıKadır > telelominuz çalı- yor. senede biri 200 litrelik 800,000 fıçı balina yağı satı- yor. Balina yağının fiatleri arttı- ğt için, balina bugün -mükem- mel bir ticaret metar olmuştur, Bu sebepten balina avcıları işi azıtmışlar ve daha çok balina avlamak için en mükemmel â- letler istimaline başlamışlardır. Yakın zamana kadar balina şöyle avlanırdı: Av gemilerinin. en yüksek direğine bir adam çı- kar ve denizi tarassut ederdi. Bir balina görünce, derhal arka daşlarına haber verir ve arka daşları da sekiz on kayığa atla- "| yarak, balinanın bulunduğu is tikamete doğru giderlerdi. Ba- linaya yaklaştıkları zaman, kan ca atmakta mahir olanlar, uzak tan balinanın karnına kancalar fırlatırlardı. Sonra da bu kanca ların ucundaki iplerden çeke- rek balinayı zaptetmeğe muvaf fak olurlardı. Bu şekilde av tehlikesiz de- gildi. Çünkü balina bir kuyruk darbesile çok defa balık kayığı nu'da, içindekileri de denize fır- latırdı. Bir kaç senedir kancayı at- wak için küçük tonlar kulları- biliyor ki, / Filhakika dünyaya en çok bali- | Şefkat müştür. Dünyada mevcut en | anlaşılıyor ki, arzımızın kabu. derin maden kuyusu 2000 met | ğu 100,000 metreden kalım de- re derinliğindedir. Bu derin. | ğildir. Bütün tahminlere nazo likte 60 derecei hararet var- | ran bu kalınlık 70 - 80 kilo- dır. Yani 1000 metrede 30 de | metre arasındadır .. Bilirsiniz recei hararet. ki bir kilometre 1000 metre de Şimdi hesap edelim: 1000 | mektir. metrede 30 derecsi (o hararet, Halbuki arzımızın büyüklü 10,000 metrede 300 eder. 100, | günü hesaba alırsak, bu kalın. 000 metrede ise 3000 eder. Fa | İik yumurta kabuğunun kalın- kat 3000 derecei hararette ta- | lığını geçmez. Hattâ yumurta nmmış ne ki maden varsa | nın kabuğu , cesametine naza- ran, arzın kabuğundan daha !> gelir , Bundan | lındır . yalnız erimez, hattâ zeveban ve gaz haline plâjlarından birinde çocuklar arasında bile bir pijama müsabakası tertip edildi. Miniminiler bu kıyafetlerile ne hoş görünüyorlar değil mi? Balina resli tükeniyor yorlar. Bu toplar kancayı hem daha uzaktan atıyor, bem daha isabetle balinanın karnına saplı | yareden balığa bir mitralyöz e yor. Bazan da bu kancalara infi | teşi açılıyor ve zavallı balığın lâk edici maddeler koyuyorlar. | işi bitiriliyor. Bundan sönra der O suretle ki kanca saplarınca | hal kayıklar indiriliyor. kuvvet patlıyor ve balinanın karnını | i tulumbalar ve uzun borularla deşiyor. , — | balığın karnma hava doldurulu Daha sonraları Bâtrna avı &- | yor. Çünkü hava doldurulmaz- çin mitralyözle mücehhez tayt | sa, ölen balina denizin dibine yareler kullanılmağa başlandı. | batabilir, Tayyare daha seri olduğu için, | | Bu sayede senede 40,000 ka- balina yakalamakta daha ça. | dar balina avlamak mümkün ol buk muvaffak oluyor. Derhal | maktadır. Daha bir kaç sene ge balıkçı gemisine haber veriyor. iü Gemi balinanın bulunduğu ye- re geliyor. Kancalarmı fırtatı. yor. Eğer bu kâfi gelmezse, tay © — Bu kız yok mu? yüzlerce insana yüzmek öğretti. — Amma da yaptın, — — Evet, her gün gelip gördüğün yere oturduğu içim. Ressam Bahis Bir ressamla bir tüccar konu | — İlki arkadaş bir mesele için şuyorlardı. Tüccar dedi ki: bahse girişmeğe karar verdiler — Nese, iyi kötü geçinip | Biri dediki: gidiyoruz. Siz ne ile geçiniyor | | — Pek âlâ elli kuruşuna sunuz? bahse girelim. “ay Öteki şu cevabı verdir — San'atimle.. — Yok! Elli k çok. Na — Ha. Onun için demek bu | musumuz üzerine bahse girişe kadar zayıfstnez. > verdi:

Bu sayıdan diğer sayfalar: