27 Ekim 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

27 Ekim 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İktibaslar Dünyanın en küçük cumhuriyeti: SAN-MARINO - Stokholmde çıkan DAGENS NYHETER den - 1 teşrinievvel bütün memle ketler için alelâde ( günlerden biridir. Fakat mini mini San- Marino cümhuriyetinde 1 teş- rinievvel “Reisicümhurlarmın, bir gün olduğu günkü cümhuriyet, devlet işlerinin o idaresi için, her altı ayda bir iki Reisicüm- hür intihap eder. İ teşriniev- veld Reisicümhur, 1 nisan da iki Reisicümhur. Yani sene de dört Reisicümhur, on sene- de kırk Reisicümhur.. Bu Reisi cümhurlardan hiç biri, üç sene den evvel tekrar intihap edile- miyecekleri ve tekrar intihap edilmek mazhariyetleri de en- der bulunduğu için, 12,000 nü fusluk bu küçük cümhuriyette her vatandaş hiç olmazsa ha yatında bir defa iktidar mevki- ine geçmek taliine kavuşabilir. İntihap muazzam merasim- le yapıldığı için, San-Marino- da Avrupanın diğer kuvvetli cümhuriyetlerindeki © intihap merasimlerine gıpta edecek bir vaziyet te yoktur. Fakat bu küçük cümhuriyet memleketi nerededir? Tarihi nedir? Evve lâ onu anlatalım: Kartal yuvası San-Marino İtalyadadır ve Rimini şehrinden 17 kilomet- re uzaktadır ve Apenin dağları etrafını sarmıştır. San-Marino Avrupanın en küçük hükümeti bulunmak © mazhariyetini, ne Monako prensliğine ve ne de Andorre cümhuriyetine — ver- mek istemez. Şimal hududu ile cenup hudüdu arasındaki me- safe 13 kilometreden fazla de- ğildir. Halbuki şark (hududu ile garp hududu arasındaki me safe 8 kilometredir. Merkezi idaresi yüksek bir dağın yama- şında San-Marino şeh-'-ir. Bir şehir değil, bir kartal yuvası. Dünyada hiç bir cümbhuriyet merkezi, bu şehrin hâkim oldu ğu kadar enfes manzaralara sa hip değildir. £ Sathı bahirden 750 metre irtifamda bulundu- , du ve coğrafi vaziyefi müsait olduğu için, göz, Adriyatik de hizinin mavi sularına kadar u- zanabilir . San-Marino şehrinin 2000 nüfusu vardır. Vaktile bu şeh- rin kalesi zaptı gayri kabil ka- lelerden sayılırdı. Onun için şe refli bir tarihi vardır. Burada gayri kabili cerh hakikat ola- Maçyalr bir papi tesis edilmiştir. Rimi Sıp ta Titano dağına çıkan bu adâm, avenesi dememek için, bir kaç dostu ile burada bir ko loni vücude getirmiştir. Tarih B00 senesinde San-Marino cüm huriyetinin © mevcudiyetinde bahseder, Cümhuriyet 1400 se nesine doğru hudutlarını bu- günkü hale getirmek © suretile tevsi etmiştir. San-Marino hü- kümet adamları, akilâne siya- setleri sayesinde asırlarca istik İâllerini muhafaza etmişlerdir. riyet,, kelimesi bu memle ketin akidesidir. Duvarlarında, posta pullarında, paralarında, kitaplarında, her tarafta “Li berta,, kelimesine tesadüf eder siniz. Ahalisi büyük adamlara derin bir hürmet besler, Misafirperverdirler. San-Marino'ya gitmek ilan — Polonya — Rimini tariki ihtiyar edilir. Bir otobüs imini'den cümhuri- "Yelin merkezine kadar götürür. Rimini'den donanmış payitah- ta bir saatte varılır. Sai No'nun biricik dememek için, | başlıca oteli Titan isminde bir | handır ve şelirin meydarma na İzıvdur. - Odaları saray odaları | dür. Devrü teslim 1 teşrinievvelde hava açık ve güneşli idi. Yeni iki Reisi- #ümhura yapılan merasim sa- San-Marino sokaklarını dolaştı lar. Şehrin büyük çocukları $i- yahi gömlekler giymişlerdi. Fa şizmin nüfuz ve tesiri olacak. delikanlılar bile kolların t alâmetleri taşıyorlar- dı. Bütün şehir meydanda, kümet konağının önünde ti bir abide vardır. Çok zengin ve muhteşem üniformaları lâbis muhafız taburu, bir ceneralin kumandası altında o meydanda ahzı mevki etmiş bulunuyorlar Hükümet konağında mec- lisi hükümet © toplanmış, eski Reisicümhurlar, salâhiyetlerini yenilere devri teslim ediyorlar dı. Bu merasim bittikten sonra konağın balkonunda duran bir muzika milli marşı çaldı. Bu suretle halka deviri teslim mu amelesinin yapıldığını ilân et- ti. Az sonra eski ve yeni dört Reisicümhur, arkalarında di- ğer hükümet erkânı oldu; de, muhafız taburunun , sadaları arasında kilise- tiler. Orada kendilerini bekleyen başrahip ve diğer ra- hipler muhteşem bir âyini ru- hani yaptılar. o Âyinden sonra şehrin sokakları ( dolaşıldı ve tekrar hükümet konağına ge- lindi . Burada Reisicümhurlar tah ta otururlar, Konağm büyük salonuna kurulmuş © olan iki tahta yeni Reisicümhurlar ge- Vip oturduktan sonra, hariciye nazırı bu tebeddül etrafındaki resmi tebli kudu, Tebliğden sonra eski Reisicümhurlar bo- yunlarındaki altın zinciri çıkar | dılar ve yenilerinin boyunlarma taktılar ve eskiler eski işlerine avdet etmek üzere 5 yenilerin önünde eğildiler ve bu suretle selâmlayıp çıktılar. Bu merasim esansında di şarıda top atılıyordu. Bu topu San-Marino cümhuriyetine he- diye eden Mussolinidir. Onun için San-Marino'luların Musso lini'ye minnettarlıklarını tabii görmek lâzumdır. Cümhuriyetin (o merkezden başka beş şehri daha vardır: Borge, Seravalle, Montegiar- dano, Fastano, Fiorentino. San-Marino bu beş şehir- den büyük olmakla beraber, di ğer şehirlerdeki güzel abideler San-Marino'da yoktur. Bütün abideler rahip Marinus için di. kilmiştir. Bu şehirler dar 80- kaları, bozuk kaldırımları, fa- kat çok güzel yapılmış eski ev lerile ne güzel şehirlerdir, Hapisane bomboş! San-Marino şehrine Titano tepesine inşa edilmiş La Rocca ismindeki bir kale hâkimdir. 1400 senesinde inşa edildiği halde, el'an zamanm tahripkâr elinden masun kalmış olan bu kale, akla hayret veren bir mü kemmeliyettedir. o Mussolini". nin hediye ettiği top bu kale. dedir. Ve kale aynı o zamanda cümhuriyetin & hapisanesidir. Fakat bu hapisanede (bir tek mahpus yoktur. 25 seneden be ri bir tek mahpus girmemiş. tir; Onun içindir ki kalede kar tallar tünekler. Hürriyeti tem. sil eden kartallar., Şehrin meydanı görülecek şeydir. Bir saat otelin balko- nunda kaldım. İki Reisicüm- hurla en âciz vatandaşların hep bu meydandan geçtiklerini gör düm. Onun içindir ki | şehrin monden ve içtimai hayatı bu- rada daha canlıdır. Bir köşede pul ve sigara satan bir küçük dükkân var. Bu küçük dükkân ne çök işliyor? İki Reisicüm- hur bile gelip bir şeyler satın aldılar. Merak ederek © indim. Fena etmemişim. o Bu küçük dükkân: İtalyanın belki en gü- zel kızı işletiyor. Lâkin, baba- sı oli ri bir ihtiyarın neza reti altında.. o Anladım ki, bu hürriyet memleketinde / bile 1931 SINEMA Haftanın filmleri Glorya'da Mahkümun kızı Glorya bu hafta “Mahkü- mun kızı” isminde bir film gös teriyor. Bu filmin mevzuu şu- dur; Kayen.... Fransanın, Afrika güneşi altında kürek mahküm- larını cezalarını © çekmek için gönderdiği şehir. Bütün bu insaniyet posaları nın arasında, 10 sene evvel bir kıskançlık yüzünden karısını | vuran biri de bulunmaktadır. Mazbut ahlâkı, cesareti, ita ati, cezası ikmal olmadan evvel mütebaki müddeti cezaiyesinin affolunmasına sebep olmuştur. Tahliyesinden sonra Fran- saya gider ve çok küçük bırak- tığı kızı Liz'i bulur. Paris... şimdi serbest bir a- dam olan kürek mahkümu kızı nı oturmakta olduğu bir otel o- dasında bulur. İlk mülükat me- serreti geçtikten sonra, kızı © na daktiloluk ettiğini ve Alfred isminde bir dostu olup müteka bilen seviştiklerini söyler. Hal buki hakikat temamen böyle'de ğildir. Liz'in kendi gibi fakir bir âşıkı vardır, fakat o bir dak tilo değildir..... yalnız ve hima- yeden mahrum büyüdüğünden ve kendisine nasihat verecek kimse de bulunmadığından ra kazanmak için vücudünü tarak geçinmektedir. Aşıkı o- 1931 senesinin Jackie Coogan : | Metro Goldvin artistlerinden Jackie Cooper lan Alfred ile sayfiyede küçük bir ev satın almayı o bir garaj yapmayı ve bu suretle birlikte sakin ve namuskâr bir | hayat geçirmeyi tahayyül etmekte. | dir. Fakat bunun için onlara 3000 Frank lâzımdır. Bu para- yı nereden bulacaklar?... Onu, her cuma günü Liz'i görmeğe gelen zengin bir efendiden iste mek... bunu, sevdiği Liz'in sa- adetini setin almak için son de- fa olarak kendini satmasınıAl fred istememektedir. O ihtiyar bir mürabahacı o tanımaktadır. in babasının hediye ettiği ir saali rehine koymak baha- nesile ona gidecekler ve Alfred ihtiyarı ölümle tehdit 3000 Frank alacaktır. Liz bunu istememektedi fikrinde musirdir. Her ederek A kisi de mürabahacıya giderler. | Fakat hesapları yanlış çıkar. İhtiyar kendini müdafaa eder, ve Alfredin hemen-liemen bo- Zulmak üzere olduğunu gören Liz, başma vurduğu bir darbe ile ihtiyarı gayri ihtiyarı öldü. rür, Çılgm gibi her ikisi de üze- il B. markaları; bulunan atini orada” bıraka- vak giderler. Tabii hayatına avdet etmek istiyen kürek mahkümu, * €ski patronunu bulur ve patronu 0- na iş verdikten mâada avans 0- larak bir mıktar para'da verir. Bu haberi kızına tebşir için evi- | ne döndüğü vakit, onu yatağı - nın üzerinde ağlar bülur. Kızr buna bir şiddetli baş « ağrısını bahane göstermektedir. İhtiyar kızının çantasını! açarak içine bir miktar para © koyârken bir kâğıt düşer, Alır, Bu, ihtiyarın saate mukabil verdiği makbuz- dur. Tütün almak bahanesile çıkar ve saati almak'için doğru ihtiyarm evine kaşar; Bir kaç dakika sonra saatle avdet eder. Mürabahacıyı ölü olarak bulduğunu kızma söyle mek ister, fakat onun bunu bil baba kizinm san'ati Alfredin ondan is- tifade ettiğini ve ihtiyarı öldür düğünü zannederek deli gibi o- nu bulmağa gider. Çalıştığı a- raplar kahvesinde yakalar. Hid detle üzerine atılır, Alfredin birkaç arkadaşı onlari ayırırlar, O esnada Liz yetişir. Babasını bir tarafa çekerek ihtiyarı dos- İ tunun değil, kendisinin öldür- düğünü ve Alfredih nu bu ha- yattan çekmek Ve mesut etmek için mürabahacıya gittiğini ve kendini sevip kurtâriak istedi ğini anlatır... | Babası her . şeyi anlar, ve kendini polis kömiserine tesli- me karar verir. Kızınm saadeti için o rap çekecek, ve yeniden küre ğe... Keyen'e gidecektir.” Opera ve Artistikte Dreyfus Opera ve Artistik sinemala- rı bu hafta Dreyfüs'ü göst, yorlar, Avrupada bi, efkârı son derece tehyiç eden bu meselenin — filmi bile gene bir çok heyecanlara yol açmış. ti. Geçen asrın nihayetlerinde cereyan eden bu mesele yalnız Fransız milletinin &fkâr ve his Siyatını sarsmakla kalmamış, adliye tarihine de geçmişti. Almanyanın Paris sefaretha. nesi ataşemiliteri Fon Şvarsko penin kâgıt sepetinde 1894 ey. lülünde Fransız İstihbarat bü. rosu memurlarından biri tara. fından faşedilen askeri esrarın irsal edildiğini müşir bir mek. tup parçaları bulunuyor. Har. İ ahlâkiyesi malüm bir cani s Geçenlerde bir harp filmi çevrilirken bir süngü ile kazaen yaralanan E| lissa Landi biye nazırı Mersier mevkiinin sarsıldığını dehşetle müşahede etmektedir. Hâdise müfrit mil. liyetperver imatbuata aksetme- den evvel mes'ulü bulup teslim etmek mecburiyetindedir. Bu- nu kabil olduğu kadar sür'atle ordunun menfaatr namına y: malıdır. Musanna ve kuvvei iknaiye- si az bir takım delâil üzerine musevi yüzbaşı Dreyfus 15 teş rinievvel 1894 tarihinde tevkif edilerek hıyaneti vataniye cür- mile müebbeden küreğe konu- luyor. Bin türlü hakaret ile rüt besi istirdat ve kendisi Güyana naklediliyor. 4 seneden ziyade bir müddet orada 16 metro mu rabba: genişliğinde bir saha da- hilinde zincire vurulmuş, mer- hamete gayri lâyik ve reda tile ikamet ediyor. Fakat nef - ret ve kin dolu bir âleme karşı cessur karısı ve biraderi Matyo yorulmaksızın mücadele etmek | ispat iç nat Dreyfusun masumiyetini is pat edecek ilk delili buluyor ve binbaşı Ester Hazi namında bi risinden şüpheleniyor. . Pikna- rın mevkii Dreyfus lehine sah- neye girmesi harbiye nezaretin deki efendilerin hoşuna gitmi- yor. Ordunun şeref ve haysiye ti evvelce ittihaz edilmiş kara- ra dokunulmasını amirdir.Pik. nar Tunusa o naklolunuyor ve binbaşı Esterhazi aleyhindeki kuvvetli delâile rağmen tahliye ediliyor. Bu esnada Emil Zola o müthiş eserini (ittiham edi. yorum) kitabını yazıyor. Kle- manso da bunu © gazetesinde meşrediyor. Bu kitap sayesinde bütün dünya Dreyfus meselesi le alâkadar oluyor ve iş beynel milel bir mahiyet kespediyor, Harbiye nazırınn talebi üzeri. ne Emil Zola mahkemeye sev- kediliyor, ve 7 eylül'den 23 ey- lâl 1898 tarihine kadar o müt. hiş Juri sahneleri hâsıl oluyor. Mahküm edilen Zola bir takribi ni bularak İngitereye firar edi- yor, Başlıca şahidi Piknar askeriden tardolunup hapsedi liyor. Bu esnada sefalete düşen bin Harri Dreyfusun mah- kümiyetine sebep olan vesaika sahtekârlık icra edilmiş oldu- unu itiraf ediyor ve ertesi gün hapishanede ustura ile boynu- nu kesmek suretile intihar edi- yor. Dreyfüs hakkında verilen karar refediliyor ve 1899 da tahliye ile tekrar muhakemesi. ne karar veriliyor, ve Ren diva nı harbine esvkolunuyor. Fakat aleyhdarlarmın kuvveti galebe | çalıyor. Masumiyetini ilân e- den delâile rağmen Dreyfus 9 eylül 1899 tarihinde ikinci defa 10 sene hapse mahküm edili- ediliyor ve mahkemei temyizce serbes bırakılmasına karar ve- | riliyor. 13 Temmuz 1906 tarihinde binbaşı olarak tekrar orduya a- lınıyor ve Pikar mirilivalığa ter fi ediyor, Bir kaç gün sonra da ihtiyar Dreyfus Lejyon donör hişanile taltif ediliyor. Dreyfu- sun mahkümiyetinden 15 sene sonra en har müdafii Emil Zo- lanın cesedi Panteona nakledi- lirken, müfrit birisi Dreyfus ü- zerine iki el silâh atıyor ve ya- ralıyor. 1914 de Pikar 1923 de Esterhazi 77 yaşında vefat &- diyorlar, Dreyfüs bugün 72 ya şındadır ve Pariste yaşıyor. Loretta boşanıyor Loretta Young “Haşin a- dam,, olduğu iddiasile kocasın dan ayrılmağa karar vermiş- tir. Loretta bundan on sekiz ay evvel evlenmişti. Hem de kendi muvafakatile nişanlısı tarafından kaçırılmak suretile, ünkü Loretta'nın ailesi, kız- İarınm bu nişanlı ile evlenme- sini istemiyorlardı. Jeanette'in yeni filmi Paris ve Londrada büyük muvaffakıyetler kazanan Jea- nette Mac Donald yakında A- merikaya avdet edecek ve Mau rice Chevalier ile birlikte “Bir Saat sizinle, isminde bir film irecektir. Maurice Amerika Landi bir harp fil mi çevrilirken, kazara — süngü ile yaralanmıştır. * Collen Moore yakında si- nemsya avdet edecektir. * Douglas Foirbanks ve karı sı Mary Pickford Brezilya or- manlarında bir film çevirmek. tedirler , * Almanyada Raspoutine'e dair yeni bir film çevrilmekte- dir. ——.ernuusasssemansanzreeommenasaummunanzz Sidney pul koleksiyonu sergisi Avustralya beşinci pul kolleksi- yonculuğu sergisi 1932 senesi Mar- tında Sidney'de açılacaktır. Bu sergiye Türk posta de davet edilmişse de resmen işti” rak etmemekliğimiz takarrür etmiş- tir, Maamafih hususi olarak bazı 20- vat iştirak edecektir. Yeni tayinler Mülkiye mektebinin bu se- ne mezurlarırdan Sadi Bey Virançık, Muhsin 'nın Ahmetli, Ce- mil Bey Balikesir'n Durak na- hiyeleri müdürlüklerine tayin | edilmişler, idaresi | | ÇOCUK | Hasta aslan Aslan padişah bir gün has- talandı ve kovuğundan : dış; ya çıkamadı. Açlıktan da öl yordu. Onun için kovuğunun kapısına şöyle bir levha astı; “Beni ziyaret etmek ( isteyen bütün tabaam, kapıyı vurma- dan içeriye girebilirler.,, Yer yüzünde ne kadar hay van varsa, aç aslan (padişahı ziyaret ettiler. Fakat (kurnaz tilki ziyarete gitmemişti. As- lan padişah buna hayret etti. Çok geçmeden tilki kardeş, as lan padişaha telefon : etti — Haşmetmaap, dedi retinize gelemedim, £ kusura bakmayın. Gelemeyişimde mü him bir sebep vardır. Çünkü bulunduğunuz yere giden bir çok hayvan tabaarızm izlerini gördüm. Fakat bu izler hep sarayınıza giden izlerdi. Taba anız içinde saraydan bir tek çı kan hayvanım izini görmedim. (Bir maksat altında yapılan davetlerde müteyakkız olalım) Fonograf Oyuncular arasında fonoğ- raf'rolünü payacak biri seçilir. Fonoğraf sıra ile diğer oyun. ya Dz > cuların önüne gelir ve der ki: — Ben fonoğrafım. Söyle ne istersen çalayım , oyuncu bir — şarkının ler rım aman, Fonoğraf o zaman derhal is tenen şarkıyı söyler. Eğer bu şarkıyı söylemezse, bir gaj ve rir ve yerine şarkıyı isteyen © yuncu geçer. Eğer bu oyuncu da istediği şarkıyı söyliyemez 4e, oyunu idare edene gaj ve. tir, Bundan sonra oyuncuların arasında yeni bir fonoğraf se gilir. Oyun bitince gaj vereni. €r, oyunu idare edenin istediği şarkıları © söyleyerek, gajını , kurtarır. Viz kardeş tenbel vak vak kardeşe bir oyun öyaayor Vazife Hoca talebesine bir mevzu verdi: Cuma günü evde ne ya- parsınız? Ertesi gün bütün talebe ya zılarmı hocaya verdiler. Yal. nız küçük Muiz hiç (bir yazı vermedi. Hoca sardu: — Senin vazifen nerede? — Yazmadım afandim Fim

Bu sayıdan diğer sayfalar: