31 Ekim 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

31 Ekim 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Istanbul telefonları artık otomatik isleyor “ Yeni makinalarla tanbul ciheti | telefonları İki geceden itibaren oto- «ik olarak işlemeğe başla- Telefon şirketi aboneleri #İ kaatik telefonun nasıl kulla g) İcağını öğrenmiş bulunmak göl dr. Fakat bütün şehir halkı fi tetin abonesi değildir, fakat ön kullanmak (zaruret ve iyetindedir. Milliyet ka in otomatik telefonla ko n zahmet ve müşkülât elerini temin maksadi- konuşmada en lüzümlu şey İbir kere tarif etmeği faide- iMulmuştur . » Otomatik telefonla konuş- k için yapılacak şey gayet ittir, Ahizeyi çengelinden a , kulağınıza götüreceksiniz. ze kulağınıza gelir gelmez Gütet,, diye devamlı keskin i düdük sesi işitmiye başlıya “nız .Bu düdük sesiyle ma İh emrinize amade olduğunu *€ bildirmektedir. Bu devam- keskin düdük sesini işitmi başlar başlamaz istediğiniz İmarayı telefon makinesinin *rindeki otomatik © kadran- çevireceksiniz. — Çevirme ie olacaktır: Meselâ Milli- i matbaasını arıyorsunuz, te (| ön numarası 24311 dir. Şe- parmağmızı ucunu ev- Â 2 rakamının — bulunduğu “liğe sokacak, bu deliği kad- tin durak yerinin bulunduğu kadar — soldan sağa doğ — çekerek, parmağınızı de- ten çıkaracaksınız, en Parmağı > çıkar çıkmaz delik kendi ndine eski yerime avdet ede- » O zaman siz aynı hare- 4 rakamı üzerindeki delik a sonra 3 rakamı üze- i delikte, bundan sonra iki defa 1 rakamı üzerinde- delikte tekrar edeceksiniz, Ni bir rakamı üzerindeki de- 254,3; rakamlarını çevir. | Beyoğlu ve Kadıköyde de de- miz tarzda iki kere çevire- siniz ve bu surette Milliyet “OL Koskada feci bir cinayet oldu 0 ört kişi yaralandı, bir kişi öldü. ir polisimizin parmakları kesildi | Evvelki gece Koskada 4 kişinin slanması, bir kişinin o ölümü ile lenen feci bir cinayet olmuş- Gece saat 23 te Koskada tütüncü vut Hasan efendinin. tütüncü ina Orhan, Balıkçı Aziz, E- minde 4 kişi git. k esrar ve siyara istemişlerdir. san dükkânmda esrar bulunmadı #öylemiş, bunun üzerine de kav haşlamıştır. Dört“arkadaş Hasan rar bulunduğunda ısrar ctmiş- ve muhakkak esrar almak için aklarını çekip tehdide başlamış- Ür. Bu tehdit üzerine Hasan ta sına sarılmış, 4 kişiye dükküns- terketmelerini söylemiş, daha son da üzerlerine ateş etmeğe başla- Yur. çıkan kurşunlardan Orhan, iz muhtelif yerlerinden ağır suret Edip te bacağından hafif surette lanma Kavganm başladığı devriye vazifesile ” İ olan 2152 numaralı polis İsmail iye Efendi ile 736 numaralı polis iş örrahman Efendi silâh seslerini Yunca derhal vaka mahalline git. er, fakat orada Orhanla Aziz Yi içinde yerde yatarken Edibi et karşısında İsmail Hakkı Efen- derhal Edibin üzerine atılmış ve bıçağını almıştır. Fakat bu dn sağ elinin dört parmağı feci bir şekilde doğranmıştır. yetten evvel tütüncü Hasan Bay münasebetile tramvay rayları kapsul koyup patlattığı için, | patlamasına pek müşabih o- tabanca sesleri ilk eyvel pek na- dikkati celbetmemiş, cinayetin konuşacaksınız . i Orhan ve Aziz yaralanıp nasıl konuşulacak? bnbul cihetinde muhabere son derece kolaylaştı matbaasını çağırmış olacaksı- nız. Eğer matbaamızın telefo- nu başka bir yerle görüşüyor- sa ahizeden kulağınıza “Dirrr dırerır....,, diye kısa fasılalı u- zunca sesler gelecektir. Bu ses ler size “bekleyiniz, istedi numarayı çağırıyorum, şe ceksiniz,, demektir © ve biraz iyet'in telefonu açı le görüşecektir. E- ğer Milliyet'in telefonu başka bir yerle görüşüyorsa o zaman siz numaraları çevirdikten son ra kulağınıza kısa fasılalı kısa sadalı “Dütt... Dütet,, sesleri gelecktir. O zaman telefonu ka par istediğiniz numarayı 5-10 dakika sonra tekrar ararsınız. Eğer aradığınız numara İs- tanbulda değil de Beyoğlunda ise kadran “4” rakamın üze rindeki deliği, | Kadıköyünde ise “6” rakamı üzerindeki de- liği bir kere çevirirsiniz. O za- man karşınıza bir matmazel çı kacaktır, Siz matmazele Beyoğ lu ve Kadıköy demeden le diğiniz numarayı söyleyiniz, si ze derhal verecektir. Fakat istediğiniz numara ğil de Bebek, Büyükdere, Bü- yükada, Bakırköy, o Tarabya Paşabahçe, Kandilli, Erenköy, Kartal Heybeli, Yeşilköy gibi merkezlerden birinde ise o za man kadranın “8” rakamı üze rindeki deliği bir kere çevire- ceksiniz, karşınıza çıkacak mat mazele de evvelâ (istediğiniz numaranın merbut bulunduğu merkezin ismini, sonra da nu- marayı söyleyeceksiniz. Mese- lâ “Paşabahçe 560,, la Konuş mak istiyorsunuz o değil mi? Kadranm üzerindeki “8” raka- munı çevirdikten sonra karşmı- za çıkacak matmazele “Paşa. bahçe, beş, altı, sıfır,, diyecek siniz ve istediğiniz numara ile Parmakları kesiten polis İsmail Hakkı Et. tör. Mecruhir derhal has'ahaneye Bakledilmişse de, Orhan aldığı yara larm tesiri ile ölmüştür. Aziz, Edip, katil Hasân ve polis İsmail Hakkı Efendiler tedavi altındadırlar. Vak- tir. Cinayete eski bir münafereti aya müddeiumumilik vaz'ıyet etmiş tesiri olduğu da anlaşılmaktadır. Dönen pervanenin altında. Evvelki gün öğleden sonra Köp- rünün Haydarpaşa iskelesinde feci bir kaza olmuştur. Saat 14,30 sırala rında balıkçı Şileli Ali ve Rizeli Ha- san isimlerinde iki kişi Köprünün sandal ile Haydarpasa iskelesinde taşta yapılan tezahürat Rüsumatta Cenupta Kaçakçılık Muhafaza teşkilâtının takviyesine lüzüm gösteriliyor Gümrük © müfettişlerinden bir zat Suriye hududu hakkın- da alâkadar makamlara veril. mek üzere bir rapor * hazırla- mıştır. Bu raporda cenup hu- dutlarındaki muhafaza teşkilâ- lının takviye edilmesine lüzum gösteriliyor. Suriye hükümetinin güm- rük itilâfına riayet o etmediği anlaşılıyor. Bundan bir kaç se ne evvel Suriye o Rükümetile yaptığımız gümrük itilâfname | sinde mevcut kaçakçılığa mani olacak ahkâm vardır. İtilâfnameye © göre Suriye bükümeti, cenup hudutlarımı- za yakın köylerde kaçak eşya bulundurmamağı teahhüt et- mişti. Halbuki hudutlarımıza yakın köylerde, ora (halkının kullandığı şampanya, Avrupa konserveleri gibi maddeler var dır. Bunlar kaçak suretile Tür kiyeye ithal ediliyor. Suriye hü kümeti teahhüdatını ifa edecek olursa, cenup hudutlarımızdaki kaçakçılık meselesi halledilmiş olacaktır. İthali menedilen ham petroller Derecesi 860 tan aşağı olan ! ham petrolların memleketimi. ze ithal edilmemesi hakkında İcra Vekilleri hey'etinin verdi. ği karar gümrüklere | bi mştir, Bu kararın alınmasına sebep bu petrollarm kilo başın da yalnız (60) santim gümrük resmine tabi tutulmasıdır. Tas | fiye edilmiş petrollardan alı- nan gümrük resmi ise 12 ku. ruş 60 santimdir. Bu suretle hazine mühim bir zarârla karşı Vaşmaktadır. Bununla beraber ham petrol burada tasfiye edilirken ki İo başma 8 kuruş istihlik res- mi alındığı için kısmen bu za- rar telâfi edilmekte idi. Son günlerde Romanyadan mühim mikdarda ham petrol ithal edilmiştir. Vekiller hey'e- tinin verdiği karar, bu hususta yeni bir kanun yapılıncaya ka. dar tatbik edilecektir. ı Cumhuriyet bayramı münasebetile Beşik- Beşiktaş, evvelki akşam cumhuriyet yıldönümünü revkalâde tezanuzat İn tesi't etmiştir. Cümhuriyet Halk Fırkası Beşiktaş kaza merkezinde bir süvare tertip olunmuş, musiki san'at kârlarından M, Brava ve arkadaş» ları tarafından garp musikisine ait| müntahap parçalar çal ter. İki yüzü mütecaviz meduvvin izaz ve ik ram edilmiş ve kaza merkezi önün. de içtima eden halk atılan havai fi- şeklerle ve irat olunan muhtelif hi- tabelerle gece yarılarına kadar eğlen miştir. Ezcümle Vecihe Ziya Hanı mın gerek misafirlere ve gerek içti- ma eden halka söylediği müessir ve heyecanlı nutuk çok alkışlanmıştır. Vecihe Ziya Hanım : nutkunda ez- cümle; — “— Bayram gününde siz. lere karşı hitap ederken 9 ti tarif eden bir konferanıçı değilim. Bu anda neslimin heyec. ve bilhassa Türk gencinin imanını siz- lere sunmaya gelen bir insanım, de. miş ve: . Hânların, Hükanlarım ve Sultanların Osmanlılık siyasetini ve onun zararlarını teşrih etmiş ve ni- hayet Türk gencinin bu siyaseti son & ile ezdiğini ve o taç ve taht- larını kökünden silip süpürdüğünü anlatmıştır. Vecihe Ziya Hanım bir! aralık gençliğe hitap ederek: “Ey| Türk genci, senin bu hamlelerinin 6. Bünde yürüyen ve sana can ve kuv- vet veren ve bu günün tarihinde ve Türk milletinin vicdan ve şuurunda yer alan Büyük Gaziyi tebcil ile ya- det!,, demiş ve bir müşahedesini an latarak: “Bugün resmi geçit yapılır ken kucağında taşıdığı çocuğa: (ya rn cümhür reisi olacak olan benim evlâdım; Bak Türk askeri geçiyor) diyen anayı bugün gözlerimle gür- düm, Ben artık cümhuriyetin mu. habbet ve imanını yarmki neslin ana # olan bugünkü Türk kadınınm vicdanmda yerleştiğini bahtiyarlıkla size tebsir etmek isterim, demiştir. reket eden Kalamış vapurunun per: | vanesi sandala çarpmıştır. sandal parçalanmış, Ali ve Hasan denize dü | şerek pervanenin altma girmişler. dir, Süretle dönen pervane, Alinin iki bacağını ve Hasanın bir baca mlm nl ve ere en Belediyede Gazi K öprüsü ———— M ünakasanın gecikme- m esine çalışılacak Unkapanı köprüsünün Un- kapanı cihetindeki 1 ayağı son fırtınada çöktüğündne köprü- nün kapanmfsaımaimkân kalma muştır. Belediye bu harap olan ayağın tamirine (başlamıştır. Tamirat bir kaç güne kadar bi tecek ve bundan sonra açık ka lan köprü kapanacaktır, Fakat köprü (O çok ağırlık kaldıramayacak derecede oldu ğundn yalnız yayaların geç- | mesine müsaade ed.lecektir. Gazi köprüsünün münasası için hazırlık devam ediyor. ir mcelisi hey'eti umumiyesi münkasa aşrtnamelerini tas- vip ettikten sonra belediye mü nakasayı Türk ve Avrupa ge- zetelerile ilân edecektir, Müna kasanın teehhür etmemesi için şartname İlk içtimalarda müza kere edilecektir, Sıra kümeslere geldi İstanbul civarında bir çok tavuklar ölmektedir. Hastalık şehir içindeki tavuklara'da si- rayet etmiştir. Buna sebep bas talanan tavukların satılmak ü zere şehire getirilmesi olmuş- tur. Belediye ve ziraat müdürlüğü kümesleri ıslah etmek ve ta- vukçuluğun inkişafını temin et mek üzere tedbir alacaktır . İki hasta otomobili alınıyor Belediye hastalarn nakli için iki'hasta otomibili sipariş et- miştir. Bunlar yakında gelecek tir. Istanbulun plânı Dahiliye vekâleti, Istanbul plânmın yapılması o hâkkında mütaleada bulunmuştur. Vali ve belediye reisi Mu- hiddin Bey, bundan evvelki Ankara seyahatinde belediye fen hey'eti | tarafnıdan şehir plânı için yapılan raporu vekil Şükrü Kaya Beye takdim et- miştir. Fen hey'eti bu raporunda İstanbul, eski ve tarihi bir şe- hir olmakla veraber, o coğrafi ve topokrafik vaziyeti itibarile hiç bir şehre benzemedi i bu şehir plânmın bususi dikkate ihtiyaç gösterdiğini i- zah etmiştir. Belediye fen bey'etinin fik. rine göre İstanbul yeni bir şe. hir olmadığından © Yapılacak şehir plânında terihi abide'e. rin mevkii mühim — bir nokta teşkil etmetkedir. Vekâlet, bu seferki Anakara (o seyahatinde i in ve belediye fen ürü o Ziya Beyler. den izahat almıştır . Radyoterapı müte- hassısı Belediye Avrupaya radyo: terapi tahsi için bir doktor gönderiye karar © Vermiş ve bir de müsabaka imtihanı aç. mıştı. İmtihana dört © doktor girmiş, bunlardan Cerrahpaşa hastanesi muavinlerinden dok- tor Şemsettin B, muvaffak ol. muştur, Şemsettin B. iki gün sonra Viyanaya gidecek, bura. da dört sene tahsil edecektir. Bu suretle belediyenin Cer. rahpaşa hastanesinde bulunan radyomundan da istifade edile cektir, .———— Evelki sabahki sis Evvelki sabah saat #İtıdan itiba. ren başlayan İosif bir siz tabakası saat 11,5 kadar devam etmiş ve bir müddet açıldıktan sonra tekrar haş- lamış ve sanat 13,5 e kadar devam et miştir. Ve bu sis esmasmda Boğazda vapurlar bir müddet işleyememiştir. Evvelki gece de sis olmuşsa da hafif | geçmiştir. M. Vasileffin konferansı Esbak Bulgar Ziraat nazırı olup elyevm şehrimizde bulunan M. Va sileff buzün saat 14,30 da Darülfü. | metçikler, sert | du. Perşembe günü, İki gün arka arkaya bayram! Fakat her vakit olduğu gibi bu sefer de içkide, eğlencede, para harcamada ifrata gidildi Alay geçeceği sırada Beyazıt meydanının hali — Bir iskemleyi 10-30 kuruşa veren kahvecilere gün doğmuş- tu—Sarhoşluk hikâyeleri: kadınlar hamamına nasıl girilir? Şu Cümhuryiet bayrammın perşembeye rastlaması doğru- su tesadüfatı haseneden biri ol gel key- fin gel, sabahtan akşama ka- dar gezildi, tozuldu. o Akşam, kerahat vakti gelince yenildi, içildi. Ertesi gün kalkmayı ve- rirsem endişesi olmadığı için ikindiye kadar deliksiz bir uy ku çekildi Hâsılı, gece bayram... İstanbullular, bu çifte bay- ramı nasıl geçirdiler? Elcevap: Her vakitki gibi... Yani içkide ifrat, eğlencede ifrat, para harcamakta © ifrat. Perşembe sabahı, daha güneş doğmadan halk yollara dökül- müştü, Saat ona doğru, omuz omuzu sökmüyordu. Tramvay- lar, otomobiller oldukları yer- de sıkışıp kalmışlardı. Dört ta raftan tel örgülerle (çevrilen Beyazıt meydanı, mahşerden bir nümune idi. Kollarının ara sında ciyak (o cıyak haykıran çocuklarla, kalabalık arasında kendilerine yol açmağa çalışan başı sım sıkı örtülü hanımlar, hakikaten acınacak halde idi- ler. Polisler, süvari | neferler, tehacüme mani olmak için boş yere çırpmıp © duruyorlardı. Yan sokaklardan arkası bir tür lü gelmiyen korkunç bir insan seli kımıldanacak yer (o kalma- dan meydana durmadan akı- yordu. Kalabalık arasında ince li, kalınlı, akortlu akortsuz kar makarışık sesler duyuluyordu; — Az çekil yahu. . — Gurtlağıma ne sun?. — Elinin körü.. — Sevabna şu çocuğu tutu- ver., — Ay cebimi karıştırıyor. — Hanım, şapkanı ey, göre miyoruz.. — Eyvahlar olsun.. Şimdi ne yaparız. Eem var diyor. — Ey, bak.. Bak.. Bizimki!.. — Efendi abanma.. Polis di ye haykırırım.. — Geçtim, bir belâ çıkar, Ağzı leş gibi kokuyor.. Derken sert bir kumanda çekil kumandası. Kalabalık a- rasında müthiş bir dalgalanma oldu. Biribirini (o çiğneyenler, üst üste yıkılanlar, bağırıp ça- ğıranlar oldu, fakat geri çeki- len olmadı. Neredeyse alay ge çecekti? İzbandut gibi bir he- rif, tel örgülerinin © üzerinden atlamak isterken şalvar biçimi pantalonunu boydan boya yırt tı. Etraftan gülüşmeler: — Ohal, — Ayının zoruna bak!, — Ulan kendini muharebe meydanmda mı sandın be.. Herif, müteessir, mahcup, yırtılan pantalonunun ayıbını lmağa çalışarak uzaklaştı. Nihayet işte alay.. oOEn önde çelik başlıklı kahraman Meh- rap rap larla geçtiler, Arkadan, Kuleli, Mal tepe ve Halıcıoğlu liselerinin genç ve dinç talebesi göründü. Daha sonra, topçu, (makineli tüfek, istihkâm bölükleri.. Bah riye silâh endazları, Gedikliler, ve nihayet önlerinde bayrakla- rı, saf saf mektepliler.... Her mektep için biralkış: — Yaşa Üsküdar lisesi... — Yaşa Vefalı... — Yaşa Kadıköy orta mek- tebi, — Yaşa İstiklâlciler. üste, iki gün iki basıyor. Ve nihayet: — Yaşa irfan ordusu. Hele esnaf o cemiyetlerinin defne dallarile, bayraklarla süs lü otomobillerde geçişi çok eğ lenceli oldu. o Kahveciler, boş fincanları bilmem kaçıncı defa dudaklarına götürürken etraf- tan bağıranlar oldu: — Sade bir.. Asma altma.. Zarif olacak. . — Kesme iki! , , — Derken berberlere iltifat başladı : — Böyle sakala böyle tıraş. — Perdahı kısa kes hemşe- rim... Kayıkçılar, küreklerini okşa yarak geçerken zenne taklidi sesler: — Kayıkçı... Kayıkçı. Kâh taneye kaça götürürsün? — Dolmuşa üç adam.. Var mı dolmuşa binen?. . O muazzam davullarını güm bürdeterek, azametle (geçen mehter takımı en çok alkışla nanlar arasında idi. Sıra kahvehanelerin iskem- leleri üstünde alayı seyreden- ler, içinde bir ihtiyar, ayağa kalkar kalkmaz iskemlesini al- tından çekmelerine kızdı.. Ava zı çıktığı kadar bağırıyordu: — Ben ona on kuruş vermi- şem!, Ortalığı garıştırırım. On kuruş vermişem yahu.. Nereye gitti iskemle? Nihayet iskemlesini buldu. Fakat bu sefer oturmadı, üstü- ne binmeği tercih etti. Saat yarıma doğru alay bit miş, halk dağılmağa başlamış- tı, Kahveciler, bugünkü hası lattan memnun, akşam için eğ lenti'proğramı hazırlıyorlardı: — Bir kaç okka et alır, furı- na veririz. — Kavumu unutma! — Canım, ben bir tepsi do. taym da gör.. Rivayet doğru ise (Beyazıt meydanına bakan bazı mahalle bici dükkânları, adam © başına yirmi beş otuz kuruş sandalya kirasmı peşin almadan kimse- yi içeri bırakmamışlar. . E.. Fırsat bu fırsat.. Ar yı lı değil, kâr yılı. . Cumhuriyet bayramı ta- kip eden dünkü cuma, herkes yorgun ve mecalsiz bulunduğu için pek neş'eli geçmedi. So- kalar, ikindiye kadar, hemen de tenha idi . Sokakta rastlaşanlarım biri- birlerine anlattıkları, hep bir Ekonomi Tütün fiatlarındaki düşüklük Ticaret odası tütün fiatlerin deki düşkünlüğü tetkik etmek tedir. Bu hususta İzmir ticaret odasından bazı malâmat iste- miştir. Oda ticaret raportörlü- ğü bu hususta br rapor hazır/ lamaktadır. Rapor, pazar günü toplana- cak olan Tütüncüler komi nunda tetkk edilceektir. Tütün cülre komisyonu bu msele hak knda başvkeölete bir arize tak dim edecektir . Yunanistanda yerli mahsuller ATINA, 28 (A.A.) — Zi. raat nezareti memurlara bir ta mim göndererek © kendilerini milli mahsulâttan başka mah. sul satm almamağa ve kullan. mamağa davet etmiştir. züm incir ve afyon satışı İZMİR, 28 (AA) — Bu. gün 33 kuruş 30 paradan 55 kuruşa kadar 690 çuval üzüm ve 8 kuruştan 32 kuruşa kadar 6178 çuval incir ve 900 kuruş tan 25 sandık Akşehir afyonu satılmıştır . Bursadan ihracat BURSA, 29 (Milliyet) — Evvelki gün Rusyaya 70 kuruş tan 25000 kilo yapağı gönde- rildi. Bursa | tütüncüleri An- vers ve Hamburga külliyetli tütün sevkettiler. o Yeni sene gece evvelki maceraların hikâ yesi, Bunlardan kulak misafir olabildiğim bir kaç tanesini yi zıyorum. İkisi de genç. Biris inadına sarışın. Öteki hafif es Allahım seversen?.. Aramadık yer br. rakmadım.. Öteki: Diyor, iki okka re boşaltmışız. On dan sonra al Allahım emaneti ni. Vermişim kendimi.. Hâlâ başım fırıldak gibi dönüyor.. Ya sen, sen neredeydin? — Kah kah kah . — Canım söylesene... — Birader, benimki söylenir seylerden değil. . — Ne oldu? Bir kaza falan mı? » — Ne olacak.. (o A birader. Üç arkadaş, zil zurna, Panga' tıda tramvaydan (indik. Bil mem hangimizin aklına esti Hamsma girelim, o diye.. Da dus içeri girince bir çığlık koç masın mi? Ortalık biribirine © karıştı. Hamamm soğukluğunda ka çan kaçana. — Acayip? Neden kaçıyor. lar?. — Uzatma canım.. Kadın. lar hamama girmişiz işte. Bir başka muhavere: —Fena oldu, canım.. Bizim Macit, sululandı. Sokak orta- sında düştü kaldı. Bir otomo- bile atıncaya kadar hal geldi başımıza... — Obir şey mi? Ben,dün gece az kaldı hemşireyi vuru- yordum. Kafa yerinde (değil ki.. Tabancayı çekip üstüne yü rümüşüm, Amma, neden diye ceksin., Bilir miyim? Bu muhavereleri, böyle is- tediğiniz kadar uzatabilirsiniz. Sözün kısası: Eğlenceyi, mut laka rakı masası başında arıya ruz! Sonra da az içmesini bil. miyor, kâfiri şişede & durduğu gibi duracak sanıyoruz! Azıcık itidâl canım.. . “ M.S. Mahkemelerde Bir milyonluk Miras EsatPş. toptaninin vere sesinin açlığı dava Eski Arnavutluk başvekili Esat paşa Toptaninin veresesi tarafından Esat paşanın zevce si Şaziye Hanımın aleyhine ika me edilen i milyon liralık mi. ras davası bir müddetten beri devam etmekteydi . Hukuk mahkemesi bu 1 mil yon liralık davayı bitirmiştir. Mahkeme dava üzerinde lâzım İ gelen tetkikatını ikmal etmiş- tir, Tetkikat neticesinde bunun miras sebebile istihkak davası olduğu görülmüştür. Mahkeme bu davanın o bir defa temyiz mahkemesi tarafın dan tefsir edilmesine | lüzum görmüştür. : Verilen karar üzerine dava evrakı temyiz o mahkemesine gönderilmiştir. Temyiz tefsi. © rinden sonra mahkeme kararı. nı verecektir . üç Aylıklar Eytam, eramil ve mütekaidinin kânumsevvel, kömumusani, şubat üç aylıklarının. itası için lizim geler maaş bordrolarının Eminönü malmü dürlüğünce tanzimine başlanmıştır. Millet mektepleri Eminönü kazası dahilinde bular

Bu sayıdan diğer sayfalar: